Search
English Turkish Sentence Translations Page 155469
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Hibernating. All of them? | Derin uykuda. Hepsi mi? Uyku halinde mi? Hepsi mi? | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
They could've pre programmed the ship to fly here on its own, enter orbit, | Gemiyi buraya kadar kendi başına uçması için programlamış olabilirler, yörüngeye girip... Gemiyi buraya kendi kendine gelip, yörüngeye girip, hatta önceden kaydedilmiş... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
even send a pre recorded signal. | ...önceden kaydedilmiş bir sinyali yollamasını bile. ...bir iletiyi göndermeye bile programlamış olabilirler. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Why? There's only one way to find out. | Neden? Bunu öğrenmenin tek bir yolu var. Neden? Öğrenmenin tek bir yolu var. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
We're receiving a signal. It's Colonel Sheppard on a secure channel. | Bir sinyal alıyoruz. Yarbay Sheppard güvenli kanalda. Bir sinyal alıyoruz. Yarbay Sheppard güvenli bir kanalda. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Patch me in. | Bağlayın. Beni bağla. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
What's happening up there? | Yarbay, orada neler oluyor? | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Well, the Wraith have thrown us a little curve ball here. | Wraith'ler burada kafamızı karıştırdı. Wraith'ler bizi ters köşeye yatırdı. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Got no life signs on board. We think they're hibernating. | Güvertede yaşam sinyali yok. Derin uykuda olduklarını düşünüyoruz. Gemide yaşam sinyali yok. Uyku halinde olduklarını düşünüyoruz. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Why do that? | Neden öyle olsunlar ki? Neden öyle bir şey yapsınlar ki? | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
That's what we'd like to find out, but it means boarding the ship. | Bulmak istediğimizde o, ama bu gemiye girmemiz anlamına geliyor. Biz de öğrenmek istiyoruz, ama gemiye çıkmamız gerekiyor. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Are you sure that's wise? What if it's a trap? | Bunun akıllıca olduğundan emin misiniz? Ya bu bir tuzaksa? Bunun akıllıca olduğuna emin misin? Ya bir tuzaksa? | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Well, if it is, it's a pretty lousy one. If they ambush us, | Eğer öyleyse, oldukça alçakça bir tane. Eğer bize saldırırlarsa... Öyleyse çok kötü bir tuzak. Bizi pusuya düşürürlerse,... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
you can still take 'em out from down there. | ...onları hâlâ oradan halledebilirsiniz. ...siz onları aşağıdan yok edebilirsiniz. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Sacrificing your lives. | Sizi kurban ederek. Sizin hayatlarınızı feda ederek. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
I'm flattered you think Todd would go to so much trouble to kill me. | Todd'un beni öldürmek için bu kadar zahmete gireceğini düşünmeniz beni gururlandırdı. Todd'un beni öldürmek için bu kadar zahmete girdiğini düşünmeniz gururumu okşadı. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Look, taking out a hive ship | Bak, kovan gemisini yok etmek... Bakın, bir kovan gemisini yok etmek... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
is always a good idea, but we did come all this way, | ...her zaman için iyi bir fikirdir, ama ne kadar endişeli olsam da, bu kadar yol geldik... ...benim için her zaman iyi bir fikirdir, ama bu kadar yolu geldik... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
and... got all dressed up. | ...ve... hazırlandık. ...o kadar giyindik. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
No sign of 'em yet. | Daha onlardan iz yok. Daha görünmediler. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Why is it that I find empty Hives | Neden boş kovanları... Neden boş Kovan gemilerini... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
even creepier than the ones that are full of Wraith? | ...içleri Wraith dolu olanlardan daha korkutucu buluyorum? ...Wraith dolu olanlardan daha korkutucu buluyorum? | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Trust me, we're better off this way. | Güven bana, böylesi daha iyi. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Bridge should be up here. | Köprü şu tarafta olmalı. Köprü burada olmalı. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
All right, just... give me a few seconds. | Tamam, sadece... bana birkaç saniye izin ver. Pekâlâ, sadece... Bana birkaç saniye verin. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Well, I was right. They're all in their hibernation pods. | Haklıydım. Uyku bölmelerindeler. Haklıymışım. Hepsi uyku kapsüllerindeler. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Where? There's chambers in the aft section. | Nerede? Kovanın kıç tarafında birkaç büyük oda var. Nerede? Kovanın arka bölümünde birkaç büyük oda var. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
The weird thing is, though, if I'm reading this right, | Garip olan ise, eğer bunu doğru okuyorsam... Garip şey ise, eğer doğru okuyorsam,... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
they haven't given themselves a wake up call. | ...kendilerini uyandırmak için bir zaman belirlememişler. ...kendilerine uyandırma alarmı koymamışlar. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
What? | Nasıl yani? Neden bahsediyorsun? | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
The normal procedure would be to leave crew members awake | Normal işleyişin, bir kaç mürettebatı uyanık bırakıp... Normal işletim yöntemi mürettebattan birkaçının uyanık kalmasıdır,... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
so that they could monitor the pods and bring the others out when it's time, | ...bölmeleri izlemeleri ve zamanı geldiğinde diğerlerini uyandırmaları olması lazım... ...böylece kapsülleri gözlerler ve zamanı gelince diğerlerini uyandırırlar,... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
but since they all went in, there'd be some kind of an automatic | ...ama hepsi içeride olduğundan, bir otomatik ya da zamanlı... ...ama hepsi uyuduğuna göre bir çeşit otomatik veya zamanlı uyandırma... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
or timed shut down protocol, but I can't find one. | ...kapatma prokotolü olur diye baktıydım, ama bulamadım. ...sistemi olduğunu düşündüm, ama öyle bir şey bulamadım. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
So if we do not wake them... | Yani, eğer onları uyandırmazsak... Yani onları biz uyandırmazsak... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Then they never will. Sounds good to me. | Hiç uyanmayacaklar. Bu bana iyi gibi göründü. O zaman hiç uyanmayacaklar. Kulağa hoş geliyor. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Do you do not find it odd that Todd would leave himself | Todd'un kendisini ve tüm mürettebatını... Todd'un kendisini ve bütün mürettebatını bizim insafımıza... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
and his entire crew to our mercy? Especially after our last encounter? | ...bizim merhametimize bırakmasını garip bulmuyor musun? Özellikle de son seferden sonra? ...bırakması garip değil mi? Özellikle son karşılaşmamızdan sonra? | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Maybe he's not as smart as you think he is. | Belki de düşündüğün kadar zeki değildir. Belki de sandığın kadar akıllı değildir. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
What was that? Some kind of power fluctuation. | O da neydi? Bir çeşit güç dalgalanması. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
I'm reading minor malfunctions in several of the ship's systems. | Geminin bazı sistemlerinde ufak arızalar algılıyorum. Geminin birkaç sisteminde küçük arızalar var. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
I got Todd's video file. Looks like it's intact. | Todd'un videosunu buldum. Bütün gibi görünüyor. Todd'un video dosyasını buldum. Sağlam gözüküyor. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
I thought it was corrupted. It must've happened in transmission, | Onun bozuk olduğu söylediğini sanıyordum. O iletim sırasında olmuş olmalı... Bozuk olduğunu söylemiştin. İletim sırasında bozulmuş olmalı,... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
some glitch in the comm system. | ...iletişim sistemindeki bir bozukluk yüzünden. ...haberleşme sistemindeki bir arızadan olabilir. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
The original, it's there. All right. Let's see it. | Orijinali, hepsi burada. Tamam. Hadi görelim. Orijinal olanı ise sapasağlam. İzleyelim. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Hold your fire. We mean you no harm. | Ateş etmeyin. Size zarar vermeye gelmedik. Ateş etmeyin. Size zarar vermeyeceğiz. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Allow me to explain our presence here before you take any action. | Harekete geçmeden önce buradaki varlığımızın sebebini size açıklamama izin verin. Harekete geçmeden önce burada olmamızın nedenini açıklamama izin verin. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
If you are seeing this message, | Eğer bu mesajı görüyorsanız... Bu mesajı izliyorsanız,... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
my ship has arrived safely at Atlantis. | ...gemim Atlantis'e sağ salim varmış demektir. ...gemim Atlantis'e güvenli bir şekilde ulaşmıştır. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
I'm coming to you because my crew | Size geliyorum, çünkü mürettebatım... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
and I have been stricken with a disease... | ...ve ben bir hastalık kaptık... ...ve ben bir hastalığa yakalandık... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
A complication to the gene therapy developed by Dr. Keller... | Dr. Keller'ın gen tedavisi sonucu oluşan bir komplikasyon... Dr. Keller tarafından geliştirilen gen tedavisinin bir yan etkisi... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Wait a second. We didn't give 'em... ... I acquired some of the formulation | Bekle biraz. Onlara vermedik ki ...ben ve mürettebatım... Bekle bir saniye. Onlara vermedik ki... ...mürettebatım ve ben... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
while my crew and I were occupying the Daedalus. | ...Daedalus'dayken, formülün bir kısmını aldım. ...Daedalus'tayken formülün bir kısmını aldım. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
I admit, | İtiraf etmeliyim ki... Kabul ediyorum,... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
I wanted to see if it would actually work. | ...gerçekten işe yarayıp yaramadığını gerçekten görmek istedim. ...gerçekten işe yarayıp yaramayacağını görmek istedim. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
And it did. | Ve yaradı da. Ve işe yaradı. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
The initial results were nothing short of astonishing. | İlk sonuçlar oldukça şaşırtıcıydı. İlk sonuçlar hayret vericiydi. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
I was so impressed, I decided to treat my entire crew. | Öyle etkilendim ki, bütün mürettebatımı tedavi etmeye karar verdim. O kadar etkilenmiştim ki, tedaviyi bütün mürettebatıma vermeye karar verdim. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
It was only then that we began to notice problems. | Sadece o zaman problemleri fark etmeye başladık. İşte o zaman sorunları fark etmeye başladık. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
The first group grew sick and died. | İlk grup hastalandı ve öldü. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Before long, others began to get sick as well. | Üzerinden çok geçmeden, diğerleri de hastalanmaya başladı. Çok geçmeden, geri kalanlar da hastalanmaya başladı. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Our natural healing ability was unable to counteract the disease. | Doğal iyileşme yeteneğimiz hastalıkla başa çıkamadı. Doğal iyileşme yeteneğimiz hastalığa karşı koyamadı. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
I have come here | Buraya... Buraya son çare... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
as a matter of last resort. | ...son çare olarak geldim. ...olarak geldim. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
I realize | Geçmişte... Son zamanlarda... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
we have had our differences of late, | ...bazı anlaşmazlıklar yaşadığımızın... ...aramızın iyi olmadığını biliyorum... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
and you may be reluctant to help us... | ...ve bize yardım etmeye gönülsüz olduğunuzun da farkındayım. ...ve bize yardım etmek istemeyebilirsiniz. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
But remember this... | Ama bunu unutmayın... Ama şunu unutmayın... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
If we die, any hope you may have | Eğer ölürsek, gelecekte bu tedaviyi yaymak için... Biz ölürsek, gelecekte bu tedaviyi... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
of distributing this treatment in the future dies with us. | ...beslediğiniz bütün umutlarda bizimle beraber ölür. ...yaymak için bütün umutlarınız da bizimle beraber yok olur. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Now that we know what happened, | Pekâlâ, artık ne olduğunu bildiğimize göre... Pekâlâ, şimdi ne olduğunu öğrendiğimize göre,... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
we can just fire drones at 'em, and close the file and move on. | ...onları dronlarla vurup, dosyayı kapatıp, önümüze bakabiliriz. ...onlara dron ateşleyip dosyayı kapatıp ilerleyebiliriz. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
You said his feeding hand was clean... | Beslenme elinin düzgün olduğunu söyledin... Beslenme elinin temiz olduğunu söyledin. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Which means the treatment worked, at least for a while. | Bu da tedavinin işe yaradığını gösterir, en azından bir süre için. Yani tedavi işe yaradı, yani en azından kısa bir süreliğine. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Then it started killing them, so I don't know | Sonra onları öldürmeye başlamış, yani buna gerçekten... Sonra onları öldürmeye başladı, o yüzden... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
if they're gonna line up for this one. | ...katılacaklar mıydı, bilmiyorum. ...bunun için sıraya girerler mi bilmiyorum. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Which is why we need to find out exactly what went wrong. | Bu yüzden neyin yanlış gittiğini bulmalıyız. İşte o nedenle tam olarak neyin ters gittiğini öğrenmeliyiz. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
We need to examine every scrap of medical data on that Hive. | O kovandaki tıbbi verinin her bir parçasını alt üst etmeliyiz. O kovandaki tıbbi verilerin her kırıntısını incelemeliyiz. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
We may even need to revive a few of the Wraith | Birkaç Wraith'i Dr. Keller fiziksel muayene yapsın diye... Birkaç Wraith'i bile uyandırmamız gerekebilir... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
so Dr. Keller can perform a complete physical evaluation. | ...uyandırmamız bile gerekebilir. ...ve Dr. Keller tam bir fiziksel değerlendirme yapabilir. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
I'm sorry, but the IOA is strongly committed | Üzgünüm, ama IOA bu gen tedavisine... Üzgünüm, ama IOA bu gen... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
to the development of this gene therapy. | ...çok inandı. ...tedavisinin geliştirilmesini çok istiyor. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
It's a thing they all agree on. | Tamamıyla katıldıkları birkaç şeyden biri. Hepsinin kabul ettiği nadir şeylerden biri. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
If it's simply not workable, so be it, but they're going to want to see proof. | Eğer işe yaramayacaksa, öyle olsun, ama kanıt görmek isteyeceklerdir. Uygulanabilir değilse, öyle olsun, ama kanıt görmek isteyeceklerdir. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
I say it works fine. It kills Wraith. What more do you want? | Ben yeterince işe yarıyor derim. Wraith'i öldürüyor. Daha ne isteyebilirsin ki? Bence düzgün çalışıyor. Wraith'leri öldürüyor. Daha ne istiyorsunuz? | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
You're suggesting we keep the formula as is, | Formülü şimdiki gibi tutmamızı... Formülü olduğu gibi bırakıp onlara... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
and find a way of exposing them involuntarily. | ...ve gayri ihtiyarı bir şekilde yaymanın bir yolunu bulmamızı öneriyorsun. ...istekleri dışında vermeyi öneriyorsun. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Get rid of the Wraith once and for all. The IOA would approved that. | Wraith'ten bir kerede kurtuluruz. IOA'in bununla bir sorunu olacağını söyleme bana. Wraith'lerden sonsuza dek kurtulmak. IOA'in buna karşı çıkacağını söylemeyin. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
The problem is in the delivery systems. | Sorun yayma sisteminde. Sorun dağıtım yöntemlerinde. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
We just went down this road with Beckett's retrovirus. | Bunu Beckett'in retrovirüsü ile de yaşamıştık. Aynı şeyleri Beckett'in retrovirüsüyle de yaşadık. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
And even if we do succeed in weaponizing the treatment, | Ve tedaviyi silahlaştırma yolu bulsak da... Ve tedaviyi silah haline getirmeyi başarsak bile,... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
it is unlikely that we would wipe out the Wraith entirely. | ...Wraith'i tamamen ortadan kaldırmak pek olası olmayacaktır. ...Wraith'leri tamamen yok etmesi pek muhtemel değil. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
At best, we would weaken them. | En iyi sonuç olarak, onları zayıflatmış oluruz. En iyi ihtimalle, onları zayıflatırız. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
I don't have a problem with that. On the other hand, | O konuda benim için bir sorun yok. Diğer yandan... O konuda benim için bir sorun yok. Diğer yandan,... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
if we do succeed in eliminating their need to feed, | ...beslenme ihtiyaçlarını etkisiz hale getirmekte başarılı olursak... ...beslenme ihtiyaçlarını ortadan kaldırmakta başarılı olursak,... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
we might be able convince them to take the treatment willingly. | ...bütün nüfuslarını tedaviyi isteyerek olmaları konusunda ikna edebiliriz. ...bütün Wraith'leri tedaviyi kendi istekleriyle almaya ikna edebiliriz. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
Either way, whether it's perfecting the formula as a treatment or a weapon, | Her iki şekilde de, formülü tedavi ya da silah olarak mükemmelleştirmek olsun... Her iki durumda da, formülü tedavi olarak ya da silah olarak tamamlayacaksak,... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
we need to gather as much information as we possibly can, | ...toplayabildiğimiz kadar bilgi toplamalıyız... ...toplayabildiğimiz kadar bilgi toplamalıyız,... | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |
which brings me back to the same conclusion... | ...ki bu da beni aynı sonuca getiriyor. ...yani aynı sonuca varıyoruz. | Stargate: Atlantis Infection-1 | 2008 | ![]() |