Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 152436
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| lt's been a long time since you've kissed me like that. | Beni böyle öpmeyeli uzun zaman olmuştu. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You're a stranger. | Bir yabancısın. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Mercy to the Halkans, mercy to Spock. | Halkan'lara merhamet, Spock'a merhamet. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| To me. | Bana da. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Am l your woman? | Senin kadının mıyım? | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You're the captain's woman until he says you're not. | O değilsin diyene kadar Kaptan'ın kadınısın. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Uhura? | Uhura? | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You know what to do on Scotty's signal? | Scotty'nin işareti ile ne yapacağını biliyor musun? | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| l've got a good idea, sir. Keep Sulu's attention off the board. | Bir fikrim var Efendim. Sulu'nun dikkatini panelden uzak tut. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| l'll do my best. Good luck. Kirk out. | Çalışırım. İyi şanslar. Kirk tamam. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You aren't very persistent, Mr Sulu. | Çok inatçı değilsiniz Bay Sulu. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| The game has rules. You're ignoring them. | Oyunun kuralları var. Siz onları görmezden geliyorsunuz. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| l protest and you come back. | Karşı çıktığımda ve siz geri gelmelisiniz | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You didn't come back. | Geri gelmediniz. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Now you're making sense. l was getting bored. | Bu mantıklı geliyor. Sıkılıyordum. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Of course, this isn't the time. | Tabi ki zamanı değil. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Any time's a good time. | Her zaman uygundur. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| l'm afraid l changed my mind. Again. | Sanırım fikrimi değiştirdim. Yeniden. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You take a lot of chances, Lieutenant. | Pek de serbest davranıyorsun, Teğmen. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| So do you, Mister. | Sizin de bayım. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Take over for me. | Yerime bak. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Mr Scott. All clear. On my way to sickbay. | Mr Scott. Her şey tamam. revir yolundayım. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Now it's up to the captain. | Şimdi Kaptan'a bağlı. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Please restrict your movements, Captain. | Hareketlerinizi kısıtlayın lütfen, Kaptan. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| What are you doing? l thought l had until dawn, Spock. | Ne yapıyorsun? Şafağa dek zaman vardı, Spock. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| l shall make that decision. | Bu kararı ben vermeliyim. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Since your return from the planet, you've behaved in an atypical manner. | Gezegenden döndüğünüzden beri, normal olmayan davranışlarınız var. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Why? Shoot. You're wasting time. | Neden? Vur. Vakit kaybediyorsun. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| l shall not waste time with you. | Seninle vakit kaybetmeyeceğim. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You're too inflexible, too disciplined. | Hiç esnek değilsin ve aşırı disiplinlisin. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Dr McCoy has a plenitude of human weaknesses sentimental, soft. | Ama Dr McCoy'da insani bir çok zayıflık var duygusal, yumuşak. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You may not tell me what l want to know, but he will. | Sen bana bilmek istediğim şeyi söylemeyebilirsin, ama o söyleyecektir. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You're running a big risk, Spock. l have the phaser, Captain. | Büyük bir risk alıyorsun, Spock. Fazerler ben de, Kaptan. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| And l do not intend to disappear as so many of your opponents have. | Ve bir çok muhalifinin yaptığı gibi ortadan yok olmaya niyetim yok. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| lf you please. Sickbay. | Eğer mümkünse. Revire. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Yes, of course. The entire landing party. | Evet, tabii ki. Tüm iniş takımı. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Captain, stand over there. Doctor, time for answers. | Kaptan, işte orada. Doktor, bazı yanıtlar. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| How much time, Scotty? 15 minutes. | Ne kadar vakit var, Scotty? 1 5 dakika. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| The field density between the universes is closing fast. | İki evren arasındaki alan yoğunluğu hızla kapanıyor. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Help me get him on the table. | Onu masaya getirmeme yardım et. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Come on. Help me. He'll die without immediate treatment. | Hadi. Bana yardım et. Acil müdahale olmazsa ölecek. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Time lag laid in for the operator? All laid in, sir. Come on, McCoy. | Operatör için zaman gecikmesi koy? Ayarlandı, Efendim. Hadi, McCoy. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| We might not get back home. | Eve geri dönemeyebiliriz. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| We'll get home. This won't take long. | Eve döneceğiz. uzun sürmeyecek. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| 14 minutes. We've got to go. Shut up. We should save his life. | 1 4 dakika. Gitmek zorundayız. Kes. Onun hayatını kurtarmalıyız. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You want me to stop, Jim? lt'll only take a minute. | Durmamı mı istiyorsun, Jim? Sadece bir dakika sürer. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| He is very like our own Mr Spock, isn't he? You've got that minute. | Bizim Mr Spock'umuza çok benziyor değil mi? Bir dakikn var mı. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| A little time, he'll live. | Biraz daha zaman, yaşayacak. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| What is this, Mr Sulu? Mr Spock has orders to kill you. | Bu ne, Bay Sulu? Mr Spock sizi öldürmemi emretti. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| He will succeed. | Başaracak. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Apparently. | Anlaşıldığı kadarıyla. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You will also appear to have killed him. | Onu da öldürmüş gibi gözüküyorsun. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| After a fierce battle. | Acımasız bir savaştan sonra. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Regrettable, but it will leave me in command. | Üzüntü verici, ama bu komutayı bana bırakacak. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Captain, we've barely got ten minutes. | Kaptan, neredeyse on dakikamız var. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Let's go, Bones. l can't let him die, Jim. | Hadi gidelim, Bones. Onu ölüme terk edemem, Jim. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You go. l'll be there in five minutes. | Siz gidin. On beş dakika içinde orada olacağım. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| No longer. l guarantee it. | Daha uzun değil. Garanti veririm. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Go on, please. | Gidin, lütfen. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Why did the captain let me live? | Kaptan neden yaşamama izin verdi? | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Our minds are merging, Doctor. | Akıllarımız birleşiyor, Doktor. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Our minds are one. | Akıllarımız bir oldu. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| l feel what you feel, | Hissettiklerini hissediyorum, | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| l know what you know. | Bildiklerini biliyorum. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| A friend. Activate the transporter. | Bir dost. lşınlayıcıyı harekete geçirdi. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You saved us in the sickbay with the Tantalus field. | Bizi revirde Tantalus alanı ile kurtardınız. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Take me with you. l can't. | Beni de beraberinde götür. Yapamam. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| l'm sorry. Our power is balanced for four. | Üzgünüm. Gücümüz dört kişi için ayarlandı. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| There's no guarantee we'll make it with five. All could die. | Beş kişi ile bunu başarabileceğimizin garantisi yok. Hepimiz ölebiliriz. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Scotty? lt's working, sir. | Scotty? Çalışıyor, Efendim. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| But there are only three of you. One is coming. | Ama yalnızca üçünüz varsınız. Bir kişi gelecek. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| l'd help if l could. Believe that. | Mümkün olsa yardım ederdim. İnan. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| lf you kill us, you'll still stay. | Eğer bizi öldürürsen, yine kalacaksın. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Where's McCoy? | McCoy nerede? | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Time, Scotty? Five minutes, sir. | Zaman, Scotty? Beş dakika, Efendim. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Do you know what they'll do to me? | Bana ne yapacaklarını biliyor musun? | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| The power is cut. They're on to us. | Güç kesildi. Onlar üstümüzdeler. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Auxiliary? Aye, it's available. | Yardımcı? Evet, müsait. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Can you bridge to your setup? l can get us the power. | Düzeneğinle köprü kurabilir misin? Gücü bize alabilirim. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| But if we bypass, it means someone has to operate the controls manually. | Ama ana üniteyi bypass edersek, | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| One of us will have to stay. l'll stay. | Birimizin kalması gerekecek. Ben kalırım. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Get to the transporter chamber. You, too, Uhura. | lşınlama odasına git. Sen de Uhura. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Jim. That's an order, Scotty. | Jim. Bu bir emir, Scotty. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| McCoy... | McCoy... | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| l cut the transporter power to delay your beam out until l could arrive. | Gelene kadar ışınlanmayı ertelemek için ışınlayıcı gücünü kestim. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Engineering, re activate main transporter circuits. | Mühendislik, ana ışınlayıcı devrelerini yeniden harekete geçir. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You're a man of integrity. You must return. | Dürüstlük timsali bir adamsın. Geri dönmelisiniz. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| l must have my captain back. You have two minutes. | Kaptanımı geri almalıyım. İki dakikan var. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| How long before the Halkan prediction of revolt is realised? | Halkan ayaklanması tahminin ne kadar önce gerçekleşti? | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| 240 years. The inevitable outcome? | 240 yıl. Kaçınılmaz bir sonuç. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| The Empire shall be overthrown. | İmparator devrilecektir. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| The illogic of waste, Mr Spock. | Mantığa aykırı, Mr Spock. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| The waste of lives, potential, resources, time. | Hayatlarımızın, potansiyellerimizin, kaynaklarımızın, zamanın harcanması. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Your Empire is illogical because it cannot endure. | İmparatorun mantıksız çünkü uzun süre dayanamaz. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You are illogical to be a willing part of it. | Bunun parçası olduğun için sen de mantıksızsın. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You have one minute and 23 seconds. | Bir dakika 23 saniyen var. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| lf change is inevitable, beneficial, logic demands that you be part of it. | Eğer değişim, kaçınılmaz, yararlı ise mantık bunun bir parçası olmanı ister. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| One man cannot summon the future. One man can change the present. | Bir adam geleceği davet edemez. Ama bir adam bugünü değiştirebilir. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| Become captain and find a logical reason for sparing the Halkans. | Sen Kaptan ol ve Halkanları az kullanmak için bir yol bul. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 | |
| You can defend yourself better than any. | Kendini herkesten daha iyi savunabilirsin. | Star Trek Mirror, Mirror-1 | 1967 |