Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179664
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Don't look around I haven't cleaned the place yet. | Daha temizlik yapamadım, kusura bakmayın. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Here you go. | İstediklerinizi getirdim. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| So. Half a loaf of bread, nine crowns. | Peki öyleyse. Yarım ekmek 9 kron. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| That's all? You'd be losing money. | O kadar az mı? Zarar edeceksiniz. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I wouldn't lose anything, 9 crowns. I'll put down 10. | Zarar etmeyiz, 9 kron. Ben 10 yazıyorum. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| A quarter of butter, 14 crowns. If you put down 15 I'll be cross. | 250 gr. tereyağı, 14 kron. 15 yazarsanız, kızarım. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I'm putting down 16. I know we're related, | Öyleyse 16 yazıyorum. Biliyorum, akrabayız ama,... | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| but good fences make good neighbours. | ... doğru alışveriş bizi dost yapar. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| But we're not related. I only look like your brother in law. | Fakat akraba değiliz. Sadece kaynınıza benziyorum o kadar. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| What else have you got there? | Başka neler var bakalım? | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| And two bottles of beer, 22 crowns. | İki bira, 22 kron. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I always pay 24 with the deposit. | Her zaman 24 kron ödüyorum. Gerçekten beni kızdırmaya başlıyorsun. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| You bring me my shopping and you lose money to boot. | Biraları buzdolabına koyuyorum. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| That makes... | Toplamı... | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| 77.50 in total! | ...77.50 yaptı. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I wanted to ask you something else. Tell me and I'll put it down. | Size birşey sormak istiyordum... Söyleyin, ben de yazayım. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Could you wait for a few days. I get my pension on a Monday. | Ödemeyi birkaç gün sonra yapsam olur mu? Maaşımı Pazartesi günü alıyorum. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Until then I'm completely skint. | O güne kadar beş parasızım da. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Tally girl! | Gelene bak. Çizikli hatun! | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Mr Tkaloun, leave her to me! | Onu bana bırak! | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Here they call me Shorty because I operate the compactor, get it? | Bana burada "Usta" derler,... | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| But my real name is Mirek. Mirek Clit, unfortunately. | Herneyse. Gerçek adım Mirek. Mirek Clit, ne yazık ki. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Shorty sounds better, doesn't it? | "Usta" kulağa daha hoş geliyor, değil mi? | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Why? Forget it. | Neden? Boşver. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I'm only here for a while. To earn some dosh. | Geçici olarak buradayım. Biraz para kazanmak için. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Then I'll finish school. | Böylece okulu bitireceğim. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| You know...without a compactor this place would grind to a halt. | Biliyor musun, eğer presler olmasaydı, marketler boş ambalajlarla dolup taşardı. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Yeah, sure, goodbye. | Eminim, öyledir. Hoşçakal. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Fantastic. She had eight of them. Last time there were seven. | Harika. Artık sekiz çiziği var. Evet. Geçen sefer yediydi. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| So he did one better. It's obvious. After each orgasm he makes a mark. | İlerleme kaydediyor, bu açıkça görülüyor. Her orgazmdan sonra bir çizik. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| To keep a tally, like on a beer mat. Yes. Look, her cell phone. | Aynı bardak altlığı gibi. Bu hoşuma gitti. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I'll call my number first to get hers, then I'll give it back to her. | Numarasını almak için önce kendi numaramı arayacağım, sonra ona geri veririm. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| It's Greek to me but go ahead. | Ne demek istediğini hiç anlamadım, dostum. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Major, nothing to report on my shift. | Binbaşım, vardiyamda olağan dışı hiçbir şeyin olmadığını arz ederim. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| This is Lucka. She's a novice. | Bu Lucia. İşe yeni başladı. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| A novice. Hmm. | Yeni mi başladı? Evet. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Madam Jaruska told me about you. We're not stopping for a while. | Bayan Jaruska sizden bahsetmişti. Bir süre durmayacağız. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| It's hot in here, isn't it? | Ama burası çok sıcak. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| We're bisexuals. Both of you? | Biz biseksüeliz. İkinizde mi? | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I thought I was a lesbian, but then I discovered I was bi. | Bir lezbiyen olduğumu sanıyordum, fakat sonra farkettim ki biseksüelim. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| It's so convenient. | Böylesi daha iyi. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| What's that banging. Is it the junction? | O yaralar da ne? Makasçı mı yaptı? | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Where would you get a junction on this line, silly? | Burada makasçının işi ne, sersem? | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Shall we make another mark on Lucia's tummy? Would you like that? | Lucie'nin göbeğine yeni bir çizik istiyoruz. Sen yapar mısın? | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Not now! Leave us alone! | Şimdi olmaz! Bizi yalnız bırak! | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| The old bag! | Yaşlı cadı! | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Lying on your front? You must have had a nightmare. | Yüz üstü mü yatıyorsun? Kabus mu gördün? | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Turn over on your back and tell me about it in the morning. | Yarın sabah anlatırsın. Sırt üstü yat artık. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| What's up? You alright? | Neyin var, Pepo? | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| It's gone. | Unuttum. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I keep thinking about that daughter of ours. | Durmadan kızımızı düşünüp duruyorum. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| When we were her age, we were happy... | Biz onun yaşındayken mutluyduk, değil mi? | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| We were. | Mutluyduk. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Well, you could be a pharmacist. You're early, aren't you? | Aynı bir eczacı gibi olmuşsun. Erken gelmişsin. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| You look good, man. Do you know how old you look now? | Harika görünüyorsun, dostum. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| No more than fifty five. | En fazla 55. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Was she here? She was, wasn't she? Yup. | O burada mıydı, değil mi? Evet. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I bet she stared, didn't she? You didn't speak too much, I hope. | Baktığına bahse girerim. Umarım gevezelik etmemişsindir. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Don't forget that silence is your best weapon. It drives her wild. | Sessizlik senin en büyük silahın. Bu onu çok heyecanlandırıyor. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Cheers. | Hoşçakal! | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Hail, Comrade Major! | Güle güle, Binbaşı! | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Will you look after Josie for me? It'll be an honour. | Benim için Josie'ye göz kulak olur musun? Onur duyarım. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Does she still have diarrhoea? She had only a tummy chill. | Hâlâ ishal mi? Hayır. Sadece karın ağrısı var. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| It's her short legs. Her stomach is so close to the cold ground. | Bacakları kısa olduğu içindir. Karnı zemine çok yakın. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I wouldn't have thought of that even though I'm a doctor. | Doktor olduğum halde, böyle birşey hiç aklıma gelmemişti. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I didn't expect to see you here. | Selam. Buraya gelmeni beklemiyordum. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Helena told me that you changed your profession... | Helena bana mesleğini değiştirdiğini söyledi. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Me my profession, you your wife. That's life. | Evet. Ben mesleğimi, sen ise eşini değiştirdin. Hayat böyle işte. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I wanted to talk things over with you... | Seninle bazı konular hakkında konuşmak istiyordum. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| You kept my weights. But I kept putting it off. | Mesela, el ağırlıklarımın sende kalması hakkında. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I felt stupid. | Aptal gibi hissediyordum. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Since you're behaving like such an idiot, | Dinle Karel, hazır böyle saçmalıyorken,... | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| how about making yourself useful tonight? | ...bu gece için faydalı birşey yapmaya ne dersin? Akşam yemeği gibi? | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| What I'd like to know as her father, is what went wrong. | Nerede hata yaptı, babası olarak merak ediyorum. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| She's a nice, intelligent girl. | İyi ve zeki bir kız. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| That's just it. What do you mean by that? | Kesinlikle. Ne demek istiyorsun? | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Dad, if I can still call you that? Of course. | Baba. "Baba" demeye devam edebilir miyim? Tabii ki. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| My new girlfriend, she's not 'nice' . And that's how she got me. | Yeni kız arkadaşım Dasha, iyi biri değil. İşte bu özelliğiyle beni etkiledi. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Is she vulgar? Terribly. Hysterical. Passionate. | Edepsiz biri mi? Hem de nasıl. Histerik biri. Çok ateşli. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| You can't imagine all the things she says and does in bed. | Yatakta söylediklerini ve yaptıklarını hayal edemezsin. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I can imagine alright. | Öyle bir hayal edebilirim ki... Ben birini bile hayal edemem. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| And that tornado hit me after the nice, gentle calm with Helena. | Helena ile yaşadığım hafif esintiden sonra, kendimi bu kasırgaya kaptırdım. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| And I didn't stand a chance. | Başka şansım yoktu. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| She got that from her mother that nice calm. | Şu hafif esinti... Bu özelliğini annesinden almış. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| My legs, doctor. My legs are all swollen up. | Ayaklarım, doktor. Ayaklarım şişiyor. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| You live alone? No one takes care of you? | Yalnız mı yaşıyorsunuz, Bayan Lamková? Sizinle ilgilenen kimse yok mu? | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| You must tell me more about that tornado of yours. | Bana kesinlikle şu kasırga hakkında daha fazla şey anlatmalısın, Karel. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I'm still interested in that sort of thing. | Bu tip şeyler ilgimi çekmeye devam ediyor. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Even at my age the imagination still functions. The eyes are willing. | Hatta bu yaşımda bile yeterli hayal gücüm var. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I always had eyes like a hawk! | Her zaman şahin gibi gözlere sahip oldum! | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| ...but the body... They were here again! | ...ama vücut... Buraya yine geldiler! | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Who? The ones who break into my flat. | Kim? Daireme giren hırsızlar. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| What did they steal? They don't steal. | Ne çaldılar? Çalmadılar. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| They swap. | Değiş tokuş ettiler. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| And what did they swap? Books. "The Wilful Girl", you know. | Peki neyi değiş tokuş ettiler? Kitapları. "İnatçı Kız"ı biliyor musun? | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Couldn't you prescribe some pills that would help? | Bana enerji verici ilaçlardan yazabilir misin? | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| A whole life is described there. | Bir yaşamın baştan sona anlatıldığı güzel kitaplar. | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| I'd first have to check your heart...make sure it could stand it. | Kalbinin buna dayanabileceğinden emin olmak için,... | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| The "Wilful Bride", "Wilful Wife", "Wilful Grandmother". | "İnatçı Kız Gelin Oluyor",... | Vratne lahve-1 | 2007 | |
| Look the same, but the print's half the size. | Kitaplar aynı görünüyor, ama puntoları yarı yarıya küçülmüş. | Vratne lahve-1 | 2007 |