Search
English Turkish Sentence Translations Page 178688
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| And we are seeking to be the suitors of that with the support of you, our... | Ve biz buna, siz değerli dostlarımızın desteği ile talibiz. | Vali-1 | 2009 | |
| ...uranium beds in foremost Denizli and many other cities. | ...birkaç şehirde zengin uranyum yatakları tespit ettik. | Vali-1 | 2009 | |
| Mr. Kamil is the general manager of American Stones which has been operating... | Kamil Bey, Denizli'de 4 yıldır faaliyet gösteren American Stones'un.. | Vali-1 | 2009 | |
| ...for 4 years in Denizli. He'd like to add a new marble quarry to his factory. | ...genel müdürü. Kendisi fabrikasına yeni bir mermer ocağı eklemek istiyor. | Vali-1 | 2009 | |
| And he finished all legal application process. Now Ceyda, my request... | Ve bütün yasal başvuruları tamamladı. Şimdi Ceyda, senden ricam... | Vali-1 | 2009 | |
| ...from you is that you help Mr. Kamil on land designation he wants. | ..Kamil Bey'e istediği arazilerin tahsisi konusunda yardımcı olman. | Vali-1 | 2009 | |
| I will do my best sir. | Elimden geleni yaparım efendim. | Vali-1 | 2009 | |
| Considering how Turkish government loves foreigner investors... | Türk Hükümetleri'nin dış yatırımcılar konusundaki sevdası göz önüne alınacak... | Vali-1 | 2009 | |
| ...I don't think it will be hard at all. Right Mr. Ender? | ...olursa pek zor olacağını zannetmiyorum. Değil mi Ender Bey? | Vali-1 | 2009 | |
| Foreign investment is the product with the brightest pack. | Dış yatırım ülkemizde ambalajı en parlak ürün. | Vali-1 | 2009 | |
| Opposed force was convicted 28 years ago. | Karşı tepkisi 28 yıl önce sabıkalandı. | Vali-1 | 2009 | |
| Are all this preparation just because Uranium was found in Denizli? | Peki, bunca hazırlık sadece Denizli'de uranyum bulundu diye mi? | Vali-1 | 2009 | |
| What good does it do unless you can process it? | İşleyemedikten sonra ne işe yarar? | Vali-1 | 2009 | |
| Unfortunately, our country doesn't have neither the science nor the technology to... | > Bu madeni işleyecek ve Nükleer enerjiye dönüştürecek bilim de teknolojide... | Vali-1 | 2009 | |
| ...process that metal. None. India has it, Iran has it. | ...bu ülkede yok maalesef. Yok. Hindistan'da var. İran'da var. | Vali-1 | 2009 | |
| I mean if they don't keep bothering we could have it as well. | Hayır yakadan paçadan çekmezlerse eğer, bizde de olur. | Vali-1 | 2009 | |
| Faruk, Chernobyl. Don't start Melek. | Faruk, Çernobil. Başlama Melek. | Vali-1 | 2009 | |
| Hiroshima, Nagasaki. | Hiroşima, Nagazaki. | Vali-1 | 2009 | |
| What's important is that energy needs to be used for the development... | Yahu Melek, önemli olan bu enerjinin ülkenin refahı ve kalkınması için... | Vali-1 | 2009 | |
| ...and relief of the country not for armament purposes. | ...güvenli bir şekilde kullanılması, öyle silahlanma için falan değil ya. | Vali-1 | 2009 | |
| Whether or not having uranium is not as important as... | Asıl önemlisi uranyumun olup olmamasından çok, | Vali-1 | 2009 | |
| ...being able to claim the value of it. | bu değere sahip çıkabilmek. | Vali-1 | 2009 | |
| That area's MTA manager is �mer Ucar. | < Bölgenin MTA Müdür'ü Ömer Uçar. | Vali-1 | 2009 | |
| And he has been working on the land that we want to have for a long time. | Ve almak istediğimiz arazide uzun süredir çalışıyor. | Vali-1 | 2009 | |
| I offered �mer Ucar a job position with great conditions many times. | Ömer Uçar'a birkaç kez çok iyi şartlarda iş teklifinde bulundum. | Vali-1 | 2009 | |
| But I wasn't able to convince him. | Ancak kendisini ikna etmem mümkün olmadı. | Vali-1 | 2009 | |
| What can be done about this you think? | Bu konuda ne yapabiliriz sizce? | Vali-1 | 2009 | |
| Do you have any idea on what kind of project he is working on Mr. Kamil? | Ne tür bir çalışma olduğuyla ilgili bir fikriniz var mı Kamil Bey? | Vali-1 | 2009 | |
| No, but he mentioned it as a project he has been working on... | Hayır, ama son görüşmemizde yıllardır üzerinde çalıştığım... | Vali-1 | 2009 | |
| Ceyda, do you think this guys knows what we know? | Ceyda, bu adam bizim bildiğimizi biliyor olabilir mi? | Vali-1 | 2009 | |
| If that was the case, he would have needed to get a permit for the samples... | Eğer öyleyse eldeki numunelerin Ankara MTA'dan onayını almak... | Vali-1 | 2009 | |
| Let's say he found Uranium. | Diyelim ki uranyumu buldu. | Vali-1 | 2009 | |
| If he sends it to Ankara, what can we do? | Ankara'ya yollarsa ne yapabiliriz? | Vali-1 | 2009 | |
| A council starts an inspection after samples are received in MTA. | Numuneler MTA'ya girdikten sonra bir kurul tarafından incelemeye alınıyor. | Vali-1 | 2009 | |
| There is nothing I can do about that step sir. | O aşamada yapabileceğim bir şey yok efendim. | Vali-1 | 2009 | |
| Then, samples shouldn't reach Ankara no matter what. | Demek ki numunelerin, hiç bir şekilde Ankara'ya ulaşmaması gerekiyor. | Vali-1 | 2009 | |
| Are you taking the samples to Ankara? | Numuneleri sen mi götüreceksin Ankara'ya? | Vali-1 | 2009 | |
| Levent is taking them. | Levent götürecek Hımm. | Vali-1 | 2009 | |
| If the results are positive, then we'll go to ministry together. | Sonuç olumlu çıkarsa eğer, bakanlığa beraber gideriz. | Vali-1 | 2009 | |
| Hope so Faruk. | İnşallah Faruk, inşallah. | Vali-1 | 2009 | |
| We will need huge support from the government. Definitely. | Hükümetin büyük desteğine ihtiyacımız olacak. | Vali-1 | 2009 | |
| That's if they want to of course. | Tabii isterlerse. | Vali-1 | 2009 | |
| Not that far dear... No one can dare to look into the eye of the nation... | O kadar da uzun boylu değil paşam. Ülkenin menfaatine olan bir konuda... | Vali-1 | 2009 | |
| ...and lie them about a subject that would benefit our country. | ...böyle milletin gözünün içine baka baka kimse yalan söylemeye cesaret edemez. | Vali-1 | 2009 | |
| What if that nation is looking somewhere else? | Ya o millet başka yere bakıyorsa, Faruk? | Vali-1 | 2009 | |
| What is they are being brainwashed with fake agendas and crises? | Yapay gündemlerle, krizlerle uyutulmaya çalışılıyorsa insanlar? | Vali-1 | 2009 | |
| Then it is ourjob to wake those people up, ourjob my mate. | O zaman milleti uyandırmak ta bizim işimiz kardeşim. | Vali-1 | 2009 | |
| �mer. Thanks dear. | Ömerciğim. Sağ ol canım. | Vali-1 | 2009 | |
| How is Sarp? He never calls. | Sarp ne yapıyor? Hiç aramıyor. | Vali-1 | 2009 | |
| To be honest I don't know either. | Vallahi ben de bilmiyorum aslında. | Vali-1 | 2009 | |
| He is love drunk nowadays. What love? | Aşk sarhoşu bu aralar. Ne aşkı yahu? | Vali-1 | 2009 | |
| Call that donkey for me. Don't call him at this time. | Ya arasana şu eşek sıpasını. Aramayın aramayın şimdi... | Vali-1 | 2009 | |
| It's so inappropriate dear. Of course we call at this time, when else can we call? | ...bu saatte çocuğa ayıptır canım. | Vali-1 | 2009 | |
| Why are you whispering? I guess your little lady is sleeping huh? | Ne o? Niye fısıltıyla konuşuyorsun? Yoksa küçük hanım uyuyorlar mı? | Vali-1 | 2009 | |
| Yes she is bro, what's up? | Uyuyorlar abicim, ne olacak? | Vali-1 | 2009 | |
| I can't hear what you're saying, talk louder. | Ne diyorsun anlaşılmıyor, daha yüksek sesle konuş. | Vali-1 | 2009 | |
| I said she is sleeping, sleeping. What do you want from me at this time? | > Uyuyor diyorum uyuyor. Ne istiyorsun benden gece gece yahu? | Vali-1 | 2009 | |
| Look at him. He is obstinating his brother. Give it to me. | Bak bak bak, şuna bak yahu abisine nasıl kafa tutuyor. Ver, ver. | Vali-1 | 2009 | |
| Faruk bro! Damn right Faruk bro. | Faruk abi. Evet Faruk abi. | Vali-1 | 2009 | |
| What's up with you not calling not asking us? | Ne o öyle? Hem arayıp sormuyorsun... | Vali-1 | 2009 | |
| On top of it, were you just obstinating my 40 year old friend? | ...hem de benim kırk yıllık arkadaşıma kafa mı tutuyorsun sen? | Vali-1 | 2009 | |
| Not at all bro, would I ever do that. Of course you wouldn't, couldn't anyways. | Yok abi estağfurullah olur mu öyle şey. Olmaz tabi, olamaz zaten. | Vali-1 | 2009 | |
| Enough. Don't make a fuss over the kid. Give me that phone. Melek stop. | Faruk yeter gitme çocuğun üstüne. Yahu dur Melek bir dakika Allah'ını... | Vali-1 | 2009 | |
| I'm doing the only thing I've been doing in last 5 years working. How are you? | Son beş yıldır yaptığım tek şeyi yapıyorum, çalışıyorum. | Vali-1 | 2009 | |
| I am fine too. So, how is it going with Ay�e? | İyiyim, iyiyim ben de. Ee nasıl gidiyor Ayşe ile? | Vali-1 | 2009 | |
| Tell him to take Ay�e too and come here. Did you hear what Faruk just said? | Alsın Ayşe'yi de gelsin yahu. Bak duydun mu Faruk abin ne diyor? | Vali-1 | 2009 | |
| I did, I did Melek sis. | Duydum, duydum Melek abla. | Vali-1 | 2009 | |
| School has been very hectic. | Okul bu aralar çok yoğun. | Vali-1 | 2009 | |
| Ay�e is working on her master thesis. | Ayşe mastır tezine çalışıyor. | Vali-1 | 2009 | |
| It's really hard for us to come there at this point. | Bizim gelmemiz çok zor. | Vali-1 | 2009 | |
| Well manage an appropriate time and come. | Ayarlayın işte, uygun bir zamanda atlayıp gelin. | Vali-1 | 2009 | |
| I hope so Melek sis, I miss you you all. | İnşallah Melek ablacığım. Hepinizi çok özledim. | Vali-1 | 2009 | |
| Abraham Lincoln, James Garfield, William Mckinley, John F. Kennedy. | Abraham Lincoln, James Garfield, William McKinley, John F. Kennedy. | Vali-1 | 2009 | |
| Ender what do those name mean to you? | < Ender, bu isimler sana ne ifade ediyor? | Vali-1 | 2009 | |
| In the history of USA, there was an assasination to every one president out of ten. | Amerikan tarihinde her on başkandan birine suikast düzenlenmiştir. | Vali-1 | 2009 | |
| Yes I am not proud of this but, things have to keep working somehow. | Evet bununla gurur duymuyorum ama işler bir şekilde yürümek zorundadır. | Vali-1 | 2009 | |
| The foremost requirement to be big is to get what you want, whenever you want. | Büyük olmanın ilk şartı istediğini istediğin zaman alabilmektir. | Vali-1 | 2009 | |
| Now are you telling that a small administrator from... | Şimdi sen bana küçük bir ülkenin, küçük bir şehrinin... | Vali-1 | 2009 | |
| ...a small city of a small country will be an obstacle? | ...küçük bir idarecisinin mi engel olacağını söylüyorsun? | Vali-1 | 2009 | |
| Sir I actually meant. | Efendim, aslında ben tam olarak... | Vali-1 | 2009 | |
| Bull. I don't think that governor will have the courage to stand in front of us. | < Saçma! | Vali-1 | 2009 | |
| And if he does, whatever is necessary will be done without a doubt. | Çıkarsa da hiç kuşkunuz olmasın, gereken yapılacaktır. | Vali-1 | 2009 | |
| Dear governor. Don't you think shutting down the club managements... | < Sayın Vali'm, İstiklal Caddesi'ndeki işletmelerin kapatılması... | Vali-1 | 2009 | |
| Arbitrary? | Keyfi? Keyif... | Vali-1 | 2009 | |
| Arbitrary? | Keyfi? | Vali-1 | 2009 | |
| Now listen my friends... | Şimdi bakın arkadaşlar. | Vali-1 | 2009 | |
| Government should first of all destroy the elements... | Devlet, öncelikle vatandaşın can güvenliğini... | Vali-1 | 2009 | |
| ...that are threatening for the safety of our citizens. | ...tehdit edecek unsurları ortadan kaldırmalı. | Vali-1 | 2009 | |
| This is the purpose of a government's existence. | Bu, devletin var oluş amacıdır. | Vali-1 | 2009 | |
| It is the fundamental duty. | Asli görevidir. | Vali-1 | 2009 | |
| That duty involves its police, its soldiers, its justice and laws. | Bu görev için de; Devletin polisi vardır, askeri vardır, | Vali-1 | 2009 | |
| This has nothing to do with being a socialist government or democracy for that manner. | Bunun sosyal devlet olmakla ya da ne bileyim demokrasiyle ilgisi yoktur. | Vali-1 | 2009 | |
| Citizens should be able to trust its government. | Vatandaş, devlete güvenmek zorundadır. | Vali-1 | 2009 | |
| We provided that trust, what's so bad about that? | Biz bu güveni sağladık. Kötü mü ettik yahu? | Vali-1 | 2009 | |
| Sir, how about the alcohol ban and Murat the 4th comparison? | Efendim, içki yasağı ve 4. Murat benzetmesi? | Vali-1 | 2009 | |
| My friends... | Yahu arkadaşlar. | Vali-1 | 2009 | |
| We are not opposed to no one's drinking, we don't have the right to say don't drink either. | Biz hiç kimsenin içki içmesine karşı değiliz. İçki içme deme hakkımız da yok. | Vali-1 | 2009 | |
| We didn't ask why do you sell alcohol either. | Neden içki satıyorsun da demedik. | Vali-1 | 2009 | |
| But, freedom... | Ancak, özgürlük demek... | Vali-1 | 2009 | |
| ...doesn't mean that anyone can behave however they want. | ...her isteyenin istediği gibi davranması demek değildir. | Vali-1 | 2009 |