English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 14488
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I got it wrong. | Kabalık ettim. | Dead Within-1 | 2014 |  |
| Mm. Nice and pink. | Pembe ve gayet hoş. | Dead Within-1 | 2014 | |
| It's almost like champagne. | Neredeyse şampanya gibi. | Dead Within-1 | 2014 | |
| It's a rosé. | Şerefe. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Ages well. | İyi yıllanmış. | Dead Within-1 | 2014 | |
| That it does. | Aynen öyle. | Dead Within-1 | 2014 | |
| I think we should start hunting again. | Tekrar avlanmaya başlasak iyi olur sanırım. | Dead Within-1 | 2014 | |
| No way. I'm not eating coyote. | Olmaz. Çakal falan yemem ben. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Any animal meat could be infected. It was three months ago. | Hayvanlarda hastalık olabilir. O, üç ay önceydi. | Dead Within-1 | 2014 | |
| No. No way. | Hayır. Olmaz. | Dead Within-1 | 2014 | |
| That was one random event. | Bak, o olay tesadüfendi. | Dead Within-1 | 2014 | |
| It doesn't matter. It still could be contaminated. | Fark etmez. Hâlâ kirlilik içeriyor olabilir. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Look at what happened last time. | En son neler olduğunu hatırla. | Dead Within-1 | 2014 | |
| If I kill it and it doesn't come back to life, | Eğer öldürdüğüm zaman tekrar hayata dönmüyorsa... | Dead Within-1 | 2014 | |
| that's good enough for me. | ...benim için sorun teşkil etmez. | Dead Within-1 | 2014 | |
| I was in here. | Buradaydım. | Dead Within-1 | 2014 | |
| What if he took them and he's... | Ya onları alıp,... | Dead Within-1 | 2014 | |
| not coming back? | ...geri getirmediyse? | Dead Within-1 | 2014 | |
| He didn't know about the toys. | Oyuncaklar hakkında hiçbir şey bilmiyor. | Dead Within-1 | 2014 | |
| No, I kept very good care of them. | Yo, hayır. Onları çok iyi saklayıp, muhafaza ettim. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Hello? Hello? Hello? | Merhaba? Merhaba? Merhaba? | Dead Within-1 | 2014 | |
| Can you hear me? Hello! Yes! | Beni duyabiliyor musun? Selam! Evet! | Dead Within-1 | 2014 | |
| Can you hear me? Yes, we can hear you. | Sesim geliyor mu? Evet, seni duyabiliyoruz. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Who am I speaking to? This is Kim. | Kiminle görüşüyorum? Benim adım, Kim. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Listen, this is Ranger Mark Rand. Okay. | Dinle, ben Korucu Mark Rand. | Dead Within-1 | 2014 | |
| I'm part of a rescue team. | Kurtarma ekibindenim. | Dead Within-1 | 2014 | |
| We've been running sorties up and down the coast looking for survivors. | Her yerde sağ kalan var mı diye devriye atıyoruz. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Kim, how many people are in your party? | Kim, yanında kaç kişi var? | Dead Within-1 | 2014 | |
| There's two, there's two in my party. | İki kişiyiz. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Have you been exposed to any infected? | Salgına maruz kaldınız mı? | Dead Within-1 | 2014 | |
| Anyone with black blood or eyes? | Aranızda hastalığın belirtilerini gösteren var mı? | Dead Within-1 | 2014 | |
| Delusional, distrustful of loved ones? | Halüsinasyon, saldırganlık gibi şüphe çeken şeyler? | Dead Within-1 | 2014 | |
| Kim, I'm going to need specifics. | Kim, spesifik olman lazım bu konuda. | Dead Within-1 | 2014 | |
| What are your names? | Diğer kişinin adı ne? | Dead Within-1 | 2014 | |
| I'm with Mike. | Mike. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Where is Mike, Kim? | Mike nerede, Kim? | Dead Within-1 | 2014 | |
| Mike is in the other... | Mike, dışarı... | Dead Within-1 | 2014 | |
| Mike is not here. | Burada değil o. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Is Mike hurt, Kim? | Peki... Mike yaralı mı, Kim? | Dead Within-1 | 2014 | |
| Where did Mike go? | Nereye gitti peki? | Dead Within-1 | 2014 | |
| Mike is outside. You have to find Mike, too. | Mike, dışarıda. Onu da bulmalısın. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Are you sure he's not infected? | Onun virüse maruz kalmadığına emin misin? | Dead Within-1 | 2014 | |
| Can you tell me where you are? Do you know where I am? | Nerede olduğunu söyleyebilir misin? Benim nerede olduğumu biliyor musun? | Dead Within-1 | 2014 | |
| I'm in a... I'm in a house. Kim. Kim. | Ben... Ben bir evdeyim. Kim! Kim! | Dead Within-1 | 2014 | |
| I'm going to need you to relax, Kim, okay? | Sakin olman lazım, Kim. Tamam mı? | Dead Within-1 | 2014 | |
| It's perfectly normal to be scared. Okay. | Korkuyor olman tamamen normal. Tamam mı? Sorun yok. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Where did Mike go, Kim? You're going to have to tell us. | Mike nereye gitti, Kim? Bize söylemen gerekiyor. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Where did Mike go? I don't know where he went exactly. | Mike nereye gitti? Nereye gittiğini bilmiyorum. | Dead Within-1 | 2014 | |
| There's a large community of us, survivors. | Sağ kalanlardan oluşan bayağı geniş bir ekibiz. | Dead Within-1 | 2014 | |
| We're going to bring you to them. Okay. | Yanına geleceğiz, merak etme. Tamam. | Dead Within-1 | 2014 | |
| I'm here. | Bekliyorum burada. | Dead Within-1 | 2014 | |
| How long have you been alone, Kim? Uh... | Ne zamandan beri yalnızsın, Kim? | Dead Within-1 | 2014 | |
| The sun was not... | O gittiğinde güneş yeteri kadar... | Dead Within-1 | 2014 | |
| very high when he left and it's... | ...yüksekte değildi. | Dead Within-1 | 2014 | |
| four hours maybe? Five? I... | Tahminen dört saat olabilir. Belki beş. Ben tam... | Dead Within-1 | 2014 | |
| I don't know. I'm... | Bilemiyorum. Ben... | Dead Within-1 | 2014 | |
| I don't know how long I've been here. | Ne zamandan beridir buradayım bilmiyorum. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Kim, stay on this channel. | Kim, bu kanalda kal. | Dead Within-1 | 2014 | |
| I'll call you once we know you're secure. | Aradığımızda güvende olduğunu bilelim. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Did you take anything this last time before you went out? | Dışarı çıkmadan önce bir şeyler aldın mı hiç? | Dead Within-1 | 2014 | |
| No. What? | Hayır. Nasıl yani? | Dead Within-1 | 2014 | |
| I'm just missing something. | Bir şey kaybettim de. | Dead Within-1 | 2014 | |
| No, I didn't. Because everything is... | Hayır, almadım. Çünkü ben... | Dead Within-1 | 2014 | |
| I know where everything is so I notice when something's gone. | Nerede ne olduğunu çok iyi biliyorum. Bir şey kaybolduğunda anlarım yani. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Did you take something? No. | Bir şey aldın mı? Hayır. | Dead Within-1 | 2014 | |
| One of the cabinets, there's some... | Dolaplardan aldığın bir şeyler mesela. | Dead Within-1 | 2014 | |
| No, they're all empty. I don't... No. Why? | Hayır, hepsi boş zaten. Almadım bir şey. Hem ne diye soruyorsun bunu? | Dead Within-1 | 2014 | |
| You know what I'm talking about, Mike. | Neden bahsettiğimi gayet iyi biliyorsun, Mike. | Dead Within-1 | 2014 | |
| It's not fair. It's not fair that you took them. | Onları alman hiç de adil değil. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Why did you take them? | Niye aldın ki? | Dead Within-1 | 2014 | |
| Tell me what you did with them. | Onlara ne yaptığını söyle bana. | Dead Within-1 | 2014 | |
| I buried them. | Gömdüm. | Dead Within-1 | 2014 | |
| With our baby. | Bebeğimizle beraber. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Wait, no, maybe... | Bekle, hayır, belki de... | Dead Within-1 | 2014 | |
| Maybe there's another way... Stop doing this, okay? | ...başka bir yolu vardır bunun. Şunu yapmayı bırak artık, tamam mı? | Dead Within-1 | 2014 | |
| Stop doing this to yourself. It's too late. She's gone. They'll find a cure. | Kendine eziyet etme. Çok geç artık. O öldü. Tedavisini bulacaklardır. | Dead Within-1 | 2014 | |
| I have to do this. You know I have to do this. | Yapmak zorundayım. Bunu sen de biliyorsun. | Dead Within-1 | 2014 | |
| I forgot the words. | Sözleri unuttum. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Where did I put that? | Nereye koydum acaba? | Dead Within-1 | 2014 | |
| I'm just going to... | Ben sadece... | Dead Within-1 | 2014 | |
| Did you see anyone? A few. | Birilerini gördün mü? Birkaç tane. | Dead Within-1 | 2014 | |
| Three more. Yeah. | Üç tane daha. Evet. | Dead Within-1 | 2014 | |
| I just saw someone outside. | Dışarıda birisini gördüm. | Dead Within-1 | 2014 | |
| What? Just a minute ago. | Ne? Daha demin gördüm. | Dead Within-1 | 2014 | |
| I didn't see them. | Ben kimseyi görmedim. | Dead Within-1 | 2014 | |
| The water's out, too. | Su da gitti. | Dead Within-1 | 2014 | |
| I was washing a dish and it just stopped. | Bulaşıkları yıkarken kesiliverdi öylece. | Dead Within-1 | 2014 | |
| What happened? What did you do? What happened? | Neler oldu? Ne yaptın? Ne oldu? | Dead Within-1 | 2014 | |
| I didn't do anything. I was doing the dishes and it just stopped. | Ben bir şey yapmadım. Söylediğim gibi, bulaşıkları yıkarken kesildi. | Dead Within-1 | 2014 | |
| It might be just a pipe thing. If it lasts for a century, this reservoir... | Tesisatla ilgili olabilir. Ya da su tankı vadesini doldurmuştur falan. | Dead Within-1 | 2014 | |
| I don't know if it would last for a century. | Bahsettiğin şeylerle alakası var mı, yok mu bilemeyeceğim artık. | Dead Within-1 | 2014 | |
| It's just what I said. | Tek söyleyebileceğim bu. | Dead Within-1 | 2014 | |
| I'm sorry. It'll be fine. | Üzgünüm. Düzelecek. | Dead Within-1 | 2014 | |
| It'll be fine. I'll fix it. | Tamam, düzelecek. Tamir ederim. | Dead Within-1 | 2014 | |
| I'll fix it. | Hallederim. | Dead Within-1 | 2014 | |
| What do we got, this? | Bir bu eksikti. | Dead Within-1 | 2014 | |
| I'll fix it. | Onarırım. | Dead Within-1 | 2014 | |
| We can't keep doing this. | Buna devam edemeyiz. | Dead Within-1 | 2014 | |
| What if this is it? | Ya hepsi buysa? | Dead Within-1 | 2014 | |
| You go out every single day, you've never seen a survivor. | Her gün dışarı çıkmana rağmen, bir tane bile kurtulan görmedin. | Dead Within-1 | 2014 | |
