Search

English Turkish Sentence Translations Page 15353

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
What's wrong? Nothing!	Neyin var? Hiçbir şey!	Die innere Sicherheit-1	2000
Did you do your translation? I will!	Tercümelerini bitirdin mi? Yaparım!	Die innere Sicherheit-1	2000
The tide.	Gelgit.	Die innere Sicherheit-1	2000
Rooftop.	Çatı üstü.	Die innere Sicherheit-1	2000
Nightmare.	Kabus.	Die innere Sicherheit-1	2000
Breaststroke.	Kurbağalama yüzüş.	Die innere Sicherheit-1	2000
It's an S sharp.	S vurgusu var.	Die innere Sicherheit-1	2000
What's the matter?	Bir derdin mi var?	Die innere Sicherheit-1	2000
I'll go get some ice cream. And the translation?	Dondurma yemeye gidiyorum. Tercümeler ne olacak?	Die innere Sicherheit-1	2000
North Shore or Sunset Beach.	Kuzey Sahili yada Günbatımı Plajı.	Die innere Sicherheit-1	2000
And before that maybe Malibu.	Bunlardan önce de Malibu olabilir.	Die innere Sicherheit-1	2000
Traveling with the waves.	Dalgalarla gideceğim.	Die innere Sicherheit-1	2000
And you? Do you still go to school?	Ya sen? Hala okuyor musun?	Die innere Sicherheit-1	2000
But there are no holidays right now.	Bildiğim kadarıyla şu sıralar tatil yok ama.	Die innere Sicherheit-1	2000
I go to boarding school.	Yatılı okula gidiyorum.	Die innere Sicherheit-1	2000
Don't they have normal holidays?	Tatil günleri farklı mı?	Die innere Sicherheit-1	2000
It's in England. Why there?	İngiltere'de. Niye oraya gidiyorsun?	Die innere Sicherheit-1	2000
You don't learn a thing at German schools. They're finished.	Alman okullarında bir şey öğrenilmiyor. Eğitim sistemleri berbat.	Die innere Sicherheit-1	2000
I have to go. Why?	Ben kalkayım artık. Niye?	Die innere Sicherheit-1	2000
I have to study.	Ders çalışmalıyım.	Die innere Sicherheit-1	2000
Shall we meet up tonight?	Bu gece çıkalım mı?	Die innere Sicherheit-1	2000
11 o'clock at the old piazza.	Saat 11'de, eski meydanda.	Die innere Sicherheit-1	2000
You're German?	Alman mısın?	Die innere Sicherheit-1	2000
Translate good?	Şunu tercüme eder misin?	Die innere Sicherheit-1	2000
Staffed aubergines? Stuffed, not staffed.	Patlıcan dolma? Dolma olacak, dolum değil.	Die innere Sicherheit-1	2000
Who was that?	Kim di o?	Die innere Sicherheit-1	2000
A restaurant guy. What did he want?	Restoran çalışanı. Ne istiyormuş?	Die innere Sicherheit-1	2000
I corrected his German menu. So he's Portuguese?	Almanca olan mönüsünü düzelttim. O zaman Portekizliydi?	Die innere Sicherheit-1	2000
What's the matter? Someone took pictures of us.	Bunda ne sorun var? Birileri fotoğraflarımızı çekti.	Die innere Sicherheit-1	2000
Who? Clara followed them.	Kim? Clara peşlerinde.	Die innere Sicherheit-1	2000
Tourists.	Turistlermiş.	Die innere Sicherheit-1	2000
You sure? Yes. Welsh.	Emin misin? Evet. Gallerliler.	Die innere Sicherheit-1	2000
Your translation is marvelous.	Çevirilerin mükemmel.	Die innere Sicherheit-1	2000
Not just word for word. Beautiful.	Kelime kelime değil. Çok güzel.	Die innere Sicherheit-1	2000
She translates menus now too.	Şimdi de mönüleri tercüme ediyor.	Die innere Sicherheit-1	2000
Oh come on! Staffed aubergines and stuff like that!	Yapma ama! Patlıcan dolma gibi ıvır zıvırlar işte.	Die innere Sicherheit-1	2000
I corrected it! We're leaving tomorrow.	Bende düzeltiverdim! Yarın taşınıyoruz.	Die innere Sicherheit-1	2000
So what do your parents do?	Peki ailen ne iş yapar?	Die innere Sicherheit-1	2000
My parents fuck.	Sevişiyorlar.	Die innere Sicherheit-1	2000
For a living?	Geçinmek için mi?	Die innere Sicherheit-1	2000
No. Right now.	Hayır. Şu anda.	Die innere Sicherheit-1	2000
Tell me something about you.	Kendinden bahsetsene biraz.	Die innere Sicherheit-1	2000
Have you got brothers or sisters? What was school like?	Kardeşin var mı? Hangi okula gittin?	Die innere Sicherheit-1	2000
What do you do when you go out? Your favorite books?	Dışarıda neler yaparsın? En sevdiğin kitap?	Die innere Sicherheit-1	2000
How many CDs do you have? What does your room look like?	Kaç CDin var? Odan nasıl görünüyor?	Die innere Sicherheit-1	2000
Close your eyes and try to imagine a villa in Hamburg.	Gözlerini kapa ve Hamburg'da bir villa hayal et.	Die innere Sicherheit-1	2000
On the Elbe river. It's called the villa Stahl.	Elbe nehrinde. Ona Çelik villa derler.	Die innere Sicherheit-1	2000
My dad used to walk past it when he was young.	Gençliğinde babam hep önünden geçermiş.	Die innere Sicherheit-1	2000
And when he got rich	Ve zengin olunca da,	Die innere Sicherheit-1	2000
he bought it for us.	...satın aldı.	Die innere Sicherheit-1	2000
He wanted us to be happy there.	Burada mutlu bir şekilde yaşamamızı istedi.	Die innere Sicherheit-1	2000
The floors are warm.	Zemin ısıtmalıdır.	Die innere Sicherheit-1	2000
Under floor heating. In every room.	Yeraltı ısıtmalı. Bütün odalar.	Die innere Sicherheit-1	2000
My room is upstairs.	Odam üst katta.	Die innere Sicherheit-1	2000
But it's empty now.	Ama artık boş.	Die innere Sicherheit-1	2000
I can see the pool from the window.	Penceremden havuzu görebiliyorum. 1	Die innere Sicherheit-1	2000
That's where my mother killed herself. 1	Annemin intihar ettiği yer şurası.	Die innere Sicherheit-1	2000
Took sleeping pills.	Aşırı dozda uyku hapı aldı.	Die innere Sicherheit-1	2000
My father found her...	Babam...	Die innere Sicherheit-1	2000
floating near the pump.	...pompanın yanında buldu onu.	Die innere Sicherheit-1	2000
We moved out at once.	Hemen buradan taşındık.	Die innere Sicherheit-1	2000
The house has been empty since.	O vakitten beri ev boş duruyor.	Die innere Sicherheit-1	2000
Hide!	Saklan!	Die innere Sicherheit-1	2000
You met someone. Me? Me?	Biriyle buluştun. Ben mi? Ben mi?	Die innere Sicherheit-1	2000
Come on, Jeanne. Quit playing the dumb little girl.	Hadi ama, Jeanne. Küçük aptal kızı oynamayı bırak.	Die innere Sicherheit-1	2000
But how could I meet someone? I never get to know anyone!	İyi de birisiyle nasıl buluşabilirim? Kimseyi tanıma şansım olmuyor ki!	Die innere Sicherheit-1	2000
And next time close the door. I can't sleep with all that fucking!	Lütfen bir dahaki sefere kapınızı kapatın. Sesinizden uyuyamıyorum!	Die innere Sicherheit-1	2000
Police! Police! Come quickly!	Polis! Polis! Acele edin!	Die innere Sicherheit-1	2000
Burglars! They've taken everything. And the locker key?	Hırsızlar! Her şeyi çalmışlar. Ya dolabın anahtarı?	Die innere Sicherheit-1	2000
Gone! We must get to Lisbon!	O da gitmiş! Lizbon'a gitmeliyiz!	Die innere Sicherheit-1	2000
Staffed aubergines!	Patlıcan dolmasıymış!	Die innere Sicherheit-1	2000
We should have gone at once!	O anda burayı terk etmeliydik!	Die innere Sicherheit-1	2000
Go left.	Sola dön.	Die innere Sicherheit-1	2000
I'm really cold.	Çok üşüdüm.	Die innere Sicherheit-1	2000
That looks awful. Jeanne, we've got little money.	Çirkin görünüyor. Jeanne, paramız çok az.	Die innere Sicherheit-1	2000
There's no way I'm wearing that! It's cheap and warm.	Hayatta giymem bunu! Ucuz, ama sıcak tutar.	Die innere Sicherheit-1	2000
But it's awful! You'll fucking wear it anyway!	Ama çok berbat! Ne bok olursa olsun giyeceksin!	Die innere Sicherheit-1	2000
This isn't a party!	Partide değiliz!	Die innere Sicherheit-1	2000
We're going to Germany.	Almanya'ya gidiyoruz.	Die innere Sicherheit-1	2000
We'll be there in two days.	İki gün içinde oraya varırız.	Die innere Sicherheit-1	2000
We've enough for gas and food.	Benzin ve yiyeceğe yetecek kadar paramız var.	Die innere Sicherheit-1	2000
We have to be careful.	Dikkatli olmalıyız.	Die innere Sicherheit-1	2000
The car will make it.	Araba hazır.	Die innere Sicherheit-1	2000
I'm sorry, Jeanne. I'm on edge.	Beni affet, Jeanne. Bir anlık sinirdi.	Die innere Sicherheit-1	2000
Let's go.	Haydi yola çıkalım.	Die innere Sicherheit-1	2000
Have we got any German money?	Hiç Alman paramız var mı?	Die innere Sicherheit-1	2000
A little.	Az bir şey.	Die innere Sicherheit-1	2000
A coffee wouldn't be bad.	Bir kahve hiç fena olmaz.	Die innere Sicherheit-1	2000
What's that?	Ne içiyorsun?	Die innere Sicherheit-1	2000
A shake.	Milk shake.	Die innere Sicherheit-1	2000
Strawberry?	Çilekli mi?	Die innere Sicherheit-1	2000
Do you think we'll recognize him?	Onu tanıyabilecek miyiz?	Die innere Sicherheit-1	2000
If we can also be recognized...	Biz tanınıyorsak...	Die innere Sicherheit-1	2000
How much have we got left?	Ne kadar paramız kaldı?	Die innere Sicherheit-1	2000
Afew marks. 40 dollars. A couple of escudos.	Birkaç mark. 40 dolar. Birazda Portekiz escudosu.	Die innere Sicherheit-1	2000
If he doesn't come, we'll try again tomorrow.	Eğer bugün gelmezse, yarın yine deneriz.	Die innere Sicherheit-1	2000
He'll have his reasons.	Mutlaka bir sebebi vardır.	Die innere Sicherheit-1	2000
I'm going to the bathroom.	Lavaboya gidiyorum.	Die innere Sicherheit-1	2000
We'll meet at the car.	Arabada görüşürüz.	Die innere Sicherheit-1	2000
Why don't you ask me?	Niye bana sormuyorsunuz?	Die innere Sicherheit-1	2000