Search
English Turkish Sentence Translations Page 164920
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Okay, you like that? | Peki, bu hoşuna gitti mi? Tamam, hoşuna gitti mi? Çok hoşuma gitti. Tamam, hoşuna gitti mi? Çok hoşuma gitti. beğendin mi? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
I like that. | Evet, bunu sevdim. beğendim | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
(Marty) Yes, he asked me about Rosenthal, | Evet, bana Rosenthal'ı yakın zamanda, Evet, bana Rosenthal'ı son zamanlarda görüp görmediğimi sordu. Evet, bana Rosenthal'ı son zamanlarda görüp görmediğimi sordu. evet bana Rosenthal hakkında sordu | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
if I'd seen him lately | görüp görmediğimi sordu. eğer onu son zamanlarda gördüğümü | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
and I said not in a while! That's all. | Ben de bir süredir görmedim dedim. Hepsi bu. Ben de uzun süredir görmediğimi söyledim! Hepsi bu kadar. Ben de uzun süredir görmediğimi söyledim! Hepsi bu kadar. ve ben bir müddet görmediğimi söyledim hepsi bu | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
That's yes, that's all. | Hepsi... evet, hepsi bu. Evet... hepsi, hepsi bu. Evet... hepsi, hepsi bu. yani evet, hepsi bu. | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Of course, yes. | Tabi ki, evet. Tabii ki, evet. Tabii ki, evet. elbette evet | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
I swear to God. Yes. | Yemin ederim. Evet. Yemin ederim ki. Evet. Yemin ederim ki. Evet. Tanrıya yemin ederim ki Evet | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
As soon as possible. | En kısa zamanda. Mümkün olduğu kadar erken. En kısa zamanda. En kısa zamanda. imkanı olur olmaz | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Thank you, Roy. | Teşekkürler, Roy. Teşekkür ederim Roy. Teşekkür ederim Roy. teşekkürler Roy | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
He wants to talk to you. | Seninle konuşmak istiyor. seninle konuşmak istiyor | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Right. | Tamam. doğru | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Ah. Guess everyone has a soft spot, right? | Ah. Sanırım herkesin yumuşak bir karnı vardır, değil mi? Herkesin bir zayıf noktası var galiba, değil mi? Herkesin bir zayıf noktası var galiba, değil mi? tahmin ediyorum herkes hassas noktaya sahip doğru mu? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Guess so. | Sanırım. Galiba öyle. Galiba öyle. sanırım öyle | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Hey, what the fuck's going on? | Hey, ne yapıyorsun? Ne oluyor amına koyayım? Fikrini değiştirmiş. Ne oluyor amına koyayım? Fikrini değiştirmiş. hey, ne boklar oluyor? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
He changed his mind. | Fikrini değiştirdi. düşüncesini değiştirdi | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
No, no, no, no. Look, | Hayır, Hayır, Hayır, Hayır. Bak, Hayır, hayır. Bak; Hayır, hayır. Bak; hayır hayır hayır, bak | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Rosenthal's my best friend. I would never say anything. | Rosenthal benim en iyi arkadaşım. Hiç bir şey söylemem. Rosenthalen iyi arkadaşım hiçbirşey söyleyemem | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Not my problem. | Benim sorunum değil. Beni ilgilendirmez. Yapma! Hayır! Lütfen yapma! Beni ilgilendirmez. Yapma! Hayır! Lütfen yapma! benim sorunum değil | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Well, do no! No! Not Please don't! | Yapma! Hayır! Yapma Lütfen! şey, yap hayır hayır! değil lütfen yapma | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
God, please! God, please! | Tanrım, lütfen! Tanrım, lütfen! Tanrım yardım et! Yardım et! Dua mı ediyorsun şimdi de? Tanrım yardım et! Yardım et! Dua mı ediyorsun şimdi de? tanrım lütfen tanrım lütfen | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
What, are you praying? | Ne, dua mı ediyorsun? neden dua ediyorsun? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
God, please! Please! | Tanrım, lütfen! Lütfen! Tanrım yardım et! Yardım et! Tanrım yardım et! Yardım et! tanrım lütfen! lütfen | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
You really believe that? | Buna gerçekten inanıyor musun? Buna sahiden inanıyor musun? Tanrı gökten inip seni kurtaracak mı? Buna sahiden inanıyor musun? Tanrı gökten inip seni kurtaracak mı? gerçekten şuna inanıyor musun? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
You think God will come down and save you? | Tanrının gökten inip seni kurtaracağını mı sanıyorsun? tanrının geleceğini ve seni kurtaracağını düşünüyorsun? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
All right. I'll give you some time. | Tamam. Sana biraz zaman vereceğim. Pekâlâ, sana biraz zaman veriyorum. Pekâlâ, sana biraz zaman veriyorum. pekala sana biraz zaman vereceğim | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Pray to God. | Tanrıya dua et. Tanrı'ya yalvarman için. Tanrı'ya yalvarman için. tanrıya dua et | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Tell him to come down and stop me. | Ona aşağı gelip beni durdurması söyle. Söyle ona, gelip beni durdursun. Söyle ona, gelip beni durdursun. ona buraya gelmesini ve beni durdurmasını söyle | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Go ahead. | Haydi. Hadi, başla. Hadi, başla. devam et | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Our Father... | Babamız... Göklerdeki Babamız... Göklerdeki Babamız... babamız... | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Our Father... Mm hm. | Babamız... Mm hm. babamız... hmmmmmm | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
All right, then. | Tamam o halde. Tamam öyleyse. Tamam öyleyse. pekala, ozaman | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
All right, all right, all right. | Tamam, tamam, tamam. pekala pekala pekala | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
I'm not feeling nothing. | Ben hiç bir şey hissetmiyorum. Bir şey hissetmiyorum ben. Bir şey hissetmiyorum ben. hiçbirşey hissetmiyorum | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Nothing at all. | Hem de hiç. Hiçbir şey hissetmiyorum. Hiçbir şey hissetmiyorum. hemde hiçbirşey | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Harder. | Daha sıkı dua et. Daha iyi dene. Ne? Ben... Daha iyi dene. Ne? Ben... sertce | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
What? I'm | ne? ben... | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
This your last chance. | Bu senin son şansın. Son şansın. Son şansın. bu senin son şansın | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
No. No. Don't. | Hayır. Hayır. Yapma. hayır hayır değil | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
I think God's busy. | Sanırım tanrı meşgul. Tanrı meşgul galiba. Tanrı meşgul galiba. galiba tanrı meşgul | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Please please, I didn't see anything. | Lütfen... lütfen, Ben bir şey görmedim. Lütfen... lütfen, ben hiçbir şey görmedim. Lütfen... lütfen, ben hiçbir şey görmedim. lütfen.. lütfen hiçbirşey görmedim | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
I'm not Shannon. I'm Alex. | Ben Shannon değilim. Ben Alex. Shannon değilim ben. Adım Alex. Shannon değilim ben. Adım Alex. Shannon değilim Alex'im ben | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
She's his girl usually. I don't know him. I | Normalde Shannon'ı model olarak kullanır. Ben onu tanımıyorum. L... Genelde onu kullanırdı. Adamı tanımıyorum. Genelde onu kullanırdı. Adamı tanımıyorum. genellikle onun kız arkadaşı onu tanımıyorum | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Doesn't fucking matter! | Fark etmez! Ne fark eder lan! Ne fark eder lan! lanet olası dert etme | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
I promise I won't say anything. | Söz veriyorum, kimseye bir şey söylemeyeceğim. Yemin ederim, kimseye söylemem. Yemin ederim, kimseye söylemem. Söz veriyorum hiçbirşey demeyeceğim | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Shh. How old are you? | Sus. Kaç yaşındasın? shhh. kaç yaşındasın? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Seventeen. | 17. 17 | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Get out. Come on. Come on. Get dressed. | Çık oradan. Haydi. Çabuk. Giyin. Çık buradan. Hadi. Hadi. Giyin hemen. Çık buradan. Hadi. Hadi. Giyin hemen. defol. haydi haydi üzerini giyin | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Come on. | Haydi. Hadi. Hadi. haydi | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Better hurry up. | Çabuk olsan iyi olur. Acele etsen iyi olur. Acele etsen iyi olur. acele etsen iyi olur | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Just get out of here. | Git buradan. Çık git buradan. Çık git buradan. buradan defol git | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Hey, Polack. What? | Hey, Polack. Ne? Polonyalı. Ne var? Polonyalı. Ne var? hey Polack ne? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Let's take a ride. Why? | Bir gezintiye çıkalım. Niçin? Gel gezelim biraz. Neden? Gel gezelim biraz. Neden? Let's take a ride. hadi binelim neden? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Suit yourself. | İstediğini yap. Keyfin bilir. Keyfin bilir. istediğini yap | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
(Kuklinski) What the hell are you up to? | Neyin peşindesin? Ne yapmaya çalışıyorsun lan sen? Ne yapmaya çalışıyorsun lan sen? ne var ne yok? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Guess the man didn't wanz' to take any chances, | Sanırım adam işini şansa bırakmadı, Adam ikimizi de peşine düşürdüğüne göre, ölmeyi kafaya koymuş anlaşılan. Adam ikimizi de peşine düşürdüğüne göre, ölmeyi kafaya koymuş anlaşılan. tahmin ediyorum adamımız hiç şans istemiyor | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
putting us both on the same mark. | ikimize de aynı hedefi verdi. bizi aynı işarete koyuyor | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Kuklinski, right? Yeah. | Kuklinski, değil mi? Evet. Adın Kuklinski değil mi? Evet. Adın Kuklinski değil mi? Evet. Kuklinski doğru? evet | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Robert Pronge. Introductions are long overdue. | Robert Pronge. Tanışıklıkların vadesi uzundur. Robert Pronge. Tanışmanın vadesi uzundur. Ben de Robert Pronge. Daha önce tanışmalıydık aslında. Ben de Robert Pronge. Daha önce tanışmalıydık aslında. Robert Pronge, tanıştırmaların vadesi geçmiş | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
(Pronge) Who's the girl? (Kuklinski) I don't know her. | Kız kimdi? Tanımıyorum. Kız kim? Tanımıyorum. Kız kim? Tanımıyorum. kız kim? onu tanımıyorum | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
And you let her go? | Ve gitmesine izin mi verdin? Gitmesine izin mi verdin? Ben kadınları ve çocukları öldürmem. Gitmesine izin mi verdin? Ben kadınları ve çocukları öldürmem. ve gitmesine izin vereceksin? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
I don't kill women or children. | Kadın ve çocukları öldürmem. çocukları ve kadınları öldürmüyorum | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
You're going to kill your reputation. | İtibarını söndüreceksin. İtibarını öldüreceksin ama. İtibarını öldüreceksin ama. şöhretini öldüreceksin | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
What are you doing? | Ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun? Kız yüzümü gördü. Ne yapıyorsun? Kız yüzümü gördü. ne yapıyorsun? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
She saw my face. | Yüzümü gördü. yüzümü gördü | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Stop the car. | Arabayı durdur. Durdur arabayı. Durdur arabayı. arabayı durdur | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Stop the car now. | Arabayı durdur. Şimdi. Durdur hemen. Olasılıklar senin aleyhine. Durdur hemen. Olasılıklar senin aleyhine. arabayı durdur şimdi | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
The odds are against you. | İhtimaller senin aleyhine. acayip şeyler sana karşı | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
You shoot the captain, the ship goes down. | Kaptanı vurursan, gemi batar. Şoförü vurursan, araba yoluna devam eder. Şoförü vurursan, araba yoluna devam eder. kaptana ateş et gemi batar | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Stop the fucking car! | Lanet olası arabayı durdur! Durdur lan şu arabayı! Durdur lan şu arabayı! lanet olası arabayı durdur | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
A w, what the fuck is the matter with you? | Aw, senin zorun ne? Derdin ne lan senin? Derdin ne lan senin? senin lanet olası sorunun ne? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Christ! Are you fucking nuts? | İsa! Kafayı mı yedin? Kafayı mı yedin amına koyayım? Kafayı mı yedin amına koyayım? vay canına! sen lanet olası bir kaçık mısın? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Got to keep my reputation. | İtibarımı korumak zorundayım. İtibarımı korumam gerekiyordu. İtibarımı korumam gerekiyordu. şöhretimi devam ettirmeliyim | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
You owe me a window, Polack. | Bana bir pencere borçlusun, Polack. Bana bir cam borcun var Polonyalı. Günün birinde öderim borcumu. Bana bir cam borcun var Polonyalı. Günün birinde öderim borcumu. bana bir pencere borçlusun Polack | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, I'll pay you back someday. | Tabi, bir gün mutlaka öderim. Evet, günün birinde öderim. evet birgün geri ödeyeceğim | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
You want to get the fuck out of the way? | Yoldan çekilmek ister misin? Yoldan çekilecek misin amına koyayım? Yoldan çekilecek misin amına koyayım? lanet olası yoldan çıkmak mı istiyorsun? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Stupid motherfucker. | Aptal orospu çocuğu. geri zekalı oruspu çocuğu | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Vegetables are good for you. | Sebzeler senin için iyidir. Sebze yemek sağlıklıdır. Sebze yemek sağlıklıdır. sebzeler senin için iyidir | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Didn't your mom ever tell you that? | Annen bunu sana hiç söylemedi mi? Annen söylemedi mi sana bunu? Hayır. Annen söylemedi mi sana bunu? Hayır. bunu sana annen hiç söylemedi mi? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
No? What about leaving witnesses at a murder scene? | Hayır mı? Peki ya cinayet mahallinde görgü tanığı bırakmak? hayır? peki katilin intihar sahnesinde şahit bırakmak gibi? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
She forget to tell you that one, too? | Bunu da mı söylemeyi unuttu? annen bunu söylemeyide unutmuş | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
I guess she didn't give me much advice. | Bana pek tavsiye vermezdi. Bana pek öğüt vermemiş sanırım. Bana pek öğüt vermemiş sanırım. galiba bana çok tavsilerde bulunmadı | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
She was a kid, Roy. | Daha çocuktu, Roy. Kız daha çocuktu Roy. Tabii. Kız daha çocuktu Roy. Tabii. o bir çocuktu, Roy | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
That's right. | Bu doğru. doğru | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Young girls are notorious for keeping their fucking mouths shut. | Genç kızlar ağızlarını kapalı tutmak konusunda kötü bir üne sahiptirler. genç kızlar lanet olası ağzını kapalı tutmalarda tanınırlar | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
She doesn't even know me. They got nothing' on me. | Beni tanımıyor bile. Ellerinde benimle ilgili hiç bir şey yok. beni bilmiyor bile onlar bende birşeye sahip değiller | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
(Jimmy) Can I do something? No. | Bir şey yapabilir miyim? Hayır. Bir şey ister misiniz? Hayır. Bir şey ister misiniz? Hayır. birsey yapabilir miyim? hayır s | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Jimmy. | Jimmy. Jimmy | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Thing is? I told you to zip it the fuck up. | Olay şu ki sana meseleyi kapatmanı söylemiştim. Bak, ben sana çeneni kapalı tutmanı söylemiştim. Bak, ben sana çeneni kapalı tutmanı söylemiştim. sana siktiğimi kapatmanı söyledim | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
I did. I'm getting paranoid, Polack. | Yaptım. Paranoyaklaşıyorum, Polack. Tuttum zaten. Paranoyaklaşıyorum Polonyalı. Tuttum zaten. Paranoyaklaşıyorum Polonyalı. yaptım. paranoyak oluyorum Polack | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
And it's all because he wanted to help me out. | Ve bunların hepsi onun bana yardım etmek istemesi yüzünden. Hepsi de bunun bana yardım etmek istemesi yüzünden. Hepsi de bunun bana yardım etmek istemesi yüzünden. ve hepsi onun bana yardım etmek istemesinden oldu | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
The Gambinos want to hurt me. | Gambino'lar bana zarar vermek istiyor. Gambinolar canımı yakmak istiyor. Gambinolar canımı yakmak istiyor. Gambinos'lar beni incitmek istiyorlar | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
The Callies want my whole fucking family dead. | Callie'ler tüm ailemi öldürmek istiyor. Callies Ailesi bütün ailemi öldürmek istiyor. Callies Ailesi bütün ailemi öldürmek istiyor. Callies'ler benim tüm aliemin ölmesini istiyor | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
The other day, there's a car that I don't recognize, | Geçen gün evimin dışına, Geçen gün evimin önüne parketmiş Geçen gün, evimin önünde tanımadığım bir araba bekliyordu. Geçen gün, evimin önünde tanımadığım bir araba bekliyordu. diğer gün tanımadığım bir araba vardı | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
it's parked outside of my house. | tanımadığım bir araba park etmişti. tanımadığım bir araç vardı. evimin dışına parkedilmişti s 631 00:44:15,000 > 00:44:16,558 cuban lanet olası arabanın parçasından yeterince baktı | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Looked Cuban enough, piece of shit oar, | Kübalı gibi gözüken, berbat görünüşlü bir aracın içinde, Kübalı'ya benziyordu, dandik bir araba, koyu ten rengi. Kübalı'ya benziyordu, dandik bir araba, koyu ten rengi. | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
dark skin, I think one thing. | ve koyu tenli bir adam. Sadece bir şey düşünebildim. koyu deri galiba tek şey | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
[gunfire] So I panic. | Panikledim. böylece panik yaptım | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Turns out it's a fucking Puerfo Ric an kid | Sonuçta üniversite eğitimi için elektrikli süpürge satarak Hâlbuki, üniversite masraflarını karşılamak için elektrik süpürgesi satmaya çalışan... Hâlbuki, üniversite masraflarını karşılamak için elektrik süpürgesi satmaya çalışan... dışarı döndü ve lanet olası Porto Rikalı çocuk | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
selling vacuum cleaners | para kazanmaya çalışan elektirikli süpürge satıyordu | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |