Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178956
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Every time you look for someone, they turn up in a body bag. | Birini her aradığın zaman, ceset torbasında çıkıyorlar. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| It's a talent I have. Please check at the station if anyone has seen her? | Sahip olduğum bir yetenek bu. Gören var mı diye merkezden kontrol eder misin? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Has she been reported missing? No. | Kayıp olarak bildirilmiş mi? Hayır. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Then tell the family to report her missing. | O zaman git de ailesine bildirmelerini söyle. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| No time. The mother is dying. Everything takes time. | Vakit yok. Annesi ölüyor. Her şey biraz zaman alır. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Even for us who don't charge 1000 NOK per hour. Report her missing. | Hatta saat başı bin kron alamayan bizler bile. Kayıp bildiriminde bulunsunlar. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Dragan, how are you? | Ne var ne yok, Dragan? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Listen, can you check something for me? It's a girl I'm looking for... | Dinle. Benim için bir şeyi kontrol eder misin? Aradığım bir kızla alâkalı... | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| No, it's a family matter. | Hayır, ailevî bir durum. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Probably on heroine. Siren. Siren Bjorge. | Muhtemelen eroinden. Siren. Siren Bjorge. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| I have some photos of her... | Elimde onun birkaç fotoğrafı var. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| You know who to call. It's the same number. It's the easiest... | Kimi aradığını biliyorsun. Aynı numara. Bu en kolay | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Hi. I rang the bell, but I don't think you heard me. I'm Alexander Latoor. | Selam. Zili çaldım fakat beni duyduğunu pek sanmıyorum. Adım, Alexander Latoor. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Are you Veum? | Veum musun sen? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| A mother who is dying... One has to respect that. | Ortada ölüm döşeğinde bir anne var. Buna saygı duyulması gerek. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| University. The student dorm. We were neighbors and friends. | Üniversiteden. Öğrenci yurdundan. Hem komşu hem de arkadaştık biz. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| She told me she was a student. | Öğrenci olduğunu söylemişti. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Was? Where is she now? | "Mişti" derken? Şimdi nerede peki? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| At the Hotel Berner. She is a prostitute. | Berner Oteli'nde. Fahişelik yapıyor. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| You've seen her there? When? Last week. | Orada mı gördün onu? Ne zaman? Geçen hafta. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Unconscious, behind the hotel. Overdose? | Otelin arkasında, kendinden geçmiş bir hâlde. Aşırı doz mu almış? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| What were you doing at the hotel? Work. | Otelde ne yapıyordun? İş. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| I work in the kitchen with rest of the... Niggers. | Zencilerin geri kalanlarıyla(!) birlikte mutfakta çalışıyorum. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Did you call an ambulance? | Ambulansı aradın mı? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| No. I called Berner. | Hayır, Berner'ı aradım. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| I told him Siren needed care. He just locked her in a room. | Siren'in bakıma ihtiyacı olduğunu söyledim. O da onu bir odaya kilitledi. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Everyone knows there are hookers there. But Siren... | Orada fahişelerin olduğunu herkes biliyor. Fakat Siren... | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| I told him she needed help. He offered me money, told me to forget about it. | Yardıma ihtiyacı olduğunu söyledim. Bana bu konuyu unutmam için para teklif etti. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| I said: "No. Siren must go to a hospital, right now!" | Ben de "Hayır. Siren'in derhâl bir hastaneye gitmesi gerek!" dedim. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| He flipped, called me "nigger", "troublemaker". Then they let me go. | Çıldırdı "aşağılık zenci" ve "fitneci" dedi. Daha sonra da bıraktılar beni. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| They? Carl Berner and his "pit bull", | "Bıraktılar" derken? Carl Berner ve onun pit bull'u. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Why didn't you go to the police? You don't know Berner. | Polise neden gitmedin? Berner'ı tanımıyorsun. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Berner would tell the police I gave Siren the drugs. | Berner polislere, Siren'e uyuşturucu verdiğimi söylerdi. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Now you are here? Yes. | Şimdiyse buradasın? Evet. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| I think you can do better than the police. You can get the cocksucker. | Bence polisin yapamadığını sen yaparsın. O amına koyduklarımı yakalayabilirsin. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Come. I know which room she is in. | Gel, odasını biliyorum. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| I went by my office. | Ofisime gelmiş. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| I found two Berners here. Carl, the owner, and his little brother, Henrik. | Burada iki tane Berner buldum. Otel sahibi Carl ve küçük kardeşi, Henrik. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| We just saw him. Supposedly he is brain injured. Carl is his guardian. | Onu görmüşlüğüm var. Güya beyninde hasar varmış. Carl da onun koruması. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Brain damaged? He has a license. To drive a moped, yes. | Beyni mi hasar görmüş? Ehliyeti var. Moped kullanmak için, evet. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| You could get fired for this. | Bunun için işten kovulabilirsin. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Siren, it's Karin. Open up! | Siren, Karin ben. Aç kapıyı! | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| The big guy is Harry. Harry Helgesen. | Şu koca herif, Harry. Harry Helgesen. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| I think he looks more like a moose. | Bence daha çok bir sığıra benziyor. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| I'll call you back. | Sana döneceğim. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| We have to get out of here. | Buradan derhal gitmeliyiz. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Let me go. | Bırakın beni! | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Stop, dammit! | Durun, Allah'ın belaları! | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Who are they? They took her. They took Siren. | Kim bunlar? Kızı aldılar. Siren'i. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Did they say anything? | Bir şey dediler mi? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| It's going to be all right, Henrik. | Her şey düzelecek, Henrik. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| I have to get back. | Geri dönmek zorundayım. Sana yardım etmek istiyorum. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| You can get help. | Yardım alman gerek. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| What? Do you want to save me now? | Ne yani, beni korumak mı istiyorsun? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| He is a good friend. A good friend... | İyi bir arkadaş. "İyi bir arkadaş"... | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Mom has cancer. | Annen kanser. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| She doesn't have much time left. | Çok zamanı kalmadı. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Thanks for the coffee. All she talks about is you, Siren. | Kahve için sağ olun. Sürekli senden bahsedip duruyor, Siren. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| She only has a few days left. | Geriye yalnızca birkaç günü kaldı. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| You are the only one she wants to see. | Tek seni görmek istiyor. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| So you're not good enough either? | Sen de yeterince iyi değilsin, öyle mi? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Sorry, sis'. You'll have to live with it. | Üzgünüm, abla. Bununla yaşamak zorunda kalacaksın. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| I'll report the hotel. Don't you dare! | Otelde olup biteni bildireceğim. Sakın böyle bir şey yapayım deme! | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Do you know what that means? They'll throw me out. | Bunun ne demek olduğunu biliyor musun? Beni kapı dışarı ederler! | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| You want me to stay here and sleep on your couch? | Benden burada kalıp kanepende yatmamı mı istiyorsun? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| They are the only ones who care. | Benimle yalnızca onlar ilgileniyorlar. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| The only ones who are there for me. | Benim yanımda yalnızca onlar var. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Don't ruin that too. | Bunu mahvetme. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| I know I haven't been there for you. No, you haven't. | Yanında olamadığımı biliyorum. Evet, olmadın! | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Will you leave me alone then? | O zaman beni rahat bırakacak mısın? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Mom? Look who I brought. | Anne? Bak, kimi getirdim. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| There you are. My baby. Come. | Geldin demek. Bebeğim, gel yanıma. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Back to Hotel Berner? | Berner Oteli'ne mi? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Cut it out. Can't you just drive me to the hotel? | Kessene şunu! Beni şu otele götüremez misin sadece? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| She's so pathetic! Living there with her miserable job. | O kadar zavallı ki! Berbat işini yaparak hayatını geçiriyor. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Throw away that cigarette. | At şu sigarayı. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| I'm buying a flat. In town, not in the outskirts. Who wants to live there? | Bir daire alıyorum. Şehirde, varoşlarda değil. Orada yaşamayı kim ister? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Are you buying a flat? Flats are expensive. You have expensive habits. | Daire mi alıyorsun? Daireler pahalı. Pahalı alışkanlıkların var. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| You don't know shit about me. | Benim hakkımda bir bok bildiğin yok. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Cut it out! | Çek elini! | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Want a blow job? NOK 500. You can think about me when you fuck Karin. | Sakso ister misin? 500 kron. Karin'i düzerken beni düşünebilirsin. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Beat it! Get out! | Haydi, defol! | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Fuck off! | Siktir git şuradan! | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Siren! | Siren! | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| You can go. | Gidebiliriz. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| You found her in the end. In a body bag... | Onu sonunda bulabilmişsin; ceset torbasında! | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| How old was she? Around 30. | Kaç yaşındaydı? Otuz civarı. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Is it OK? Yes. | Tamam mıdır? Tamamdır. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Let's go. Can I drive? | Gidelim. Ben süreyim mi? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| You're sure it wasn't an accident? It speeded up. It was an execution. | Bir kaza olmadığından eminsin. İyice gaza bastı. Bir infazdı. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| A Mercedes with tinted windows. | Siyah camlı bir Mercedes. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Are you ready for a good old fashioned house raid? | Modası geçmiş bir eve baskın yapmaya hazır mısın? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Where? Hotel Berner. | Nereye? Berner Oteli'ne. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Hotel Berner? What do you know about the Hotel Berner? | Berner Oteli mi? Berner Oteli hakkında ne biliyorsun? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| This happens to me at ATMs all the time. | ATM'deyken hep geliyor bu başıma. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Who stayed here last? | Burada en son kim kalmış? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Knut Kristiansen, three days ago. It's a suite, so it's seldom used. | Knut Kristiansen, üç gün önce. Suit oda, bu yüzden nadiren kullanılır. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| Cleaned up already, I see? | Gördüğüm kadarıyla burası çoktan temizlenmiş? | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| You were supposed to wait outside. | Dışarıda beklemen gerekiyordu. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 | |
| I can assure you this is a respectable hotel. | Sizi temin ederim ki burası saygıdeğer bir otel. | Varg Veum - Svarte far-2 | 2011 |