Search
English Turkish Sentence Translations Page 179014
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| l will not let down my father's dream. Or the women of my country | Babamın hayalini ve ülkemdeki kadınların umutlarını yıkmayacağım | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l just need your help. Talk to me... | Sadece sizin yardımınıza ihtiyacım var Lütfen benimle konuşun | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Talk to me Veer Rratap Singh | Lütfen benimle konuşun Veer Pratap Singh | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l can still feel my hands throbbing, the blood rushing and the winds lashing... | Şimdi bile ellerimdeki çarpıntıyı, kanımın akışını ..ve rüzgarın kamçılayışını her şeyi ile hissedebiliyorum | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| when l used to take my helicopter... | Helikopterime bindiğim zaman Ya da kendimi öldürürüm. | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Squadron Leader Veer Rratap Singh, a rescue pilot with the lndian Air Force | Hava Filosu Komutanı Veer Pratap Singh, Hindistan Hava Kuvvetleri'nde bir kurtarma pilotu | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l loved my work | İşimden çok keyif alıyordum | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l was alone and free | Yalnızdım... Özgürdüm ve | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Little did l know that three days later... | Nereden bilecektim ki, üç gün sonra | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| A girl who was then sound asleep in Rakistan | O sırada, Pakistan'daki evinde uyumakta olan bir kız | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Wake up, Zaara. lt's seven o'clock | Kalk, Bayan Zaara Saat yedi oldu | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Seven! l've never woken up this early Whatever has not happened till now... | Yedi mi! Şimdiye kadar hiç bu kadar erken kalkmadım ki! Şimdiye kadar olmayan bir şey de şimdi oldu ama... | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Then learn cooking from lqbal Chacha... l'm not going to change for anyone | ..ve lqbal Chacha'dan yemek pişirmeyi öğreneceksin Ben kimse için değişmeyeceğim | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l am who l am, tell them that | Ben ne isem öyle kalacağım onlara bunu söyle! | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l hope your manners won't turn them away. Or you'll be a spinster for life | Umarım alışkanlıkların onların caymasına neden olmaz. Yoksa sonsuza kadar evde kalırsın | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| ''l am the way l am and l will always be'' | Ben olduğum gibiyim öyle de kalacağım | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| ''Whether someone is happy, Or even if they are unhappy'' | Birileri mutlu olsun, ya da üzülsünler | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| ''l will never change my style'' | Asla kendi edamı değiştirmem | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| ''Whether they understand or they don't l will keep saying'' | Anlasınlar ya da anlamasınlar, bunu hep söyleyeceğim | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| ''l am the princess of my feelings And the queen of my mind'' | Ben hislerimin prensesi, aklımın kraliçesiyim | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| ''Why should l wear a veil lf the scarf drops, so let it'' | Madem düşecek neden duvak takayım, düşecekse düşsün! | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| ''Whether they smile of they pout.'' | İster mutlu olsunlar ister surat assınlar | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| ''lt does not bother me if What l say causes a rift'' | Beni hiç etkilemez bu söylediklerime diyecekleri | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| ''l have no desire to adorn my palms with henna'' | Ne kınaya hevesim var, ne de şehnaz müziğine | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| ''l am quite happy in my own home, thank you'' | Ben kendi evimde çok mutluyum, teşekkür ederim | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| ''lf you can hear me O priest, let me clarify'' | Eğer duyabiliyorsan, duy beni imam | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| ''l don't know that l will ever agree to marriage'' | Hala bilmiyorum evliliğe razı mıyım? | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Yusuf, l'm Zaara's mother but it's Bebe who brought her up | Yusuf Abi, Zaara'nın annesi benim, ama ona bakan kişi Bebe'dir | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l'll break this news to Zaara, no one will say anything to her | Zaara'ya bu haberi ben vereceğim, kimse bir şey söylemesin! | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| sent special holy water for you and... l know little one... | ..senin için özel şifalı su ve.. Bilmiyorsun değil mi?.. | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| no holy water will help me now. Bebe... | Hiçbir şifalı su bana fayda etmez artık Bak Bebe... | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| And l have been listening. Today l'm going to speak. And you'll only listen | ..Ve ben de sessizce dinlerdim. Bu gün ben konuşacağım, ve sen sadece dinleyeceksin | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| You know that l've been here ever since the inception of Rakistan | Biliyorsun kızım, Pakistan'ın kuruluşundan beri burda yaşıyorum | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l was 16 years old when your grandfather left lndia... | O zamanlar 16 yaşındaydım... | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Your family, this country has given me lots and l took it all with all my heart | Senin ailen ve bu ülke bana pek çok şey verdi ve ben de tüm içtenliğimle kabul ettim | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| But today l've this one last wish, will you fulfill it ? | Bu gün son bir isteğim var yerine getirecek misin? | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| lmmerse my ashes in my lndia, dear child | Mutlu olmamı istiyorsan küllerimi Hindistanıma götür, kızım | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l may be an orphan but l am an lndian, that's my only identity | Bir yetimim ama aynı zamanda Hindistanlıyım da Bu da benim tek kimliğim | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l told you about Kiritpur haven't l? For us Sikhas.... | Sana daha önce Kritpur'dan bahsetmiştim değil mi? Bizim için Sikh tapınakları | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Just immerse me there. l will get my refuge. | Sadece, benim küllerimi de oraya dök Huzura kavuşmuş olacağım | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| She was here in Rakistan and you in lndia. | O burada Pakistan'daymış sen ise Hindistan'da | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Three...three days later... | Üç... Üç gün sonra... | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| And l was on my way down to bring the last girl up. | Ve ben de kalan son kişiyi almak için aşağı iniyordum | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Rull us up. | Bizi yukarı çek! | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| lt wasn't that l'd never seen a more beautiful girl than her. | O ana kadar gördüğüm en güzel kız olduğundan değildi | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| But l don't know why l couldn't take my eyes off her. | Ama neden bilmiyorum yüzüne bakmaktan kendimi alıkoyamadım | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| As l lifted my hand from her waist to move the hair... | Elimi belinden çekip saçlarını düzeltmek için kaldırdığımda, korku dolu gözlerle bana baktı | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l kept staring at her... and then my dream was broken... | ben ona bakmaya devam ettim ve sonra birden, rüyam bitti... | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l can't let it go that bag is very invaluable to me. | Hayır bırakamam! O çanta benim için çok önemli! | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Now will you please take me down or should l go myself? | Şimdi lütfen beni aşağıya indirecek misiniz yoksa kendim mi gideyim? | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Do as l say. Take us down. | Dediğimi yap! Bizi aşağı indir! | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l'm sorry ma'am but it was disgusting | Üzgünüm bayan, ama bu iğrençti | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Get out ! l don't want to see your face. Who asked you to give Zaara your money? | Defol burdan! Yüzünü görmek istemiyorum Kim sana paranı Zaara'ya ver dedi?! | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| You know l can't say no to Zaara. Even if l did she would've taken it forcibly | Biliyorsun, ben Zaara'ya hayır diyemem Desem bile, bu sefer de zorla alırdı | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| And she's not off to the market to buy bangles, but to lndia... | O da bilezik almaya markete gitmedi ya! Hindistan'a gitti! | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Rledge of friendship! There's a limit to childishness. | Arkadaşlık adına mı? Çocukluğunuzun da bir sınırı olmalı! | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Ma, l'm perfectly all right, please don't worry | Anne ben çok iyiyim Sakın endişelenme | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| What is this nonsense Zaara, do you know what l'm going through? | Bu saçmalık da nedir, Zaara? Biliyor musun ben burda ne kadar perişan oldum? | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Only when l was going to the police that this godforsaken Shabbo told me | Bu Allah'ın cezası Shabbo ancak ben polise gideceğim zaman söyledi neler olduğunu! | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Just come back home right away ... come home immediately | Hemen eve geri dönüyorsun Hemen şimdi eve geri dönüyorsun! | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Ma, the border closes at four thirty and l haven't even reached Kiritpur yet | Anne, sınırlar saat dört buçukta kapanıyor ve ben daha Kritpur'a gidemedim | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| God, for what sin am l being punished ... now it's about to be evening... | Allah'ım! Hangi günahımın cezasını çekiyorum? Akşam oluyor ve... | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Why did you go alone? l promised you that l would send the ashes to lndia | Neden yalnız gittin? Sana söz veriyorum o külleri Hindistan'a gönderirim | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l also promised Bebe that l would take her ashes myself. | Ben de Bebe'ye söz verdim Küllerini Hindistan' kendim götüreceğim | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Zaara is this a little trip from Lahore to Rindi that you just took off like that? | Zaara, bu Lahore'dan Pindiye gitmek gibi ufak bir seyahat mi ki böyle çekip gittin? | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l'm really sorry Ma. | Gerçekten çok üzgünüm, anne | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Until now, l've done nothing really important in my life Ma | Ne şimdiye kadar hayatımda bu kadar önemli bir şey yapmıştım, anne | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Nor will l be doing anything great in the future | Ne de gelecekte bunun kadar önemli bir şey yapacağım | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| But after doing this, l will always be proud of myself... | Ama bunu yaparsam eğer, kendimle hep gurur duyacağım | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| That l helped someone attain salvation. | Birisi benim sayemde son arzusuna kavuşmuş olacak | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Ma, now that l've come so far, l will return only after completing my work | Anne, bu kadar yol geldikten sonra, yalnızca vazifemi yerine getirirdiğimde eve geri dönerim | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Stop it. Can a mother ever wish bad luck on a daughter ? | Kes şunu! Bir annenin kızına nazarı değer miymiş hiç? | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l've been crying since eight hours, you want me to cry some more ? | Tam sekiz saattir ağlıyorum Daha fazla ağlamamı mı istiyorsun yoksa? | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Relax Ma l'm cool. | Rahat ol anne, ben 'cool'um | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| lf your father returns before you do then... | Eğer baban sen dönmeden gelecek olursa... | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Rapa's only back next week and l'm back tomorrow. | Babam bir hafta sonra gelecek ben ise yarına kadar geri dönmüş olurum | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Rlease | Lütfen | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Ma l've to hang up now, there's a long queue | Anne şimdi kapatmak zorundayım Burda uzun bir kuyruk var | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| And don't talk to any strangers and keep calling me... right ? | Ve sakın yabancılarla konuşma ve bana telefon et... Tamam mı? | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Why're you talking to me? l told you to get out of my sight | Neden benimle konuşuyorsun? Sana gözümün önünden kaybol demedim mi? | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l'll leave from here in the morning, that way l'll reach sooner | Sabahleyin burdan yola çıkacağım böylece eve daha çabuk dönerim | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Then is there a hotel where l can spend the night? | O zaman... Geceyi geçirebileceğim bir otel var mı buralarda? | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Hotel ! Of course... look there's Kake's Dhabha. Our five star hotel | Otel mi?... Tabii ki var. Bakın, orda Kake Dhabha var.. Bizim beş yıldızlı otelimiz | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Ok Ma'am, please excuse me, l'm getting late. Good night | Tamam mı bayan?.. Kusura bakmayın Vaktim azalıyor... İyi akşamlar | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l would not like you to stop taking pride in your work because of me | Sizin gibi birinin benim yüzümden işi ile duyduğu gururdan vazgeçmesini istemem | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| That's why l've come to tell you the reason for my behaviour | Bu yüzden size neden öyle davrandığımı söylemeye geldim | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| She was an lndian... | O bir Hindistanlıydı | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| who spent her whole life in Rakistan serving my family... | Ömrünü Pakistan'da aileme hizmet ederek geçirdi | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Rerhaps you were not happy saving my life | Belki hayatımı kurtardığınız için mutlu değilsiniz | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| But l am sure you'll be proud that you saved this urn that was in my bag | Ama eminim ki, çantamdaki bu külleri kurtardığınız için övüneceksiniz | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Rlease try and forgive me. | Lütfen beni affedin | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| lf only l'd drunk it in the morning, l wouldn't have lost my temper then | Eğer bu sütü sabaheleyin içseydim o kadar sinirli olmazdım | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| One by one...who has tickets? | Teker teker!.. Kimin bileti var? | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l've got a ticket. | Benim biletim var! | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Ladies first. No pushing. | Bayanlar önden! İtişmek yok! | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Easy... easy...no crowding. | Yavaş!.. Yavaş!.. Kalabalık yapmayın! | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| That's it. No more. But l've got a ticket. | Bu kadar yeter, başka yok! Ama benim biletim var | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| So then where do l go? You go up there... | Peki ya ben nereye gideceğim? Siz yukarı çıkın... | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Hey baldie, move on over there. Why should l move? | Hey kel!... Kalk ordan! Neden kalkacakmışım? | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| ls my wife your sister that you want to sit beside her for the entire journey ? | Benim karım senin kardeşin mi ki tüm yolculuk boyunca yanında oturacaksın? | Veer-Zaara-2 | 2004 |