Search
English Turkish Sentence Translations Page 148173
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Am I the only one who cares we're living with a Neanderthal? | Bir mağara adamıyla yaşıyor olmamızı umursayan bir tek ben miyim? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Your mother's made dinner. You wanna knock next time? | Annen yemeği hazırladı. Gelecek sefere tıklatmak ister misin? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Is this meant to be funny? I'm not using your credit card. | Komik olduğunu mu sanıyorsun? Merak etme, kredi kartını kullanmıyorum. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
OK, guys. Have you seen this stuff? | Tamam, millet. Bu zımbırtıyı gördün mü? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Come on, Billy. | Boş ver, Billy. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Have you seen some of the stuff that people post about Kernwell? | İnsanların Kernwell’e gönderdikleri şeyleri gördünüz mü? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
If you want to see dirt... That's enough. | Pislik görmek istiyorsanız... Bu kadar yeter. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Dad is a popular guy. Can we just have a nice evening? | Baban popüler bir adam. Güzel bir akşam yemeği yiyebilir miyiz? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
When people ask me what Dad does for a living, I lie. | İnsanlar baban hayatını nasıl kazanıyor diye sorduklarında, yalan söylüyorum. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
I say, "Something in business." | "Serbest çalışıyor", diyorum. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Your dad works hard for you... | Baban sizin için kıçını yırtıyor... | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Mom, you are one of the smartest people I know, | Anne, sen bildiğim en akıllı insanlardan birisin... | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
but when it comes to Dad, it's like you enjoy being dumb. | ...ama babama geldiği zaman, aptal ayaklarına yatmak hoşuna gidiyor. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Billy, don't... | Billy, hayır... | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Get your elbow off the table. | Dirseklerini masadan çek. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
I'll be in my study. Maybe I will go to Italy. | Çalışma odamdayım. Belki İtalya'ya gidebilirim. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
That might be a good idea. | İyi bir fikir olabilir. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Vara? | Vara? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
I'm under pressure to bring girls into northern Europe. | Kuzey Avrupa'dan getirdiğim kızlar yüzünden baskı altındayım. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
He doesn't want to move the girls. You don't have to translate. | Kızları nakletmek istemiyor. Çevirmene gerek yok. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
So where are you from? Ukraine? | Nerelisin? Ukrayna? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Moldova. | Moldova. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
When you need to move the girls on... you come running. | Ne zaman kızları yenilemek istersen... gelip alabilirsin. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
And we always give you the best price. | Sana hep en iyi ücreti vereceğiz. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Davor... | Davor... | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Ai, ai, ai... Lena, Lena, Lena... | Hey, hey, hey... Lena, Lena, Lena... | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
This is the bar where he tried to buy the girl, yeah? | Burası kız satın almaya çalıştığın bar, değil mi? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
What about the guys at the bar? Are they? | Peki ya bardakiler? Onlar da mı? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
30,000 officers. What did you expect? | 30,000 memur. Ne bekliyordun ki? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
The Serb press have been hinting for months, | Sırp basını aylardır ima ediyor... | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
but they can't make it stick. | ...ama bir şey ispatlayamazlar. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Nothing changes. | Değişen bir şey yok. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Welcome to the free market. | Serbest piyasaya hoş geldiniz. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Try to speak with her alone. | Onunla yalnız konuşmaya çalış. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
No, erm... | Hayır, şey... | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Speak For Freedom? | "Speak For Freedom" şirketi mi? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Yeah. Yeah, it's a... Sshh! | Evet. Evet, o bir... Şşt! | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Yeah. No. | Öyle. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
If you tell the police how you're treated... | Nasıl tehdit edildiğini polise anlatırsan... | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Officers, they are the worst. | Görevli memurlar, en kötüsü zaten onlar. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Jesus! Can't you knock sometimes? | Tanrım! Arada bir kapıyı vursanız olmaz mı? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
You stay over there. Stay in that seat. | Sen orada dur, koltuğa geç. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Daniel, they've arrested me. They can't do that. | Daniel, beni tutukluyorlar. Bunu yapamazlar. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
It's only foreign nationals who get immunity. | Dokunulmazlık sadece yabancı uyruklular için geçerli. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
You can't do that. He's working for me. | Bunu yapamazsınız, o adam benim için çalışıyordu. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
I work for a British charity. He was translating. | Ben de İngiliz yardım kuruluşunda görevliyim. Beyefendi tercümanlık yapıyordu. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
That's the least of your problems. Call your office | Bu başınıza geleceklerin en küçüğü. Ofisini ara... | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
I want you on the next flight home. | Bir sonraki uçuşla evine gitmeni istiyorum. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
You can't hold me. I have papers to be here! | Beni alıkoyamazsınız. Burada bulunmak için gerekli evraklarım mevcut! | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
We're only trying to help. You can help by letting me go now. | Yardım etmeye çalışıyoruz. Hemen gitmeme izin vererek yardım edebilirsiniz. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Come on. Give us some money. Pay for the picture. | Hadi, bana biraz para ver. Resmin bedelini öde. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Vara... Vara. | Vara... Vara. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Vara. | Vara. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Can you deal with that, Suzanne? | Bununla baş edebilecek misin, Suzanne? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
I know. Just call... | Biliyorum, sen ara... | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
I'll be back next week and I'll do it then. | Gelecek hafta dönmüş olurum, o zaman hallederim. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Now, did you get in touch with Dr Carter? | Dr. Carter'le temasa geçtin mi? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
My car's here. Right. OK. | Arabam geldi. İyi, tamam. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Safe trip. You shave this morning? | İyi yolculuklar. Bu sabah tıraş mı oldun? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
I wish I was coming. I wish you were too. | Keşke ben de gelseydim. Keşke yanımda olsaydın. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
'Hey, guys, come on. Can you just? | Hey, millet, hadi. Yapabilir misin? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
'And smile. Smile. | Gülümse, gülümse. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
'Nice big smile. Let me see your teeth. | Kocaman gülümse. Dişlerini görelim. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
'That's good. That's really good. | Güzel, gerçekten harika. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
'Yeah, that's good. | Evet, gayet güzel. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
'Can you just stand up? Stand up and turn around... ' | Ayağa kalkabilir misin? Ayağa kalk ve etrafında dön... | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
OK, guys. Bye. Bye, Mom. | Tamam, millet. Hoşça kalın. Güle güle, anne. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Have a good flight. Call you tomorrow. | İyi uçuşlar. Yarın ararım. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Love you. Love you too. Bye. | Seni seviyorum. Ben de seni. Hoşça kal. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
'Anya! ' 'Please don't! ' | Anya! Lütfen yapma! | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
'My name is Julia.' 'How old are you, Julia? ' | Adım Julia. Kaç yaşındasın, Julia? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
'I'm 17.' '17 years old.' | 17. 17 yaşındasın. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
'That's good. Yeah. And what do you? ' | Bu harika, evet. Ne iş yapıyorsun? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Mom's gone. | Annem gitti. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
We go together. She's my sister. Elena... | Beraber gidiyoruz, o benim kardeşim. Elena... | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Please, don't. Please, please! Lena! | Lütfen, hayır. Lütfen, lütfen! Lena! | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Please... Where? Italy. | Lütfen... Nereye? İtalya. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Hey, hey, hey! I speak Italian. Hey! | Hey, hey, hey! İtalyanca konuşabilirim. Hey! | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
Take me! | Beni de götürün! | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
'Now boarding, all passengers for Flight 387 to Milan.' | 387 sefer sayılı uçakla Milan'a gidecek yolcuların uçağa binmek için... | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
'Can you say your name for me? | Benim için adını söyleyebilir misin? | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
'My name is Anya.' | Adım Anya. | Sex Traffic-1 | 2004 | ![]() |
(woman) Garbage. | Çöp. | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
All I've been thinking about all week is garbage. I can't stop thinking about it. | Bütün hafta düşünüp durduğum şey çöp. Kendimi alamıyorum. | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
(man) What kind of thoughts about garbage? | Çöp hakkında ne gibi düşünceler? | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
I just... I've gotten real concerned over what's gonna happen with all the garbage. | Ben... Ben bütün bu çöplere ne olacak diye kaygılıyım. | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
I mean, we've got so much of it. | Yani o kadar çöp var ki. | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
You know? I mean, we have to run out of places to put this stuff eventually. | Anlıyor musun? Sonunda bunları koyabileceğimiz yer kalmayacak. | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
The last time... I started feelin' this way is when that barge was stranded | En son... şu mavna kayaya oturduğunda böyle hissetmeye başladım. | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
and, you know, it was goin' around the island and nobody would claim it. | Biliyorsundur, adanın etrafındaydı ve kimse sahip çıkmıyordu. | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
Do you remember that? Yes, I remember. | Bunu hatırlıyor musun? Evet, hatırlıyorum. | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
Do you have any idea what may have triggered this concern? | Seni bu kaygıya iten ne olabilir bir fikrin var mı? | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
You see, the other night John was taking out the garbage, | Anlarsın, geçen gece John çöpü dışarı çıkarıyordu... | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
and he kept spilling things out of the container, | ve sürekli konteynırın dışına bir şeyler döküyordu.. | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
and that made me... | bu da bana... | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
I started imagining, like, a garbage can that produces garbage. | Çöp üreten çöp tenekesi gibi bir şey hayal etmeye başladım. | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
And it doesn't stop, it keeps producing garbage. And it keeps overflowing. | durmuyordu, ha bire çöp üretiyordu. Çöplerde sürekli taşıyordu. | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
And, you know, what would you do to try to stop something like that? | Anlarsın, böyle bir şeyi durdurmak için ne yapabilirsin? | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
Ann, do you see any pattern here? What do you mean? | Ann, burda hiç yönelim görüyor musun? Ne demek istiyorsun? | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |
Well, last week we were talking about | Pekala, geçen hafta senin uçak... | Sex, Lies, and Videotape-1 | 1989 | ![]() |