Search
English Turkish Sentence Translations Page 179886
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| So I say to Erez, "Erez, do me a favour. | Ben de Erez'e, "Erez, bana bir iyilik yap..." | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Give me your MAG. I won't make it across with the Galil. | "MAG'ini bana ver. Elimdeki Galil'le karşıya geçemem." | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Give me your MAG and we'll cross the street. | "MAG'i bana verirsen karşıya geçebiliriz." | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I'll shoot better." | Daha iyi ateş ederim." dedim. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| He says' "Frenkel, are you nuts? | "Frenkel, aklını mı kaçırdın?" dedi. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| They're attacking us! Stop babbling and shoot!" | "Saldırı altındayız! Gevezeliği bırak da ateş et!" | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I finally realize that I must | Sonunda sert bir şekilde yaklaşmam... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| take drastic steps. I grab him and say, | ...gerektiğini fark ettim. Yakasına yapışıp... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| "Listen, Erez, give me the MAG, or I'll take it by force!" | "Dinle Erez, ya MAG'i bana verirsin ya da zorla alırım!" dedim. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Whether an eternity or just a minute, | Bir dakika mı sürdü, bir asır mı... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| there was Frenkel at the junction | ...Frenkel her tarafından kurşunlar geçerken... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| with bullets flying past him in every direction. | ...kavşakta duruyordu. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Instead of crossing the junction, | Karşıya geçmek yerine... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I saw him dancing, as if in a trance. | ...transa geçmiş gibi dans ediyordu. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| He cursed the shooters. Like he wanted to stay there forever. | Ateş edenlere sövdü. Sanki hep orada kalmak istiyordu. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| As if he wanted to show off his waltz amid the gunfire, | Bashir'in resimleri üstünde asılıyken... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| with the posters of Bashir above his head. | ...ateş altında yaptığı valsı göstermek ister gibiydi. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| And Bashir's followers | Ve Bashir'in taraftarları... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| preparing their big revenge just 200 yards away: | ...sadece 200 metre ötede intikam için hazırlanıyorlardı. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| The Sabra and Shatila massacre. | Sabra ve Şatilla Katliamına. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I'm starting to remember. | Hatırlamaya başlıyorum. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I've met people, I've heard stories... | İnsanlarla tanıştım, hikâyeler dinledim, | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Stories about myself. | ...benim hakkımda hikâyeler. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I didn't want to believe them. | İnanmak istemedim. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| So what can't you remember? | Peki neyi hatırlamıyorsun? | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| The day of the massacre. I can remember everything else. | Katliamın olduğu günü. Geri kalan her şeyi hatırlıyorum. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I don't understand why people were so surprised | İnsanlar, Falanjistlerin katliam yapmasına... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| that the Phalangists carried out the massacre. | ...neden şaşırıyorlar anlayamıyorum. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I knew all along how ruthless they were. | Ne kadar acımasız olduklarını biliyorduk. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| During the storming of Beirut we were in the slaughterhouse. | Beyrut yerle bir olurken biz de mezbahanın içindeydik. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Where? The slaughterhouse, that junk yard | Neredeydik? Mezbaha, hurdalıkta... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| where they took the Palestinians, interrogated them, and executed them. | Filistinlileri götürdükleri, sorguladıkları ve idam ettikleri yerde. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| It was like being on an LSD trip. | LSD tribi gibiydi. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| They carried body parts of murdered Palestinians | Falanjistler, Beyrut'ta öldürdükleri Filistinlilerin ceset parçalarını alıp... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| preserved in jars of formaldehyde. | ...formaldehit dolu kavanozlara koyarak saklıyorlardı. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| They had fingers, eyeballs, anything you wanted. | Parmaklar, gözler, ne ararsan vardı. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| And always pictures of Bashir. | Ve muhakkak Bashir'in resmi oluyordu. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Bashir pendants, Bashir watches, Bashir this, Bashir that... | Bashir kolyesi, Bashir saati, orada Bashir, burada Bashir... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Bashir was to them what David Bowie was to me. | Benim için David Bowie neyse onlar için de Bashir oydu. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| A star, an idol, a prince, admirable. | Tapılan bir yıldız, idol, bir prens. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I think they even felt an eroticism for him. | Hatta bence ona karşı bir şehvet besliyorlardı. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Totally erotic. | Bütünüyle şehvetli. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Their idol was about to become king. We were the ones to crown him. | İdolleri kral olmak üzereydi. Onu taçlandıracak olan da bizlerdik. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| The next day he was murdered. | Ertesi gün öldürüldü. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| It was obvious they'd avenge his death in some perverse way. | Öldürülmesinin intikamını anormal bir biçimde alacakları aşikârdı. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| It was as if their wife had been murdered. | Sanki karıları öldürülmüştü. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| This was about family honour, which runs deep. | Derinlerde yer alan aile onurlarıyla ilgiliydi. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I m still having these hallucinations about the massacre on the beach. | Hala sahilde olan katliamla ilgili hayaller görüyorum. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| And you're there with me. | Ve orada beraberdik. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| You're obsessed. | Takıntı yapmışsın. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Beach? What are you talking about? Who was on the beach that night? | Sahil mi? Sen neyden bahsediyorsun? O gece sahilde kim vardı? | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| What beach? | Ne sahili? | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I've reached a dead end. | Çıkmaz sokağa girdim. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I can't find anyone who was with me at the massacre. | Katliam sırasında beraber olduğum hiç kimseyi bulamıyorum. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| No one who was with me | Beraber olduklarımdan hiçbirisinin... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| has any solid memories of the days of the massacre. | ...katliamın olduğu günlere dair sağlam bir hatırası yok. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I only have this one vision. | Elimde bir tek bu görüntü var. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| And Carmi, the only person in my vision, denies being there with me. | Gördüğüm görüntüdeki tek kişi olan Carmi'de orada olduğunu reddediyor. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| It's still real. It's a vision. | Yine de hala gerçek. Sadece bir görüntü. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| But it's yours. Shall I explain? Yes. | Ama sana ait. Açıklayayım mı? Evet. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| What does the sea symbolize in dreams? Fear. Feelings. | Rüyada deniz görmek neyi simgeliyor? Korku. Hisler. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| The massacre frightens you, makes you uneasy. You were close to it. | Katliam seni korkutuyor, rahatsız ediyor. Çok yaklaşmışsın. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| That doesn't help me much. | Pek yardımı olmuyor ama. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Your interest in the massacre developed long before it happened. | Katliama duyduğun bu ilgi daha önce başlıyor. Bu ilgi başka bir katliam yüzünden. "Diğer" kamplar yüzünden. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Were your parents in camps? Yes. | Ailen kampta mıydı? Evet. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Auschwitz? Yes. | Auschwitz'te mi? Evet. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| So the massacre has been with you since you were six. | Demek ki katliam altı yaşından beri seninle beraber. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| You lived through the massacre and those camps. | Katliamı ve toplama kamplarını yaşadın. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Your only solution is to find out what really happened | Elindeki tek çözüm Sabra ve Şatilla'da gerçekte neler... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| in Sabra and Shatila. Seek out people. | olduğunu çözmek. İnsanları aramak. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Find out what really happened, ask who was there. | Gerçekleri öğrenmek, orada olanları sormak. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Get details and more details. That way... | Bütün detayları öğrenmek. Bu sayede... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Then maybe you can find out where you were exactly, | Belki tam olarak nerede olduğunu çözebileceksin... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| and what role you played. | ...olaydaki rolünü öğreneceksin. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| On that day we were sent to a certain post. | O gün belirli bir mevkiye gönderilmiştik. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| It was actually on a hill. This hill | Aslında bir tepeydi. Bu tepe... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| was opposite the western sector of the refugee camp. | ...mülteci kampının ters tarafında batı yakasındaydı. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| From where I was, I could see the settlement houses. | Bulunduğum yerden yerleşim alanındaki evleri görüyordum. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| There was occasional shooting. We tried to locate them | Ara sıra ateş ediliyordu. Ateş edilen evleri bulup... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| and retaliate. | ...karşılık vermeye çalışıyorduk. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| The Christian Phalangist forces began to arrive. | Hıristiyan Falanjistler gelmeye başlamışlardı. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| In full kit, soldiers in Israeli uniforms | Tam teçhizatlı, İsrail üniformalı askerler... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| took position behind tanks. | ...tankların arkasında pozisyonlarını aldılar. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I was called for a briefing. It was in English. | Beni brifing için çağırdılar. İngilizceydi. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| What was it a out? They told us that the Christians | Ne hakkındaydı? Bize söyledikleri Hıristiyanların... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| would enter the camp and we would give them cover. | ...kampa girecekleri, bizim de onlar koruyacağımızdı. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Once they had purged the camps, | Onlar kampları temizledikten sonra... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| we would seize control. | ...biz kontrolü ele alacaktık. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Purged of what? Palestinian Terrorists. | Neyi temizleyeceklerdi? Filistinli teröristleri. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| The next morning, they began to bring out civilians. | Ertesi sabah sivilleri çıkartmaya başladılar. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| The civilians were led out of the camps | Siviller uzun bir sıra halinde... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| in a long line. | ...kamptan çıkıyorlardı. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| The Phalangists watched on, constantly shouting at them | Çıkanları seyreden Falanjistler sık sık onlara bağırıyor... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| and occasionally firing into the air. | arada sırada da havaya ateş ediyorlardı. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| There were women, old people, | Kadınlar, ihtiyarlar ve çocuklardan... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| and children walking in a line towards the stadium. | ...oluşan bu sıra stadyuma doğru gidiyordu. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| From inside in the tank, did you wonder where they were taking them? | Tankın içindeyken, onları nereye götürdüklerini hiç merak ettiniz mi? | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Did you think about it? | Bunu hiç düşündünüz mü? | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Not really, because wherever we went, | Pek sayılmaz, çünkü nereye gidersek gidelim... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| an announcement was made upon entering a camp. | kampın girişinde anons yapılıyordu. | Waltz with Bashir-1 | 2008 |