English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 145706
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Huh? Did we have a good walk? | İyi bir yürüyüş yaptık mı? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 |  |
| andrea, | Andrea, | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, I just dropped by to see how your dog is. | Köpeğini görmek için, şöyle bir uğradım. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh. He's good. Thanks. | O iyi. Teşekkürler. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Don't thank me. | Bana teşekkür etme.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Thank that special vet. | Şu özel veterinere teşekkür et. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Okeydoke. | Tabii.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Well, I, uh, I'd love to talk, but I gotta run, so... | Konuşmak isterdim ama, acelem var.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| don't worry. It's only gonna take a minute. | Merak etme. Sadece 1 dakikanı alacak. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, my. | Aman.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Probably less. | Belki daha da az.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| You can't hurt me. I have dogs. | Beni incitemezsin. Köpeklerim var. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, what is this I have here? Ah. Lemon cookies. | Bakalım burada neyim varmış? Limonlu kurabiyeler.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| sorry! Sorry! Close it! Quickly! Sorry! | Pardon..pardon.. Çabuk kapat kapıyı. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Guess who cracked like an egg? | Tahmin et kim çözüldü? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| No, no, no. Oh! | Hayır, hayır.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Get, get, get! Dena. | Geç..geç. Dena.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| What happened to a lifetime of keeping things inside? | Hayatın boyunca bunu gizli tutacağına ne oldu? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Her questions were really hard, | Sorgulaması çok katıydı. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| and plus I really enjoyed her finally taking an interest in me. | ve ayrıca tekrar benimle ilgilenmesi, hoşuma gitti. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| nice scarf. | Güzel eşarp. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Thanks.It's also a casual skirt. | Teşekkürler.. Ayrıca etek de oluyor. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I can't believe you kept a secret from me with her. | O'nunla birlik olup, benden bir şey gizlemiş olmana inanamıyorum. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I tell you everything. | Ben sana herşeyi anlatıyorum. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Okay, well, you know what?I'm sorry. | Pekala.. Özür dilerim.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| But you should be happy that I didn't draw you into this web of deceit. | Fakat seni bu dolandırıcılık ağına bulaştırmadığımız için mutlu olmalısın. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Honey, I'm an attorney. Web of deceit is where I get my mail. | Tatlım ben avukatım. Dolandırıcılık ağı, benim çeklerimin geldiği yer.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| samantha. | Samantha?! | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| We've still got 22 outfits left. | Hali hazırda 22 parçamız kaldı. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, hi, andrea. | Selam, Andrea. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| It looks just as good out at night as it does stumbling home in the morning. | Gece dışarıda güzel göründüğü kadar, sabah evde sallanırken de güzel görünen bir elbise. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| What is going on in there? | Orada neler oluyor? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| My mother is blackmailing me to model these stupid clothes. | Annem bu salak elbiselerin modelliğini yapmam için, bana şantajda bulunuyor. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Blackmailing? | Şantaj mı? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Okay, I cracked, too. | Tamam, ben de çözüldüm. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| She knows everything. | Herşeyi biliyor. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Everybody knows? We are going down! | Herkes biliyor mu? Gittikçe batıyoruz. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, you're not going down. | Hayır, batmıyorsunuz. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Jeez! | Tanrım!! | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Do you remember the night of the sacrificial shoe? | 'Kurban edilmiş ayakkabının gecesini' hatırlıyor musun? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Is that a nancy drew book? | Nancy Drew'un bir kitabı mı? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| No, I don't remember it. | Hayır, hatırlamıyorum. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| That's not really how it works. | Tam olarak böyle işlemiyor. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh! The shoe. | O ayakkabı.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| it's not moving. | Gitmiyor. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Use your legs. That's why god gave you those big calves. | Bacaklarını kullan. Tanrı sana o büyük baldırları, bu yüzden vermiş. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Use your legs.It's your car. | Kendi bacaklarını kullan, bu senin araban. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| You can never just do something for me, can you? | Benim için bir şey olsun yapamazsın, değil mi? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Why don't you just tell dad the truth? | Neden babama gerçeği söylemiyorsun? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Because the last time I had an accident, | Çünkü en son kaza yaptığımda, | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| he made me learn all these stupid... safety rhymes. | Tüm o salak güvenlikle ilgili, kafiyeli tekerlemeleri öğretti. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I'm not going through that again. Besides... | Tekrar bunları yaşamayacağım. Ayrıca.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I don't want him to not trust me. | Bana güvensizlik duymasını istemiyorum. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| That's the scary face she made at the lake. | İşte bu gölde iken gördüğüm korkunç suratı.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Bad sam is back. | Kötü Sam geri döndü. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, my god! There's my baby girl! | Aman tanrım! İşte bu benim bebeğim! | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh,it's good to see you! | Seni görmek ne güzel! | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Right now I'm gonna go in there. | Şimdi içeri gideceğim.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I'm gonna smile, turn this tube top into a turban, | Gülümseyip, bu askısız büstiyeri bir eşarba çevireceğim. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| and then I'm gonna ruin her life. | ve sonra da hayatını mahvedeceğim. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Yes, mother? I'm coming. | Tamam anne, geliyorum. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| in here. | Buradayım. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Look! | Bak.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I'm repainting your old birdcage. | Eski kafesini yeniden boyuyorum. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I didn't know I had any birds. | Kuşum olduğunu bilmiyordum. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Well, you didn'T. | Yoktu zaten.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| When you were little, we put you in here to play. | Sen küçükken, Oynaman için seni içine koyardık. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| You locked me in a cage? | Beni kafese mi kilitlerdin? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Well, you loved it. | Bunu çok severdin. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| You'd eat crackers, and you'd repeat everything I said. | Kraker yiyip, söylediğim herşeyi tekrar ederdin. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, we had so much fun, till you chipped your tooth on that seed cake. | Sonra o krakerlerden birinde dişini kırana kadar çok eğlenmiştik. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Hey, you know what? | Tam da.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Uh, speaking of fun, | eğlenceden bahsetmişken.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I was thinking maybe you and I could go down to one of those places where you decorate pottery. | Düşündüm ki; seninle birlikte şu çömlekleri dekore ettiğin yerlerden birine gidebiliriz. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| You know, maybe paint a little piggy bank shaped like a cat or somethin'? | Belki üstüne küçük bir domuzcuk deseni olan, kedi şeklinde bir kumbara filan yaparız. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, my lord. I've always wanted one of thE. | Tanrım, Her zaman bunu istemişimdir. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Well,what are we waiting for? | O zaman neyi bekliyoruz? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| That would be wonderful. | Bu mükemmel olur.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, yes, and afterwards we could go to the mall and get our makeup done | Evet.. sonra da alış veriş merkezine gidip makyaj yaptırırız. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| so you won't look like a girl who's trying so hard. | Böylelikle kendine çok bakmayan bir kız gibi görünmeyeceksin. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| this is gonna be so much fun. | Bu çok eğlenceli olacak. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Hey, mom, do you mind driving? | Anne, sürmemin bir sakıncası var mı? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| mom! Where you goin'? | Anne! Nereye gidiyorsun? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Don't you want your little cat bank?! | Küçük kedi kumbaranı istemiyor musun? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| A tow truck. | Çekici. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Where are the t's?! | Ç harfi nerede? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, you mean these? | Bunları mı arıyorsun? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Samantha newly, | Samantha Newly, | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| you give me those right now,or I swear | Şimdi onları bana ver yoksa yemin ederim.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| what?What are you gonna do? | Ne? Ne yapacaksın? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| You gonna make me a dress up doll for some hideous convertible clothes? | Değişik şekillerde kullanılabilen korkunç kıyafetler mi giydireceksin? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| that system is miracle! | Mucizevi bir fikir o! | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I looked in the bible,and it's not even close. | İncile baktım, hiç alakası yok. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I did not tell you to push your father's car into the lake. | Babanın arabasını göle itmeni ben söylemedim. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| You made that decision entirely on your own! | O kararı tamamen sen kendin verdin. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Yeah, but I wouldn't have thought about it if it wasn't for you, | Evet ama bunu sen yapmış yapmasaydın, Bu aklıma gelmeyecekti. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| and then you knowingly make me feel terrible and blackmail me? | Sonra kasıtlı olarak kendimi kötü hissetmemi sağladın ve bana şantaj yaptın. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Which makes you even worse. | Bu seni benden kötü yapar. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Of course I am.I'm your mother! | Tabii ki daha kötüyüm. Ben senin annenim. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| And my mother was worse than me. You... | Benim annem de benden kötüydü. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
