Search

English Turkish Sentence Translations Page 147652

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Uptown. To the Y. l'm going uptown. Wanna split a cab?	Şehir merkezine. Y'ye. Ben de gidiyorum. Beraber taksiye binelim mi?	Seinfeld The Stall-2	1994
l changed my mind. Yeah, l don't think l'm gonna go now.	fikrimi değiştirdim. Evet, artık gitmek istemiyorum.	Seinfeld The Stall-2	1994
All right, l'll see you later. Nice meeting you.	Tamam, sonra görüşürüz. Tanıştığımıza memnun oldum.	Seinfeld The Stall-2	1994
What's with you? That's her.	Senin neyin var böyle? Bu o.	Seinfeld The Stall-2	1994
Who? Erica! She's Erica!	Kim? Erica! O Erica!	Seinfeld The Stall-2	1994
l'm telling you, it's her! Oh, you're crazy.	Sana söylüyorum, kesinlikle o! Oh, aklını kaçırmışsın.	Seinfeld The Stall-2	1994
Am l? Or am l so sane that you just blew your mind?	Öyle mi? Yoksa çok mu mantıklıyım sen mi aklını kaçırmışsın?	Seinfeld The Stall-2	1994
lt's impossible! ls it?	Bu imkansız! Öyle mi?	Seinfeld The Stall-2	1994
lt can't be! Can't it?	Bu olamaz! Öyle mi?	Seinfeld The Stall-2	1994
All right. That's enough. Yeah!	Tamam. Bu kadar yeter. Evet!	Seinfeld The Stall-2	1994
What if? What?	Peki ya? Ne?	Seinfeld The Stall-2	1994
Yeah. l mean, what is my obligation here?	Evet. Yani, benim ne yapmam gerek?	Seinfeld The Stall-2	1994
lt was probably gonna be over in a couple of weeks anyway.	Bir iki hafta içinde zaten ayrılacaktık.	Seinfeld The Stall-2	1994
l thought you didn't care about his looks.	Görünüşün umurunda olmadığını sanıyordum.	Seinfeld The Stall-2	1994
Are you kidding? He's a mimbo. l know that.	Şaka mı yapıyorsun? O bir erkek güzeli. Biliyordum.	Seinfeld The Stall-2	1994
...maybe l can learn to love him.	...onu sevmeyi öğrenebilirim.	Seinfeld The Stall-2	1994
l'm sorry. l didn't get most of that.	Özür dilerim. Dediğin hiçbir şeyi anlamadım.	Seinfeld The Stall-2	1994
ls that Kramer over there? Yeah. Yeah.	Oradaki Kramer'mı? Evet. Evet.	Seinfeld The Stall-2	1994
lt's all set. What's all set?	Her şey hazır. Ne hazır?	Seinfeld The Stall-2	1994
How'd you get her to meet you here? We have a certain chemistry.	Onu buraya gelmeye nasıl ikna ettin? Aramızda bir bağ var.	Seinfeld The Stall-2	1994
Hi. l thought l'd find you here.	Merhaba. Seni burada bulacağımı biliyordum.	Seinfeld The Stall-2	1994
Hello, Erica. Erica? What are you talking about?	Merhaba Erica. Erica mı? Neden bahsediyorsun?	Seinfeld The Stall-2	1994
l sell paper goods, you jerk.	Kağıt ürünleri satıyorum, seni budala.	Seinfeld The Stall-2	1994
No, l'm sorry. l can't spare it. There's just not enough to spare.	Hayır, üzgünüm. Veremem. Verecek kadar yok.	Seinfeld The Stall-2	1994
l have to go to the bathroom too.	Benim de tuvalete gitmem gerek.	Seinfeld The Stall-2	1994
Yeah, there's no toilet paper in here. l usually check. Would you mind?	Evet, tuvalet kağıdı kalmamış. Genelde kontrol ederim. Verebilir misiniz?	Seinfeld The Stall-2	1994
l can't. l don't have it. l don't have a square to spare.	Veremem. Bende yok. Verecek kadar yok.	Seinfeld The Stall-2	1994
l can't spare a square.	Verecek kadar yok.	Seinfeld The Stall-2	1994
l know you! That's right, honey.	Seni tanıyorum! Doğru bildin, tatlım.	Seinfeld The Stall-2	1994
And l know you! No. Wait!	Ben de seni tanıyorum! Hayır. Bekle!	Seinfeld The Stall-2	1994
Here. Take it. Thanks.	İşte. Al. Teşekkürler.	Seinfeld The Stall-2	1994
lt's like a Wile E. Coyote idea, isn't it?	Coyote'nin bir fikri gibi değil mi?	Seinfeld The Stall-2	1994
The thing l wonder about the skydiving...	Merak ettiğim şey skydiving yaparken...	Seinfeld The Stall-2	1994
...the chute doesn't open, l got news for you:	...paraşüt açılmazsa, haberlerim var:	Seinfeld The Stall-2	1994
''Good thing he was there, or l would have hit the ground directly.''	"İyi ki beni takıyordu yoksa şimdi direk yere çakılmıştım."	Seinfeld The Stall-2	1994
What? No, I'm sorry. I can't spare it.	Ne? Hayır, üzgünüm. Veremem.	Seinfeld The Stall-3	1994
Flush her out. I don't even know what she looks like.	Onu bulurduk. Nasıl biri olduğunu bile bilmiyorum.	Seinfeld The Stall-3	1994
I'm dying to see what she looks like. Hey.	Onu çok merak ediyorum. Hey.	Seinfeld The Stall-3	1994
Yeah, right. Okay. "Hey. Hey." Tony.	Evet, tabi. Tamam. "Hey. Hey." Tony.	Seinfeld The Stall-3	1994
"Hey." That's nice. Listen to this.	"Hey." Şunu dinle.	Seinfeld The Stall-3	1994
It's battle conditions. Yeah, well...	Savaş şartları. Evet...	Seinfeld The Stall-3	1994
It's getting late. Can I call Tony? Yeah.	Geç oluyor. Tony'i arayabilir miyim? Evet.	Seinfeld The Stall-3	1994
Andre? What about the driver?	Andre? Peki ya sürücü ne olacak?	Seinfeld The Stall-3	1994
We'd get in an accident. So what?	Kaza yapabiliriz. Ne olmuş?	Seinfeld The Stall-3	1994
You hungry? Wanna..? Monk's? No. I gotta go downtown.	Acıktınız mı? Monks'a gidelim mi? Hayır. şehir merkezine gideceğim.	Seinfeld The Stall-3	1994
Hey, you got a problem with Tony? Hunky Tony. "Hey."	Hey, Tony'le bir sorunun mu var? Pazılı Tony. "Hey."	Seinfeld The Stall-3	1994
I'm not being superficial. Elaine, he's a male bimbo.	Yüzeysel davranmıyorum ki. Elaine, adam bir erkek güzeli.	Seinfeld The Stall-3	1994
Whatever. All right. I gotta buy some bread.	Farketmez. Tamam. Biraz ekmek almalıyım.	Seinfeld The Stall-3	1994
Ma�ana might be a problem. I'm supposed to...	Mañana uygun olmayabilir. Şöyle ki...	Seinfeld The Stall-3	1994
...and I think they charge me if I cancel with only one ma�ana's notice.	...ve mañana gitmezsem ceza ödeyebilirim.	Seinfeld The Stall-3	1994
Ma�ana I'm doing nada.	Mañana hiçbir şey yapmama.	Seinfeld The Stall-3	1994
No, I'm down. Yes!	Hayır, varım. Evet!	Seinfeld The Stall-3	1994
Yeah! I'll see you. All right, buddy. Take it easy, Kramer.	Evet! Görüşürüz. Tamam dostum. Kendine iyi bak Kramer.	Seinfeld The Stall-3	1994
Oh, no, I am down. Yeah!	Oh, hayır iyiyim. Evet!	Seinfeld The Stall-3	1994
That's ridiculous! No, no. I don't think so.	Bu çok saçma! Hayır, hayır. Hiç sanmıyorum.	Seinfeld The Stall-3	1994
Did you say "flinty"? Yeah. Yeah. Flinty.	"katı" mı dedin? Evet. Evet. Katı.	Seinfeld The Stall-3	1994
What? Your napkin. I'm dripping.	Ne? Peçeteni diyorum. Damlıyor.	Seinfeld The Stall-3	1994
Well, where's your napkin? I used it up.	Seninki nerde? Kullandım.	Seinfeld The Stall-3	1994
Can I have a piece of your gum? You're fine.	Sakızından alabilir miyim? Sorun yok.	Seinfeld The Stall-3	1994
It's Elaine. Oh, come on up.	Elaine. Oh, yukarı gel.	Seinfeld The Stall-3	1994
Who is it? It's Elaine.	Kimmiş? Elaine.	Seinfeld The Stall-3	1994
Is she coming up? Yeah.	Buraya mı geliyor? Evet.	Seinfeld The Stall-3	1994
Have some more. For the road. Isn't that too much?	Biraz daha al. Yol için. Çok olmadı mı?	Seinfeld The Stall-3	1994
It's good. Yes. Smells?	Güzel. Evet. Kokuyor mu?	Seinfeld The Stall-3	1994
Okay, so I'll see you Saturday night. Saturday night.	Tamam, o zaman cumartesi akşamı görüşürüz. Cumartesi akşamı.	Seinfeld The Stall-3	1994
Because of the gum? Well, it's too much. It's embarrassing.	Sakız yüzünden mi? Bu çok fazla. Utanç verici.	Seinfeld The Stall-3	1994
She's in there. I can hear her. All right, who's gonna tell her?	Orada. Onu duyabiliyorum. Tamam, ona kim söyleyecek?	Seinfeld The Stall-3	1994
You tell her. It was your fault.	Sen söyle. Senin hatandı.	Seinfeld The Stall-3	1994
Well... Yes. For a little while.	Şey.... Evet. Bir süre için.	Seinfeld The Stall-3	1994
They said I'm coming along. Yeah.	İyileştiğimi söyledi. Evet.	Seinfeld The Stall-3	1994
Think, Tony. Think. I'm drawing a blank, babe.	Düşün, Tony. Düşün. Hiçbir şey hatırlamıyorum bebeğim.	Seinfeld The Stall-3	1994
Hi, Elaine. Yeah, this...	Merhaba Elaine. Evet, bu	Seinfeld The Stall-3	1994
This isn't a very good time, George. I just wanted...	Bu iyi bir zaman değil George. Sadece Tony ile...	Seinfeld The Stall-3	1994
But why? It wasn't my fault. I... You asked me for a sandwich. I...	Ama neden? Benim hatam değildi. Ben Benden sandviç istedin. Ben	Seinfeld The Stall-3	1994
Maybe when he's feeling better. Yeah. Without a doubt. I'm down.	Belki şimdi daha iyidir. Evet. Eminim öyledir.	Seinfeld The Stall-3	1994
I never talked to you on the phone. Where you going?	Seninle hiç telefonda konuşmadık. Nereye gidiyorsun?	Seinfeld The Stall-3	1994
Uptown. To the Y. I'm going uptown. Wanna split a cab?	Şehir merkezine. Y'ye. Ben de gidiyorum. Beraber taksiye binelim mi?	Seinfeld The Stall-3	1994
I'm telling you, it's her! Oh, you're crazy.	Sana söylüyorum, kesinlikle o! Oh, aklını kaçırmışsın.	Seinfeld The Stall-3	1994
It's impossible! Is it?	Bu imkansız! Öyle mi?	Seinfeld The Stall-3	1994
It can't be! Can't it?	Bu olamaz! Öyle mi?	Seinfeld The Stall-3	1994
...I'll learn what love really is.	...sevginin ne olduğunu öğrenebilirim.	Seinfeld The Stall-3	1994
Is that Kramer over there? Yeah. Yeah.	Oradaki Kramer'mı? Evet. Evet.	Seinfeld The Stall-3	1994
It's all set. What's all set?	Her şey hazır. Ne hazır?	Seinfeld The Stall-3	1994
I know you! That's right, honey.	Seni tanıyorum! Doğru bildin, tatlım.	Seinfeld The Stall-3	1994
And I know you! No. Wait!	Ben de seni tanıyorum! Hayır. Bekle!	Seinfeld The Stall-3	1994
The bus is the single stupidest, fattest...	Otobüs yollardaki en aptal, en büyük...	Seinfeld The Stand-In-1	1994
Ever notice when you get behind a bus, people go:	Otobüsün arkasından gittiğiniz zaman insanlar:	Seinfeld The Stand-In-1	1994
"What are you doing? Get away. Come on."	"Ne yapıyorsun? Uzaklaşalım buradan. Hadi."	Seinfeld The Stand-In-1	1994
The back of the bus, it's like an eclipse, isn't it?	Otobüsün arka tarafındayken, bir güneş tutulması gibi değil mi?	Seinfeld The Stand-In-1	1994
People are just like, "The sun. Where is the sun?"	"Güneş. Güneş nereye gitti?"	Seinfeld The Stand-In-1	1994
It's like this huge metal ass...	Arka tarafındaki kocaman kıçı...	Seinfeld The Stand-In-1	1994
...just taking up the whole windshield of your car.	...bütün aracı gölgeliyor.	Seinfeld The Stand-In-1	1994
When it pulls out, it even sounds like a fat uncle trying to get out of a sofa.	Kalkarken bile şişko amcanızın koltuktan kalkması gibidir.	Seinfeld The Stand-In-1	1994
It's just not good. It's not good. It's not good.	Bu iyi değil. İyi değil. İyi değil.	Seinfeld The Stand-In-1	1994
I'm bored. She's boring, I'm boring. We're both boring.	Sıkıldım. O sıkıcı, ben sıkıcıyım. İkimizde sıkıcıyız.	Seinfeld The Stand-In-1	1994
We go out to eat, read newspapers.	Yemekte bile gazete okuyoruz.	Seinfeld The Stand-In-1	1994
At breakfast, everybody reads. No, lunch, we read.	Kahvaltıda herkes gazete okur. Hayır, öğlen yemeğinde de okuyoruz.	Seinfeld The Stand-In-1	1994
Dinner, we read. You read during lunch?	Akşam yemeğinde gene okuyoruz. Öğlen yemeğinde mi okuyorsunuz?	Seinfeld The Stand-In-1	1994
Yeah. Oh, well.	Evet. Peki o halde.	Seinfeld The Stand-In-1	1994
Nothing to talk about. What's there to talk about?	Konuşacak birşey yok. Konuşacak ne var ki?	Seinfeld The Stand-In-1	1994