Search
English Turkish Sentence Translations Page 152286
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| your ever so sharp law abiding sprit. Law abiding sprit | ... yasalara uyan tutumun için teşekkürler. Yasalara uyan tutum! | Ssonda-1 | 2007 | |
| Until the day your ever unrivaled will to follow rules and regulations... | Kurallara ve kanunlara uymaktaki bu eşsiz hayalin... | Ssonda-1 | 2007 | |
| ...becomes the guiding light of this rotten society. Cheers! | ... bu çürük topluma kılavuzluk edecek bir ışık olacak güne kadar. Şerefe! | Ssonda-1 | 2007 | |
| I'll start a wave. Yes! | Meksika dalgasını başlatıyorum. Evet! | Ssonda-1 | 2007 | |
| Sir, I think I'll... | Efendim, sanırım ben gitsem... | Ssonda-1 | 2007 | |
| Hey, who do you think this party is for? | Hey, bu parti kimin için sanıyorsun? | Ssonda-1 | 2007 | |
| It's sweet tonight. | Hoş bir gece bu gece. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Let's drink until we die, okay? | Hadi ölene kadar içelim, tamam mı? | Ssonda-1 | 2007 | |
| Let's go three rounds. Good. | 3 tur daha dönelim. Güzel. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Where is she? | Nerde bu kadın? | Ssonda-1 | 2007 | |
| Miss Kang! | Bayan Kang! | Ssonda-1 | 2007 | |
| Where have you been? I thought you ran home. | Nerelerdeydin? Eve kaçtın sandım. | Ssonda-1 | 2007 | |
| I think I need to go now. Something came up at home. | Sanırım artık gitmem gerekiyor. Evde bir sorunum var. | Ssonda-1 | 2007 | |
| What are you talking about? Who do you think this is for? | Sen neden bahsediyorsun? Bunu kimin için yapıyoruz sanıyorsun? | Ssonda-1 | 2007 | |
| Cut the rubbish and drink up! | Saçmalamayı kes ve içmene bak! | Ssonda-1 | 2007 | |
| As a senior in life and also at work, | Bir büyüğün ve bir üstün olarak... | Ssonda-1 | 2007 | |
| I've always wanted to tell you this. | ... sana hep bunu söylemek istemişimdir. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Park Man su. Don't live your life like that. | Park Man su. Hayatını bu şekilde yaşama. | Ssonda-1 | 2007 | |
| You don't fit into the society where people live together. | İnsanların bir arada yaşadığı topluma uymuyorsun. | Ssonda-1 | 2007 | |
| You can't make it anywhere if you live like that. | Böyle yaşamaya devam edersen hiçbir yerde yapamazsın. | Ssonda-1 | 2007 | |
| You won't be able to even survive. | Hayatta kalmayı bile başaramazsın. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Drink up. | Al iç şunu. | Ssonda-1 | 2007 | |
| What did I... Sir! | Sana ne söylü... Efendim! | Ssonda-1 | 2007 | |
| Miss Kim says she'll sing a song. | Bayan Kim şarkı söylemek istiyormuş. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Oh, Miss Kim. | Vaaay, Bayan Kim. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Oh, Miss Kim. You must be feeling good today. Applause! | Vay, Bayan Kim. Bugün kendinizi iyi hissediyorsunuz galiba. Alkıııış! | Ssonda-1 | 2007 | |
| Miss Kim! Miss Kim! | Bayan Kim! Bayan Kim! Bayan Kim! | Ssonda-1 | 2007 | |
| You pathetic bastard. Do you know why you're fired? | Duygusal hergele! Neden kovulduğunu biliyor musun? | Ssonda-1 | 2007 | |
| Remember when the director ordered to change the street light manufacturer? | Müdürün sokak ışıkları üreticisini değiştirme emrini hatırlıyor musun? | Ssonda-1 | 2007 | |
| And you declined the order? | Sen de emri reddetmiştin. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Did you know he received bribes for that job? | O iş için rüşvet aldığını biliyor muydun? | Ssonda-1 | 2007 | |
| But you messed up everything | Ama sen her şeyi bozdun... | Ssonda-1 | 2007 | |
| and that screwed him up. | ... ve bu müdürü altüst etti. | Ssonda-1 | 2007 | |
| He's paying you back. | Şimdi sana bunu ödetiyor. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Nobody is against you being fired. | Kimse kovulmana karşı değil. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Look, nobody is sad that you're leaving. | Baksana, kimse ayrıldığın için üzülmüyor. | Ssonda-1 | 2007 | |
| It's a big party for them. | Bu onlar için büyük bir parti. | Ssonda-1 | 2007 | |
| I always told you to be more flexible, | Sana hep daha esnek olmanı söylemiştim. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Thank you Miss Kim! Miss Kim! Miss Kim! | Teşekkürler. Bayan Kim! Bayan Kim! Bayan Kim! | Ssonda-1 | 2007 | |
| What? Are you leaving? | Noldu? Çıkıyor musun? | Ssonda-1 | 2007 | |
| Yes. Please don't stop for me. Hey, hey. | Evet. Lütfen benim için keyfinizi bozmayın. Hey, hey. Şşşşşşttt! | Ssonda-1 | 2007 | |
| How small minded you are. | Ne kadar dar görüşlüsün. | Ssonda-1 | 2007 | |
| But pay for us on the way out. | Ama çıkışta hesabı öde. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Be cool at least for once. | En azından bir kez işe yara. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Sure. | Tabi ya. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Ever heard of a successful conclusion? | Hiç mutlu bir ayrılık duydun mu? | Ssonda-1 | 2007 | |
| At least we can remember your last kind gesture. | En azından son nazik jestini hatırlarız. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Yes, why don't you pay, Man su? You'll get a fat severance check. | Evet neden ödemiyorsun, Man su? Yüklü bir kıdem tazminatı alacaksın. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Pay, pay, pay... | Öde! Öde! Öde! Öde! Öde! Öde! ... | Ssonda-1 | 2007 | |
| Do I look like a joke to you? | Şaka yapıyor gibi mi görünüyorum, ha? | Ssonda-1 | 2007 | |
| Are you crazy? What are you doing? | Çıldırdın mı? Ne yapıyorsun? | Ssonda-1 | 2007 | |
| Shut up, you son of a bitch. | Kes sesini, seni orospu çocuğu! | Ssonda-1 | 2007 | |
| Are you so happy I'm fired? Are you bursting with joy? | Kovulduğuma çok mu mutlu oldunuz? Zevkten dört köşe mi oldunuz? | Ssonda-1 | 2007 | |
| What did I do so wrong? | Bu kadar yanlış olan ne yaptım, ha? | Ssonda-1 | 2007 | |
| Did I ever harm you in any way? | Herhangi bir zarar verdim mi size, ha? | Ssonda-1 | 2007 | |
| Hey, Mr. Park! Look... | Hey, Bay Park! Bakın... | Ssonda-1 | 2007 | |
| Shit. You don't think I have a temper? | Kahretsin! Benim de öfkem olduğunu düşünemiyor musunuz? | Ssonda-1 | 2007 | |
| Pig out, you motherfuckers. | Domuz gibi yaşayın bakalım, hergeleler! | Ssonda-1 | 2007 | |
| Fuck, nothing is going right. | Kahretsin! Hiçbir işim rast gitmiyor! | Ssonda-1 | 2007 | |
| I tried to ignore it but | Görmezden gelmeye çalıştım ama... | Ssonda-1 | 2007 | |
| you treat me like shit. | ... bana bok gibi davrandınız. | Ssonda-1 | 2007 | |
| I never did what I'm told not do. | Yapma denilen hiçbir şey yapmadım. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Is that wrong? | Bu mu yanlış? | Ssonda-1 | 2007 | |
| I got a black belt too when I was in the army. | Askerdeyken benim de siyah kuşağım vardı. | Ssonda-1 | 2007 | |
| What? Never seen a drunken man before? This is what I am. | Ne var? Hiç sarhoş bir adam görmediniz mi? İşte ben buyum. | Ssonda-1 | 2007 | |
| You think I have nothing to do? | Yapacak hiçbir şeyim yok mu sanıyorsunuz? | Ssonda-1 | 2007 | |
| I have a lot to do, | Yapabileceğim çok şey var. | Ssonda-1 | 2007 | |
| bastards. | Hergeleler! | Ssonda-1 | 2007 | |
| Red light, fuck the red light. | Kırmızı ışıkmış, sikmişim kırmızı ışığı! | Ssonda-1 | 2007 | |
| Do you want do die? | Ölmek mi istiyorsun? | Ssonda-1 | 2007 | |
| You can go around me! | Etrafımdan dolaşabilirsin! | Ssonda-1 | 2007 | |
| You bastard! Stop! | Seni hergele! Dur! | Ssonda-1 | 2007 | |
| What? Never seen a jay walking before? You do it everyday. | Ne var? Kırmızı ışıkta geçen birini hiç görmediniz mi? Siz bunu hergün yapıyorsunuz. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Screw rules. | Kuralları sikeyim! | Ssonda-1 | 2007 | |
| Does it give you a prize for doing it? | Kurallara uyunca madalya mı veriyorlar? | Ssonda-1 | 2007 | |
| I won't do it if it doesn't give me a prize. Am I nuts? | Madalya vermiyorlarsa ben de yapmayacağım. Ben deli miyim? | Ssonda-1 | 2007 | |
| Assholes. | Göt herifler! | Ssonda-1 | 2007 | |
| What is this? No urinating? | Bu da ne? İşemek yasak mı? | Ssonda-1 | 2007 | |
| What if I do? I'm curious now. | İşersem nolur? Şimdi merak ettim. | Ssonda-1 | 2007 | |
| In this country... those who don't follow the rules live well. | Bu ülkede... Kurallara uymayanlar iyi yaşıyor. | Ssonda-1 | 2007 | |
| An excellent country. | Mükemmel bir ülke! | Ssonda-1 | 2007 | |
| Ah, it feels good. | Aaaah! Dünya varmış! | Ssonda-1 | 2007 | |
| Are you pissing at the wall of police station, the symbol of public power? | Sen karakolun duvarına mı işiyorsun, halkın gücünün simgesine? | Ssonda-1 | 2007 | |
| Skipping? | Yazıyı okumadın mı? | Ssonda-1 | 2007 | |
| No, no... Wait, wait... | Hayır, hayır... Bekleyin, bekleyin... | Ssonda-1 | 2007 | |
| I really didn't know what I was doing. Can you give me a break? | Gerçekten ne yaptığımı bilmiyordum. Bana bir şans veremez misiniz? | Ssonda-1 | 2007 | |
| Be quiet. Shall we talk outside? | Sessiz ol! Dışarıda konuşabilir miyiz? | Ssonda-1 | 2007 | |
| Sit down. Ah, sit over here. | Otur. Şöyle oturun. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Sir, something bad happened at home and | Efendim, evde kötü bir şey oldu... | Ssonda-1 | 2007 | |
| I had a drink, just a little. | ... ve biraz içtim, birazcık. | Ssonda-1 | 2007 | |
| I temporarily lost my temper. | Geçici olarak kendimi kaybettim... | Ssonda-1 | 2007 | |
| Your ID. And made a mistake. | Kimliğin. ... ve bir hata yaptım. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Please give me a break. Give me your ID, ID! | Lütfen bana bir şans verin. Kimliğini ver, kimliğini! | Ssonda-1 | 2007 | |
| I think I left it at home. | Sanırım evde unuttum. | Ssonda-1 | 2007 | |
| I really regret what I did. I'm sorry... Your ID. | Gerçekten yaptığıma pişmanım. Kimliğin! | Ssonda-1 | 2007 | |
| My ID... I... | Kimliğim... Ben... | Ssonda-1 | 2007 | |
| Yes, here it is. | Evet, burdaymış. | Ssonda-1 | 2007 | |
| Go sit over there. Yes. | Git orda otur. Tamam. | Ssonda-1 | 2007 | |
| I'm really sorry for what I did. If you let me go, | Yaptığım şey için gerçekten üzgünüm. | Ssonda-1 | 2007 | |
| it'll never happen again. | Eğer gitmeme izin verirseniz bir daha yapmayacağıma söz veriyorum. | Ssonda-1 | 2007 |