Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178108
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I don't play to win. How are you? | Kazanmak için oynamam. Nasılsınız? | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Do you allow me, Commander? | İzin verir misiniz, Komutanım? | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| I asked you a favor, but you're just beating around the bush. | Sizden bir iyilik istedim, ama siz lafı geveleyip duruyorsunuz sadece. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| You know I'm always at your disposal. | Her zaman emrinize amadeyim, biliyorsunuz. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Let me introduce my wife. Excuse me. | Karımı takdim etmeme izin verin. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| I wanted to meet you, my husband always talks about you. | Sizinle tanışmak istiyordum, kocam sürekli sizden bahsediyor. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| My compliments, she is very pretty. You don't deserve it. If you say so�! | Tebrikler, karınız çok güzel. Onu haketmiyosun. Siz öyle diyorsanız…! | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| From nothing, he has become one of the most important men in the country. | Sıfırdan, ülkenin en önemli adamlarından biri oldu. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Magnozzi, don't flatter me. But it's the truth. | Magnozzi, bana yağ çekme. Ama bu doğru. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Your success covers all fields. Industry, commerce, newspapers, | Başarınız bütün alanları kapsıyor. Sanayi, ticaret, yayıncılık. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| cinema, reviews� Records. Soccer. It's all yours! | sinema, eleştirmenlik… Rekorlar Futbol. Hepsi sizin! | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Firstly you court me, and then you ask for advance payments. | Önce dalkavukluk eder, sonra avans para isterler. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Now amuse yourselves, and do as you like. | Şimdi eğlenmenize bakın, ve istediğinizi yapın. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Nice, isn't he. Yes, he's formidable. | Hoş, değil mi? Evet, ürkütücü. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Any desire can be satisfied here. Remember when we used to skip meals? | Burada bütün arzularını tatmin edebilirsin. Aç kaldığımız günleri hatırlıyor musun? | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Do you want a little caviar? Yes. | Biraz havyar ister misin? Evet. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Anchovies? The commander wants you. | Ançüez? Bey seni istiyor. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Silvio� | Silvio… | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Where did he go? The commander called for him. | Nereye gitti? Beyimiz onu çağırdı. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Here I am. My homages, prince. | İşte geldim. Saygıdeğer prensim. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Who gave the order to publish these photographs? | Sana kim bu fotoğrafları yayınla dedi? | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| There has been bloodshed in Calabria. | Calabria'da kan dökülmüş. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| You were not in Rome, and I phoned the newspaper in your name. | Roma'da değildiniz, ve ben de sizin adınıza gazeteyi aradım. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| You remove a page of princes, and replace it with calabrian labourers? | Prensin sayfasını çıkarıp, onun yerine Calabrialı işçileri mi koyuyorsun? | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| I think people today are tired of seeing lots of princes and princesses | Sanırım insanlar artık gazetelerde prensleri, prensesleri... | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| in newspapers. | görmekten sıkıldılar. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Who told you this? Nobody. Remember I'm a journalist. | Bunu sana kim söyledi? Kimse. Unutmayın, ben bir gazeteciyim. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| You were a journalist. Now you're one of my secretaries, and a well paid one. | Gazeteciydin. Şimdi sekreterlerimden birisin, ve iyi de para alıyorsun. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| You're also an idiot. | Ayrıca bir aptalsın. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Why? I earn money on my newspaper by publishing | Neden? Gazetelerimde prenslerin fotoğraflarını yayınladığımda... | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| photos of princes, not of labourers! Certainly. | para kazanırım, işçilerinkinden değil! Elbette. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Forget being a journalist, and only do what I tell you. | Gazeteci olduğunu unut, ve yalnız ben ne diyorsam onu yap. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Very well, commander. | Tamam, beyim. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Is there champagne for everybody? Yes, there are 150 bottles. | Herkese yetecek kadar şampanya var mı? Evet, 150 şişe var. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Did you phone my dentist? Yes, your appointment is on tuesday at 3 o'clock. | Dişçimi aradın mı? Evet, randevunuz salı günü saat 3'te. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Did you send a transport for his Eminence? Yes, he has arrived. | Elçiye araç gönderdiniz mi? Evet, henüz geldiler. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Then go and receive him. At once. I remember that young person� | O zaman git ve onu karşıla. Hemen. O genci hatırlıyorum... | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Elena, there is hot �profiterole�. | Elena, sıcak profiterol var. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Excuse, Elena. Silvio. | Pardon, Elena. Silvio. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Eminence. | Hazretleri. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| How many people! Sit down, your Eminence. I will only stay a few minutes. | Ne kalabalık! Oturun hazretleri. Sadece birkaç dakika kalacağım. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| What can I offer you? A glass of selzter. Magnozzi. At once. | Ne ikram edeyim? Bir bardak selzter. Magnozzi. Fırla. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| And you, reverend? Nothing, thanks. | Ya siz, azizim? Hiçbir şey, teşekkürler. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| These devices never work. | Bu alet hiç çalışmazmı! | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| You don't know how to pour seltzer. It doesn't work. | Seltzer'i nasıl açacağını bilmiyorsun. Açmıyor. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Can you see that it works? | Açıldığını görmüyor musun? | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| After work, me and my collaborators become like boys again. | İşten sonra, ben ve iş arkadaşlarım tekrar çocuklar gibi oluruz. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Let's go to the garden, your Eminence. | Bahçeye geçelim, hazretleri. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Magnozzi. This way, please. | Magnozzi. Bu taraftan, lütfen. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| The commander spilled a little seltzer on me. | Amirim üzerime biraz seltzer döktü. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| It was a mistake. I saw it. | Kazaydı. Gördüm. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Is this the job you do? | Yaptığın iş bu mu? | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Here around the swimmingpool, I organize lunches for poor children. | Bu yüzme havuzunun etrafında, fakir çocuklar için yemek veriyorum. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Over there is a small moonlight park� Allow me, Eminence. | Şurada küçük bir lunapark var... İzin verin, hazretleri. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Silvio! Go and drag him up. | Silvio! Git ve sudan çıkar onu. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Elena, let's leave. | Elena, haydi gidelim. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| The car? No, we're walking. | Arabayla mı? Hayır, yürüyoruz. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| We're going to have a nice breath of air. | Şöyle güzel bir temiz hava alalım. | Una vita difficile-1 | 1961 | |
| Next month, from Campania, | Önümüzdeki ay, Campania'dan 20,000 ton atık... | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| will be transferred | ...Biebesheim'daki yakma fırınlarına transfer edilecek. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Hessen regional president | Hessen bölgesel başkanı Michael Richter... | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| assures the refuse will be converted | ...atıkların endüstriyel alanda kullanılacak malzemeye dönüşeceğini söyledi. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Only a small portion of the refuse | Fırınlara gidecek atığın yalnızca küçük bir kısmı... | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Eduardo, don't you smell a stink? | Eduardo, kokuyu alıyor musun? | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| What stink? Smells like gas. | Ne kokusu? Gaz kokuyor. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| A looker, isn't he? Yeah. | Karizmatik, değil mi? Evet. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Any left? Wait. | Hiç kaldı mı? Bekle. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| What was that? Run! | Bu neydi? Koş! | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Take the stairs! | Merdivenlerden! | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Can't explain now. | Şu an açıklayamam. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Sure, it's all okay. | Evet, her şey yolunda. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Put Dad on? | Babanı ver. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Yeah, wake him up. | Evet, uyandır. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Have him call me, we'd better put it off. | Söyle beni arasın, şimdi kapatmalıyız. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| What are you lookin' for? Nothing. | Neye bakıyorsun? Hiç. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Why did you have to call so fast? | Niye hemen telefon açtın? | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| What's the difference? Gigantic! | Fark eder mi? Hem de nasıl. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Is it my fault the hotel blew up? | Otelin havaya uçması benim suçum mu? | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| I'm okay, but there was a problem at the hotel. | Ben iyiyim ama otelde bir sorun çıktı. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| An explosion. | Patlama oldu. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| The cops are here now, | Polisler burada... | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| we gotta reorganize. | ...tekrardan organize olmalıyız. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| We push it up two weeks! | İki hafta erteleyeceğiz! | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| You're right, we were jerks. | Haklısın, salaklık ettik. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| I'll find a safe place, relax, we won't mess around. | Güvenli bir yer bulurum, merak etme, ortalıkta dolaşmayız. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| No documents, okay. | Belge yok, tamam. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| He wanted to call your brother. 'Cause I'm the idiot son! | Kardeşini aramanı söyledi. Aptal olan benim de ondan! | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| What's it you're lookin' for? | Sen neye bakıyorsun? | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Sleep, we'll be going to Wiesbaden. | Uyu, Wiesbaden'e gideceğiz. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| I might have backing there. | Orada toparlanabilirim. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Hotel Restaurant da Rosario, hello. | Da Rosario restoran oteli, buyurun. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Yes, Mrs. Mueller, | Evet, Bayan Mueller... | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| my husband should have come. | ...kocam gelecekti. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Use the red tablecloths. | Kırmızı masa örtülerini kullan. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| But Mr. Rosario said... | Ama Bay Rosario dedi ki... | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| And I say red! | Ben de kırmızı diyorum! | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| Bamboo, have you seen Rosario? | Bamboo, Rosario'yu gördün mü? | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| I swear to God, Claudio, you're out of here tonight! | Claudio, yemin ederim, bu geceden sonra buradan gidiyorsun! | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| If you like, I'll go now. | İstersen şimdi gideyim. | Una vita tranquilla-1 | 2010 | |
| The school called. | Okuldan aradılar. | Una vita tranquilla-1 | 2010 |