Search
English Turkish Sentence Translations Page 150697
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| how it made you think that everyone was out to get you. | herkesin seni yakalamak için aradığını gibi. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| even that it gave you some sort of temporary powers. | hatta sana geçici bazı güçler vermiş. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| lana, you know i would never do anything to hurt you. | Lana, seni incitecek bir şeyi asla yapmayacağımı biliyorsun. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| of course i know that. | Tabii ki biliyorum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| clark, whatever you think you saw, | Clark, gördüğünü sandığın her neyse, | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| it was just the meteor playing tricks with your mind. | meteorun zihninle oynamasıydı sadece, | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| it wasn't real. | Gerçek değildi. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| there could never, ever be anything between me and lex. | Benimle Lex arasında asla ama asla bir şey olamaz. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i was imagining some pretty crazy stuff. | Çok çılgınca şeyler hayal ediyordum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| chloe turning against me... | Chloe bana karşı cephe alıyordu... | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| my dad making a deal with lionel... | Babam Lionel'la bir anlaşma yapıyordu... | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| ...you and lex talking about a spaceship. | ...sen ve Lex bir uzay gemisinden bahsediyordunuz. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i'm... i'm just glad you're all right, clark. | İyi olduğuna sevindim, Clark. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| thanks for covering for me. | Beni koruduğun için sağ ol. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| of course, clark. | Tabii ki Clark. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| you know, i have to admit, for once in my life, i was actually glad i wasn't the object of your desire. | Aslında itiraf etmeliyim, hayatımda ilk kez senin arzuladığın kişi olmadığıma memnundum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| you know, you're just lucky you snapped out of it when you did. | Kurtulduğun için çok şanslısın. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| if i'd have killed lana... but you didn't, | Eğer Lana'yı öldürseydim... Ama öldürmedin, | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| so stop beating yourself up about it. i mean, silver kryptonite... who knew ? | yani kendini suçlama artık. Yani...gümüş kriptoniti kim bilebilirdi ? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i just don't want it to happen again. | Tekrar olmasını istemiyorum sadece. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| did you get that rock ? | O taşı aldın mı? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i went to see lex, and he said it just disappeared during the excitement. | Lex'i görmeye gittim, olanlar sırasında ortadan kaybolduğunu söyledi. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| not that he ever even admitted he sent the rock to lana in the first place. | Zaten en başta da Lana'yı taşı göndermediğini söylemişti. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i still don't trust him. it's not about being paranoid. | Ona yine de güvenmiyorum. Paranoyaklıkla alakası yok. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| yeah, well, he is a luthor. | Evet, aslında o bir Luthor. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| you know, um, speaking of the evil dynasty, | Kötü hanedandan bahsederken | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i, um, need to come clean about something. | Bir şeyi itiraf etmeliyim. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| those e mails that you saw on my computer from lionel... | Lionel'den geldiğini gördüğün o e postalar... | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| well, you weren't imagining them. | onları hayal etmiyordun. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| so you are talking to lionel ? | Yani Lionel'la konuşuyordun? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| yeah, but not about you... about lex. | Evet, ama senin hakkında değil... Lex hakkında. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| lionel's been feeding me inside information about lex's campaign for state senate. | Lionel, Lex'in kampanyası hakkında içerden bilgi sızdırıyor bana. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| why would he do that ? | Bunu neden yapsın? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| maybe because he knows his son better than any of us | Belki de oğlunu hepimizden iyi tanıdığı içindir, | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| and the thought of what lex would do in office scares the hell out of him. | ve ofiste Lex'in yapabileceklerinden korktuğu için, | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| look, clark, i understand that you haven't been yourself, | Bak, Clark, kendinde olmadığını anlıyorum, | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| but you know that i would never tell lionel your secret. | Lionel'a sırrını asla söylemem. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i'd never tell anyone. | Başkasına da. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i'd die before i'd ever betray you. | Sana ihanet etmeden önce ölürüm. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| those kents... they pack quite a punch, don't they, son ? | Şu Kentler... İyi yumruk atıyorlar değil mi? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| it might be wise to avoid any more press conferences till your face has healed a bit. | Yüzün iyileşmeden basın konferanslarına çıkmasan akıllıca olur. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i wasn't planning to. | Planlamıyordum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| not that it's any of your business. | seni ilgilendirdiğini sanmam. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| fatherly advice. i can't help it. | Babaca bir öğüttü. Elimde değil. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| but a front page story that you were soundly beaten by a jealous, young lover will hardly aid your bid for office. | Ama kıskanç genç aşıktan dayak yediğinin ön kapakta durması ofise girmende pek yarımcı olmaz. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i have a team of political advisors, dad. | Politik danışman ekibim var, baba. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| last time i checked, you weren't on the payroll. | Son incelediğimde sen maaş listemde değildin. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| last time i checked, lana lang had a boyfriend, and i don't think she's in the market for a spare. | Ben son incelediğimde ise Lana Lang'in sevgilisi vardı, ve bir yedek aradığını da sanmıyorum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i think you know the way out. | Sanırım çıkış yolunu biliyorsun. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| this isn't about serving the greater good. | Bu iyiliğe hizmet için değil, | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| or even about power. it's about you | ya da güç hakkında da. Bu seninle ilgili | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| changing the way people perceive you, isn't it ? | İnsanların seni farklı fark etmesini sağlamak amaçlı değil mi? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| that's why you're running for office. | Bu yüzden ofis için adaylığını koyuyorsun. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| even if you were president of the united states, you think that's gonna make any difference ? | Amerika Birleşik Devlet'leri başkanı da olsan, sence bir şey fark edecek mi? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| because the people who are close to you will always know what is truly in your heart. | Çünkü sana yakın olan insanlar gerçekte kalbinin içinde ne olduğunu her zaman bilecek. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| that's why lana lang will never love you, son. | Bu yüzden Lana Lang seni asla sevmeyecek oğlum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| the thing is, i don't know what was real and what wasn't. | Olay şu ki; ne gerçek ne gerçek değil hiç belli değildi. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| well, your parents loaning you to lionel luthor for medical research... definitely not real. | Tıbbi araştırma için annenlerin seni Lionel Luthor'a vermesi, kesinlikle gerçek değildi. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| well, i know you'd never do that. | Bunu asla yapmayacağınızı biliyorum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| it wasn't your fault, sweetheart. | Senin hatan değildi tatlım. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i'm just glad the infection burned itself out when it did. | Hastalık birden gitmesine çok sevindim. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i guess no matter how much i trust someone, i'm always gonna have to be worried about my secret coming out. | Birine ne kadar güvensem de, her zaman sırrımın açığa çıkacağından korkuyorum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| that's what i never wanted to have happen. | Bu yüzden bunun olmasını asla istemiyorum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| which is why i've... | İşte bu yüzden... | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| ...decided not to run against lex. | ...Lex'e karşı aday olmamaya karar verdim. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| dad, i don't want you to put your life on hold because of me. | Baba benim yüzümden hayatını bırakmanı istemiyorum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i'm not gonna let fear control my life or ruin yours. | Korkunun hayatımı kontrol etmesine veya seninkini mahvetmesine izin vermeyeceğim. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i want you to run against lex. it's the right thing to do. | Lex'e karşı aday olmanı istiyorum. Yapılacak doğru şey bu. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| if anything happens, | Eğer bir şey olusa, | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| we'll deal with it the same way we always have... as a family. | Her zaman yaptığımız gibi ailecek çözeriz bunu. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| professor fine ? | Profesör Fine? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| how you feeling, kal el ? | Nasılsın, Kal El? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| so, i didn't imagine that part. | Yani o kısmı hayal etmedim. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| no, you didn't. | Hayır etmedin. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i thought i was the last son of krypton, but... | Kripton'un son oğlu benim sanıyordum, ama... | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| you people keep popping up. | Siz insanlar hep bir yerlerden fırlıyorsunuz. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| well, a superior civilization is difficult to eradicate. | Yok edilmesi zor üstün bir medeniyet. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| why are you here ? | Neden burdasın? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| to stop what's coming. | Olacakları durdurmak için. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| and to help you | Gerçek Kriptonlu olma yolunda | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| walk the path of a true kryptonian. | sana yardım etmek için. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| so i can be superior ? | Böylece üstün mü olacağım? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| why do you continue to trust humans more than your own people ? | İnsanlara kendi halkından daha fazla neden güveniyorsun ki? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i'm just going off what i've seen. | Gördüğümü yapıyorum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| maybe you need to look closer. | Belki de daha yakından bakmalısın. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| why didn't you just tell me who you really were | Neden bana kim olduğunu söylemedin de | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| instead of posing as my professor this whole time ? | bunca zamandır profesörüm numarası yaptın? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| why do you keep your identity a secret, even from the woman you love ? | Sen neden kimliğini sakıyorsun, sevdiğin kadın bile? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| you've been on this planet many years, kal el. | Çok uzun senelerdir bu gezegendesin, Kal El. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i had to observe you before revealing myself to determine just how much you've been influenced by these... | Sana kendimi göstermeden önce bu insanlardan ne kadar etkilendiğini incelemeliydim... | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| you say "human" like it's a bad thing. | İnsan'ı kötü bir şeymiş gibi söylüyorsun. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| just going on what i've seen. | Sadece gördüğümü biliyorum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| this race shows promise. | Bu ırk umut vaat ediyor. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| but at this point in history, they're still duplicitous by their very nature. | Ama tarihin bu noktasında, hala doğaları gereği iki yüzlüler, | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| even the ones you think you love can't be trusted. | Sevdiğini sandıklarına bile güvenemezsin. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| you don't know anything about this race. | Bu ırk hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| yeah, they can be petty | Evet, aşağılık olabilirler, | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| and dishonest and betray each other over nothing. | namussuz olup birbirlerine defalarca ihanet edebilirler. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| but they can also be honest | Ama ayrıca dürüst olabilirler | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| and loyal. | ve sadık. | Smallville Splinter-1 | 2005 |