Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178340
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Your Russian ladies with their economics degrees ? | Senin şu Rus karıların ekonomik seviyeleri neymiş biliyor musun? | Uno su due-1 | 2006 | |
| Two hookers who work between Zurich and Milan. | Zürih ile Milano arasında orospuluk yapıyorlarmış. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Here are the papers from the police in Chiasso. | Al sana Chiasso polisinden gelen belgeler. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Read 'em ! | Oku! | Uno su due-1 | 2006 | |
| In Moscow they aren't even answering the phone. | Moskova'yı arayınca telefonlara bile cevap vermiyorlar. | Uno su due-1 | 2006 | |
| China, Russia, big business... | Çinmiş, Rusyaymış, büyük işlermiş... | Uno su due-1 | 2006 | |
| They took you for a ride, | Senin keklediler. | Uno su due-1 | 2006 | |
| and that really pisses me off. | Bu da cidden canımı sıkıyor. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Who gives a shit about money. | Ayrıca büyük para kimin umrunda. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Who gives a shit about money... | Büyük para kimin umrunda demek... | Uno su due-1 | 2006 | |
| Will you foot my hopes for a cure ? | Tedavi masraflarımı karşılayabilecek misin? | Uno su due-1 | 2006 | |
| I have an appointment at the courthouse. | Adliyede bir randevum var. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Will you be here ? | Gelecek misin? | Uno su due-1 | 2006 | |
| How are you feeling ? | Kendini nasıl hissediyorsun? | Uno su due-1 | 2006 | |
| I'd like to know if my results are ready. | Sonuçlarımın çıkıp çıkmadığını öğrenmek istiyorum. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Hold the line. | Telefonda kal. | Uno su due-1 | 2006 | |
| What's your name ? | İsminiz nedir? | Uno su due-1 | 2006 | |
| Did you say Maggi ? | Maggi mi demiştiniz? | Uno su due-1 | 2006 | |
| Neurosurgery ? | Nöroşirürji mi? | Uno su due-1 | 2006 | |
| They'll call you from the division, didn't they tell you ? | Sizi kendi bölümlerinden arayacaklar, söylemediler mi? | Uno su due-1 | 2006 | |
| I was released two days ago... I can't help you. | Ben iki gün önce taburcu edildim de. Size yardımcı olamam. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Giovanni ? He went in for emergency surgery. | Giovanni nerede? Onu acil cerrahiye aldılar. | Uno su due-1 | 2006 | |
| He's in intensive care. | Yoğun bakımda. | Uno su due-1 | 2006 | |
| No visitors allowed. | Ziyaretçi almıyorlar. | Uno su due-1 | 2006 | |
| How can that be ? | Bu nasıl olur? | Uno su due-1 | 2006 | |
| The last time I saw him, he seemed... | En son gördüğümde o gayet... | Uno su due-1 | 2006 | |
| And you, how's it going ? | Ya sen. Nasıl gidiyor? | Uno su due-1 | 2006 | |
| What can I say, it's a madhouse out there. | Ne diyebilirim ki. Dışarısı tımarhane gibi. | Uno su due-1 | 2006 | |
| It was before too. | Önceden de öyleydi. | Uno su due-1 | 2006 | |
| But before we were healthy, in shape, | Ama eskiden sağlıklıydık. | Uno su due-1 | 2006 | |
| we didn't care, look at me. | Umursamazdık hiçbirşeyi ama şimdi bak bana. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Today I finally did a little shit | Sonunda bugün birazcık sıçabildim... | Uno su due-1 | 2006 | |
| and I feel like new, reborn. | ...ve kendimi yeni doğmuş bebek gibi hissediyorum. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Just between us, I'd say it was the shit of the century ! | Aramızda kalsın ama bence yüzyılın boku buydu! | Uno su due-1 | 2006 | |
| Tomorrow's another day. | Yarın başka bir gün. | Uno su due-1 | 2006 | |
| I can't remember who said that hope | Kim demiş bilmiyorum ama umut... | Uno su due-1 | 2006 | |
| is like a little girl | ...elimizden tutup bizi çeken küçük ve tatlı... | Uno su due-1 | 2006 | |
| pulling us by the hand. | ...bir kız çocuğuymuş. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Giovanni has his, we have ours. | Giovanni kendi kaderini biz de kendimizinkini yaşayacağız. | Uno su due-1 | 2006 | |
| I wanted to know if they told you anything, if you're well. | Sana bir şey söylediler mi bilmek istiyorum. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Am I bothering you ? | Canını mı sıkıyorum? | Uno su due-1 | 2006 | |
| No idea yet, I'll let you know. | Halen bir fikrim yok. Öğrenirsem sana da söylerim. | Uno su due-1 | 2006 | |
| I'm in a hurry, I have to leave. | Acelem var. Çıkmam lazım. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Where to ? Bologna for work. | Nereye? Bologna'ya. İş için. | Uno su due-1 | 2006 | |
| The car ! You're working ? | Araba! İşin var mı? | Uno su due-1 | 2006 | |
| Did you come by car ? | Arabayla mı geldin? | Uno su due-1 | 2006 | |
| Can I borrow it ? | Ödünç alabilir miyim? | Uno su due-1 | 2006 | |
| I'll drive you home. | Seni evine bırakırım. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Am I boring you ? | Canını sıkıyor muyum? | Uno su due-1 | 2006 | |
| We never see each other, | Birbirimizi hiç görmüyoruz. | Uno su due-1 | 2006 | |
| and when we do we're always so... | Gördüğümüz zamanlarda da... | Uno su due-1 | 2006 | |
| restriffed. | ...yabancı gibiyiz. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Does ''restriffed'' exist ? What's it mean ? | "Yabancı gibi" ne demek biliyor musun? Ne demek? | Uno su due-1 | 2006 | |
| Between restrained and... | Yabancısın ama tam da... | Uno su due-1 | 2006 | |
| stiff. | ...değilsin. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Restriffed. Come on, you understand. | Yabancı gibi. Haydi ama anladın işte. | Uno su due-1 | 2006 | |
| I'd like us to be together right now, sorry. | Birbirimizi sevmemizi istiyorum. | Uno su due-1 | 2006 | |
| I'm boring you ? | Canını mı sıkıyorum? | Uno su due-1 | 2006 | |
| You're wearing eye make up ? | Makyaj mı yapıyorsun sen? | Uno su due-1 | 2006 | |
| How do I look ? Nice. | Nasıl görünüyorum? Hoş. | Uno su due-1 | 2006 | |
| I don't make you laugh ? | Seni güldüremiyor muyum? | Uno su due-1 | 2006 | |
| You're lovely, you need to bring it out. | Çok tatlısın ama o boyaları suratından çıkarsan daha iyi olur. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Hug me for 1 0 seconds ? | Bana 10 saniyeliğine sarılır mısın? | Uno su due-1 | 2006 | |
| Three... Don't count, it's an expression. | Üç... Sayma be. On saniye sadece lafın gelişi. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Like taking a second, you don't really take one second. | Saniye deyince o tam bir saniye olmuyor. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Do something so I'm not left alone, | Bir şeyler yap ve beni bu hayatta yalnız bırakma. | Uno su due-1 | 2006 | |
| tell me you won't die. | Bana ölmeyeceğini söyle. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Be right with you. Water ? | Hemen döneceğim. Su muydu? | Uno su due-1 | 2006 | |
| Order taken yet ? | Siparişiniz alındı mı? | Uno su due-1 | 2006 | |
| First course: fettuccini with meat sauce or mushrooms, | Ordövr tabağı: et soslu veya mantarlı fetuçini makarna, | Uno su due-1 | 2006 | |
| noodles with game gravy or rabbit sauce, ravioli, | ...tavşan soslu erişte, mantı, | Uno su due-1 | 2006 | |
| green potato dumplings with shrimp and zucchini. | ...karidesli ve kabaklı yeşil patates köftesi. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Tresy, I was serving him. | Tresy, I beyefendiye ben bakıyordum. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Dish of the day: cannelloni with ricotta and spinach, | Günün yemeği: italyan lorlu ve ıspanaklı kuru fasulye | Uno su due-1 | 2006 | |
| there may be one portion left. | Sanırım geriye sadece bir porsiyon kalmıştı. | Uno su due-1 | 2006 | |
| So, what'll you have ? | Ne arzu edersiniz? | Uno su due-1 | 2006 | |
| You have to tell me now, the kitchen's closing. | Hemen söylemeniz gerekiyor yoksa mutfak kapanacak. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Are you alright ? | Siz iyi misiniz? | Uno su due-1 | 2006 | |
| What is it ? I don't know, maybe he's ill. | Ne oldu? Bilmiyorum ama sanırım hasta. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Do you have rooms here ? | Boş odanız var mı? | Uno su due-1 | 2006 | |
| You'll have to ask my mother. | Anneme sormanız gerekiyor. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Sure you're alright ? | İyi olduğunuza emin misiniz? | Uno su due-1 | 2006 | |
| Do you have a room ? | Boş odanız var mı? | Uno su due-1 | 2006 | |
| Didn't you eat ? No, I'm rather tired. | Bir şeyler yemediniz mi? Hayır. Sanırım çok yorgunum. | Uno su due-1 | 2006 | |
| If I eat I won't sleep. | Bir şeyler yiyince uyuyamıyorum. | Uno su due-1 | 2006 | |
| I need a document. | Bir kimlik alayım. | Uno su due-1 | 2006 | |
| A signature here. | Şuraya da bir imza. | Uno su due-1 | 2006 | |
| You'll get this back tomorrow. | Kimliğinizi yarın iade edeceğim. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Up the stairs, first door on the right. | Merdivenlerden çıkın. Sağdaki ilk kapı. | Uno su due-1 | 2006 | |
| A load of glasses. Yeah. | Ne kadar çok bardak var. Öyle. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Feeling better ? Yes, thank you. | Daha iyi misin bari? Evet, sağol. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Doesn't your colleague help out ? Tresy ? | İş arkadaşın sana yardım etmiyor mu? Tresy mi? | Uno su due-1 | 2006 | |
| She doesn't work Saturday. | O Cumartesileri izinli. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Where do you go for a good time around here ? | İyi vakit geçirmek için bu civarda nereye gidersiniz? | Uno su due-1 | 2006 | |
| Who, me or Tresy ? | Kim? Ben mi Tresy mi? | Uno su due-1 | 2006 | |
| To Terni or Perugia, | Terni'ye ya da Perugia'ya. | Uno su due-1 | 2006 | |
| depends what you want. | Ne aradığına bağlı. | Uno su due-1 | 2006 | |
| What brings you to this place ? Just passing through. | Buraya neden geldin? Sadece geçiyordum. | Uno su due-1 | 2006 | |
| Lorenzo. Lucilla. | Lorenzo. Lucilla. | Uno su due-1 | 2006 | |
| What do you want ? Nothing, why ? | Ne istiyorsun? Hiçbir şey. Neden ki? | Uno su due-1 | 2006 |