Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 152176
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Thank you. everyone | Herkese teşekkür ederim. Teşekkürler herkese... | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Don' t send her to us Can' t bear that human stink | Onu bize göndermeyin. İnsan kokusuna dayanamam. Onu bize gönderme. İnsanların o leş kokusuna dayanamıyorum. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Three days of eating our food and her smell will vanish | Üç gün yemeğimizden yerse kokusu kaybolacaktır. Üç gün boyunca bizim yemeklerimizden yesin kokusu kaybolur. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| If she' s still useless then, fry her, boil her, do with her as you will | Hala işe yaramıyorsa, onu kızartın, haşlayın, ne istiyorsanız yapın. Eğer ondan sonra da bir işe yaramazsa kızartın, kaynatın, ne isterseniz yapın. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Back to work ! Where' s Lin?. | İşinizin başına! Lin nerde? Şimdi işinizin başına dönün! Lin nerede? | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Don' t dump her on me !? | Onu benim başıma sarmayın! Onu benim üstüme yıkma. Ne? Sakın onu başıma yıkma! | Spirited Away-1 | 2001 | |
| You wanted help | Yardım istemiştin. Yardım istiyordun. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| That' s right, Lin' s just perfect | Doğru, Tam Lin'e göre. Evet doğru, Lin mükemmel olur. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Go. Sen | Git, Sen. Git Sen. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Yes sir | Peki, efendim. Peki efendim. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| What a pain You' re gonna pay for this | Ne sinir. Bunun hesabını soracağım sana. Ne baş ağrısı ama. Bunu ödeyeceksin. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Off you go ! | Kaybol! Gidin haydi! | Spirited Away-1 | 2001 | |
| C' mon | Hadi. Haydi... | Spirited Away-1 | 2001 | |
| So you pulled it off, huh?? ! | Demek yırttın ha? Başardın ha? | Spirited Away-1 | 2001 | |
| You' re so thick, I was worried | Çok aptalsın, endişelenmiştim. Çok aptalsın. Meraktan öldüm. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| What' s wrong | Sorun ne? Ne oldu? | Spirited Away-1 | 2001 | |
| I' m dizzy | Başım dönüyor. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| So this is our room | Burası odamız. Burası da bizim odamız. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Chow, then bed. you' ll be fine | Yemeğini ye, sonra yat. İyileşeceksin. Yemek ye, sonra da yat uyu. İyi olacaksın. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| You wash your own apron ! Trousers ! | Üstünü başını kendin yıkayacaksın! Kendi önlüğünü kendin yıkayacaksın! Pantolonlar! | Spirited Away-1 | 2001 | |
| You' re so puny | Çok zayıfsın. O kadar sıskasın ki... | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Too big... | Çok büyük... Çok büyük. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Um. Lin... | Ee. Lin... Şey, Lin... | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Are there two Hakus here?? | Burada iki tane mi Haku var? | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Two?? !, | İki mi? | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Of him?. I sure hope not | Haku mu? Umarım öyle değildir. Ondan mı? Umarım yoktur. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Still too big | Hala çok büyük. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| He' s Yubaba' s henchman Watch out for him | O Yubaba'nın yardımcısı. Ona dikkat et. O Yubaba'yı örnek alır. Dikkat etsen iyi olur. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Where the... | Nerede... Nerede şu... | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Here they are | İşte burada. İşte buradalar. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| What' s wrong?. Are you OK? | Ne oldu? iyi misin? Neyin var? İyi misin? | Spirited Away-1 | 2001 | |
| What' s all the fuss, Lin?? | Bu gürültü de ne böyle, Lin? Bütün bu yaygara da ne Lin? | Spirited Away-1 | 2001 | |
| New girl Says she feels faint | Yeni gelen kız kendini kötü hissettiğini söylüyor. Yeni gelen kız. Halsiz olduğunu söylüyor. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Meet me at the bridge I' ll show you your mother and father | Köprüde buluşalım. Sana annenle babanı göstereceğim. Benimle köprüde buluş. Sana anneni ve babanı göstereceğim. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| My shoes... | Ayakkabılarım... | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Thank you | Teşekkürler. Teşekkürler... | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Follow me | Beni takip et. Beni izle... | Spirited Away-1 | 2001 | |
| It' s Sen | Sen. Sen! | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Mommy. Daddy ! | Anne! Baba! | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Are they sick or hurt?? | Hastalar mı yoksa canları mı yanmış? Hastalar mı? Ya da sakat? | Spirited Away-1 | 2001 | |
| No, they ate too much Sleeping it off | Hayır, sadece çok yemişler. Uyuyorlar. Hayır, çok fazla yediler. Uyuyarak geçiştirmeye çalışıyorlar. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| They don' t even remember being human | İnsan olduklarını bile hatırlamıyorlar. İnsan olduklarını hatırlamıyorlar bile. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Daddy, Mommy, I promise I' ll save you ! | Baba, anne! Söz veriyorum sizi kurtaracağım! Baba! Anne! Söz veriyorum sizi kurtaracağım! | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Don' t get too fat, or they' ll eat you ! | Çok şişmanlamayın, yoksa sizi yerler! Çok şişmanlamayın sakın, yoksa sizi yerler. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Hide these | Bunları sakla. Sakla bunları... | Spirited Away-1 | 2001 | |
| I thought they were gone | Kayboldular sanmıştım. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| You' ll need them when you to get home | Eve dönerken bunlara ihtiyacın olacak. Eve dönerken ihtiyacın olacak. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| This was a farewell card... | Bu veda kartıydı... Bu bir veda kartı. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Chi hi ro | Chi hi ro Chi hi ro... | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Chihiro... That' s my name | Chihiro... Bu benim adım. Chihiro... Bu benim ismim... | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Yubaba rules others by stealing their names | Yubaba diğerlerini isimlerini çalarak yönetiyor. Yubaba buradakileri isimlerini çalarak yönetir. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| You' re Sen here, but keep your real name a secret | Burada adın Sen, ama gerçek adını saklı tut. Burada ismin Sen, ama gerçek ismini mutlaka bir sır olarak sakla. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| She almost got mine I' d nearly turned into Sen | Benimkini de çalıyordu neredeyse. Gerçekten Sen'e dönmüştüm. Neredeyse benim ismimi de ele geçiriyordu. Neredeyse Sen olacaktım. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| If she steals your name, you' ll never find your way home | Adını çalarsa, bir daha evine dönemezsin. Eğer ismini çalarsa eve bir daha asla dönemezsin. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Your real name? | Gerçek adını mı? Gerçek ismini mi? | Spirited Away-1 | 2001 | |
| But it' s strange I remembered yours | Ama ne tuhaf, seninkini hatırladım. Ama gariptir, seninkini hatırladım. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Go ahead, eat, you must be hungry | Hadi ye, aç olmalısın. Durma, ye. Aç olmalısın. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| I don' t want to | İstemiyorum. Nigihayami mi? | Spirited Away-1 | 2001 | |
| I put a spell on it to give you back your strength, eat it | Sana güç vermesi için büyü yaptım, ye hadi. Üzerine sana gücünü yeniden kazandıracak bir büyü yaptım. Ye. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| You' ve had a hard time Eat some more | Zor bir gün geçirdin. Biraz daha ye. Güç şeyler atlattın. Biraz daha ye. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Can you find your way back?? | Geri dönüş yolunu bulabilir misin? Dönüş yolunu bulabilecek misin? | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Yes, Haku, thank you I' ll work very hard | Evet Haku, teşekkürler. Çok çalışacağım. Evet, Haku, teşekkürler. Çok sıkı çalışacağım. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Where were you?. I was worried | Nerdeydin? Endişelendim. Nerelerdeydin? Merak ettim seni. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| I' m sorry | Üzgünüm. Özür dilerim. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Outta my way | Çekil yolumdan. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| That the best you can do?? | Elinden gelenin en iyisi bu mu? Yapabileceğinin en iyisi bu mu? | Spirited Away-1 | 2001 | |
| You and Sen get the big tub as of today | Sen ve Sen, bugün büyük küveti alıyorsunuz. İkiniz bugün büyük küveti halledeceksiniz. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| What! But that' s Frog work ! | Ne! Ama bu kurbağa işi! Ne? Ama o Kurbağa'nın işi! Ne? Hey, bu kurbağaların işi. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Orders from the top Better give it your all | Emir yukarıdan. Çok çaba harcasanız iyi olur. Emir büyük yerden. Dinleseniz iyi olur. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Aren' t you... getting wet? | Islanmadın mı? Islanmıyor musun orada? | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Hurry up, Sen ! | Acele et, Sen! Çabuk ol Sen! | Spirited Away-1 | 2001 | |
| I' ll leave this open | Bunu açık bırakıyorum. Kapıyı açık bırakacağım. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| On the big tub, Lin?? | Büyük küvete mi, Lin? Lin büyük küvette! | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Lay off me | Rahat bırak beni. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| This bath is reserved for our filthiest guests | Bu banyo en pis misafirlerimize ayrılmıştır. Bu küvet bizim en kirli müşterilerimiz için özel olarak ayrılmıştır. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Lin, Sen, first customers are here | Lin, Sen, ilk müşterilerimiz geldi. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Right away... | Şimdi mi? Tamam geliyoruz. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Shoot. clearly harassment | Kahretsin. Kesinlikle çok yorucu. Kahretsin. O kadar sinir bozucu ki. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| This tub needs an herbal soak Get a tag from the foreman | Bu küvete bitki poşeti lazım. Ustabaşından bir etiket al. Bu küvetin bitkisel suya ihtiyacı var. Git de ustabaşından fiş al. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| A tag?? | Etiket mi? Fiş? | Spirited Away-1 | 2001 | |
| An herbal soak tag | Bitki poşeti etiketi. Bitkisel su fişi. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Right | Tamam. Peki. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Something' s coming I wonder what | Biri geliyor. Kim acaba? Bir şey yaklaşıyor. Ne acaba? | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Some useless scum, under cover of rainfaIl... | Yağmurun altında, işe yaramaz bir pislik... Yağmur altında kalmış bir pislik... | Spirited Away-1 | 2001 | |
| I can' t waste that on you! | Bunu sana harcatamam! Sana bitkisel su fişi vererek ziyan edemem. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Why good morning ! | İyi sabahlar! Günaydın! | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Feeling refreshed?? | Rahatladınız mı? Dinlenebildiniz mi? | Spirited Away-1 | 2001 | |
| For Kasuga sama | Kasuga sama için. Kasuga sama'ya... | Spirited Away-1 | 2001 | |
| One deluxe sulfur soak | Bir tane delüks sülfür poşeti. Tabii ki. En lüksünden bir sülfürlü su. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| No point in standing there Back to work ! | Orada dikilip durma. İşinin başına! Orada durmanın bir anlamı yok. İşinin başına dön. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Scrub with your hands | Ellerinle temizle. Ellerinle ovalayıver. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Good morning | İyi sabahlar. Günaydın. Rahatla. Günaydın. Kendin sür dedim. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| But... Um... It has to be an herbal soak | Ama... Ee... Bir bitki poşeti olmalı. Ama... şeyy... Bitkisel su lazım. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| You sure are dense | Kesinlikle çok kalın kafalısın. Sen hakikaten kalın kafalıymışsın. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Oh... A fragrant bath coming up Relax and enjoy... | Ah, sizi rahatlatacak ve hoşunuza gidecek güzel kokulu bir banyo... Oh... Güzel kokulu bir banyo sizi bekliyor. Rahatlayın ve keyfinize bakın. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Hello, foreman he're Yes, ma' am... | Alo, ben ustabaşı. Evet, efendim... Alo, ben ustabaşı. Evet efendim. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Thank you so much ! | Çok teşekkür ederim! Çok teşekkür ederim. | Spirited Away-1 | 2001 | |
| That' s not... | O değil... Ama öyle değil... | Spirited Away-1 | 2001 | |
| Hey, you. wait ! | Hey, sen. Bekle! Hey, sen! Bekle! | Spirited Away-1 | 2001 | |
| What' s the trouble? | Sorun ne? Sorun nedir? | Spirited Away-1 | 2001 |