Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 177986
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Oh, PowerfuI Sun. | Güneş tanrısı... | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Bestow mercy on your subjects. | ...hediyelerin için sağ ol. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You feeI great aIIeviation? | Hafiflemiş hissediyor musun? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Yes, teacher. I feeI Iike a new man. | Evet, öğretmenin. Yeniden doğmuş gibi hissediyorum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| In that case, come back for treatment reguIarIy. | O zaman düzenli olarak tekrarlayalım. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| We do not promise | İlaçlar gibi şarlatanlıklardan uzak duracağına söz ver. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Those that seek heaIing, must show patience. | Sağlığına kavuşmak için sabır göstermelisin. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| PIease, accept my donation. | Lütfen bağışımı kabul edin. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| It's a profitabIe business! | Çok karlı bir işmiş! | Ukigumo-1 | 1955 | |
| The worId is fuII of suckers. | Dünya salaklarla dolmuş. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| TeII them what they want to hear | Ne duymak istiyorlarsa onlara söylüyorum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| and they shower you with money. | Kerizler de bana paralarını veriyor. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| We seII them | Biz de isteklerini satıyoruz. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| the unobtainabIe. | Bulunmaz bir iş. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Who began this? | Bunu kim başlattı? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| A friend of mine. He's an ex miIitary man. | Bir arkadaşım. Eski bir asker. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| The idea was his, and I am his partner. | Fikir onundu ve ben de ortak oldum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| It is as easy as commanding recruits. | Salakları komuta etmekten daha iyi. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| May I have one? | Belki bir tane alabilirim? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You Iook unweII. | İyi görünmüyorsun. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You got my Ietter? | Mektubumu aldın mı? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Perhaps your "treatment" is what I need. | Belki de senin "tedavine" benim de ihtiyacım vardır. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| It costs ten thousand yen. | Bu sana 10,000 Yen'e patlar. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| He has Ieft you? | Senden ayrıldı mı? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I was stupid trusting him. | Ona güvendiğim için aptalın tekiyim. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| After aII, we are not strangers. | Tüm olanlardan sonra, yabancı sayılmayız. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I will even buy a house for you. | Senin için bir ev bile satın alabilirim. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You seem downcast. | Çok mahzun görünüyorsun. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| If I couId take Iife that easiIy. | Geçmişimi bu kadar kolay geri alabilseydim... | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Then, my Iife wouId be so much better. | ...her şey çok daha iyi olabilirdi. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I feeI so coId. | Hava çok soğukmuş. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Do I have anything? | Yapabileceğim bir şey var mı? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You shouId go home and rest. | Eve gidip, dinlenmelisin. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| JEALOUS HUSBAND KILLS CHAMBERMAID. | KISKANÇ KOCA ODA HİZMETÇİSİNİ ÖLDÜRDÜ. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| HE WAS ARRESTED AT THE SCENE. | OLAY YERİNDE YAKALANDI. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| TOMIOKA, THE LOVER, IS AN EX OFFICIAL. | TOMIOKA, SEVGİLİSİNİN ESKİ ÇALIŞMA ARKADAŞI. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| When I worked in the Forest Ministry, | Orman bakanlığında çalıştığım zazanlarda... | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I spent four years in French Indochina. | ...Çinhindi de dört yıl kalmıştım. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| WIFE CRITICAL. SEND MONEY URGENTLY. | PARAYI ACİLEN GÖNDER. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| And you? You shouId be in bed. | Yatakta olmalıydın. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I can't stay in bed, | Yatakta yatmayacağım. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I feeI better now. | Kendimi daha iyi hissediyorum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You got the money? Yes, yesterday. | Parayı aldın mı? Evet, dün aldım. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I wanted to send more, | Daha fazla göndermek isterdim... | Ukigumo-1 | 1955 | |
| but I'm now out of work. | ...ama artık çalışamıyorum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| When I received your Ietter, | Mektubunu aldığımda... | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I feIt badIy. | ...kendimi çok kötü hissettim. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| It mentioned me, right? | Benim yaptığımı mı söylüyordu? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Leave me aIone, pIease. | Lütfen, beni yalnız bırak. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You stiII Iiked O Sei. | Hala O Sei'den hoşlanıyorsun. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I did the right thing. | Doğru olan şeyi yaptım. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You said that you wanted a chiId, but I knew that was a Iie. | Çocuk istediğini söylüyordun ama bunun yalan olduğunu biliyorum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You must be reIieved, right? | Rahatlamaşsındır artık, değil mi? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Now you can go on without commitment | Şimdi suçluluk hisstemeden yaşamına devam edebilirsin. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| and no responsibiIity to me! | Artık bana karşı kendini sorumlu hissetmene gerek yok! | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You kiIIed O Sei! | O Sei'yi sen öldürdün! | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I suffered pain. | Çok acı çektim. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| But you did nothing for me. | Ama benim için hiçbir şey yapmadın. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I was on the verge of dying. | Ölümün eşiğindeydim. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| But It means IittIe to you if I die or not. | Ama ölmem veya yaşamam senin için hiçbir şey ifade etmiyor. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| In Ikao, you wanted to die with me. | Ikao'da, benimle birlikte ölmek istiyordun. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| If we had agreed, | O gün anlaşabilseydik belki de sen şimdi olmayacaktın. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I am guiIty. | Suçluyum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| It is my fauIt. | Bu benim hatam. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| But if you know me so weII, why have you not Ieft me aIready? | Ama eğer beni bu kadar iyi tanıyorsan neden halen beni terketmedin. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Why did we not put an end to this? | Neden son noktayı koymuyoruz? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You say that because you aIways Iiked O Sei. | Sen söyledin "Çünkü daima O Sei'den hoşlandın". | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You are stiII thinking about her. | Hala onu düşünüyorsun. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Do not shout. PeopIe will hear. | Bağırma. Bizi duyacaklar. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I have aIready forgotten her, she died. | Onu unuttum, çünkü o öldü. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| No! She is aIive! | Hayır! Yaşıyor! | Ukigumo-1 | 1955 | |
| She stiII Iives in you. If not, you wouId not be in this state. | Hala senin içinde yaşıyor. Yoksa bu durumda olmazdın. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I feeI it because of her husband. That is aII. | Kendimi hep onun kocasının yerine koyuyorum. Hepsi bu. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I am even trying to find him a good Iawyer. | Ona iyi bir avukat bulmaya çalışıyorum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| If I couId speak with O Sei, | Eğer O Sei ile konuşabilseydim... | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I wouId teII her that you are mine forever. | ...senin daima benim olacağını söylerdim. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Come and heIp me. Alright. | Gel ve yardım et bana. Tamam. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Are you Ieaving aIready? | Gidiyor musun? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I feeI it. | Anladım. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| They have sent me here to deIiver the invoice. | Faturayı teslim etmem için gönderdiler. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| It doesn't incIude the invoice from yesterday. | Faturaya dünkü harcamalarınız dahil değil. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Is this the house of Mr. Iba? | Bay Iba'nın evi, değil mi? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Can I speak to Koda Yukiko? | Koda Yukiko ile mi konuşabilir miyim? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| A IittIe whiIe, pIease. | Lütfen biraz bekleyin. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You have a visitor, miss Yukiko. | Bayan Yukiko bir misafiriniz var. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| An infection. | Enfeksiyon kaptı. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Make yourseIf comfortabIe. | Rahatına bak. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| How have I changed? | Nasıl değişmişim? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You seem younger. | Gençleşmişsin. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Free and carefree? | Özgür ve kaygısızsın, değil mi? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Where's Mr. Iba? | Bay Iba nerede? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| He had business in town. | Şehirde işleri vardı. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You are singIe? | Yalnız mısın? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I have one job during the day. | Bugün bir işim var sadece. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I'm the treasurer of the Congregation. | Bazı kulüplerde muhasebe işlerine bakıyorum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| It bores me. | Benim için çok sıkıcı. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Kuniko died yesterday. | Kuniko dün öldü. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Your wife? Died? | Karın mı öldü? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Of tubercuIosis. | Veremden. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| If I had had money, she might have been saved. | Eğer paramız olsaydı kurtulabilirdi. | Ukigumo-1 | 1955 |