Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178614
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| My God, the live aboards... The V's are experimenting on them? | Tanrım, "Gemide Yaşam"... Ziyaretçiler üstlerinde deney mi yapıyor? | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Yeah. Chad wants to go public, expose Anna to the world. | Evet. Chad halka açıklayıp Anna'yı ifşa etmek istiyor. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| He wants to join the fight. | Mücadeleye katılmak istiyor. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Well, the best thing he can do is preserve his access to Anna. | Yapacağı en iyi iş Anna'ya erişimini sürdürmek. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| He is closer to her than any human. We can use him. | Ona herkesten daha yakın konumda. Onu kullanabiliriz. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Yeah, well, I don't think he's gonna do that. | Bunu yapacağını sanmam. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| He's terrified of her. | Ondan çok korkuyor. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| What if it backfires? | Ya geri teperse? | V Red Rain-1 | 2011 | |
| That I don't know. | Bunu bilemem. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| It's a risk I'm willing to take. | Bu riski almaya razıyım. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| My daughter is up there. | Kızım orada. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Ryan, we will do whatever it takes | Ryan, kızını bulup... | V Red Rain-1 | 2011 | |
| to find your daughter and to bring her back. | ...geri getirmek için ne gerekiyorsa yapacağız. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Can you let me out? Yeah. | Beni dışarı çıkarır mısın? Tabii. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| I'm worried about him, Erica. | Onun için endişeliyim Erica. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| We can trust Ryan. | Ryan'a güvenebiliriz. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Yeah, I know, but ask yourself this... | Evet, biliyorum. Ama kendine şu soruyu sor. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| What would you be willing to do for Tyler if Anna had him? | Anna, Tyler'ı alsa neleri yapmaya razı olurdun? | V Red Rain-1 | 2011 | |
| At some point, Ryan's gonna have to make a choice... | Bir noktada, Ryan bir seçim yapmak zorunda kalacak... | V Red Rain-1 | 2011 | |
| His daughter or us. | Kızı mı yoksa biz mi? | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Oh, you're alive. | Yaşıyorsun. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| I was afraid... | Korktum... | V Red Rain-1 | 2011 | |
| I don't know if I can do this without you. | Sen olmadan bunu nasıl yapabilirim bilmiyorum. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Lisa, this behavior isn't befitting a future queen. | Lisa, bu hareket geleceğin kraliçesine hiç yakışmıyor. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Joshua, do you remember anything that happened to you? | Joshua, sana ne olduğunu hatırlıyor musun? | V Red Rain-1 | 2011 | |
| That you were shot? | Vurulduğunu hatırlıyor musun? | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Any of it? | Herhangi bir şey? | V Red Rain-1 | 2011 | |
| I remember nothing. | Hiçbir şey anımsamıyorum. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| More popular every day, father. | Burası günden güne daha popüler oluyor Peder. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| You talk to the Fifth Column? | Beşinci Kol ile görüştünüz mü? | V Red Rain-1 | 2011 | |
| You can't broadcast that report, Chad. | Bu raporu yayınlayamazsın Chad. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| So I'm supposed to do what, | Peki ne yapacağım? | V Red Rain-1 | 2011 | |
| sit back and do nothing while more innocent people get hurt? | Daha fazla insan incinirken hiçbir şey yapmadan oturacak mıyım? | V Red Rain-1 | 2011 | |
| I have to expose them. Yeah, and then what? | Onları açığa çıkaracağım. Evet, peki ya sonra? | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Those mother ships can overpower our military in the blink of an eye. | O ana gemiler anında ordularımızın hakkından gelir. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| We need to be strategic. | Stratejik davranmamız lazım. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| When we throw our first punch, it needs to be a knockout blow. | Tek yumrukta onları nakavt etmemiz gerek. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Okay, so then you tell me how I can help take Anna down. | Peki, o halde Anna'yı alaşağı etmeye nasıl yardım edebilirim, onu söyle. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| By keeping your relationship with her. | Onunla ilişkini sürdürerek. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| I can't do that, not after knowing what I know now. | Şu an bildiğim şeyleri öğrendikten sonra bunu yapamam. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| You have access to Anna and the ship. None of us do. | Anna'ya ve gemiye erişimin var. Hiçbirimizde bu yok. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| We need you up there. | Sana orada ihtiyacımız var. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| As a member of the Fifth Column. | Beşinci Kol'un bir üyesi olarak. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| This is what you wanted. | İstediğin buydu. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Of the 12 soldiers that survived the bombing, only 6 remain. | Bombalamadan kurtulan 12 askerden geriye sadece altısı kaldı. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Their core temperatures are stabilized, | Vücut ısıları stabil... | V Red Rain-1 | 2011 | |
| but the trauma they sustained was great. | Ancak yaşadıkları travma çok büyüktü. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| They'll live, but they will be flawed. | Yaşayacaklar, ancak özürlü olacaklar. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| These soldiers, my children, | Bu askerler, çocuklarım... | V Red Rain-1 | 2011 | |
| caused my prior outburst of emotion. | ...bende duygu patlamasına neden oldu. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Never again. | Bir daha asla olmayacak. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| (Whispers) Ty. | Ty. | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Indistinct conversations) All right, this is virtually impossible | Böyle bir durumdayken... | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Chad) It's been two months | Anna ve Ziyaretçilerin gelişinin üzerinden iki ay geçti. | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Under breath) Do it on my own. | Bu işi kendi yolumla halletmeye. | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Crowd chanting) Save our sky! Save our sky! Save our sky! | Göğümüzü kurtarın! Göğümüzü kurtarın! Göğümüzü kurtarın! | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Crowd chanting) Save our sky! Save our sky! | Göğümüzü kurtarın! Göğümüzü kurtarın! | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Man) Stay back! | Geri çekilin! | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Lowered voice) I saw something on the ship. | Gemide bir şey gördüm. | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Lowered voice) I'm not sure how I can help you, Chad, | Sana nasıl yardım edebilirim bilmiyorum Chad. | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Whispers) A chance to fight with the Fifth Column. | Beşinci Kol'da savaşmam için bir şans. | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Whispering) Don't worry, Lisa. Tyler's gonna be fine. | Merak etme Lisa. Tyler iyileşecek. | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Whispering) The only one besides my mother | Kızıl gökle ilgili annemden başka... | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Scoffs) It's raining red. | Yağmur kırmızı yağıyor. | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Whispers) A scientist... | Bilim adamı... | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Erica) Move! | Koş! | V Red Rain-2 | 2011 | |
| All the bones I found were human... (Beeps) | Bulduğum tüm cesetler insandı... | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Normal voice) All of this information about the visitors. | ...Ziyaretçiler hakkındaki bunca bilgi... | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Chuckles) Maybe. | Belki de yapmıyorumdur. | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Chad) On... on "live aboard"? | "Gemide Yaşam" programına mı? | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Woman) Yes. | Evet. | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Key clicks) Chad Decker interviewed nearly 20 live aboards. | Chad Decker gemide yaşayan yaklaşık 20 kişiyle görüşmüş. | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Whispers) Joshua. | Joshua. | V Red Rain-2 | 2011 | |
| (Normal voice) I don't know if I can do this without you. | Sen olmadan bunu nasıl yapabilirim bilmiyorum. | V Red Rain-2 | 2011 | |
| You're to perform your duties with Tyler... All of them. | Tyler ile tüm görevlerini yerine getireceksin. Hepsini. | V Red Rain-3 | 2011 | |
| There is a war at hand. Let "V" stand for "Victory. " | Yaklaşmakta olan bir savaş var. Artık "Z"yi "Zafer" anlamında kullanalım. | V Red Rain-5 | 2011 | |
| "if Anna's bringing Armageddon, I'm going out fighting. " | "Anna dünyanın sonunu getirecekse, buna karşı savaşacağım." | V Red Rain-5 | 2011 | |
| Prevously on V.... | "V"nin önceki bölümlerinde... | V Red Sky-1 | 2010 | |
| Are there others like, fighting against Anna? | Anna'ya karşı savaşan senin gibi başkaları da var mı? | V Red Sky-1 | 2010 | |
| The're called Fifth Column. | Adları 5. Kol. | V Red Sky-1 | 2010 | |
| We have to crush them before they become a greater threat. | Daha büyük bir tehdit haline gelmeden önce onları bastırmalıyız. | V Red Sky-1 | 2010 | |
| If you're Fifth Column, things are about to get very bad for you. | Eğer Beşinci Kol'dansan, işler senin için kötüleşmek üzere. | V Red Sky-1 | 2010 | |
| A human female is carrying a visitor baby. | İnsan bir kadın, Ziyaretçi bir bebek taşıyor. | V Red Sky-1 | 2010 | |
| Find them. Apparently, you've been looking for me. | Bulun onları. Anlaşılan o ki beni arıyormuşsunuz. | V Red Sky-1 | 2010 | |
| Looks like I found what you're really looking for. | Anlaşılan, gerçekte aradığınız şeyi ben buldum. | V Red Sky-1 | 2010 | |
| Joshua said you passed the empathy test. | Joshua empati testini geçtiğini söyledi. | V Red Sky-1 | 2010 | |
| Why? Because one day I'll ask a favor from you. | Neden? Çünkü bir gün senden bir iyilik isteyeceğim. | V Red Sky-1 | 2010 | |
| those soldiers will destroy the Fifth Column, won't they? Yes, they will. | ...o askerler Beşinci Kol'u yok edecek, değil mi? Evet, öyle olacak. | V Red Sky-1 | 2010 | |
| You're doing great, Val. Keep breathing. | Harika gidiyorsun Val. Nefes alıp vermeye devam et. | V Red Sky-1 | 2010 | |
| You're at 2 centimeters. | Açıklık 2 santim oldu. | V Red Sky-1 | 2010 | |
| This baby's coming. Can I get you anything? | Bebek geliyor. Bir şeyler getirmemi ister misin? | V Red Sky-1 | 2010 | |
| Yeah, glass of water? Thirsty. | Evet, bir bardak su alabilir miyim? Çok susadım. | V Red Sky-1 | 2010 | |
| You have a look. What's up? | Dalgın görünüyorsun. Sorun nedir? | V Red Sky-1 | 2010 | |
| Want to talk to you out " live aboard." Tyler... | Seninle "Gemide Yaşam" hakkında konuşmak istiyorum. Tyler... | V Red Sky-1 | 2010 | |
| Mom, I get that you're not crazy about that idea, believe me, | Anne, bu konuya olumlu bakmadığını inan ki biliyorum... | V Red Sky-1 | 2010 | |
| but it's important to me. And I understand your concern | ...ama benim için çok önemli. Oraya taşınmam hakkındaki... | V Red Sky-1 | 2010 | |
| about me moving up there, and so does Anna. | ...endişelerini de anlıyorum. Anna da öyle. | V Red Sky-1 | 2010 | |
| She even invited us up for dinner. | Bizi akşam yemeğine bile davet etti. | V Red Sky-1 | 2010 | |
| I mean, just me, you, Lisa and Anna. | Yani sadece sen, ben, Lisa ve Anna. | V Red Sky-1 | 2010 | |
| Okay. | Olur dedim. | V Red Sky-1 | 2010 |