English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 15770
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Ah.. You can't contact him? | Ah..Ulaşamadınız mı? | Doctor Frost-1 | 2014 |  |
| Counseling was already pushed back three times. | Seansımız 3 kez ertelendi zaten. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Sung Ah, can you go? | Sung Ah, sen gidebilir misin? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| No, Dr. I'll go. | Hayır, ben giderim. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Okay... | Peki.. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| This case, what do you think about preparing it together? | Birlikte hazırlanmaya ne dersiniz? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Because it's a government funded project, and the scale is significant | Hükümet tarafından finanse edilen bir proje olduğundan ölçeği baya büyü.. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| I can do this by myself, Professor. | Kendi başıma halledebilirim Profesör. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Of course, I know that you can do it. | Tabi ki yapabileceğini biliyorum. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| However, if Professor Baek joins, I think it will be even better. | Lakin, Profesör Baek katılırsa daha iyi olur bence. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| As long as the research topic is interesting. | Araştırmanın başlığı ilgi çekici olduğu sürece varım. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Good, then it's done. | Tamamdır öyleyse. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Professor F, did you not get the phone call? | Profesör F, aradığımı duymadın mı? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| I'm detective Nam Tae Bong. | Ben Dedektif Nam Tae Bong. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Detective, why are you here? | Dedektif, neden gelmiştiniz? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Ah, yes. That's... | Ah, evet. Şey.. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Because of the case that occurred today, Professor F | Bugün vuku bulan bir vaka yüzünden, Profesör F | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| I heard there's a field study for a new research. I'll be back. 1 | Yeni bir araştırma için bir saha çalışması varmış. Döneceğim. 1 | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Who is that girl? A professor? | O kız kim? Profesör mü? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| What is the case? | Ne davası bu? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| What about her name, her age, do you know her well? | Adı ne, yaşı, iyi tanıyor musun onu? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| But who is she? Is she married? | Kim diyorum? Evli mi? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| What about a child, does she live alone? | Peki ya çocuk? Tek başına mı yaşıyor? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Where does she live? Tell me! | Nerede yaşıyor? Söylesene! | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Ah, why won't you tell me? | Ah, neden söylemiyorsun? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Just once, I wish I could go back to times like that. | Bir kerecik de olsa o zamanlara dönmek isterdim. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| There isn't a person who can return to the past, Professor. | Geçmişe dönebilen kimse yoktur Profesör. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Dr. Song The reason you brought Dr. Baek, | Dr. Song Dr. Baek'u getirme sebebiniz, | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| the reason you're making us work together on the project, | bu projede birlikte çalışmamızı isteme sebebiniz, | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| truthfully, is making me uncomfortable. | doğrusu beni rahatsız ediyor. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| That's a given emotion, | Bu normal bir şey, | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| being uncomfortable. Let's go, naturally. | rahatsız olmak. Akışına bırakalım. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| If it's uncomfortable, do it uncomfortably, if it's difficult, do it the difficult way. | Rahatsızsa rahatsız şekilde bitir, zorsa zor yoldan hallet. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Aren't emotions like water in a river? | Duygular nehirdeki su gibi değil midir? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| If you stop it, it'll overflow. | Durdurursan taşar. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| You've got to let it flow so that it'll permeate into the vast ocean. | Akmasına izin verirsen, engin bir okyanusa ulaşırlar. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| I like you guys. | Sizi seviyorum. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| And I like seeing you two together more. | Ve birlikte görünce daha çok hoşuma gidiyor. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Ah, now that I see it, the sky looks quite good today. | Ah şimdi baktım da, hava bugün çok güzel. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Oh Ji Min... | Oh Ji Min... | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| 21 years old. | 21 yaşında. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| It doesn't look like a robbery, | Hırsızlık gibi gözükmüyor, | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| and it doesn't look like anything else happened. | başka bir şey olmuş gibi de gözükmüyor. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| What about the estimated time of death? | Ölüm saatinin kaç olduğu tahmin ediliyor? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Looking at the state of rigor mortis, it's about 2 A.M. | Cesedin katılaşma durumuna bakarsak, gece 2 gibi. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| So this is where the violence occurred. | Şiddet uygulanmaya başladığı yer burası demek. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| The thing that covered her face, is it that baseball uniform? | Yüzünü kapatan şey beyzbol forması mı? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Yeah. It's definitely not her clothes. | Evet. Onun kıyafeti olmadığı kesin. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Isn't it weird? | Tuhaf, değil mi? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| It's either one of two things. | İki ihtimalden biri. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Putting their clothes on the dead victim's body says, "I did this", | Kıyafetleri kurbanın üstüne koyarak, "Bunu ben yaptım" | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| he's showing off to the world, or there's a special ritualistic meaning. | diye bütün dünyaya ilan ediyor ya da bu ritüelin bir anlamı var. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Ritualistic meaning? | Ritüel anlamı mı? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Why ninety | Neden doksan | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Why ninety nine? | Neden doksan dokuz? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| What we have to focus on, is not simply the baseball outfit, | Odaklanmamız gereken o basit beyzbol forması değil | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| but the symbolic meaning of ninety nine. | Doksan dokuzun sembolik anlamı. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| 1979, in the US, a serial killer named James Campbell, also, | Amerika'da 1979'da, James Campbell isimli seri katil, | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| after killing his victims, drew the number nine on their backs. No signs of defensive wounds. Pendant imprint. | kurbanlarını öldürdükten sonra, sırtlarına 9 rakamını yazardı. Kendini savunduğuna dair işaret yok. Sadece kolye izi.. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| This is a simple murder, anything beyond that is a religious metaphor. What is it ninety nine?! | Sade bir cinayet. Onun ötesinde, dini bir metafor. Doksan dokuz ne oluyor? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| The number closest to perfection, with God's unchanging hand, and So, | Mükemmelliğe en yakın sayı, asla değişmeyecek Tanrı'nın elleri Yani, | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| What does that mean? Make it short, short. | Bu ne demek oluyor? Kısa kes, kısa. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| A cult, it's definite evidence of mysteries of the universe. | Bir mezhep, evrenin gizemlerinin kesin bir kanıtı. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| A copycat of the past murderer, James Campbell. Head injury, Cement dust? | Eski katil James Campbell'in kopyacısı. Beyin travması, çimento tozu? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Thus to kill another person to complete the number 100. Calluses? Oil paint? ART STUDENT? | Bu herifler 100'e tamamlayana kadar adam öldürüyor. Nasırlar? Yağlı boya? Güzel sanatlar öğrencisi? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| The emergence of a new killer. | Yeni bir katil doğuyor. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| I don't really know. | Bilemiyorum tam olarak. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Ah, this person is that Psychology professor from Yong gang University. | Ah, Yong gang Üniversitesi'nden Psikoloji Profesörü kendisi. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Nice to meet you, I'm Dr. Kim Chan Joo. | Tanıştığımıza memnun oldum, Ben Dr. Kim Chan Joo. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Detective Kim I'm Detective Nam. | Dedektif Kim Ben Dedektif Nam'ım. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Drink, drink... drink drink. Drink, drink, drink. | İç,iç... iç,iç. İç, iç... İç,iç.. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Customer, are you alright? You look like you're sick. | Beyefendi iyi misiniz? Hasta gibisiniz. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| You're not human, So creepy. | Sen insan değilsin. İçimi ürpertiyorsunuz. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| In an alley in the nightlife district, the suspect, who viciously murdered a victim with the surname Oh, | Eğlence bölgelerinin yakınlarında Oh Hanımı acımasızca öldüren zanlının, | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| is estimated to be a male in his 20s with a height of 175 cm. | 20li yaşlarında 1.75 boyunca bir erkek olduğu tahmin ediliyor. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| At the scene, the uniform of a famous baseball player with the number 99 on it's back was found. | Olay mahallinde, 99 numaralı ünlü bir beyzbol oyuncusunun forması bulunmuş. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| The police are looking at the uniform as the suspect's. | Polis formanın zanlının olduğunu düşünüyor. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| By a nearby CCTV camera, the suspect was last seen wearing a white shirt stained with blood, | Yakınlardaki CCTV kameralarında, zanlının kan içindeki beyaz bir tişört ve | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| and blue sneakers. | mavi spor ayakkabı giydiği görülüyor. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| The police issued a public search for the suspect. | Polis zanlı için arama emri çıkardı. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Why aren't you going? | Neden gitmiyorsun? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Recently, was there something that made her nervous, | Son zamanlarda onu endişelendiren, Hayır, her zamanki gibi soğuk ve sinir bozucu mu? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| or anything that changed? | ya da etrafında değişen bir şey var mıydı? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Nothing. | Yoktu. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| A few days ago, she said her test went well, | Bir kaç gün önce, sınavının iyi geçtiğini, | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| so she might get a scholarship, and asked me if I needed anything. | burs kazanabileceğini söylemişti, bir şey ister misin diye sormuştu. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Can I look at Ji Min's room? | Ji Min'in odasına bakabilir miyim? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Today, I'll make my future! | Bugün kaderimi yazacağım! | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Expensive handbags. | Pahalı Çantalar. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Who is this for? | Bu kimin için? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| I bought this so that you can feel like we're always together. With love, Ji Min | Hep birlikte olduğumuzu hissetmen için sana bu hediyeyi aldım. Sevgilerle, Ji Min | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Was she working only at that bar? | Sadece o barda mı çalışıyordu? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| From what I know. | Benim bildiğim kadarıyla. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Then, is there, perhaps, someone nearby who would give her expensive hand bags as presents? | Peki o zaman, yakınlarında ona hediye olarak pahalı çantalar verebilecek biri var mıydı? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Ah, there The closet is full of luxury hand bags and clothes. | Ah, Bu Gardırop marka çanta ve kıyafetlerle dolu. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| There are several hand bags that are hard to buy only on a part time salary. Don't touch it. | Part time maaşıyla alınması çok zor olan bir sürü çantası var. Dokunmayın. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Who are you to judge our Ji Min? Do you even know what kind of kid she was? | Siz kimsiniz ki Ji Min'i yargılıyorsunuz? Nasıl biri olduğunu biliyor muydunuz sanki? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| I didn't judged her, I only called it the way I saw it. | Onu yargılamıyorum sadece gördüklerimi söylüyorum. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Someone reported a suspect? | Şüpheli biri mi görülmüş? | Doctor Frost-1 | 2014 | |
| Kai, 1:30 A.M. | Kai, Gece 01:30. | Doctor Frost-1 | 2014 | |
