Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178877
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Additional data, none. | Tamamlayıcı bilgiler: Yoktur. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Ready now? Not yet. Not yet. | Hazır mısın artık? Henüz erken. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Well, just tell me when. I'm ready, but he's not ready yet. | Peki, hazır olduğunda söyle. Ben hazırım, ama o henüz hazır değil. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| What? Forget it. I'll tell you when I'm ready. | Nasıl yani? Boşver. Hazır olduğumda söylerim. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| For heaven's sakes. | Hay Allah. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Push it. I am pushin'. | İt şunu. İtiyorum zaten. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| There's a car coming. | Bir araba geliyor. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Be back in a tick. | Hemen döneriz. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Oh! What a relief. | Oh! Yorgunluktan bitmişim. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Yes, thank you. You're very kind. | Evet, teşekkür ederiz. Çok naziksiniz. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Pardon me. Could you please tell us in which direction you're headed? | Afedersiniz. Hangi istikamete gittiğinizi bahşeder misiniz bize? | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| I'm goin' to Frisco. Oh, well, that's perfect. Thank you. | San Fransisco'ya gidiyorum. Çok güzel. Teşekkür ederim. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Is something wrong? | Sizi rahatsız eden bir mesele mi var? | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| No, why? Should there be? Well, you're so silent and moody. | Yo, neden? Olmalı mı? Çok sessiz ve düşüncelisiniz de. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Maybe it's just part of my nature. | Tabiatım böyle olduğu için olmasın? | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| I'm not laughing. Yes, you are. | Gülmüyorum. Yo, gülüyorsunuz. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Way down deep inside yourself. | İçinizden gülüyorsunuz. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| It's because you think we're queers, isn't it? | Bizi i..e zannettiğiniz için, değil mi? Bizi ibne zannettiğiniz için, değil mi? | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| This is a stick up. | Bu bir soygundur. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Stick up? | Soygun mu? | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Why are you laughing, Mary? | Neden gülüyorsun, Mary? | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Well, tell me. Tell me! | Söyle bana. Söyle bakayım! | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| No, no, no, please. It hurts. | Yo, yo, lütfen yapma. Canım yanıyor. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Oh, my hair! | Saçım! | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Oh. You bitch! | Seni aşağılık! | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| ( "So Tired" by Eve) | "So Tired" (Eve) | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Hey, brother K. Hi. | Selam, birader K. Selam. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Welcome back. How you feelin'? Tired. | Hoş geldin? Nasılsın? Yorgun. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Oh, I bet you're tired. I bet you're tired. | Yorgun olduğuna eminim. Eminim. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Well, you wanna know what's happening? Yeah. What's happening? | Neler olup bitiyor merak ediyor musun? Evet. Neler olup bitiyor? | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Big Brother's not so much watching as listening in, | Şu ana kadar da çakmış olacağın gibi... | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| as you well might have gathered by now. | ...Büyük Ağabey izlemede pek başarılı değil, dinlemenin aksine. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| But what you probably don't know is that they found these two, | Ama muhtemelen bilmediğin bir şey diyeyim: Şu iki... nasıl desem, | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| let us say, "gentlemen" on the road. | iki "beyefendi"yi buldular yolda. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| They was pretty badly battered up. | Oldukça hırpalanmışlardı. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Yeah. They musta had an accident or something like that. | Başlarından kaza veya benzeri bir şey geçmiş olmalı. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Some smartass was puttin' pressure on them to charge you with some ugly, nasty crime. | Bazı kabag.tler seni çirkin bir suçla itham etmeleri için onlara baskı yaptı. Bazı kabagötler seni çirkin bir suçla itham etmeleri için onlara baskı yaptı. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Let us say assault and battery. | Silahlı saldırı ve gasp gibi bir suçla örneğin. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| But the two gents in question refused to comply. | Ancak sözkonusu iki bey, reddetti bu teklifi. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Or, as my alter ego might put it, stickin' to their guns. | Veya, içgüdülerimin bana fısıldadığına göre, bir tarafları yemedi. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Now, listen to this. Some party or parties | Şimdi, şunu dinle: Bazı dostlar... | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| are busily preparing a little welcome committee in the Sunshine State. | Günışığı Eyaleti'nde verilecek küçük bir karşılama partisi için harıl harıl çalışıyorlar. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| The main doors, and even some side doors, | Ana giriş kapısı, hatta bazı yan kapılar bile... | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| are heavily embellished with goblins and fuzzy frills. | ...gulyabaniler ve fırfırlarla donatılmış durumda. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| You know what I mean? Yeah, I know what you mean. | Bilmem anlatabiliyor muyum? Evet, anlatabiliyorsun. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Hang on now, brother, hang on. | Bekle bir süre, dostum, bekle. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| ( "Dear Jesus God" by Segarini and Bishop) | "Dear Jesus God" (Segarini ve Bishop) | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| All right, everybody, clear the streets and you won't get hurt. | Tamam millet. Sokakları boşaltın ki kimseye zarar gelmesin. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Hey! Hey, nigger! | Hey! Hey, kara suratlı! | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Hey, loudmouthed nigger! | Sen, çenesi düşük zenci! | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| I'm gonna shut your big black mouth! Let's get him! | Koca siyah ağzını kapatacağım! Gelin yakalayalım şunu! | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Kowalski! Hi! | Kowalski! Selam! | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Hey, you need any help? No, thanks. | Yardıma ihtiyacın var mı? Yok, sağol. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Sure? Yeah, I'm sure. | Emin misin? Evet, eminim. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Far out, man. Hey! Wait a second. | Şahane, dostum. Bekle bir dakika. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| What? You got any ups? | Ne oldu? Hiç hapın var mı? | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| You mean speed? Yeah. | "Sürat" mi yani? Evet. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Yeah, I got some back at the place. | Var. Geride, kaldığım yerde biraz var. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| How far is it? About a mile. | Ne kadar geride? 1 mil kadar. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| OK. You wanna go back? Far out. | Döner misin? Şahane. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Know what I mean? | Anlıyor musun dediğimi? | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Mississippi Queen | Mississippi Kraliçesi | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| She taught me everything | Bana her şeyi o öğretti | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Way down around Vicksburg | Vicksburg'dan aşağılarda | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Around Louisiana way | Louisiana yolu civarlarında | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Lived a Cajun lady | Bir Kaun hanım yaşardı | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Called the Mississippi Queen | Mississippi Kraliçesi derlerdi ona | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| You know she was a dancer | Dansçıdır o bilirsin | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| She moved better on wine | Seçimini kullanırdı şaraptan yana | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| While the rest of them dudes was gettin' their kicks | sırt çevirerek onu isteyen onca adama | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Brother, beg your pardon, I was gettin'mine | İyi de arkadaş, ben de onlardan biriyim | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| If you know what I mean | Anlıyorsan söylemek istediğimi | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| This lady, she asked me | Bu hanım sordu bana | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| If I would be her man | Erkeği olur muyum diye | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| You know that I told her | Biliyorsunuz ki söyledim ona | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| I'll do what I can | Herşeyi yaparım elimden gelen | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| To keep her looking pretty | Güzel gözükmesi için gereken | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Buy her dresses that shine | Giysiler alırım ona parıldayan | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| While the rest of them dudes was makin' their bread | Ekmeğini kazanırken onca adam | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Brother, beg your pardon, I was losin'mine | İyi de arkadaş, kendiminkini kaybettim ben | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Do you want more water? No, it's OK. | Daha su ister misin? Sağol, bu kafi. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| You keep these. I got a whole bunch of 'em. Oh, no, no. I can't use all of that. | Sende kalsın. Bende bütün bir kutu var. Yo, yo. Bu kadarını kullanamam. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Well, take what you need. | Peki, ihtiyacın kadarını al o zaman. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Thanks. All right. | Sağol. Tamamdır. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Person to person call for Kowalski. Person to person call for Kowalski. | Kowalski için kişiye özel arama. Kowalski için kişiye özel arama. Kowalski için kişiye özel arama. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Can you hear me, Kowalski? | Beni duyuyor musun, Kowalski? | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| This is to inform you of the latest developments. | Son gelişmeler hakkında sana bilgi vermek istiyorum. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Correction to my last delivery. | Son bildirdiğimi düzeltiyorum. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| All the main doors are closed except one. This one opens to Sonora. | Biri hariç tüm ana kapılar kapalı. Bu kapı Sonora'ya açılıyor. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Oh, far out, man. That's just a couple of minutes up the road. | Şahane, dostum. Orası birkaç dakikalık bir yol yalnızca. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| You're gonna make it, Kowalski. | Başaracaksın, Kowalski. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Yeah, the last chance. | Evet, son şans bu. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Hey, you, uh... you familiar with this jock's voice? | Sen, şey... bu adamın sesini tanıyor musun? | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Super Soul? Yeah. Why? | Super 'in mu? Evet. Neden sordun ki? | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| ... highways and byways and freeways. I said freeways... | ...Otoyollar, yan yollar, tali yollar... Yan yollar, size sesleniyorum... | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| I don't know. That's Super Soul. | Bilmem ki. Bu Super Soul. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| ... spot our hero out there on his lonely... | ...o yalnız halinde kahramanımızı bulun... | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Maybe he's got a cold, but that's his voice. Help the man. | Üşütmüş olabilir, ama bu onun sesi. Yardım edin ona. | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| You really think so? Cheer him on and let us know where he is... | Öyle mi dersin? Yüreklendirin onu ve bildirin bize nerede olduğunu... | Vanishing Point-1 | 1971 | |
| Wait a minute. ... so I can personally deliver your message... | Bekle bir dakika. ... böylece iyi niyet mesajlarını... | Vanishing Point-1 | 1971 |