Search
English Turkish Sentence Translations Page 152255
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Me too, so here it is. | Ben de. Olay şu; | Spy School-1 | 2008 | |
| Somebody's planning to kidnap | Birileri dans esnasında başkanın kızını kaçırmayı planlıyor. | Spy School-1 | 2008 | |
| Come on, Thomas. | Yapma Thomas. | Spy School-1 | 2008 | |
| Do you realize what you're | Ne dediğinin farkında mısın? | Spy School-1 | 2008 | |
| Yeah, I do. | Evet farkındayım. | Spy School-1 | 2008 | |
| All right, well, | Anlat bakalım, ne biliyorsan. | Spy School-1 | 2008 | |
| Well, that's all I know. | Bütün bildiğim bu. | Spy School-1 | 2008 | |
| Bus is leaving. | Servis kalkıyor. | Spy School-1 | 2008 | |
| Gotta fly! | Ben kaçtım. | Spy School-1 | 2008 | |
| HAMPTON: We all know | Bu gecenin önemini hepimiz biliyoruz. | Spy School-1 | 2008 | |
| Your mission comes down to this. | Size düşen ise şu, düzeni koruyun... | Spy School-1 | 2008 | |
| Keep order, keep your children | ...çocuklarınıza dikkat edin ve sanırım vurgulamama gerek yok... | Spy School-1 | 2008 | |
| Keep the President's daughter | ...başkanın kızına göz kulak olun. | Spy School-1 | 2008 | |
| No pressure. | Sıkıntı yapmayın. | Spy School-1 | 2008 | |
| Enjoy your night. | Gecenin tadını çıkarın. | Spy School-1 | 2008 | |
| Could you stay behind, please? | Siz çıkmayın lütfen? | Spy School-1 | 2008 | |
| Mr. Bailey and I have spoken | Bay Bailey ile uzunca konuştuk ve sanırım en iyisi... | Spy School-1 | 2008 | |
| it's best if Thomas stayed away | ...Thomas'ın bu gecenin cümbüşünden uzak kalması. | Spy School-1 | 2008 | |
| I'm afraid that's not | Üzgünüm, bunu kabul edemem. | Spy School-1 | 2008 | |
| You know what the stakes are, | Nelere malolacağını biliyorsun Miller. | Spy School-1 | 2008 | |
| Mrs. Miller, there's going | Gazeteler buna çok yer ayıracak Bayan Miller. | Spy School-1 | 2008 | |
| I just want everything to come | Ben sadece her şeyin yolunda gitmesini istiyorum. | Spy School-1 | 2008 | |
| Let's face it, | Dürüst olalım Bay Hampton. | Spy School-1 | 2008 | |
| What you're really concerned | Asıl önemsediğiniz şey, kendi işlerinizin yolunda gitmesi. | Spy School-1 | 2008 | |
| Mrs. Miller, Thomas will not | Bayan Miller, Thomas bu geceki dansa katılmıyor. | Spy School-1 | 2008 | |
| and there is no choice | Başka bir seçenek sözkonusu değil. | Spy School-1 | 2008 | |
| You going to answer | Telefona cevap verecek misiniz? | Spy School-1 | 2008 | |
| Sir, are you going to answer | Efendim, cevap vermeyecek misiniz? | Spy School-1 | 2008 | |
| Mom, you've got to believe | Anne bana inanmalısın. Başkanın kızı gerçekten kaçırılacak. | Spy School-1 | 2008 | |
| It's not a story. | Hikaye uydurmuyorum. Gerçeği söylüyorum. | Spy School-1 | 2008 | |
| These stories are a way | Bu hikayeleri ilgi görmek için anlatıyorsun. | Spy School-1 | 2008 | |
| I'm here, and your daddy's | Ben buradayım, babanla da istediğin zaman görüşebilirsin. | Spy School-1 | 2008 | |
| REPORTER ON TV: Westpark | Westpark Ortaokulu ve küçük kasabamız, başkanın kızının | Spy School-1 | 2008 | |
| First Daughter Christina Adams | bizimle geçireceği 33 dakika sayesinde tarihinin en farklı gününü yaşıyor. | Spy School-1 | 2008 | |
| Standing next to me is | Yanımda makale yazarımız ve onurumuz, Madison Kramer bulunuyor. | Spy School-1 | 2008 | |
| So Madison, what inspired your | Madison, ödüllü makaleni yazarken nelerden esinlendin? | Spy School-1 | 2008 | |
| Thank you, Madison. | Teşekkürler Madison. Zamanımız doldu. | Spy School-1 | 2008 | |
| You expecting someone? | Biri mi gelecekti? | Spy School-1 | 2008 | |
| I'm not exactly the most | Pek popüler bir insan sayılmam yani cevabım hayır. | Spy School-1 | 2008 | |
| And it's not unusual for any | Başkanın ailesinin bütün fertlerinde alışılageldiği gibi kızına da... | Spy School-1 | 2008 | |
| travel with upwards of ten | ...en az 10 koruma görevlisi eşlik edecek. | Spy School-1 | 2008 | |
| She's gonna need every single | Her birine ihtiyacı olacak. | Spy School-1 | 2008 | |
| Thomas, come in here please. | Thomas, buraya gelir misin. | Spy School-1 | 2008 | |
| What'd I do now? | Yine ne yaptım? | Spy School-1 | 2008 | |
| You forgot your book bag at | Çantanı okulda unutmuşsun. | Spy School-1 | 2008 | |
| Luckily, someone was nice | Allah'tan buraya getirmeyi düşünecek kadar kibar insanlar var. | Spy School-1 | 2008 | |
| Hey, Thomas. | Merhaba Thomas. | Spy School-1 | 2008 | |
| Mr. Randall, you don't you | Bay Randall buraya gelmemeliydinz. Kesinlikle gelmemeliydiniz. | Spy School-1 | 2008 | |
| After our little | Kısa konuşmamızdan bu yana kafanın meşgul olduğunu biliyorum. | Spy School-1 | 2008 | |
| No wonder you left this behind. | Bunu unutmana şaşmamak gerek. | Spy School-1 | 2008 | |
| You can turn yourself in now. | Dönebilirsiniz. | Spy School-1 | 2008 | |
| I meant you can turn around | Arkanızı dönüp gidebilirsiniz dedim. | Spy School-1 | 2008 | |
| Thank you. | Sağ olun. Thomas! | Spy School-1 | 2008 | |
| I am so sorry for his rudeness. | Kabalığı için özür dilerim. | Spy School-1 | 2008 | |
| Would you like something cold to | Soğuk bir şeyler içer misiniz? | Spy School-1 | 2008 | |
| Yeah, sure. | Evet, lütfen. | Spy School-1 | 2008 | |
| You seem a little jumpy, | Gergin gibisin Thomas. | Spy School-1 | 2008 | |
| And you don't seem thirsty, | Sen de susamış gibi görünmüyorsun, neden hala buradasın? | Spy School-1 | 2008 | |
| All right, you got me. | Tamam, açığımı yakaladın. Susamadım. | Spy School-1 | 2008 | |
| Truth is, I wanted to be alone | Seninle yalnız kalmak istiyordum. | Spy School-1 | 2008 | |
| You're the bad guy, aren't | Sen kötü adamsın, değil mi? | Spy School-1 | 2008 | |
| If wanting to ask you some | Sana sorular sormak istemem, kötü adam olduğum anlamına geliyorsa, evet. | Spy School-1 | 2008 | |
| Look, forget our talk. | Bak, konuşmamızı unut. Hiçbir şey bilmiyorum. | Spy School-1 | 2008 | |
| Up here, empty. | Burası bomboş. İçeride hiçbir şey yok. | Spy School-1 | 2008 | |
| Have you been to Principal | Son zamanlarda müdürün odasına uğradın mı? | Spy School-1 | 2008 | |
| Now that's an unfair | İşte, mantıksız bir soru. Ben hep Hampton'ın odasındayım. | Spy School-1 | 2008 | |
| And have you noticed anything | Normalin dışında bir şey dikkatini çekti mi, herhangi farklı bir şey? | Spy School-1 | 2008 | |
| ...Prepares for Christina's | Christina'yı karşılamaya hazırlanıyor, anlaşılıyor ki güvenlik... | Spy School-1 | 2008 | |
| security will be front and | ...girişte ve merkezde konumlanacak. | Spy School-1 | 2008 | |
| here you go, cold drinks. | İçecekler geldi, buyurun. | Spy School-1 | 2008 | |
| I'm not the type to pretend I'm | Susamış numarası yapan bir tip değilim. | Spy School-1 | 2008 | |
| I'm all about the truth, and | Gerçeği arıyorum ve onu bulacağım. | Spy School-1 | 2008 | |
| Just remember, things aren't | Sakın unutma, bazen her şey göründüğü gibi değildir. | Spy School-1 | 2008 | |
| Mom, be careful. | Anne, dikkatli ol. | Spy School-1 | 2008 | |
| Very, very careful. | Çok dikkat et. | Spy School-1 | 2008 | |
| Fido, come on. | Fido, gel. | Spy School-1 | 2008 | |
| Yo, dog, how do I look? | Hey köpek, nasılım? | Spy School-1 | 2008 | |
| It was nice talking with you. | Sizinle konuşmak güzeldi. Benim için de. | Spy School-1 | 2008 | |
| I gotta head home and shower. | Eve gidip duş almam gerek. | Spy School-1 | 2008 | |
| Somehow, I got roped into | Bu akşam bir bayana eşlik etmem gerekiyor. | Spy School-1 | 2008 | |
| Whatever you do, don't bark, | Ne olursa olsun, havlama benim havlamadığımı herkes bilir. | Spy School-1 | 2008 | |
| bark, and if you bark and she | Eğer havlarsan içeri gelir ve anlar. | Spy School-1 | 2008 | |
| You know, Thomas really isn't | Thomas aslında kötü bir çocuk değil. | Spy School-1 | 2008 | |
| Just do me a favor and keep him | Bana bir iyilik yapın ve kendi iyiliği için onu odasından çıkarmayın. | Spy School-1 | 2008 | |
| Trust me, you won't be seeing | Bana güvenin, onu bugün tekrar görmeyeceksiniz. | Spy School-1 | 2008 | |
| Do things ever go as planned? | Her şey planlandığı gibi gidiyor mu? | Spy School-1 | 2008 | |
| Yeah, because we're dealing with | Evet, çünkü çocuklarla ilgileniyoruz ve çocuklarla... | Spy School-1 | 2008 | |
| you're dealing with kids, things | ...ilgileniyorsan bir şeylerin raydan çıkması kaçınılmazdır. | Spy School-1 | 2008 | |
| Frank? Frank, are you there? | Frank? Frank, duyuyor musun? | Spy School-1 | 2008 | |
| Tom Miller, he knows something. | Tom Miller bir şeyler biliyor. | Spy School-1 | 2008 | |
| What is it, boy? | Neyin var evlat? | Spy School-1 | 2008 | |
| Sit. Stay. | Otur. Bekle. | Spy School-1 | 2008 | |
| Thomas, honey... | Thomas, hayatım... | Spy School-1 | 2008 | |
| I just wanted to say I'm | Sadece, bugün olanlar için üzgün olduğumu söylemek istedim. | Spy School-1 | 2008 | |
| Kip. | Kip. | Spy School-1 | 2008 | |
| What's going on, Claire? | Ne oldu Claire? | Spy School-1 | 2008 | |
| Yeah, I got your message. | Evet, mesajını aldım. Thomas iyi mi? | Spy School-1 | 2008 | |
| Well, Thomas is going through | Thomas, da bizim gibi zor zamanlar geçiriyor ve üstesinden gelemiyor. | Spy School-1 | 2008 | |
| He's exaggerating, and his | Gerçeklerden uzaklaşıyor ve onu okulda istemiyorlar. | Spy School-1 | 2008 | |
| think he's somewhere around | Sanırım yakınlarda bir yerde ve onu bulmak zorundayız. | Spy School-1 | 2008 |