• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18702

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
didn't appreciate these kinds of things. bu tür şeyleri hoş karşılamıyordu. Falling Up-1 2009 info-icon
So she's great for business. Bu nedenle o işinde çok iyi. Falling Up-1 2009 info-icon
Isn't he sweet? [Girl on TV]: Yes! Yes! Çok tatlı değil mi? [TV]: Evet! Evet! Falling Up-1 2009 info-icon
Yes! Ahh! I only wish that my mother... Keşke benim annem de... Falling Up-1 2009 info-icon
were more like her... aynen onun gibi... Falling Up-1 2009 info-icon
hot and totally non judgmental. ateşli ve önyargısız olabilseydi. Falling Up-1 2009 info-icon
Okay. That's great. Thank you. Tamam. Bu kadar yeter. Teşekkür ederiz. Falling Up-1 2009 info-icon
We need to go. Henry, no. Artık gitmeliyiz. Henry, hayır. Falling Up-1 2009 info-icon
I'm not quittin'. I'm treated with respect here and I like it. İstifa etmiyorum. Burada herkes bana saygı duyuyor ve bu hoşuma gidiyor. Falling Up-1 2009 info-icon
All right. How would you like to be assistant manager? Harika. Yönetici yardımcısı olmaya ne dersin? Falling Up-1 2009 info-icon
Would you like that? Two bucks more an hour? Hoşuna gider mi? Saat başı 2 dolar fazladan. Falling Up-1 2009 info-icon
Yes. All right, you're assistant manager. Evet. Pekâlâ. Yönetici yardımcısısın. Falling Up-1 2009 info-icon
Nice meeting you. [Girl on TV]: Ahh ahh ahh! Tanıştığımıza memnun oldum. [TV]: Ahh ahh ahh! Falling Up-1 2009 info-icon
You cannot work here anymore. You need to go and tell him that you quit. Artık burada çalışmamalısın. Git ve istifa ettiğini söyle. Falling Up-1 2009 info-icon
You are really bothering me. I'm working. Beni sıkboğaz etme. Devam ediyorum. Falling Up-1 2009 info-icon
I'm serious. You'll find another job. You can't... Ciddiyim. Başka bir iş bulursun. Sen... Falling Up-1 2009 info-icon
Henry? Oh, no. Henry? Olamaz. Falling Up-1 2009 info-icon
No no no no. Scarlett. Uh... Hayır, hayır, hayır. Scarlett. Falling Up-1 2009 info-icon
you can't be here. Not here. [Girl on TV]: Oh, yeah, baby! Burada olmaman gerekiyordu. [TV]: Ohh, evet, bebek! Falling Up-1 2009 info-icon
Right there. Don't look at that. [TV]: Doğru yerdesin! Ona bakma. Falling Up-1 2009 info-icon
[Man]: Yeah, baby, look at it. [TV]: Evet bebek, buna iyi bak. Falling Up-1 2009 info-icon
Need help finding something, sweetie? Aradığın şeyde yardımcı olabilir miyim, tatlım? Falling Up-1 2009 info-icon
Uh, Scarlett, this is my mother, Grace. Scarlett, annemle tanış, Grace. Falling Up-1 2009 info-icon
Hi, it's nice to meet you. Very nice to meet you too. Merhaba, tanıştığımıza memnun oldum. Ben de. Falling Up-1 2009 info-icon
Are you looking for an adult film? Yetişkin filmi mi bakmıştın? Falling Up-1 2009 info-icon
No, I was looking for Henry. Hayır, Henry'ye bakıyordum. Falling Up-1 2009 info-icon
Damn, it's hot in here. Lanet, burası çok sıcak. Falling Up-1 2009 info-icon
(slow motion) Nooooo! Haayyııırrrrr! Falling Up-1 2009 info-icon
What the hell are you doing? Ne halt ettiğini sanıyorsun? Falling Up-1 2009 info-icon
I thought that... wh... Forget it. Düşündüm ki... Neyse boş ver. Falling Up-1 2009 info-icon
I'm not supposed to wear this uniform in here. Burada bu üniformayı giymemem gerekiyor. Falling Up-1 2009 info-icon
I won't tell if you don't. Sen söylemezsen, ben de söylemem. Falling Up-1 2009 info-icon
Cate said you might be here. You talked to Cate? Cate burada olabileceğini söyledi. Cate'le mi konuştun? Falling Up-1 2009 info-icon
Yeah, she came by the building, which I'm glad she did... Evet, apartmana geldi... İyi ki de geldi... Falling Up-1 2009 info-icon
because I was having a hell of a time finding your number. numaranı bulmaya çalışıyordum. Falling Up-1 2009 info-icon
I wanted to say I was really sorry. Gerçekten çok üzgün olduğumu bilmeni istedim. Falling Up-1 2009 info-icon
It's my fault that you got fired and I really want to fix it. Kovulman benim hatam ve bunu telafi etmek istiyorum. Falling Up-1 2009 info-icon
Yeah. I'm sorry, Ma. I was gonna tell you. Özür dilerim anne, sana anlatacaktım. Falling Up-1 2009 info-icon
Sorry about what? Everybody gets fired... Özür dilemene gerek yok. Herkes kovulabilir... Falling Up-1 2009 info-icon
except here... burası bir istisna tabi ki... Falling Up-1 2009 info-icon
with Lazlo. Lazslo sayesinde. Falling Up-1 2009 info-icon
Let's talk outside. Okay. Dışarıda konuşalım Tamam. Falling Up-1 2009 info-icon
I can help you find another job. Başka bir iş bulmana yardımcı olabilirim. Falling Up-1 2009 info-icon
My father knows a lot of people. Babamın çok tanıdığı var. Falling Up-1 2009 info-icon
Look, I'll find something, okay? It's really not your problem. Ben hallederim, tamam mı? Gerçekten, senin sorunun değil. Falling Up-1 2009 info-icon
But I want to help. I mean, it's the least I can do. Yardımcı olmak istiyorum. Yani, en azından bunu yapabilirim. Falling Up-1 2009 info-icon
My dad has this friend... Just stop, all right? Babamın bir arkadaşı var... Bu kadarı yeter, tamam? Falling Up-1 2009 info-icon
I don't need your help and I don't need your dad's help. Senin yardımına ihtiyacım yok babanın yardımına ihtiyacım yok. Falling Up-1 2009 info-icon
I can take care of myself and my family. Kendim halledebilirim. Falling Up-1 2009 info-icon
Fine. You don't have to be such a jerk about it. Peki. Bu konuda bir pislik gibi davranma gerek yok. Falling Up-1 2009 info-icon
I'm not being a jerk about it. Yeah, you kind of are. Öyle davranmıyorum. Evet davranıyorsun. Falling Up-1 2009 info-icon
Okay, what are we doing here? Pekâlâ, burada ne yapıyoruz? Falling Up-1 2009 info-icon
Fighting about you being a jerk. Seriously. Senin pislik gibi davranmanı tartışıyoruz. Ben ciddiyim. Falling Up-1 2009 info-icon
Henry, I like you. Henry, senden hoşlanıyorum. Falling Up-1 2009 info-icon
You know, I really want to see you again. Seninle görüşmeye devam etmek istiyorum. Falling Up-1 2009 info-icon
I'm sure your mom would love that. Eminim annen de buna bayılır. Falling Up-1 2009 info-icon
Look, I don't know what a guy like me Benim gibi birisi, Falling Up-1 2009 info-icon
can possibly hope to offer someone like you. sana ne verebilir ki. Falling Up-1 2009 info-icon
I mean, I can't put 100 bucks on a credit card, Diyorum ki, kredi kartıma 100 dolar yatıramıyorum, Falling Up-1 2009 info-icon
much less take you out to dinner anywhere but a hot dog stand. akşam yemeğine çıkarsam, sana sosisli sandviçten başka ne alabilirim ki? Falling Up-1 2009 info-icon
I like hot dogs. Sosisli sandviç severim ben. Falling Up-1 2009 info-icon
I don't really care about that stuff. Yeah, well, I do. Ben bu tür şeyleri önemsemiyorum. Ben önemsiyorum. Falling Up-1 2009 info-icon
And you can't possibly know what that feels like. Ve sen bunun nasıl bir his olduğunu anlayamazsın muhtemelen. Falling Up-1 2009 info-icon
I mean, you're Fifth Avenue and I'm always gonna be Flatbush. Sen 5. Caddesin, ben hep varoş kalacağım. Falling Up-1 2009 info-icon
All right? I couldn't keep up. Bu şekilde devam edemem. Falling Up-1 2009 info-icon
You know, there's a reason that people don't date their doormen. İnsanların kapıcılarıyla çıkmamalarının bir nedeni var. Falling Up-1 2009 info-icon
Maybe you're right. Belki de haklısındır. Falling Up-1 2009 info-icon
Have a nice life, Henry O'Shea. Kendine iyi bak, Henry O'Shea. Falling Up-1 2009 info-icon
Hey eh eh! She find you? Seni bulabildi mi? Falling Up-1 2009 info-icon
Coma guy, Scarlett find you? Çık şu komadan, Scarlett seni bulabildi mi? Falling Up-1 2009 info-icon
Yeah, she just left. Evet, az önce gitti. Falling Up-1 2009 info-icon
Hi, honey. Oh hey, Ma. Selam tatlım. Selam anne. Falling Up-1 2009 info-icon
Hi. Hey, did your friend leave? Arkadaşın gitti mi? Falling Up-1 2009 info-icon
Yeah, how'd it go? She's got beautiful bone structure. Nasıl gitti? Çok güzel bir vücut yapısı var. Falling Up-1 2009 info-icon
Okay, I don't wanna talk about it. Bu konuda konuşmak istemiyorum. Falling Up-1 2009 info-icon
Okay, you know what? I didn't spend 14 dollars for a cab... 14 dolar taksi ücretini, 'Bu konuda konuşmak istemiyorum.' için vermedim. Falling Up-1 2009 info-icon
for "I don't wanna talk about it". So start talking. Konuşmaya başla bakalım. Falling Up-1 2009 info-icon
Okay. (Grace laughing) Tamam. Falling Up-1 2009 info-icon
So Henry's really into this rich girl at his building, right? Henry apartmandaki bu kızdan hoşlanıyordu, Falling Up-1 2009 info-icon
So finally she asks him out... whatever... sonra kız buna çıkma teklif etti. Her neyse... Falling Up-1 2009 info-icon
and then he gets fired. Sonunda Henry kovuldu. Falling Up-1 2009 info-icon
For dipping your penis in the company ink. Penisini, şirket mürekkebine batırdığın için yani. Falling Up-1 2009 info-icon
Ma, don't talk about my penis. Anne, penisim hakkında konuşmasak? Falling Up-1 2009 info-icon
I just learned that expression. I like it. Bu deyimi yeni öğrendim, çok hoşuma gitti. Falling Up-1 2009 info-icon
I don't think that that's the exact saying. Bence pek uymadı. Falling Up-1 2009 info-icon
So that was her in the store? Yani, içerdeki o muydu? Falling Up-1 2009 info-icon
Where'd she go? I don't know. Nereye gitti? Bilmiyorum. Falling Up-1 2009 info-icon
She's just gone. Gitti işte. Falling Up-1 2009 info-icon
It was never gonna work out. Bu ilişki yürümezdi zaten. Falling Up-1 2009 info-icon
They're millionaires. Onlar milyonerler. Falling Up-1 2009 info-icon
I mean, they've got a car and a driver and a house in the Hamptons. Arabaları, şoförleri, Hampton'da evleri var. Falling Up-1 2009 info-icon
They got a Jamaican lady who lives in their apartment and cooks for them. Yanlarında çalışan Jamaikalı bir aşçıları var. Falling Up-1 2009 info-icon
I thought she was the maid too, but it turns out they got another lady for that. Aynı zamanda hizmetçi olduğunu sanmıştım, ama hizmetçi başkasıymış. Falling Up-1 2009 info-icon
I mean, I was in their living room the other night... Oturma odalarında... Falling Up-1 2009 info-icon
and above their fireplace they have a Cézanne... şöminenin üzerinde bir Cézanne'lerı var, Falling Up-1 2009 info-icon
not like a poster, like a real Cézanne. poster gibi değil, gerçek bir Cézanne'ye benziyor. Falling Up-1 2009 info-icon
I mean, these people live on a different planet. Anlatmaya çalıştığım, bu insanlar başka dünyaların insanları. Falling Up-1 2009 info-icon
They don't want me dating their daughter. Kızlarıyla çıkmamı istemiyorlar. Falling Up-1 2009 info-icon
You know? I mean, what? At best, I'm gonna be a nurse? Anlatabiliyor muyum? Ben en iyi ihtimalle hemşire olacağım. Falling Up-1 2009 info-icon
My dad wasn't the master of the universe, he was a plumber. Babam da evrenin efendisi değildi, tesisatçıydı. Falling Up-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 18697
  • 18698
  • 18699
  • 18700
  • 18701
  • 18702
  • 18703
  • 18704
  • 18705
  • 18706
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim