Search
English Turkish Sentence Translations Page 183000
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| We almost got caught! I know...! | Nerdeyse yakalanıyorduk! Biliyorum ...! | Yi San-1 | 2007 | |
| You wretches! | Bu zavallılar! | Yi San-1 | 2007 | |
| Kneel! Wh... what? | Diz çökün! N ... ne? | Yi San-1 | 2007 | |
| Kneel before me! | Önümde diz çökün! | Yi San-1 | 2007 | |
| Is that right? Then it's your superior's fault. | Öyle mi? O zaman bu senin amirinin suçu. | Yi San-1 | 2007 | |
| But even so, it is forbidden to walk around Palace grounds, so don't do it again. | Ama öyle bile olsa, Sarayın içinde dolanmak yasak Bu yüzden tekrar yapmayın. | Yi San-1 | 2007 | |
| And what is your explanation? | Mazeretin nedir? | Yi San-1 | 2007 | |
| Did the Office of Internal Affairs give you an errand to run as well? | İç İşleri Ofisi sana ayak işi mi verdi? | Yi San-1 | 2007 | |
| Me... me....? I was just taking a stroll. | Ben ... ben mi ....? Ben sadece geziyordum. | Yi San-1 | 2007 | |
| A... a stroll? | G. .. gezinti? | Yi San-1 | 2007 | |
| The laws of the Palace are strict. How can you both be so impertinent? | Saray yasaları çok katıdır. Sen nasıl bu kadar küstahsın? | Yi San-1 | 2007 | |
| Then what about you? What's your explanation? | Peki ya siz? Sizin mazeretiniz nedir? | Yi San-1 | 2007 | |
| That's right! You're not supposed to be here either, so why are you scolding us? | Doğru! Sizin de burada olmamanız gerek, Peki neden bizi azarlıyorsunuz? | Yi San-1 | 2007 | |
| W... well... | P. .. Peki ... | Yi San-1 | 2007 | |
| You kneel down too! Why are you out and about? | Siz de diz çökün! Neden dışarıdasınız? | Yi San-1 | 2007 | |
| I don't have any reason to tell you. | Sana bir şey söylemek zorunda değilim. | Yi San-1 | 2007 | |
| What? You even made us kneel! | Ne? Bize diz çöktürdün! | Yi San-1 | 2007 | |
| Come to think of it, there's something odd. I've never seen you in training before. | Düşündüm de, garip bir şey var. Daha önce sizi eğitimde hiç görmedim. | Yi San-1 | 2007 | |
| You punk! What's your name? Tell us your name! | Serseri! Adın nedir? Bize adını söyle! | Yi San-1 | 2007 | |
| I... I am... My name is... | B. .. Ben ... Benim adım ... | Yi San-1 | 2007 | |
| Mu Duk! It's Mu Duk! The reason you never saw me... | Mu Duk! Ben Mu Duk! Beni hiç görmemenizin nedeni | Yi San-1 | 2007 | |
| ... was because I've already been assigned. Don't be funny! | ... Zaten atanmış olmamdır. Komik olmayın! | Yi San-1 | 2007 | |
| How can an apprentice eunuch already be assigned? | Nasıl bir çırak haremağası olarak atanabilir? | Yi San-1 | 2007 | |
| You don't know about that? You must be new in the Palace! | Bu konuyu bilmiyormusun? Sarayda yeni olmalısın! | Yi San-1 | 2007 | |
| Apprentices with the highest marks during training are given internships in the Royal Quarters. | Eğitim sırasında en yüksek notları alan çıraklar Kraliyet bölümünde staja verilir. | Yi San-1 | 2007 | |
| I completed my training last month and now I serve the Prince. | Geçen ay eğitimimi tamamladım ve şimdi Prense hizmet veriyorum. | Yi San-1 | 2007 | |
| R... Really? Is that true? Did you know that? | G. .. Gerçekten mi? Bu doğru mu? Bunu biliyor muydun? | Yi San-1 | 2007 | |
| Have you been paying attention in training? No wonder I need to discipline you! | Eğitimine dikkat ettin mi? Seni disipline etmeme şaşmamalı! | Yi San-1 | 2007 | |
| I have important business to attend to, so I must leave. | Katılmam gereken önemli bir iş var Bu yüzden gitmeliyim. | Yi San-1 | 2007 | |
| So stop fooling around and return to your quarters! | Aptallık yapmayı bırakın ve odalarınıza dönün! | Yi San-1 | 2007 | |
| Wait...! | Bir dakika ...! | Yi San-1 | 2007 | |
| If you know the Palace well, can you help me? | Eğer sarayı iyi biliyorsanız, Bana yardım eder misiniz? | Yi San-1 | 2007 | |
| I have to find the Royal Kitchens. | kraliyet Mutfağını bulmam lazım. | Yi San-1 | 2007 | |
| That... | Şey ... | Yi San-1 | 2007 | |
| Just tell me how to get to the grain shed. | Tahıl ambarının nerede olduğunu söyle sadece. | Yi San-1 | 2007 | |
| I'm sorry I cannot help you. I have to tend to the Prince's business. | Üzgünüm, sana yardım edemem. Prensin işleriyle ilgilenmeliyim. | Yi San-1 | 2007 | |
| Fine. Then let's do this. | Pekala. Haydi şu işi yapalım. | Yi San-1 | 2007 | |
| Why are you just standing there! Announce my arrival to His Majesty! | Ne bekliyorsunuz! Majestelerine geldiğimi bildirin.! | Yi San-1 | 2007 | |
| But your Majesty... | Fakat majesteleri ... | Yi San-1 | 2007 | |
| The King has commanded that he won't be disturbed tonight. | Kral bu gece rahatsız edilmemesini emretti. | Yi San-1 | 2007 | |
| Your Majesty, it is me. (Queen Jung Soon) | Majesteleri, benim. (Kraliçe Jung Soon) | Yi San-1 | 2007 | |
| Your Majesty, it is the Queen. | Majesteleri, Kraliçeniz geldi. | Yi San-1 | 2007 | |
| Forgive me, your Majesty... | Beni affedin kraliçem ... | Yi San-1 | 2007 | |
| Your Majesty! It has already been six days. | Majesteleri! Altı gün oldu. | Yi San-1 | 2007 | |
| The Crown Prince has not eaten or had drink for six days. | Veliaht Prens altı gündür hiç bir şey yiyip içmedi. | Yi San-1 | 2007 | |
| Do you intend to kill the Crown Prince? | Veliaht Prensi öldürmek niyetinde misiniz? | Yi San-1 | 2007 | |
| Even though he was not born of my belly, I am still his mother. | Onu doğurmamış olsam bile, hâlâ onun annesiyim. | Yi San-1 | 2007 | |
| How can you ask me to stand idly by and watch this happen? | Böyle bir şeyi eliniz kolunuz bağlı mı izleyeceksiniz ? | Yi San-1 | 2007 | |
| You know how filial the Crown Prince is to you. | Biliyorsunuz evlâdınız Veliaht Prens size çok bağlıdır. | Yi San-1 | 2007 | |
| He can never commit treason against you! Please meet with him and speak to him! | Asla size karşı ihanet etmez. Lütfen onunla konuşun! | Yi San-1 | 2007 | |
| Please speak to the Crown Prince and dissolve all misunderstandings, your Majesty! | Lütfen Veliaht Prens'le konuşun ve tüm yanlış anlamaları çözün Majeste! | Yi San-1 | 2007 | |
| The Royal Courthouse? | Kraliyet Mahkemesi? | Yi San-1 | 2007 | |
| Are you crazy? It is forbidden to tread there! | Sen deli misin? Oraya girmek yasaktır! | Yi San-1 | 2007 | |
| Why? Why is it forbidden? | Neden? Neden yasak? | Yi San-1 | 2007 | |
| It's the place where the rice box holding the Crown Prince...! | Orada Veliaht prensin kapatıldığı pirinç kutusu var....! | Yi San-1 | 2007 | |
| Anyway, we can't. It's dangerous! | Her neyse, bunu yapamayız. Çok tehlikeli! | Yi San-1 | 2007 | |
| You don't need to go with me. You just need to stand watch. | Benimle gelmenize gerek yok. Sadece kalıp izleyin. | Yi San-1 | 2007 | |
| What will you do? Will you go with him? | Ne yapacaksın? Onunla mı gideceksin? | Yi San-1 | 2007 | |
| Are you crazy? Why would I go there? I have to escape before daybreak...! | Sen deli misin? Neden oraya gireyim? Gün doğmadan önce kaçmam lazım ...! | Yi San-1 | 2007 | |
| A... anyway, I'm not going. I'm just going continue on my way. | A. .. Neyse, ben gitmiyorum. Ben sadece yoluma devam edeceğim. | Yi San-1 | 2007 | |
| Alright, let's go. I'll help you. | Pekala, gidelim. Sana yardım edeceğim. | Yi San-1 | 2007 | |
| I have to find the Royal Kitchens anyway. | Yine de Kraliyet Mutfağını bulmam lazım. | Yi San-1 | 2007 | |
| Are you sure? Yes. Where is the Courthouse? | Emin misin? Evet. Mahkeme nerede? | Yi San-1 | 2007 | |
| The Courthouse...? No, let's go to the Kitchens first. | Mahkeme ...? Hayır, ilk olarak mutfağa gidelim. | Yi San-1 | 2007 | |
| I think that would be better. Really? Can we do that? | Bence bu daha iyi olur. Gerçekten mi? Yapabilir miyiz? | Yi San-1 | 2007 | |
| Wait... wait! | Bekle ... bekle! | Yi San-1 | 2007 | |
| I'll go too. Really? | Ben de geliyorum. Gerçekten mi? | Yi San-1 | 2007 | |
| Only... only to the Kitchens. I won't go to the Courthouse. | Sadece ... Sadece mutfağa. Mahkemeye gelmem. | Yi San-1 | 2007 | |
| So you're a man, are you little boy? What? You want to die? | Bebek misin sen? Ne? Ölmek mi istiyorsun? | Yi San-1 | 2007 | |
| How old are you? Let's go. | Kaç yaşındasın? Hadi gidelim. | Yi San-1 | 2007 | |
| Hey! I'm eleven! How old are you? | Hey! Ben onbir yaşındayım! Siz kaç yaşındasınız? | Yi San-1 | 2007 | |
| Why? You bend over. | Neden? Eğil dedim. | Yi San-1 | 2007 | |
| Hurry! No, you bend over. | Çabuk! Hayır, sen eğil. | Yi San-1 | 2007 | |
| Don't fight. I'll do it. | Kavga etmeyin. Ben bunu yapacağım. | Yi San-1 | 2007 | |
| Alright, fine! I'll do it! | Tamam, güzel! Ben yaparım! | Yi San-1 | 2007 | |
| Something's wrong. Why aren't there any guards? | Bir terslik var. Neden hiç muhafız yok? | Yi San-1 | 2007 | |
| When I go in, both of you must leave immediately. | Ben içeri girince ikinizde derhal burada ayrılın. | Yi San-1 | 2007 | |
| If you stay here, you may be in terrible danger. | Burada kalırsanız, çok büyük bir tehlike içinde olursunuz.. | Yi San-1 | 2007 | |
| Shouldn't you already be on your way? Y..yes! I was just about to. | Zaten kendi işinde olman gerekmez mi? E. evet.! Öyleydi. | Yi San-1 | 2007 | |
| Well, a man has to do what a man has to do. Anyway, what's your name? | Bir kişi başka birine bunu yapmalıdır. Neyse, adınız nedir? | Yi San-1 | 2007 | |
| It's Song Yeon! Sung Song Yeon. | Song Yeon! Sung Song Yeon. | Yi San-1 | 2007 | |
| Mine's Park Dae Su. | Benim adım Park Dae Su. | Yi San-1 | 2007 | |
| By the way, if you want to escape, you should avoid the main gate. | Eğer kaçmak istiyorsan, Ana kapıdan kaçınmalısın. | Yi San-1 | 2007 | |
| W... what? Escape? | N. .. ne? Kaçmak mı? | Yi San-1 | 2007 | |
| Escape? Who? | Kaçmak mı? Kim? | Yi San-1 | 2007 | |
| How did he know I was going to escape? | Kaçacağımı nereden biliyor? | Yi San-1 | 2007 | |
| How... How can this be? | Nasıl ... Bu nasıl olabilir? | Yi San-1 | 2007 | |
| This... This cannot be, your Highness! | Bu ... Bu olamaz Majesteleri! | Yi San-1 | 2007 | |
| This cannot be! | Bu olamaz! | Yi San-1 | 2007 | |
| Who... is out there? | Kim var orada? | Yi San-1 | 2007 | |
| Crown Prince Sa Do Son of King Young Jo, Father of Jeong Jo | Veliaht Prens Sa Do Kral Young Jo'nun oğlu, Jeong Jo'nun babası</ i> | Yi San-1 | 2007 | |
| San? | San? | Yi San-1 | 2007 | |
| Is it really... | Gerçekten mi ... | Yi San-1 | 2007 | |
| my San? | benim San'ım? | Yi San-1 | 2007 | |
| Yes, it is me. It is me, San! | Evet, benim. Ben San! | Yi San-1 | 2007 | |
| Is it San? | San mı? | Yi San-1 | 2007 | |
| San! | San! | Yi San-1 | 2007 | |
| Father! How thin you have become! | Baba! Ne kadar zayıflamışsınız. | Yi San-1 | 2007 | |
| How can... your hand be like this? San...! | Elleriniz nasıl böyle oldu? San ...! | Yi San-1 | 2007 | |
| Are you alright? Are you... unharmed? | Sen iyi misin? Bir şeyin yok ya? | Yi San-1 | 2007 |