Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179573
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Sister in law, give the astrologer a nice meal.. | Yenge, astrolğga güzel bir yemek ver.. | Vivah-1 | 2006 | |
| ..ask him to fix a nearer date | ..sor daha yakın bir tarih belirlemek için | Vivah-1 | 2006 | |
| Then.. Som Sarovar next month? Hundred percent | Sonra.. Som Sarovar bir daha ki ay? Yüzde yüz | Vivah-1 | 2006 | |
| Good night. Good night | iyi geceler. iyi geceler | Vivah-1 | 2006 | |
| You aren't one of the brides people, you're coming with us | Sen gelin tarafından biri değilsin, sen bizimle geliyorsun. | Vivah-1 | 2006 | |
| Oh, I forgot! You'll accompany the bridegroom | Aa, unutmuşum! Sen damata eşlik edeceksin. | Vivah-1 | 2006 | |
| Correct! Bhagat will be here with us, | Doğru! Bhagat burda bizimle olacak, | Vivah-1 | 2006 | |
| to welcome the bridegroom. That's also correct | Damatı selamlamak için. Buda doğru | Vivah-1 | 2006 | |
| How can both be correct? | Her ikisi de nasıl doğru olabilir? | Vivah-1 | 2006 | |
| The way it is, I've an invitation from either side.. | Şöyle oluyor, benim bir davetiyem var her iki taraftan.. | Vivah-1 | 2006 | |
| ..so there's no stopping me | ..yani burda beni durduramazsınız | Vivah-1 | 2006 | |
| Bridegroom arrives, I'm here to welcome him. | Damat geldi, Ben burdayım onu selamlamak için. | Vivah-1 | 2006 | |
| Bride leaves, I'll escort her | Gelini bıraktı, ona eşlik edeceğim | Vivah-1 | 2006 | |
| Correct proposition? Likely.. but, are you ditching us? | Doğru öneri mi? Muhtemelen.. ama, sen bizi terk mi ediyorsun? | Vivah-1 | 2006 | |
| Sister, one minute! | Abla, bir dakika! | Vivah-1 | 2006 | |
| What is it? Just come | Ne oldu? Gel şimdi | Vivah-1 | 2006 | |
| Chhoti.. the guests are leaving | Chhoti.. konuklar ayrılıyor. | Vivah-1 | 2006 | |
| Hush | Hissst.. | Vivah-1 | 2006 | |
| Jija, now you owe me one ( Jija : Brother in law) | Jija, şimdi sen bana borçlusun ( Jija : Kayinbirader) | Vivah-1 | 2006 | |
| Krishnakant Villa Som Sarovar | Krishnakant, Villadamı Som Sarovar | Vivah-1 | 2006 | |
| Yes Harishchandra, we have reached Som Sarovar | Evet Harishchandra, Som Sarover’e ulaştık. | Vivah-1 | 2006 | |
| When can we expect you? | Sizi ne zaman bekliyoruz? | Vivah-1 | 2006 | |
| Oh.. take left from the bus depot. | Aah.. soldan al otobüs deposundan. | Vivah-1 | 2006 | |
| Metaled roads, it's a comfortable drive | madenli yollar, rahat bir sürme | Vivah-1 | 2006 | |
| We're waiting for you | Senin için bekliyoruz | Vivah-1 | 2006 | |
| You're welcome | Hoşgeldin | Vivah-1 | 2006 | |
| Bless you | Çok yaşa | Vivah-1 | 2006 | |
| How would the weather be in Som Sarovar? (He speaks in chaste Hindi) | Som Sarover’de hava nasıl olucak? | Vivah-1 | 2006 | |
| Already talking Poonam style? | Çoktan Poonam tarzı konusuyor. | Vivah-1 | 2006 | |
| Oh Sister! | Aa abla! | Vivah-1 | 2006 | |
| Sister come quickly, they're here | Abla çabuk gel, onlar burdalar | Vivah-1 | 2006 | |
| Oh Sister, | Aa abla, | Vivah-1 | 2006 | |
| how will you address him, | ona nasıl hitab edeceksin, | Vivah-1 | 2006 | |
| the one who'll come to marry you? | seninle evlenmeye gelecek olan kişi? | Vivah-1 | 2006 | |
| the one who'll come to marry you? | seninle evlenmeye gelecek olan kşsi? | Vivah-1 | 2006 | |
| Coy words are out of question.. | Utangaç kelimeler sorudan dışarı.. | Vivah-1 | 2006 | |
| I will use sign language.. | Ben işaret dili kullanacağım.. | Vivah-1 | 2006 | |
| I will use sign language.. | Ben işaret dili kullanacağım. | Vivah-1 | 2006 | |
| Unlike others, | Başkaları gibi değil… | Vivah-1 | 2006 | |
| our communication will be special | bizim tebliğimiz özel olacak. | Vivah-1 | 2006 | |
| 80 kilometers to journey's end? (He speaks in chaste Hindi) | 80 kilometre yolculuğun sonunda mı? (sadece hintçe konuşuyor) | Vivah-1 | 2006 | |
| Marriage is like the 'laddoo' from Delhi | Evlilik 'laddoo' gibi Delhi’den | Vivah-1 | 2006 | |
| All want to taste it | Herkes denemek ister. | Vivah-1 | 2006 | |
| Every facet of it is lovely | Onun her şekli iyidir. | Vivah-1 | 2006 | |
| If you marry, you suffer | Eğer evlenirsen, acı çekersin. | Vivah-1 | 2006 | |
| If you don't, you suffer | Eğer evlenmezsen, acı çekersin. | Vivah-1 | 2006 | |
| Might as well marry and suffer | Evliliğin ve a çekmenin iyi olması mümkün. | Vivah-1 | 2006 | |
| This 'laddoo' you will get too, | Senin de bu alacağın ‘laddoo’… | Vivah-1 | 2006 | |
| the day someone will come for you | birisinin senin için geleceği gündür. | Vivah-1 | 2006 | |
| Everyone's invited to Som Sarovar ! Holidaying together.. | Herkes Sam Sarover’e davetli. Hep birlikte tatile.. | Vivah-1 | 2006 | |
| and I get to do the chores | ve ben ev işlerini yapacağım. | Vivah-1 | 2006 | |
| Why are you getting agitated ? I'll make the sweets | Neden tedirgin oldun? Ben tatlıları yapacağım. | Vivah-1 | 2006 | |
| You relax | Sen rahatla. | Vivah-1 | 2006 | |
| Is it a song or an act? | Bu bir şarkı mı yoksa hareket mi ? | Vivah-1 | 2006 | |
| To take your mind off things? | Senin bazı şeylerinde aklını almak mı ? | Vivah-1 | 2006 | |
| Your eyes are upon the street | Senin gözlerin caddenin üzerinde. | Vivah-1 | 2006 | |
| Oh Chhoti, you're too naughty, | Ah Chhoti, sen çok yaramazsın, | Vivah-1 | 2006 | |
| stop being such a tease | Böylesine baş belası olmayı kes artık. | Vivah-1 | 2006 | |
| I'm only busy watering | Ben sadece çok meşgulüm. | Vivah-1 | 2006 | |
| Let Jija arrive, I'll tell him all about your state of mind | Jija gelsin, ben ona senin hükümetin hakkındaki herşeyi anlatacağım. | Vivah-1 | 2006 | |
| Bitto, come | Bitto, gel. | Vivah-1 | 2006 | |
| Krishnakant, remain seated | Krishnakant, kalkma. | Vivah-1 | 2006 | |
| Put the tray down | Tepsiyi aşağıya koy. | Vivah-1 | 2006 | |
| We'll help ourselves. We haven't come here as guests | Biz size yardım edeceğiz. Biz buraya misafir olarak gelmedik. | Vivah-1 | 2006 | |
| Son, drink | Oğlum, iç. | Vivah-1 | 2006 | |
| When you have a cold, | Üşüttüğün zaman… | Vivah-1 | 2006 | |
| you ought not to drink iced water | buzlu su içmemelisin. | Vivah-1 | 2006 | |
| Come.. How nice | Gel. Ne iyi. | Vivah-1 | 2006 | |
| Come son | Gel oğlum. | Vivah-1 | 2006 | |
| Our little family member, you too! | Bizim küçük aile üyemiz, sende! | Vivah-1 | 2006 | |
| Wow Grandpa, little little dining tables? | Vay be büyükbaba, küçük küçük yemek masaları? | Vivah-1 | 2006 | |
| For you, a special little one | Bunlar sana özel. | Vivah-1 | 2006 | |
| Please serve him his special dish | Lütfen ona özel tabağıyla servis yap. | Vivah-1 | 2006 | |
| I'll serve them | Ben onlara servis yapacağım. | Vivah-1 | 2006 | |
| Papa, Aunty is a fantastic cook | Baba, Yengem şahane aşçı. | Vivah-1 | 2006 | |
| The garnishing proportions are on her fingertips, I was stunned | Süsleme mahareti onun parmak uçlarında, Ben sersemlemiştim. | Vivah-1 | 2006 | |
| Sister in law, he is a lucky man | Yenge, o şanslı bir adam. | Vivah-1 | 2006 | |
| Sunil Babu, no more helpings? | Sunil Babu, daha yardım yok mu? | Vivah-1 | 2006 | |
| I'm doing fine | Ben iyi yapıyorum. | Vivah-1 | 2006 | |
| He's missing his evening newspaper! | O akşam gazetesini kaçırdı! | Vivah-1 | 2006 | |
| Poonam has cooked the curry today. Really? | Bugün Poonam pişirdi köriyi. Gerçekten mi? | Vivah-1 | 2006 | |
| Please, may I have some more? | Lütfen, biraz daha alabilir miyim? | Vivah-1 | 2006 | |
| Uncle, for your sake, Sister used very little chili | Amca, senin hatırın için, Ablam biraz kırmızı biber kullanmış. | Vivah-1 | 2006 | |
| She cooks a spicy spread. Good good | O baharatlı köri pişirmiş. İyi iyi. | Vivah-1 | 2006 | |
| Poonam, I've told Krishnakant, you may continue your studies in Delhi | Poonam, Krishnakant’a söyledim, sen öğrenimini Delhi’de sürdürebilirsin. | Vivah-1 | 2006 | |
| Afterwards, if you wish, you can attend our offices | Ondan sonra, eğer istersen sende bizim ofise katılabilirsin. | Vivah-1 | 2006 | |
| Until Rahul was born, Bhavna went to the office everyday | Rahul doğana kadar, Bhavna her gün ofise gidiyordu. | Vivah-1 | 2006 | |
| I think girls prove better administrators | Bence kızlar daha iyi yöneticiler. | Vivah-1 | 2006 | |
| Krishnakant, I heard.. you aren't staying with us tonight? | Krishnakant, duydum.. sen bu gece bizimle kalmıyor musun? | Vivah-1 | 2006 | |
| We'll use the quarters, nearby. You won't find it inconvenient here | Biz karargahlari kullanacağız, yakında. Sen burada onu uygunsuz bulamayacaksın. | Vivah-1 | 2006 | |
| Papa, it's just so that we can have all the three big rooms to ourselves | Baba, şöyle ki biz üç büyük odayı kendimiz için alabiliriz. | Vivah-1 | 2006 | |
| No, not really | Hayır, aslında değil. | Vivah-1 | 2006 | |
| Beddings in place, make it quick | Yataklar yerinde, çabuk ol. | Vivah-1 | 2006 | |
| Grandpa, I'll sleep here. Right on | Büyükbaba, Ben burada uyuyacağım. Tamam. | Vivah-1 | 2006 | |
| Prem, get more mattresses. Yes, Papa | Prem, daha fazla minder al. Evet, Baba. | Vivah-1 | 2006 | |
| You see, I can manage.. Rahul, make him to sit down | Gördün mü, idare edebiliyorum. Rahul, onu oturması için ayarla. | Vivah-1 | 2006 | |
| No, please hear me out. Be seated | Hayır, lütfen duy beni. Otur. | Vivah-1 | 2006 | |
| Everyone listen | Herkes dinlesin. | Vivah-1 | 2006 | |
| Gents sleep in this room, the ladies in there | Erkekler bu odada uyusun, Kızlar burada. | Vivah-1 | 2006 | |
| Prem put mine right next to his, I'll lecture him all night | Prem benimkini onunkinin yanına koy, bütün gece ona ders vereceğim. | Vivah-1 | 2006 |