Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178302
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Go, go, go! | Çabuk, çabuk! | Unknown-1 | 2006 | |
| How do we know you're not just gonna leave us here? I guess you don't. | Bizi burada bırakmayacağını nereden bileceğiz? Sanırım bilemeyeceksiniz. | Unknown-1 | 2006 | |
| Cut the shit! Cut the shit! | Kes şu boku! Kes şu boku! | Unknown-1 | 2006 | |
| That's really funny. | Çok komik gerçekten. | Unknown-1 | 2006 | |
| Oops. Asshole. | Aşağılık herif. | Unknown-1 | 2006 | |
| Oh, I hope you're dead, you clumsy fuck! | Umarım ölürsün, seni beceriksiz s.k! | Unknown-1 | 2006 | |
| Hey. Hey. Hey, man, are you all right? | Hey, hey, hey! Dostum sen iyi misin? | Unknown-1 | 2006 | |
| Lucky to be alive. | Yaşadığın için şanslısın. | Unknown-1 | 2006 | |
| Of all the stupid things. | Tüm bu aptalca şeyler. | Unknown-1 | 2006 | |
| Hey. Hey. Hey, can you hear us? | Hey, hey! Bizi duyabiliyor musun? | Unknown-1 | 2006 | |
| Are you all right? Erin? | İyi misin? Erin? | Unknown-1 | 2006 | |
| I think it's safe to say you were too heavy, huh? | Sanırım artık çekinmeden söyleyebiliriz, bunun için çok ağırdın ha? | Unknown-1 | 2006 | |
| Fuck off. | Hass.ktir. | Unknown-1 | 2006 | |
| My shoulder. Whoa, whoa, whoa. Shit. Whoa, whoa. Just wait. | Omuzum. Dur, dur, dur! Kahretsin! Dur! | Unknown-1 | 2006 | |
| Ah, man, your back is bad. | Dostum, sırtın fenâ hâlde. | Unknown-1 | 2006 | |
| You do understand that was our only weapon. | Anlasana o bizim tek silahımızdı. | Unknown-1 | 2006 | |
| Back off! It was an accident, all right? | Çekil be! Bir kazaydı, tamam mı? | Unknown-1 | 2006 | |
| What's the matter with you? You trust this guy? Huh? | Derdin ne senin? Bu adama güveniyor musun ha? | Unknown-1 | 2006 | |
| Oh. I see what's going on here. | Neler olup bittiğini anladım şimdi. | Unknown-1 | 2006 | |
| I What, you two are gonna start workin' together now? | Siz ikiniz artık birlikte mi çalışıyorsunuz? | Unknown-1 | 2006 | |
| What the hell difference does it make? | Ne fark eder ki be? | Unknown-1 | 2006 | |
| Is that gonna get us out of here any faster, huh? | Dışarı daha çabuk çıkmamızı sağlar mı bu ha? | Unknown-1 | 2006 | |
| I don't think so. What are you doing? | Ben öyle düşünmüyorum. Ne yapıyorsun? | Unknown-1 | 2006 | |
| Don't! Don't untie him! | Yapma! Çözme onu! | Unknown-1 | 2006 | |
| You stay outta this. We had an agreement! | Siz karışmayın. Anlaşma yapmıştık! | Unknown-1 | 2006 | |
| Yeah. I'm hedging my bets. | Evet. Yatırımlarımı güvenceye alıyorum. | Unknown-1 | 2006 | |
| You idiot. | Seni geri zekâlı. | Unknown-1 | 2006 | |
| It's you and me now. | Şimdi sen ve ben varız. | Unknown-1 | 2006 | |
| What's the matter with you? Fuck. | Senin derdin ne? S.ktir! | Unknown-1 | 2006 | |
| You better stay in the garbage, 'cause I ain't through with you. | Bu çöplükte kalsan iyi edersin; çünkü seninle yola çıkmam ben. | Unknown-1 | 2006 | |
| All right. This is gonna sting a bit. | Pekâlâ. Bu biraz yakacak. | Unknown-1 | 2006 | |
| Son of a bitch! So who's Erin? | O... çocuğu! Ee, Erin kim? | Unknown-1 | 2006 | |
| Or my daughter. I can't remember which. | Ya da kızım. Hangisi olduğunu hatırlayamıyorum. | Unknown-1 | 2006 | |
| At least you got somebody outside of this place. | En azından dışarıda seni bekleyen birileri var. | Unknown-1 | 2006 | |
| You'll remember her soon enough. Soon as we get out of here, it'll all come back to you. | Onu yakında hatırlarsın. Buradan çıkana kadar tamamen hatırlamış olursun. | Unknown-1 | 2006 | |
| How can you be so sure we're gonna like what we have when we get out of this place? | Buradan çıkınca karşılaşacaklarımızın hoşumuza gideceğinden nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Unknown-1 | 2006 | |
| I mean, what could have brought us all here that's worth remembering anyway? | Yani, bizi buraya getiren şeyler, hatırlamaya değecek şeyler mi acaba? | Unknown-1 | 2006 | |
| Nothin'. That's exactly it. Nothin' we can remember here... | Hiçbir şey. Aynen bu işte. Buradayken hatırlayabileceğimiz hiçbir şeyin... | Unknown-1 | 2006 | |
| is gonna have anything to do with who we really are. | ...gerçekte kim olduğumuza bir faydası olmaz. | Unknown-1 | 2006 | |
| The choices we make from here on out of this shit hole | Bu boktan kurtulup çıkana kadar yaptığımız seçimler... | Unknown-1 | 2006 | |
| that's what's gonna define us. | ...bizim kim olduğumuzu belirleyecek. | Unknown-1 | 2006 | |
| You really believe that? Yeah, man. I do. | Buna gerçekten inanıyor musun? Evet, dostum. İnanıyorum. | Unknown-1 | 2006 | |
| I didn't want to say anything around those two other jokers, but... I know who we are. | O iki aksi herifin yanında bir şey söylemek istemedim; ama kim olduğumuzu biliyorum ben. | Unknown-1 | 2006 | |
| You remember something? Yeah. | Bir şey hatırlıyor musun? Evet. | Unknown-1 | 2006 | |
| About you and me? | Sen ve benle mi ilgili? | Unknown-1 | 2006 | |
| Yeah. This smell. This smell for the longest time... | Evet. Bu koku. Uzun zamandır bu koku... | Unknown-1 | 2006 | |
| out there and then in here. | ..dışarıda da, içeride de. | Unknown-1 | 2006 | |
| I remember. I have orange trees. You have orange trees. | Hatırlıyorum. Portakal ağaçlarım var. Portakal ağaçların var? | Unknown-1 | 2006 | |
| Yeah, on my ranch. It's been in my family for generations. Shit. | Evet, çiftliğimde. Nesillerdir bunu yapıyoruz. Kahretsin. | Unknown-1 | 2006 | |
| I'm Coles. You're Coles then. | Ben Coles'um. Sen Coles'sun demek. | Unknown-1 | 2006 | |
| I'm William Coles. I really am. | Ben William Coles'um. Gerçekten benim. | Unknown-1 | 2006 | |
| He was right. I think he was guessing. | O haklıydı. Sanırım tahmin yürütüyordu. | Unknown-1 | 2006 | |
| I don't have kids. At least I don't think I do. | Çocuklarım yok. En azından yok diye biliyorum. | Unknown-1 | 2006 | |
| Wait a minute. Why are you telling me this? | Dur bir dakika. Neden bana anlatıyorsun bunu? | Unknown-1 | 2006 | |
| Don't you see? You're McCain. Me, McCain? No! | Anlamıyor musun? Sen McCain'sin. Ben mi, McCain? Hayır! | Unknown-1 | 2006 | |
| Yes. You actually remember this? | Evet. Gerçekten hatırlıyor musun bunu? | Unknown-1 | 2006 | |
| Our original terms that we proposed to you are more than fair. | Sana teklif ettiğimiz orijinal koşullar adaletin üstündedir. | Unknown-1 | 2006 | |
| You want this bid, you get back to me within an hour. | Bu teklifi kabul ediyorsan, bir saat içinde bana dönersin. | Unknown-1 | 2006 | |
| No. No, but you have to be McCain. | Hayır, hayır; ama sen McCain olmalısın. | Unknown-1 | 2006 | |
| You have to be McCain. What makes you so sure? | McCain olmak zorundasın. Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Unknown-1 | 2006 | |
| For whatever reason, you're the only one I feel like I can trust... | Sebebi ne olursa olsun güvenebileceğimi hissettiğim tek adam sensin... | Unknown-1 | 2006 | |
| and if I can remember that, they're not far behind, so we gotta get out now. | ...ve bunu hatırlayabiliyorsam, onlar çok uzakta değil demektir, yani hemen çıkmamız gerek. | Unknown-1 | 2006 | |
| What if you're wrong? I'm not, okay? You're McCain. | Ya yanılıyorsan? Yanılmıyorum, tamam mı? Sen McCain'sin. | Unknown-1 | 2006 | |
| It's the only thing that makes sense. Fuck. I'm not McCain. | Tek mantıklı açıklaması bu. Hay s.keyim. Ben McCain değilim. | Unknown-1 | 2006 | |
| What? I remember too. | Ne? Ben de hatırlıyorum. | Unknown-1 | 2006 | |
| How could you do that? | Nasıl yapabildin bunu? | Unknown-1 | 2006 | |
| Humiliate me like a dog! | Köpek muamelesi yaptın bana! | Unknown-1 | 2006 | |
| Like a stinking fucking dog! | Kokuşmuş bir köpekmişim gibi! | Unknown-1 | 2006 | |
| You tried to humiliate me! You see this? You see? Get the hell off! | Beni küçük düşürmeye çalıştın! Görüyor musun şunu? Görüyor musun? Çekil şuradan! | Unknown-1 | 2006 | |
| They were turning blue! Get off me! | Morarıyor! Çekil be! | Unknown-1 | 2006 | |
| What's the matter with you? How could you fucking do that? | Neyin var senin? Bunu nasıl yapabilirsin lânet olası? | Unknown-1 | 2006 | |
| You would have done the same thing. | Sen de olsan aynı şeyi yapardın. | Unknown-1 | 2006 | |
| You were the one with the gun! | Silah sendeydi tabii! | Unknown-1 | 2006 | |
| Right over there. See him? Behind the gate. | İşte orada. Gördün mü? Kapının arkasında. | Unknown-1 | 2006 | |
| Is it them? | Bunlar onlar mı? | Unknown-1 | 2006 | |
| No, I don't think so. It's gotta be too soon. | Hayır, sanmıyorum. Daha çok erken. | Unknown-1 | 2006 | |
| Hey! Hey! | Hey! Hey! | Unknown-1 | 2006 | |
| Hey! Hey, you! Hey! Over here! | Hey! Sen! Buradayız! | Unknown-1 | 2006 | |
| Over here! Hey! | Buradayız! Hey! | Unknown-1 | 2006 | |
| Back off. Let me try. | Çekil. Ben deneyeyim bir de. | Unknown-1 | 2006 | |
| Um, uh, move it around. Move it around. | Çevir, çevir. | Unknown-1 | 2006 | |
| Whoa, whoa. What's that? Holy shit. It's a kid. | Ne oldu? Hass.kt.r! Çocuk bu. | Unknown-1 | 2006 | |
| Kid! Hey! | Evlat! Hey! | Unknown-1 | 2006 | |
| Hey! He doesn't understand. | Hey! Anlamıyor ki. | Unknown-1 | 2006 | |
| He doesn't know what you're saying. He doesn't speak English. | Ne söylediğini anlamıyor. İngilizce bilmiyor. | Unknown-1 | 2006 | |
| Ramon. Vamos. | Ramon. Gel. | Unknown-1 | 2006 | |
| Go get your parents! | Babanları çağır! | Unknown-1 | 2006 | |
| Wait, wait, wait, look! He's going back! He's going back! | Durun, durun, durun, bakın! Geri gidiyor! Geri gidiyor! | Unknown-1 | 2006 | |
| You sure? Yeah. He's good. He's going to them. | Emin misin? Evet. Aferin ona. Onların yanına gidiyor. | Unknown-1 | 2006 | |
| Yeah, he's getting in. Look at him.! | Evet, içine biniyor. Baksana! | Unknown-1 | 2006 | |
| They're coming! Whoo hoo! | Geliyorlar! | Unknown-1 | 2006 | |
| Whoo! Over here! Look over here! | Buradayız! Buraya bakın! | Unknown-1 | 2006 | |
| No! Help! Hey! No. Shit! | Hayır! Yardım edin! Hey! Olamaz. Kahretsin! | Unknown-1 | 2006 | |
| No! Fuck it. | Hayır! Hay s.keyim. | Unknown-1 | 2006 | |
| Hey, can I get some help up here? | Hey, buraya biraz yardım alabilir miyim? | Unknown-1 | 2006 | |
| You know I'm not gonna be able to get those off. | Bunları çıkaramayacağımı biliyorsun. | Unknown-1 | 2006 | |
| You think I'm afraid of dying? | Ölmekten korktuğumu mu sanıyorsun? | Unknown-1 | 2006 | |
| I didn't tell you to give up. | Pes etmeni söylememiştim. | Unknown-1 | 2006 | |
| What's the E.T.A. on our backup? | Desteğin gelmesi ne kadar sürer? | Unknown-1 | 2006 | |
| At least 20 minutes away. | En az 20 dakika uzaklıktalar. | Unknown-1 | 2006 |