• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 155468

English Turkish Film Name Film Year Details
or she got away from him somehow. ...ya da ondan bir şekilde kaçtı. Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
Well, I guess we'll never know. Sanırım asla bilemeyeceğiz. Belki. Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
Word has gone out to several planets in the coalition. Koalisyondaki bazı gezegenlere haber yollandı. Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
Don't worry. I will make sure of it. Endişelenme. Bundan emin olacağım. Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
Better. Thanks. Daha iyiyim, sağ ol. Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
Yeah, yeah, of course he's fine. He's all perky and rosy cheeked Evet, evet, elbette iyi. Neşeli, gayet sağlıklı, işe geri dönmeye hazır. Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
I agree. His wound was much more serious than mine. Katılıyorum. Onun yarası benimkinden çok daha ciddiydi. Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
Really ? I mean, you were shot. He was just stabbed. Gerçekten mi? Sen vuruldun. Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
Just until he's gone, please. Thank you. O gidene kadar, lütfen. Teşekkür ederim. Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
Aye. Right. Tamam. Peki. Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
I completely agree. Kesinlikle katılıyorum. Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
when you're feeling better, we could maybe, ...kendini daha iyi hissettiğinde, biz belki... Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
A ride ? Yeah, you know, Gezintiye mi? Evet, Jumper'ı alırız... Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
You did turn off that communication terminal, right ? İletişim terminalini kapattın, değil mi? Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
There's no one else in there ? Orada başka kimse yok değil mi? Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
and the picnic under the stars, ...ve yıldızların altında piknik falan... Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
I mean, that's just so... So not me. Right, okay. Yani, sadece... Yani benim yapacağım şeyler değil. Tamam, anladım. Stargate: Atlantis Identity-1 2008 info-icon
Previously on Stargate: Atlantis... Stargate Atlantis'de daha önce... Stargate Atlantis'te önceki bölümlerde... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
We've come up with a gene therapy. Bir gen tedavisi bulduk. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
We think we can make it so that you Böylece sizin bir daha... Bir daha insanlardan beslenmeye ihtiyaç duymamanızı... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
will never need to feed on humans again. ...insanlardan beslenmemenizi amaçladık. ...sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
How did you do that? Onu nasıl yaptınız? Bunu nasıl yaptınız? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Surely you don't think we did this? Gerçekten bizim bununla bir ilgimizin olduğunu düşünmüyorsunuzdur umarım. Bununla bir alakamız olduğunu düşünmüyorsundur umarım? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
What the hell's going on? Where's Caldwell? Neler oluyor? Caldwell nerede? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
We need everyone we can. We're taking the ship back. Herkese ihtiyacımız var. Gemiyi geri alıyoruz. Herkese ihtiyacımız var. Gemiyi geri alacağız. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Todd let us take her back without a fight, Todd gemiyi bize fazla direniş göstermeden geri verdi... Todd gemiyi savaşmadan geri almamıza izin verdi,... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
but he's locked us out of the controls and retreated to one of the 302 bays. ...ancak kontrolleri kilitledi ve 302 hangarına çekildi. ...ama kontrolleri kilitledi ve 302 hangarlarından birine geri çekildi. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
That's how he's going to destroy the facility, by ramming us into it. Tesisi bu şekilde yok edecek, bizi çarparak. Tesisi bu şekilde yok edecek, bizi ona çarptırarak. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Opened up a hyperspace window big enough for the both of us. İki geminin de sığacağı büyüklükte bir hiperuzay penceresi açtım. İkimizi de alacak büyüklükte bir hiperuzay penceresi açtım. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
We just traveled through the planet. Az önce gezegenin içinden geçtik. Gezegenin içinden geçtik. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
How long till they get here? Just a matter of minutes. Buraya ne zaman gelirler? Birkaç dakikaya kadar. Buraya ulaşmalarına ne kadar var? Birkaç dakika. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Are we prepared to cloak the City? Yes, it's all set, Şehri gizlemeye hazır mıyız? Evet, gerekli bütün düzenlemeleri yaptım... Şehri görünmez yapmaya hazır mıyız? Evet, gerekli değişiklikleri yaptım,... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
but for the record, I still say the shield is a better idea. ...ama kayda geçsin diye söylüyorum, ben hâlâ kalkanın daha iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum. ...ama haberiniz olsun, bence kalkan daha iyi bir fikir. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Look, that cloak offers us no protection whatsoever. Bak, görünmezlik bize hiçbir koruma sağlamıyor. Bakın, görünmezlik bize hiçbir koruma sağlamıyor. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
If that hive opens up on us... How could they do that? Eğer kovan bize saldırırsa Onu nasıl yapacaklar? Kovan bize ateş açarsa... Onu nasıl yapabilirler ki? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
They'd have to know our position. What, you're assuming they don't? Gezegende tam yerimizi bilmek zorundalar. Sen bilmediklerini mi varsayıyorsun? Gezegendeki kesin konumumuzu bilmeleri gerekiyor. Bilmediklerini mi farz ediyorsunuz? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
We've been tracking them for days! They've got some inside information! Bak, onları günlerdir izliyoruz! Doğruca buraya gelmeye başladılar. Onların bilgileri olduğunu söylemek mümkün. Bakın, onları günlerdir izliyoruz! Direkt bize doğru geliyorlar. Bence istihbaratlarının güçlü olduğunu söyleyebiliriz! Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
It's better not to confirm our location until we know for sure. Olsa bile, emin olmadan yerimizi belli etmesek iyi olur. Yine de, emin olmadan konumumuzu vermememiz daha iyi olur. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
No sense in giving them an easy target to shoot at. Onlara vurmak için kolay bir hedef vermeye gerek yok. Daha kolay vurabilecekleri bir hedef olmanın anlamı yok. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Colonel Sheppard, what's your status? Yarbay Sheppard, durumunuz nedir? Yarbay Sheppard, durumun nedir? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Standing by. Be prepared to fire drones on my mark. Beklemedeyim. Dronları benim işaretimle ateşlemeye hazır olun. Beklemedeyim. İşaretimle dronları ateşlemeye hazır ol. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Copy that. Just say the word. Anlaşıldı. Sadece emri verin. Anlaşıldı. Söylemeniz yeterli. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Well, Peki... Peki,... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I suppose we're as prepared as we can be. Engage the cloak. ...sanırım elimizden gelenin en iyisini yaparak hazırlandık. Görünmezliği devreye sokun. ...sanırım olabileceğimiz kadar hazırız. Görünmezliği açın. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Okay. Cloak's engaged. Tamam. Görünmezlik devrede. Tamam. Görünmezlik çalışıyor. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
They should be here momentarily. Birkaç dakika içinde burada olacaklar. Birazdan burada olurlar. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
They're just sitting there. Do they know we're here? Söyleyebileceğim kadarıyla, öylece duruyorlar. Burada olduğumuzu biliyorlar mı? Anladığım kadarıyla, öylece duruyorlar. Burada olduğumuzu biliyorlar mı? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Hang on. I'm receiving a transmission. Bekleyin. Bir ileti geliyor. Bekleyin. Bir ileti alıyorum. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
It's a file of some kind. Pull it up on a firewalled computer. Bir çeşit dosya. Güvenlik duvarı olan bir bilgisayara aktar. Bir çeşit dosya. Güvenlik duvarı olan bir bilgisayarda aç. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
What's it say? It's nothing... a random bunch of... Ne hakkında? Hiçbir şey... Sadece bir avuç Ne diyor? Hiçbir şey... Sadece rastgele... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Wait a second. What is it? Bekle biraz. Ne oldu? Bekle bir saniye... Ne oldu? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
It's encrypted. Şifrelenmiş. Şifreli. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Using the same kind of algorithm we use on the Daedalus. Daedalus'da kullandığımız algoritmanın aynısıyla. Daedalus'ta kullandığımız algoritmayla aynı türden. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Hold your fire... Gene therapy developed... Ateş etmeyin... Dr. Keller tarafında geliştirilen... Ateş etmeyin... Dr. Keller tarafından geliştirilen... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
by Dr. Keller... ...gen terapisi... ...gen tedavisi... formülün bir kısmını... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Looks like the file's corrupted somehow. Görünüşe göre dosya bozulmuş. Dosya nasıl olduysa bozulmuş gibi görünüyor. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
... initial results unable to counteract the disease... ...ilk sonuca göre hastalıkla başa çıkamıyor... ...ilk sonuçlara göre hastalığa karşı koymak mümkün değil. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Help us. Yardım edin. Bize yardım edin. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
What on Earth does that mean? Bu da ne anlama geliyor şimdi? Bu da ne demek oluyor? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
The Projet SG & SG 66 Teams Stargate Atlantis Sezon 5 Bölüm 17 "Enfeksiyon" SG TÜRK Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
What do you mean, you didn't understand him? Ne demek onu anlamadın? Onu anlamadık da ne demek? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
The file was corrupted. We were only able to catch a few words. Dosya bozulmuştu. Oradan buradan birkaç tane sözcüğü duyabildik. Dosya bozuktu. Sadece birkaç kelime duyabildik. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Though, from what we could tell, it seemed like he was asking for help. Yine de, söyleyebileceğim kadarıyla, bizim yardımımızı istiyor gibiydi. Ama anladığımız kadarıyla, bizim yardımımızı istiyor gibiydi. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
With what? Ne hakkında? Ne konuda? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Something to do with Jennifer's gene therapy? Jennifer'ın gen tedavisiyle alakalı bir şey. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Well, we gave him a chance to test it. He double crossed us. Ona test etmesi için bir şans verdik. O bizi oyuna getirdi. Ona test etmesi için bir şans tanıdık. Bize ihanet etti. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I say we blow him out of the sky. Bence onu patlatalım. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I can't say I disagree with you. Sana katılmıyorum diyemeyeceğim. Seninle aynı fikirde olmadığımı söyleyemem. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Though I do find it odd he would just show up here, Bizim tepkimizi bilerekten... Ama tepkimizin bu olacağını bile bile... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
knowing that would be our reaction. ...burada ortaya çıkmasını garip bulsam da. ...buraya gelmesi garip. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
And why send a file? Why not just radio us directly? Ve neden bir dosya gönderdi ki? Neden bizimle telsiz bağlantısı kurmadı? Ve neden dosya gönderiyor? Neden bizimle telsiz bağlantısı kurmuyor? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Whatever he wants, it must be really important. Ne istiyorsa, bayağı önemli olmalı. Ne istiyorsa, gerçekten önemli olmalı. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Perhaps we should answer back. Belki de cevap vermeliyiz. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Tell him that we did not receive the file properly? Dosyayı düzgün bir biçimde alamadığımızı söylesek? Dosyayı tam alamadığımızı söylemeliyiz. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
We might as well just drop the cloak. Eğer öyle yaparsak, görünmezliği kapatsak da olur hani. Öyle yapacaksak, görünmezliği kapatmamak için sebep yok. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
They'll be able to trace our radio signal. Telsiz sinyalimizi takip edip, tam yerimizi öğrenebilirler. Telsiz sinyalimizin izini sürüp, konumumuzu tam olarak bulabilirler. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
No. We might be able to do it from a Jumper. Olmaz. Jumper'dan yapabiliriz ama. Hayır, ama bir Jumper'dan yapabiliriz. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Approach the hive cloaked, and communicate with them from there. Kovana görünmez olarak yaklaşır ve oradan iletişim kurarız. Kovana görünmez olarak yaklaşırız ve onlarla oradan iletişim kurarız. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
But then they would be able to pinpoint the Jumper's exact location. O zaman da Jumper'ın tam yerini bulabilirler. Ama o zaman da Jumper'ın tam yerini saptayabilirler. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Yes, but the Jumper's a lot more maneuverable than the City. Evet, ama Jumper şehirden daha kıvrak. Evet, ama Jumper şehirden çok daha fazla manevra yapabilir. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
This isn't the first time we've flown up to Todd's doorstep. Ayrıca, Todd'un kapısına Jumper'la ilk defa uçmuyoruz. Bakın, ayrıca bu Todd'un kapı eşiğine Jumper'la ilk gidişimiz değil. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Any chance you could clean up that video? O videoyu temizleme şansın var mı? Bu videoyu düzeltmen mümkün mü,... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Piece together what he's saying? No, there's too much data missing. Konuşmalarını birleştiremez misin? Hayır, kayıp çok fazla veri var. Görebileceğimiz en iyi hali bu. ...söylediklerini tamamlaman? Hayır, veri kaybı çok fazla. En iyisi bu kadar. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
All right. Colonel? Tamam. Yarbay? Pekâlâ. Yarbay? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Coming up on it now. Yaklaştım. Yaklaşıyorum. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
This is Colonel John Sheppard. Ben Yarbay Sheppard. Ben Yarbay John Sheppard. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Please come in. Lütfen cevap verin. Lütfen, cevap verin. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
We didn't receive your video transmission correctly. Videonuzu tam bir şekilde alamadık. Video iletinizi düzgün bir şekilde alamadık. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Please respond. Lütfen cevap verin. Lütfen, cevap verin. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Are they getting this? Bunu alıyorlar mı? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Yeah, they should be. I mean, there's no reason why they... Evet, almaları lazım. Yani, almamaları için hiçbir sebep Almaları lazım. Almamaları için bir sebep... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
What is it? I'm not picking up any life signs. Ne oldu? Güverteden hiç yaşam sinyali gelmiyor. Ne oldu? Gemide hiç yaşam sinyali algılamıyorum. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
What? I believe Rodney is correct. Ne? Sanırım Rodney haklı. Ne? Rodney haklı. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I have also not been able to detect the presence of any Wraith. Ben de hiç Wraith varlığı hissetmiyorum. Ben de hiç Wraith varlığı hissedemiyorum. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I thought it was because we were too far, but this makes more sense. Biz çok uzaktayız diye öyle oldu sanmıştım, ama bu daha mantıklı. Çok uzak olduğumuz için olduğunu düşünmüştüm, ama bu daha mantıklı. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
This better not be a ship from another reality. Bu başka bir gerçeklikten gelen bir Wraith gemisi olmasa iyi olur. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
We've been tracking their approach for a few days now, remember? Yaklaşmalarını birkaç gündür takip ediyoruz, hatırladın mı? Birkaç gündür onları izliyoruz, unuttun mu? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
It didn't just pop into our space like that other Daedalus did. Diğer Daedalus gibi bizim uzaya birden sıçramadı. Diğer Daedalus gibi uzayımızda birdenbire belirmedi. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Look, we know that they don't show up on our scans when they're hibernating. Bak, derin uykuda olduklarında taramalarımızda görünmediklerini biliyoruz. Bakın, uyku halindeyken taramalarımızda görünmediklerini biliyoruz. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I'd say that's probably a more logical explanation. Bence bu daha mantıklı bir açıklama. Bence bu muhtemelen daha mantıklı bir açıklama. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 155463
  • 155464
  • 155465
  • 155466
  • 155467
  • 155468
  • 155469
  • 155470
  • 155471
  • 155472
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact