• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 14533

English Turkish Film Name Film Year Details
And there's no such thing as Internet connection. Ve internet bağlantısı falan da yok. Ve internet bağlantısı falan da yok. Dear John-1 2010 info-icon
So I have to send everything from here out by airmail. Bu yüzden her şeyi hava postasıyla yollamak zorundayım. Bu yüzden her şeyi hava postasıyla yollamak zorundayım. Dear John-1 2010 info-icon
Can you get this out for me? Yeah. Yeah. Bunu benim için ulaştırabilir misin? Tabii. Tabii. Bunu benim için ulaştırabilir misin? Tabii. Tabii. Dear John-1 2010 info-icon
Don't lose it, all right? Yeah, I gotcha. Sakın kaybetme tamam mı? Tamamdır, anladım. Sakın kaybetme tamam mı? Tamamdır, anladım. Dear John-1 2010 info-icon
Unfortunately, I'm not allowed to say exactly where here is. Ne yazık ki, sana nerede bulunduğumuzu söyleyemeyeceğim. Ne yazık ki, sana nerede bulunduğumuzu söyleyemeyeceğim. Dear John-1 2010 info-icon
All I can tell you is where we've been sent... Tek söyleyebileceğim şey... Tek söyleyebileceğim şey... Dear John-1 2010 info-icon
... makes me miss America very much. ...bulunduğumuz yer, bana Amerika'yı çok özletiyor. ...bulunduğumuz yer, bana Amerika'yı çok özletiyor. Dear John-1 2010 info-icon
And the lack of anything resembling an ocean makes me miss Charleston. Ve okyanusun eksikliği ise, bana Charleston'ı özletiyor. Ve okyanusun eksikliği ise, bana Charleston'ı özletiyor. Dear John-1 2010 info-icon
And everything around me makes me miss you. Ve etrafımdaki her şey, seni özlememe neden oluyor. Ve etrafımdaki her şey, seni özlememe neden oluyor. Dear John-1 2010 info-icon
We move around a lot. So letters tend to come late and out of order. Sürekli yer değiştirdiğimizden, mektuplar geç ve düzensiz gelebilir. Sürekli yer değiştirdiğimizden, mektuplar geç ve düzensiz gelebilir. Dear John-1 2010 info-icon
We may want to number our letters... Mektuplarımızı hangi sırayla... Mektuplarımızı hangi sırayla... Dear John-1 2010 info-icon
... just so we know which order we wrote them in. ...yazdığımızı bilmek için numaralandırmamız gerekebilir. ...yazdığımızı bilmek için numaralandırmamız gerekebilir. Dear John-1 2010 info-icon
But when they do finally get here... Ne zaman yeni bir mektubun gelse.. Ne zaman yeni bir mektubun gelse.. Dear John-1 2010 info-icon
... it's a good day. ...o gün, çok güzel bir gün oluveriyor. ...o gün, çok güzel bir gün oluveriyor. Dear John-1 2010 info-icon
Whenever they don't... All right, let's see here. Ama gelmediğinde... Pekâlâ, bir bakalım. Ama gelmediğinde... Pekâlâ, bir bakalım. Dear John-1 2010 info-icon
Not for me. Not for me. Bana değil. Bana değil. Bana değil. Bana değil. Dear John-1 2010 info-icon
Not for me. And not for me. Bana değil. Ve bana değil. Bana değil. Ve bana değil. Dear John-1 2010 info-icon
Figures. Bu kadar. Bu kadar. Dear John-1 2010 info-icon
... it's not. Nothing for you either. ...olmuyor. Sana da bir şey yok. ...olmuyor. Sana da bir şey yok. Dear John-1 2010 info-icon
But I know they'll still come. I know it. Ama geleceklerini biliyorum. Biliyorum işte. Ama geleceklerini biliyorum. Biliyorum işte. Dear John-1 2010 info-icon
Letter Number 8. Sekiz numaralı mektup. Sekiz numaralı mektup. Dear John-1 2010 info-icon
Dear John, I'm back at my parents' farm for the weekend. Sevgili John, hafta sonu için ailemin çiftliğine geldim. Sevgili John, hafta sonu için ailemin çiftliğine geldim. Dear John-1 2010 info-icon
And they have some house guests you may know. Ve bildiğin gibi, bir kaç misafirimiz de vardı. Ve bildiğin gibi, bir kaç misafirimiz de vardı. Dear John-1 2010 info-icon
Savannah! Savannah! Savannah! Dear John-1 2010 info-icon
I think that horse suits you just fine. Bence o at ile gayet uyumlu oldun. Bence o at ile gayet uyumlu oldun. Dear John-1 2010 info-icon
I took Alan out riding with me today. It was his first time on a horse. Bugün, Alan ile beraber ata bindik. İlk kez bir ata bindi. Bugün, Alan ile beraber ata bindik. İlk kez bir ata bindi. Dear John-1 2010 info-icon
You look good on that horse, Alan. O atın üzerinde çok iyi durdun, Alan. O atın üzerinde çok iyi durdun, Alan. Dear John-1 2010 info-icon
You've heard of horse sense, horses are somehow able to sense danger? Hiç at hissi diye bir şey duydun mu? Hiç at hissi diye bir şey duydun mu? Dear John-1 2010 info-icon
Sense out evil? Kötülüğü hissedebileceğini? Kötülüğü hissedebileceğini? Dear John-1 2010 info-icon
Well, I think autistic kids have that too... Bence otistik çocuklarda da böyle bir yetenek var. Bence otistik çocuklarda da böyle bir yetenek var. Dear John-1 2010 info-icon
... so I had this idea. Bundan yola çıkarak aklıma bir fikir geldi. Bundan yola çıkarak aklıma bir fikir geldi. Dear John-1 2010 info-icon
This dream. Bir hâyâl diyelim. Bir hâyâl diyelim. Dear John-1 2010 info-icon
I wanna open up a summer camp for autistic kids. Otistik çocuklar için bir yaz kampı açmak istiyorum. Otistik çocuklar için bir yaz kampı açmak istiyorum. Dear John-1 2010 info-icon
I've never seen him act like this before. Daha önce bu şekilde davrandığını görmemiştim. Daha önce bu şekilde davrandığını görmemiştim. Dear John-1 2010 info-icon
Are you hungry? Aç mısın? Aç mısın? Dear John-1 2010 info-icon
Where they can ride horses as much as they want. İstedikleri kadar ata binebilecekleri bir yer. İstedikleri kadar ata binebilecekleri bir yer. Dear John-1 2010 info-icon
For once in their life, a place where they won't have to worry about a thing. Hayatlarında bir kez olsun, hiç endişe etmeyecekleri bir yer. Hayatlarında bir kez olsun, hiç endişe etmeyecekleri bir yer. Dear John-1 2010 info-icon
What do you think? Pipe dream, huh? Ne düşünüyorsun? Ne saçma bir hâyâl ama, değil mi? Ne düşünüyorsun? Ne saçma bir hâyâl ama, değil mi? Dear John-1 2010 info-icon
No, it's not a pipe dream. Hayır, saçma falan değil. Hayır, saçma falan değil. Dear John-1 2010 info-icon
It's a perfect dream. Bence harika bir hâyâl. Bence harika bir hâyâl. Dear John-1 2010 info-icon
Erget. Merry Christmas. Erget. Mutlu Noeller. Erget. Mutlu Noeller. Dear John-1 2010 info-icon
John, to a Mr. John Tyree. John. Bay John Tyree için mektup. John. Bay John Tyree için mektup. Dear John-1 2010 info-icon
Shut up, man. Seven? Kapat şu çeneni dostum. Yedi mi? Kapat şu çeneni dostum. Yedi mi? Dear John-1 2010 info-icon
Stop moving around. Can I keep this one? Dalga geçmeyi kes. Bu bende kalabilir mi? Dalga geçmeyi kes. Bu bende kalabilir mi? Dear John-1 2010 info-icon
Letter Number 33. Otuz üç numaralı mektup. Otuz üç numaralı mektup. Dear John-1 2010 info-icon
Dear Savannah, the good news is we've been sent somewhere new. Sevgili Savannah, iyi haberi vereyim; başka bir yere gönderiliyoruz. Sevgili Savannah, iyi haberi vereyim; başka bir yere gönderiliyoruz. Dear John-1 2010 info-icon
Although I can't tell you where that is either. Tabii halen sana neresi olduğunu söyleyemiyorum. Tabii halen sana neresi olduğunu söyleyemiyorum. Dear John-1 2010 info-icon
The bad news is, this place actually makes me miss the old place. Kötü haberim ise, bu yeni yer bana önceki yeri aratıyor. Kötü haberim ise, bu yeni yer bana önceki yeri aratıyor. Dear John-1 2010 info-icon
But it's a full moon here tonight, which makes me think of you. Ama bu gece dolunayın oluşu, seni düşünmemi sağlıyor. Ama bu gece dolunayın oluşu, seni düşünmemi sağlıyor. Dear John-1 2010 info-icon
Because I know that no matter what I'm doing, no matter where I am... Çünkü biliyorum ki, ne yaparsam yapayım, nerede olursam olayım... Çünkü biliyorum ki, ne yaparsam yapayım, nerede olursam olayım... Dear John-1 2010 info-icon
... this moon will always be the same size as yours. ...bu ay, sizin oradaki ay ile hep aynı boyda olacak. ...bu ay, sizin oradaki ay ile hep aynı boyda olacak. Dear John-1 2010 info-icon
Half a world away. Dünyanın diğer ucunda olsan bile. Dünyanın diğer ucunda olsan bile. Dear John-1 2010 info-icon
... most nights I fall asleep worrying about you. ...çoğu geceler seni düşünürken uyuyakalıyorum. ...çoğu geceler seni düşünürken uyuyakalıyorum. Dear John-1 2010 info-icon
Wondering where you may be out there. Nerelerde olduğunu merak ediyorum. Nerelerde olduğunu merak ediyorum. Dear John-1 2010 info-icon
Not tonight. Ama bu gece değil. Ama bu gece değil. Dear John-1 2010 info-icon
Tonight you're here with me. Bu gece, benimlesin. Bu gece, benimlesin. Dear John-1 2010 info-icon
I visited your dad yesterday. Dün, babanı ziyarete gittim. Dün, babanı ziyarete gittim. Dear John-1 2010 info-icon
Summer's almost over and I wanted to see him before I went back to school. Yaz bitmek üzere ve okula gitmeden önce onu görmek istedim. Yaz bitmek üzere ve okula gitmeden önce onu görmek istedim. Dear John-1 2010 info-icon
I hope that's okay. Umarım sorun değildir. Umarım sorun değildir. Dear John-1 2010 info-icon
I made you a pie. Size kek yaptım. Size kek yaptım. Dear John-1 2010 info-icon
He made me dinner. It was Sunday so we had lasagna. Bana yemek yaptı. Pazar günüydü ve bu yüzden lazanya yedik. Bana yemek yaptı. Pazar günüydü ve bu yüzden lazanya yedik. Dear John-1 2010 info-icon
And I got him talking about his coins. So we had plenty of conversation. Sonra bozuk paralar hakkında konuşmaya başladık. Sonra bozuk paralar hakkında konuşmaya başladık. Dear John-1 2010 info-icon
This one is kind of a cull, a coin that's in really bad shape. Bu, diğerlerine göre ucuz kalıyor. Epey kötü bir durumda. Bu, diğerlerine göre ucuz kalıyor. Epey kötü bir durumda. Dear John-1 2010 info-icon
Worthless to most collectors. But not to you. Pek çok koleksiyoncuya göre değersizdir. Ama sizin için değil. Pek çok koleksiyoncuya göre değersizdir. Ama sizin için değil. Dear John-1 2010 info-icon
No, not to me. Hayır, benim için değil. Hayır, benim için değil. Dear John-1 2010 info-icon
What is your favorite coin? Favori bozuk paranız hangisi? Favori bozuk paranız hangisi? Dear John-1 2010 info-icon
Out of all the coins that you have, what is your absolute favorite coin? Tüm sahip olduğunuz bozuk paraların içinde en değer verdiğiniz hangisi? Tüm sahip olduğunuz bozuk paraların içinde en değer verdiğiniz hangisi? Dear John-1 2010 info-icon
Do you have one? Favoriniz var mı? Favoriniz var mı? Dear John-1 2010 info-icon
'Seventy eight Jefferson mule. 1978 tarihli Jefferson bozukluğu. 1978 tarihli Jefferson bozukluğu. Dear John-1 2010 info-icon
That'd be my favorite. Favorim bu işte. Favorim bu işte. Dear John-1 2010 info-icon
Why? Is it worth the most? Neden? Çok mu değerli? Neden? Çok mu değerli? Dear John-1 2010 info-icon
Well, it's worth a lot, not the most. Epey değerli ama en değerli olanı değil. Epey değerli ama en değerli olanı değil. Dear John-1 2010 info-icon
But, you know... Ama, bilirsin... Ama, bilirsin... Dear John-1 2010 info-icon
What's the story behind it? Peki bir hikâyesi var mı? Peki bir hikâyesi var mı? Dear John-1 2010 info-icon
Here's one... İşte bunun... İşte bunun... Dear John-1 2010 info-icon
So I'll ask you instead, John, wherever you may be. Nerede olursan ol John, baban değil de sana soracağım. Nerede olursan ol John, baban değil de sana soracağım. Dear John-1 2010 info-icon
Dear Savannah, only because I promised to tell you everything. Sevgili Savannah, sana her şeyi anlatacağıma söz vermiştim. Sevgili Savannah, sana her şeyi anlatacağıma söz vermiştim. Dear John-1 2010 info-icon
When I was 7 years old, I bought an ice cream cone. Yedi yaşındayken, bir külah dondurma almıştım. Yedi yaşındayken, bir külah dondurma almıştım. Dear John-1 2010 info-icon
On the way home, I noticed one of the pennies wasn't actually a penny. Eve dönerken, bozukluklarımdan birisinin peni olmadığını fark ettim. Eve dönerken, bozukluklarımdan birisinin peni olmadığını fark ettim. Dear John-1 2010 info-icon
I don't know. Never seen anything like it. Bilemiyorum. Daha önce böyle bir şey görmedim. Bilemiyorum. Daha önce böyle bir şey görmedim. Dear John-1 2010 info-icon
Did you find this, son? Bunu buldun mu evlat? Bunu buldun mu evlat? Dear John-1 2010 info-icon
No, it's a mule. Bu bir sikke. Bu bir sikke. Dear John-1 2010 info-icon
It's a what? A mule. An error coin. Ne? Eski para. Aslında hatalı bir para. Ne? Eski para. Aslında hatalı bir para. Dear John-1 2010 info-icon
Every now and then they make mistakes... Sürekli basımda hata yapıp duruyorlar... Sürekli basımda hata yapıp duruyorlar... Dear John-1 2010 info-icon
...batch accidentally slips through, this thing... ...makineler kazara kayıyor. Bunun da... ...makineler kazara kayıyor. Bunun da... Dear John-1 2010 info-icon
...head's a nickel, tail's a penny. Mule. Really more of a novelty than anything. ...tura tarafına beş sent, yazı tarafına peni basılmış. ...tura tarafına beş sent, yazı tarafına peni basılmış. Dear John-1 2010 info-icon
Remember the horse sense you were talking about? Şu bahsettiğin at hissini hatırlıyor musun? Şu bahsettiğin at hissini hatırlıyor musun? Dear John-1 2010 info-icon
The kid found it I will buy it anyway. Madem çocuk bulmuş, alayım bari. Madem çocuk bulmuş, alayım bari. Dear John-1 2010 info-icon
Twenty bucks. Yirmi dolar veririm. Yirmi dolar veririm. Dear John-1 2010 info-icon
No, thank you. Well, my dad has it too. Hayır teşekkürler. O his, babamda da var. Hayır teşekkürler. O his, babamda da var. Dear John-1 2010 info-icon
Now, wait a minute. Hang on. Bekle bir dakika. Dur bakalım. Bekle bir dakika. Dur bakalım. Dear John-1 2010 info-icon
Let me take another look at that real quick. Bayım, şöyle bir daha inceleyeyim. Bayım, şöyle bir daha inceleyeyim. Dear John-1 2010 info-icon
John, let's go. John, hadi. John, hadi. Dear John-1 2010 info-icon
I'll be damned. Şu işe bak. Şu işe bak. Dear John-1 2010 info-icon
Do you know what this is? No. Bunun ne olduğunu biliyor musunuz? Hayır. Bunun ne olduğunu biliyor musunuz? Hayır. Dear John-1 2010 info-icon
That's your coin. İşte sizin paranız. İşte sizin paranız. Dear John-1 2010 info-icon
You want my advice? Tavsiyemi ister misiniz? Tavsiyemi ister misiniz? Dear John-1 2010 info-icon
Dad to Dad? Bir babadan, bir babaya? Bir babadan, bir babaya? Dear John-1 2010 info-icon
Keep it. Sizde kalsın. Sizde kalsın. Dear John-1 2010 info-icon
Hold on to it. Pass it down to your son. Saklayın. Sizden, oğlunuza kalsın. Saklayın. Sizden, oğlunuza kalsın. Dear John-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 14528
  • 14529
  • 14530
  • 14531
  • 14532
  • 14533
  • 14534
  • 14535
  • 14536
  • 14537
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact