• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 149195

English Turkish Film Name Film Year Details
Hold on. You know wh what these are? Bunların ne olduğunu biliyor musun? Bir saniye. Bunların ne olduğunu biliyor musun? Shutter-4 2008 info-icon
[Beeps] Any in English? İngilizce bilen var mıdır? İngilizcesi var mı? Shutter-4 2008 info-icon
Come on. It'll be fun. Um Hadi, eğlenceli olacak. Şey... Hadi ama. Eğlenceli olur. Um... Shutter-4 2008 info-icon
That's cute. You girls have a date. Sevimli kızdır... Ne güzel. Kızlar randevulaşıyor. Shutter-4 2008 info-icon
Uh Well, I guess so. [Chuckles] Great. Olabilir sanırım. Harika. Sanırım tanışabilirim. Harika. Shutter-4 2008 info-icon
[Ben] Adam, this is myJane. Jane, Adam. Hello. I'm Adam. Adam, bu eşim Jane. Jane, Adam. Merhaba. Ben Adam. Adam, bu eşim Jane. Jane, Adam. Merhaba. Ben Adam. Shutter-4 2008 info-icon
Lovely to meet you. It's a pleasure to meet you. Memnun oldum. Bende çok memnun oldum. Tanıştığımıza memnun oldum. O zevk bana ait. Shutter-4 2008 info-icon
[Bruno] Look at you. You look like an old man. Bite me. Baksana, ihtiyar bir adam gibi duruyorsun. Dalga geçme. Şuna bakın. İhtiyar biri gibi görünüyorsun. Git başımdan. Shutter-4 2008 info-icon
So, what do you do when you're not traveling the world with this guy? Bu adamla dünyayı turlamaya başlamdan önce ne yapıyordun? Eee, bu adamla dünyayı dolaşmadığın zaman ne yaparsın? Shutter-4 2008 info-icon
No, l [Speaking Japanese] Hayır, ben... Hayır... Shutter-4 2008 info-icon
So, hey, Bru, you remember that Russian hostess from the other night? Hey Bru, bana hatırlatta diğer rus hostesi göndereyim sana. Eee, hey Bru, geçen akşamki Rus hostesi hatırlıyor musun? Shutter-4 2008 info-icon
She's comin' in for an audition on Wednesday. Çarşamba günü test için buraya geliyor. Çarşamba günü işitme sınavına girecek. Shutter-4 2008 info-icon
Hey, it's my job. [Men Chuckling] Hey, bu benim işim. İşim bu. Shutter-4 2008 info-icon
[Laughs] I, um, I rep models. Ben manken menajeriyim... Modellerin menajerliğini yapıyorum. Shutter-4 2008 info-icon
Um, and I got this guy all the girls he's workin' with the next two weeks. ...ve önümüzdeki iki hafta boyunca tüm kızları ben ayarlayacağım. Ve bu adamı önümüzdeki iki haftalığına kızlarla çalışması için tuttum. Shutter-4 2008 info-icon
Ah. You guys make quite the team, don't you? İyi bir ekip kurmuşsunuz. Tam olarak takım çalışması yapıyorsunuz, değil mi? Shutter-4 2008 info-icon
[Adam] Certainly did. [Bruno] Three amigos of the international department. Elbette. Uluslararası üç kafadar desek. Kesinlikle. Uluslararası şubenin üç adamı. Shutter-4 2008 info-icon
To good friends. [Others] Kanpai. Arkadaşlığımıza. Kanpai. İyi arkadaşlara. Kanpai. Shutter-4 2008 info-icon
[Bruno] Just perfect. Harika. Mükemmel. Shutter-4 2008 info-icon
Eyes right to lens. Perfect. [Woman Singing Pop] Objektife bakıyoruz. Güzel. Gözler objektifte. Mükemmel. Shutter-4 2008 info-icon
Right there. Hold that. [Shutter Clicks] İşte böyle. Çekiyorum. Tam böyle. Kımıldamayın. Shutter-4 2008 info-icon
Okay. That's enough color. Let's shoot some black and white. Tamam. Bu kadarı yeterli. Bunları baskıya verin. Tamam. Renkli çekim yeterli. Biraz da siyah beyaz çekelim. Shutter-4 2008 info-icon
See, uh, right up there? That's my office, right up there in the corner. Orayı görüyor musun? Benim ofisim orada, şurada sağ köşedeki. Şurayı görüyor musun? Orası benim bürom, köşedeki yer. Shutter-4 2008 info-icon
That's your office? [Ben] Clear frame, please. Bruno! Senin ofisin orada mı? Bruno! Orası senin büron mu? Çekim alanını boşalt, lütfen. Bruno! Shutter-4 2008 info-icon
[Bruno] All right. Tamam. Pekâlâ. Shutter-4 2008 info-icon
[Ben] Clear the frame, please. Aydınlık bir kare, lütfen. Çekim alanını boşalt, lütfen. Shutter-4 2008 info-icon
[Woman's Voice] You left me here. Orada beni yanlız bıraktın. Beni terk ettin. Shutter-4 2008 info-icon
[Clears Throat] Okay. Here we go. Tamam. Başlıyoruz. Shutter-4 2008 info-icon
Thank you. [Shutter Clicking] Teşekkürler. Teşekkür ederim. Shutter-4 2008 info-icon
He's dating Yukiko now. Oh. O şimdi Yukiko ile birlikte. Şu an Yukiko ile çıkıyor. Oh. Shutter-4 2008 info-icon
Sorry. L I was wondering if you could tell me where you get your photos from. Pardon, bu fotoğrafları nereden bulduğunuzu bana söyleyebilir misiniz? Pardon. Resimleri nereden aldığınızı söyleyebilir misiniz acaba? Shutter-4 2008 info-icon
Oh, he's a fake. Oh. Shh. Onlar sahte. O bir sahtekâr. Şşş. Shutter-4 2008 info-icon
So, it's not a big deal. Bu doğru değil. O yüzden, çok sorun olmuyor. Shutter-4 2008 info-icon
I didn't say that. Look, I started this magazine three years ago. Onu demek istemedim. Bak, 3 yıl önce bu dergiyi kurdum... Öyle demedim. Bakın, bu dergiyi üç sene önce yayına başlattım. Shutter-4 2008 info-icon
That's me in the photo. Fotoğraftaki benim. Resimdeki benim. Shutter-4 2008 info-icon
It's real. Bu gerçek. Resim gerçek. Shutter-4 2008 info-icon
But that's just one picture. Fakat sadece bir fotoğraf. Ama bu sadece bir resim. Shutter-4 2008 info-icon
We didn't fake these. Hiçbiri sahte değil. Bunlar sahte değil. Shutter-4 2008 info-icon
You know, spirit photography has been around since the 1800s Ruh fotoğrafçılığı 1800'den bu yana var. Ruhların fotoğraflarını çekmek 1800'lerden beri... Shutter-4 2008 info-icon
And / think they're trying to tell us something. ve biliyor musun, aslında bize birşeyler söylemeye çalışıyorlar. Bence bize bir şey anlatmaya çalışıyorlar. Shutter-4 2008 info-icon
Maybe you've had an unfinished business with a dead relative. yada ölmüş bir yakının ölmeden önce bitiremediği bir işle bağlantılı olabilir. Ölen bir akrabanla yarım kalmış bir işin olabilir. Shutter-4 2008 info-icon
[Voices Whispering] I've seen pictures where living people have appeared. Bir çok kez resimlerde ortaya çıktıklarını gördüm. Resimleri insanların yaşadığı yerlerde gördüm. Shutter-4 2008 info-icon
I think it's a case of strong emotions making themselves heard. Bize birşeyler anlatmaya çalışıyorlar. Bence güçlü duyguları hissettirme olayı. Shutter-4 2008 info-icon
Think about it. Why all that effort if you don't have something to say? Düşünsene, söyleyecek birşeyleri yoksa neden görünsünler? Düşünsene. Söyleyecek bir şeyin yoksa bunca çaba niye? Shutter-4 2008 info-icon
You know, if you're interested, wejust did a big story on a local medium. Biliyormusun, bu konu hakkında yazılar yazan yerel bir medyum var İlgini çektiyse, buralı bir medyumun büyük bir hikâyesini yayınlamıştık. Shutter-4 2008 info-icon
He's a powerful spiritualist. Çok etkili bir ruhbilimcidir. Güçlü bir ruh bilimci. Shutter-4 2008 info-icon
Does this mean that you can't tell which ones are real or which ones are fakes? Hangisinin gerçek hangisinin sahte olduğunu nasıl biliyorsun? Hangisinin sahte hangisinin gerçek olduğunu söyleyemiyorsun mu yani? Shutter-4 2008 info-icon
I know that you can't fake a Polaroid. There's no negative. Polaroidse sahte değildir, Negatifler olmamalı. Şipşak resim sahte olmaz. Negatifi yoktur. Shutter-4 2008 info-icon
Maybe you should take a picture of your girlfriend. My spirit doesn't really like her. Belki birazda kız arkadaşının fotoğraflarını çekmelisin. Ben ruh değil gerçeğim. Kız arkadaşının resmini çekebilirsin. Ruhum ondan hoşlanmaz. Shutter-4 2008 info-icon
[Seiko] Hey, where are you going with that? [Ritsuo Laughs] Hey nereye gidiyoruz? Resmimi nereye götürüyorsun? Shutter-4 2008 info-icon
Ow! [Groans] Of! Shutter-4 2008 info-icon
[Knocking] [Seiko] Hello. Merhaba. Shutter-4 2008 info-icon
Hey. [Gasps] Merhaba. Hey. Shutter-4 2008 info-icon
Uh, yeah, yeah, yeah. Everything's fine. I just I, um Şey, evet, evet. Herşey yolunda. Sadece... Evet, evet, Sorun yok. Şey... Shutter-4 2008 info-icon
[Screams] Sorry. Özür dilerim. Shutter-4 2008 info-icon
I'm sorry. I'm so sorry. Özür dilerim. Özür dilerim. Shutter-4 2008 info-icon
[Ben] Tell me it's not my fault. Tell me that they damaged it at the lab. Benim hatam değil. Laboratuvarda hasar görmüş olmalı. Benim yüzümden olmadığını söyle. Laboratuarda bozulduklarını söyle. Shutter-4 2008 info-icon
[Seiko] They looked. /t's on the negatives. Bunlara baksana, negatifler. Baktılar. Negatiflerde var. Shutter-4 2008 info-icon
[Ben] Then why didn't we see anything in the Polaroids? Neden resimlerde hiçbirşey yok? O halde neden şipşak resimlerde bir şey göremedik? Shutter-4 2008 info-icon
The film from today's shoot is ruined. Bugün çekilen resimler, hepsi mahvolmuş. Bugünkü çektiğimiz resimler bozulmuş. Shutter-4 2008 info-icon
Okay, I'm gonna go. Tamam, ben çıkıyorum. Tamam, ben gidiyorum. Shutter-4 2008 info-icon
Bye, Jane. Bye. Hoşçakal Jane. Hoşçakal. Hoşça kal, Jane. Hoşça kal. Shutter-4 2008 info-icon
That's if they'd even let me. It was a mistake. Onlar bana izin verseler bile... Bir hata olmalı. İzin verselerdi olurdu. Hataydı. Shutter-4 2008 info-icon
[Jane] We've seen this before. Benzerlerini daha önce görmüştük. Bunu daha önce de gördük. Shutter-4 2008 info-icon
Well, it makes sense. It's the same camera. Doğru tahmin ettin, aynı kamera ile çekildi. Mantıklı. Aynı fotoğraf makinesi. Shutter-4 2008 info-icon
It must've got banged up in the crash. Kaza sırasında bozulmuş olmalı. Kazada bozulmuş olmalı. Shutter-4 2008 info-icon
And, uh, somethin' got in the body, or there's a light leak. Yada önceden beri belki bozuktu. Cisimlerde bir şey var ya da ışık alıyor. Shutter-4 2008 info-icon
I don't know. But I'm lucky I didn't get fired today. Bilmiyorum. Bugün işten kovulmadığım için şanslıyım. Bilmiyorum. Ama bugün kovulmadığım için şanslıyım. Shutter-4 2008 info-icon
If it wasn't for Bruno I saw her. Bruno, onu gördüm. Bruno için olmasaydı... Onu gördüm. Shutter-4 2008 info-icon
[Sighs] She followed us to Tokyo. Tokyo'ya kadar bizi takip etmiş. Bizi Tokyo'ya kadar takip etmiş. Shutter-4 2008 info-icon
Well, great, great. That means she's okay. İyi, güzel. O iyi o zaman. Harika, harika. İyi demek. Shutter-4 2008 info-icon
No, she's She's not She's not okay, Ben. Christ, she Hayır, o, o iyi değil Ben. Tanrım... Hayır, iyi değil, Ben. Tanrım... Shutter-4 2008 info-icon
I think she's dead. Onun öldüğünü düşünüyorum. Sanırım ölmüş. Shutter-4 2008 info-icon
[Whispers] Janie. Janie. Shutter-4 2008 info-icon
And it's completely understandable given I know. I know. I know. Seni anlıyorum ama mutlaka mantıklı bir açıklamsı vardır. Biliyorum, biliyorum. Ve tamamen anlaşılıyor... Biliyorum. Biliyorum. Shutter-4 2008 info-icon
Jane, I haven't seen any ghosts. Jane, ben hayalet falan görmedim. Jane, hiç hayalet görmedim. Shutter-4 2008 info-icon
Don't be like that. But that's what this is about, right? Bunu yapma. Bu neyle ilgili? Öyle değil. Ama bununla ilgili, değil mi? Shutter-4 2008 info-icon
I mean, that's what you're saying. Listen to yourself. Neden bahsettiğini anlamıyorum, ne söylediğinin farkında mısın? Yani, bunu sen söylüyorsun. Kendini dinlesene. Shutter-4 2008 info-icon
Do you hear what you're saying, Jane? Ghosts? Neden bahsediyorsun Jane? Hayaletlerden mi? Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu, Jane? Hayaletleri? Shutter-4 2008 info-icon
I wish I could spend every moment of every day with you, but I can't. her anımı, her günümü yanında geçirebilirim, fakat yapamam... Keşke seninle günümün her anını geçirebilsem, ama yapamam. Shutter-4 2008 info-icon
I have to work. I've never asked you to hold my hand. çalışmalıyım. Ben bundan bahsetmiyorum. Çalışmak zorundayım. Asla elimi tutmanı istemedim. Shutter-4 2008 info-icon
I've never asked you But, Jane, that's what this is about! Ben asla bunu... Jane, neden bahsettiğini anlamıyorum! Asla istemedim... Ama Jane, bunu demek istiyorsun. Shutter-4 2008 info-icon
Now, come on! Today is just not the day. I'm sorry. Şimdi, hadi ama! Güzel bir gün değildi. Üzgünüm. Hadi ama! Bugün o gün değil. Üzgünüm. Shutter-4 2008 info-icon
I'm sorry, Jane, but, Jesus, I'm just not your fucking father. Özür dilerim Jane fakat, Tanrım, Ben senin baban değilim. Üzgünüm Jane, ama, Tanrım ben senin baban değilim. Shutter-4 2008 info-icon
[Speaking Japanese] I see no sign of serious injury. Ciddi bir sorununuz yok. Ciddi bir yaralanma izi görmüyorum. Shutter-4 2008 info-icon
[Sighs] Honey, I'm really sorry about last night. Tatlım, dün gece için gerçekten çok üzgünüm. Hayatım, dün akşam için gerçekten üzgünüm. Shutter-4 2008 info-icon
[Sighs] That's probably the agency. Ofisten arıyor olmalılar. Bu muhtemelen ajanstır. Shutter-4 2008 info-icon
I'll be right back. [Ringing Continues] Hemen dönerim. Birazdan dönerim. Shutter-4 2008 info-icon
Moshi moshi. Hi. It's me. Moshi moshi. Merhaba, benim Moshi moshi. Merhaba. Benim. Shutter-4 2008 info-icon
Hey, let's not fight anymore. I'm sorry about the whole thing. Kavgayı uzatmanın gereği yok, tüm o şeyler için özür dilerim. Artık kavga etmeyelim. Her şey için özür dilerim. Shutter-4 2008 info-icon
Well, I was thinking I'd make you dinner. Akşam yemeğinde görüşürüz. Sana yemek yapayım diyordum. Shutter-4 2008 info-icon
[Screaming] No! God! Hayır! Tanrım! Shutter-4 2008 info-icon
I'm so sorry. Honey, I'm so sorry. Özür dilerim. Tatlım, çok üzgünüm. Çok üzgünüm. Hayatım, çok üzgünüm. Shutter-4 2008 info-icon
[Gasps] I think maybe the stress is gettin' to me. Sanırım stresten. Stresten olabileceğini düşünüyorum. Shutter-4 2008 info-icon
But all of your ruined photos? [Window Creaking] Fotoğraftaki yansımaları düşün? Ama bozulan resimlerin? Shutter-4 2008 info-icon
Everything that's happened I think it's that girl from the road. Başımıza gelen herşey, yoldaki o kızla ilgili. Olanlar...bence yoldaki kızla ilgili. Shutter-4 2008 info-icon
She's angry at me for what I did to her. Ona yaptıklarımızdan dolayı çok kızgın. Ona yaptıklarımdan dolayı bana kızgın. Shutter-4 2008 info-icon
There's a man that people go to... Bu konuyla ilgili insanların gittiği biri var... Bir adam var insanlar... Shutter-4 2008 info-icon
[Sighs] I think he should take a look at our pictures. O resimleri ona göstermeliyiz. Bence resimlerimizi göstermeliyiz. Shutter-4 2008 info-icon
We saw your article. [Speaking Japanese] Makalenizi gördük. Shutter-4 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 149190
  • 149191
  • 149192
  • 149193
  • 149194
  • 149195
  • 149196
  • 149197
  • 149198
  • 149199
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact