Search
English Turkish Sentence Translations Page 156130
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| 'Since the night watchman now knew my face, I let him try. ' | Gece bekçisi beni tanıyordu. Bu yüzden onun yapmasına izin verdim. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| Magnificent architecture, isn't it? | İnanılmaz bir mimari! | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| No... no, you don't. | Evet evet, çok zor. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| Come here you! Gavin! Stop it! Put me down! | Gel buraya! Gavin! Keş şunu! İndir beni! | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| 'And that was it, after all our planning, | Ve bu kadardı. Tüm planlardan sonra... | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| 'But before that I had a promise to keep. ' | Ama bundan önce tutman gereken bir sözüm vardı. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| Get me the police. Yeah, those Scottish boys are back. | Polise haber ver. O İskoç çocuklar geri geldiler. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| Get it on. Get it on. Where's your coat? | Çabuk! Çabuk! | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| You mind stepping out of the car, sir? | Arabanın dışına çıkabilir miyim, efendim? | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| Just cut it. | Hadi kes şunu! | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| Come on. To hell with it. Get back. | Hadi. Nasıl bir şey... Geri çekil. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| Christ! Can you do that quietly? | Tanrım! Şunu sessizce yapamaz mısın? | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| Come on, push it! Again! One, two, three... | Hadi ama, it şunu! Tamam tekrar! Bir, iki, üç... | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| Shh! | Dur! | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| It's been a marvellous party, darling. | Fevkalade bir gece oldu. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| 'I'd no clue what had happened to Gavin and Alan. | Gavin ve Alan'e ne oldu hiç bir fikrim yoktu. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| 'And that morning, it felt like the soul of Scotland was in my hands alone. ' | Ama o sabah; İskoçya'nın kaderinin ellerimde olduğunu hissettim. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| 'Good morning. It's December 25th, Christmas morning | Günaydın. Bugün 25 Aralık. Noel Sabahı ve... | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| We did it! We did it! '... a rallying point for home rule. ' | Başardık! Başardık! '...özerklik yanlısı gruplar...' | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| 'We will keep you up to date with the latest developments. ' | Sizi son gelişmelerden haberdar edeceğiz. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| 'We've been to the nursery and got the baby. ' | Kireşten bebeği aldık. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| What? For God's sake, Ian, drop the code talk. Tell me what happened! | Ne? Tanrı aşkına Ian, kodlu konuşmayı bırak, neler oldu onu anlat. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| It's a long story, but... 'You're all over the news. ' | Uzun hikaye, ama... Tüm haberlere çıktınız. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| 'They're dancing in the streets. You've awakened something. ' | Sokakta dans ediyorlar. Sen, gerçekten birilerini uyandırdın. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| 'Oh, my God. ' | Oh, Tanrım. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| 'Aye... that was me. ' Well, look, best lay low for a while. | Evet, benim. Bak, en iyisi biraz ortalıkta gözükmemek. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| Don't worry, it's all worked out. 'Good. Lan, one more thing. ' | Endişelenmeyin, onları çoktan düşündük. İyi, Ian! Bir şey daha... | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| 'I never thought you could pull it off. ' That's funny. I never thought I couldn't. | Başarabileceğinizi hiç düşünmemiştim. Çok komik. Bende başaramayacağımı hiç düşünmemiştim. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| Right! The only guy that suspects Ian Hamilton is Ian Hamilton! | Doğru! İnanan tek çocuk Ian Hamilton. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| Ready? Here we go. | Hazır? Kaldır. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| Good to see you. Let's do it, then, eh? | Seni görmek güzel. Hadi yapalım şunu. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| 'I knew it was only a matter of time before I was arrested. | Tutuklanmadan önce ki son zamanlarımdı. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| And lift! I've got it. Good. Careful. | Kaldır. Tuttum. Dikkatlı ol. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| 'We returned the Stone to the Church of Scotland | Taşı, İskoçya'da... | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| 'where the Estates of Scotland met to sign their Declaration of Independence. ' | İskoçya'nın bağımsızlık deklerasyonuyla tanıştığı yere. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| You did it, Ian. | Sen başardın, Ian. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| Stay calm. Let us do our jobs. | Sakin olun. Bırakın işimizi yapalım. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| 'The Stone was bundled back to London and I never saw it again. ' | Taş Londra'ya götürüldü ve bir daha onu görmedim. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| "'we shall never give in to the domination of the English. " | ...asla İngiliz Egemenliğine teslim olmayacağız. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| "'which no good man surrenders but with his life. "' | ...uğruna hayatlarını verdiği özgürlük için savaşmıştık. | Stone of Destiny-2 | 2008 | |
| WE'RE HERE BECAUSE WE BELIEVE IN THE STRANGE, | Biz buradayız, çünkü biz garip, | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| THE UNKNOWN, | bilinmeyen | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| THE UNTHINKABLE. | ve akla gelmez şeylere inanırız. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| WE'RE HERE BECAUSE WE WANT TO KNOW THE REAL STORY. | Biz buradayız, çünkü gerçek hikayeyi bilmek istiyoruz. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| [DRILLING SOUND] | . | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| THIS IS THE ONE. | işte bu o. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| THE FIRST STONES WERE PUT IN PLACE AROUND 2500 BC. | İlk taşlar M.Ö.2500 yılı civarında yerleştirildi. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| LOCAL FOLK THOUGH ASSESS THE STONES WERE CARRIED BODILY | Yerel halkın büyücü Merlin'in emriyle | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| ON THE ORDERS OF THE WIZARD MERLIN, | taşların bütün olarak taşındığı inancına rağmen, | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| BUT, IN FACT, NO ONE IS SURE HOW THE STONES WERE MOVED | aslında kimse taşların nasıl hareket ettirildiği | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| OR HOW THEY CAME TO BE LOCATED AT THIS SITE. | ya da nasıl bu alanda yerleştirildiğinden emin değil. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| STONEHENGE WAS MORE THAN A TEMPLE. | Stonehenge bir tapınaktan da öteydi. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| IT WAS AN ASTRONOMICAL CALCULATOR ALIGNED ON THE AXIS | Stonehenge yaz ve kış gündönümünün eksenine | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| OF THE SUMMER AND WINTER SOLSTICE. | dizilmiş bir gökbilimsel hesap makinesiydi. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| WHO BUILT IT REMAINS A MYSTERY, | Stonehenge'i kimin yaptığı, | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| AS WELL AS HOW ANY ANCIENT CIVILIZATION | hangi eski uygarlığın | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| COULD HAVE MOVED THESE MASSIVE STONES, | bazıları 50 ton ağırlığa ulaşan taşları | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| SOME WEIGHING AS MUCH AS 50 TONES. | hareket ettirebildiği kadar gizemli. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| [RUMBLING SOUND] | . | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| HEY, LOOK AT THE ALTAR STONE. | Hey, mihrap taşına bakın. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| [HYSTERICAL SCREAMS] | . | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| I'M DR. JACOB GLASER AND YOU'RE LISTENING TO THE REAL STORY. | Ben Dr.Jacob Glaser ve şu an "Gerçek Hikaye"yi dinliyorsunuz. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| SO, FRIENDS, I HAVE SOMETHING PRETTY BIG | Şimdi, dostlar, bugün başlangıç için elimde | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| TO START US OFF WITH TODAY. | süper bir şey var. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| I PICKED UP AN UNBELIEVABLY STRONG ELECTROMAGNETIC BURST | Dünya'nın enerji şebekesinde Maine'den İngiltere'ye uzanan | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| ON THE EARTH'S ENERGY GRID RUNNING ALL THE WAY | inanılamayacak derecede güçlü | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| FROM MAINE TO ENGLAND. | bir elektromanyetik patlama yakaladım. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| HAS ANYONE ELSE PICKED THAT UP? | Benden başkası bunu yakaladı mı? | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| BECAUSE IT'S KINDA FREAKY AND SHOCKINGLY I HAVEN'T HEARD | Çünkü bu olay biraz korkutucu, ve şok edici biçimde(!) | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| ANYTHING FROM OUR GOVERNMENT'S SO CALLED SCIENTISTS. | bizim devletin kendine bilimadamı diyen kişilerinden bu olay hakkında hiçbir şey duymadım. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| SOMETHING IS ROTTEN IN DENMARK, MY FRIENDS. | Danimarka'da bir şey çok kötü, dostlarım. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| ALRIGHT, LET'S GO TO THE SWITCHBOARD. | Pekâla, telefon santraline geçelim bakalım. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| WHAT'S ON YOUR MIND, CALLER? | Kafana takılan şey nedir, arayanım? | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| I WANNA KNOW WHY CRACKPOTS LIKE YOU PICK ON THE SPACE AGENCY, | Neden senin gibi çılgınların Uzay Ajansı'na dadanıp | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| ACCUSING THEM OF LIES AND DECEPTION. | onları yalan söylemek ve aldatmakla suçladığını merak ediyorum! | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| DO YOU HAVE ANY PROOF THAT THEY COVERED UP THE DISCOVERY | Elinde hiç onların Ay'da uzaylı buldukları keşfini | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| OF ALIENS ON THE MOON? | örtbas ettiğine dair bir delilin var mı?! | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| OH, CRACKPOTS. OUCH. | Aha, çılgınlar, ups. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| FIRST OF ALL, BUDDY, | İlk olarak, ahbap, | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| I NEVER SAID THEY FOUND ALIENS ON THE MOON. | Ben hiçbir zaman onların Ay'da uzaylı bulduklarını söylemedim. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| IT WAS A ROBOT HEAD. | Buldukları bir robot kafasıydı. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| AND SECOND, NO, I DON'T HAVE ANY PROOF | İkinci olarak da, hayır, başkan bu durumu ulusal güvenlik konusu | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| BECAUSE THE PRESIDENT CLASSIFIED IT | olarak sınıflandırdığı için | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| AS A NATIONAL SECURITY ISSUE. | elimde hiçbir kanıt yok. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| HEY, JACOB, I THINK STONEHENGE MOVED. | Hey, Jacob, galiba Stonehenge hareket etti. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| WHERE DID IT GO? PITTSBURGH? | Nereye gitti? Pittsburgh'e mi? | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| DUDE, I'M SERIOUS. | Adamım, ciddiyim ben. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| I MEAN, THE WHOLE THING IS TOTALLY . | Demek istediğim, bu olay komple | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| IT'S GOING TO BE ONE OF THOSE NIGHTS, ISN'T IT? | Bu gece o gecelerden biri olacak, değil mi? | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| HI, CALLER. | Merhaba, arayanım. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| WHAT'S ON YOUR MIND? | Kafanda ne var bakalım? | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| THAT CALLER WAS RIGHT. | O arayan haklıydı. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| THE STONES AT STONEHENGE MOVED. | Stonehenge'deki taşlar hareket etti. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| SOLDIERS KICKED ME OUT OF MY OWN HOUSE AND TOOK OVER | Askerler beni kendi evimden atıp | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| THE LOCAL MIDDLE SCHOOL. | bir ortaokulu devraldılar. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| I'VE NEVER SEEN ANYTHING LIKE IT. | Hayatımda hiç böyle bir şey görmemiştim. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| THERE'S SOLDIERS AT STONEHENGE? | Stonehenge'de askerler mi var? | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| THEY'VE SET UP ROADBLOCKS AND CLOSED OFF THE WHOLE AREA. | Barikatlar kurup tüm alanı kapattılar. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| THEY SAID SOMETHING ABOUT GOVERNMENT EXCAVATION, JACOB. | Hükümet kazısı gibi bir şey dediler, Jacob. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 | |
| YOU KNOW THAT RUBBISH. | Yersen tabii. | Stonehenge Apocalypse-1 | 2010 |