Search
English Turkish Sentence Translations Page 178609
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Answers now. | Derhal cevapları ver. | V Laid Bare-2 | 2011 | |
| We can end this. | Buna bir son verebiliriz. | V Laid Bare-2 | 2011 | |
| Ed Cantrill. | Ed Cantrill. | V Laid Bare-2 | 2011 | |
| T tonight. | Bu gece. | V Laid Bare-2 | 2011 | |
| I don't know anything else. | Başka bir şey bilmiyorum. | V Laid Bare-2 | 2011 | |
| Ryan, it's the van. | Ryan, minibüs. | V Laid Bare-2 | 2011 | |
| She's been drugged. | Uyuşturulmuş. | V Laid Bare-2 | 2011 | |
| There you go. | İşte oradalar. | V Laid Bare-2 | 2011 | |
| Water, muscle, bone, tissue. | Su, kas, kemik, doku... | V Laid Bare-2 | 2011 | |
| What remains, the last substance in his dying breath, | Geriye kalan, son nefesini verirken tek kalan şey... | V Laid Bare-2 | 2011 | |
| I don't have anyone to talk to. | Konuşacak kimsem yok. | V Laid Bare-2 | 2011 | |
| Yes. It's time to fight. Fifth Column is proving | Evet. Savaşma zamanı geldi. Beşinci Kol tahmin ettiğimizden... | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| Erica. Are you okay? Yeah. | Erica. Sen iyi misin? Evet. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| Let me help you. Okay. | Dur sana yardım edeyim. Tamam. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Erica): Go! | Haydi! | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| My skin... It's moving. | Derim, hareket ediyor. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| That's when you first betrayed me. You were weak. | Bana ilk o zaman ihanet etmiştin. Sen zayıftın. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| Well, they took Malik, and I need to find her. | Malik'i aldılar... | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Erica): What are you really saying, Sid? | Gerçekten ne anlatmaya çalışıyorsun Sid? | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| They corrupted Tyler's D.N.A. | Tyler'ın DNA'sını bozmuşlar. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| of what they could be planning for Tyler. (Ryan): I wouldn't do that. | ...resmin yarısına sahip oluruz. Bunu yapmak istemezsin. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Ryan): Trackers. They're trying to pick up on Malik's scent. | İzleyiciler. Malik'in kokusunu almaya çalışıyorlar. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Erica): Nice place Malik's got. | Malik'in güzel evi varmış. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| Look at all this. Law enforcement I.D. | Şunlara bir bak. Kanun güçleri için kimlikler. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Anna): Thank you for coming, Chad. | Geldiğin için sağ ol Chad. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Ryan): Whatever Malik's assignment was, we'll find it in here. | Malik'in görevi her ne ise bunu burada bulacağız... | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| The only way that we can stop Anna is to get a step ahead of her. | Anna'yı durdurabilmemizin tek yolu... | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Whispers): I think that deep down | Sanırım içimde bir yerde... | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Ryan): Hey, guys. Let me show you this. | Çocuklar. Gelin şuna bir bakın. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Normal voice): Maybe those are the dates they were taken. | Belki bunlar alındıkları tarihlerdir. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| It wasn't the V's who killed her. It was their enemies. | Onu öldüren Ziyaretçiler değildi. Onların düşmanlarıydı. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Jack): No... | Hayır... | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Jack): No! No, no, no! (Man): Come on! Let's go! | Yapmayın, hayır, hayır! Haydi! Gel bakalım! | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| No! No! No! (Man): Break it up! Come on! Stop! | Hayır! Hayır! Ayrılın! Haydi! Kesin şunu! | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| Come on! Stop! Uhh! | Haydi! Kesin şunu! | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Panting): You fight me. | Benimle dövüş. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| You wanna fight? (Panting): You fight me. | Dövüşmek mi istiyorsun? Benimle dövüş. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Voice breaking): Ed Cantrill. | Ed Cantrill. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Whispers): Tonight. | Bu gece. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Voice breaks): I don't know anything else. | Başka bir şey bilmiyorum. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Whispers): Ryan, it's the van. | Ryan, minibüs. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Sophie): No! No! | Hayır! Hayır! | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Hobbes): There's nothing we can do now. | Şu anda yapabileceğimiz bir şey yok. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| Are you instructing her as I directed? | Hala onu emir verdiğim gibi eğitiyor musun? | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| Even when it makes no sense to fight, they do. | Mücadele etmenin bir anlamı olmadığında bile... | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Joshua): Water, muscle, bone, tissue. | Su, kas, kemik, doku... | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| Each will be removed from the corpus, | Her biri bedenden çıkarılacak... | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| Now take it. Please. | Şimdi al onu. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Ryan): Betty? | Betty? | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| It's gone viral. | Evet, virüs gibi yayıldı. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Chad): It's good to see you again, Agent Evans. | Sizi tekrar görmek güzel, Ajan Evans. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Anna): You did a wonderful thing today, | Bugün, cep telefonunu kullanarak o görüntüleri yakalamakla... | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| You'll continue to watch out for us? | Bizim için etrafı kolaçan etmeye devam edeceksin. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| (Whispers): I don't have anyone to talk to. | Konuşacak kimsem yok. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| Good. You're going to need it. | Güzel. | V Laid Bare-3 | 2011 | |
| M my skin... it's moving. | Derim, hareket ediyor. | V Laid Bare-4 | 2011 | |
| What do you want? One of my children has gone missing... | Ne istiyorsun? Çocuklarımdan biri kayıp. | V Laid Bare-4 | 2011 | |
| It'll take time. Bring me names by tonight. | Bu zaman alacak. Bu akşama kadar isimleri bana getir. | V Laid Bare-4 | 2011 | |
| T tonight. | Bu gece. | V Laid Bare-4 | 2011 | |
| My name is Anna. | Ben Anna. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Don't be frightened. We are at peace. Always. | Korkmayınız. Daima barış için varız. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| It is very important that you don't get involved | Ziyaretçilere bulaşmaman benim için çok önemli. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| A human is carrying a visitor baby. | Bir insan, Ziyaretçi bir bebek taşıyor. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| I'm pleased the baby survived. The mother, however, did not. | Bebeğin yaşamasına sevindim. Anne ise ne yazık ki başaramadı. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| You're a visitor. There's others out there like me. | Sen bir Ziyaretçi'sin. Benim gibi başkaları da var. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| They're called the Fifth Column. | Onlara Beşinci Kol deniyor. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Evans, I want you to investigate the Fifth Column. | Evans, Beşinci Kol'u araştırmanı istiyorum. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| We have to crush them. | Onları yok etmeliyiz. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| We need more soldiers... an army. | Daha çok askere ihtiyacımız var. Hatta bir orduya. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| I'll make one. | Bir ordu yaratacağım. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Anna's V soldier eggs are about to hatch. | Anna'nın Ziyaretçi askerleri yumurtadan çıkmak üzere. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| There is a war at hand. Let "V" stand for "Victory." | Yaklaşmakta olan bir savaş var. Artık "Z"yi "Zafer" anlamında kullanalım. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| You're experiencing human emotion. | İnsani duygular gösteriyorsunuz. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Do you know what you've done? They must pay. | Ne yaptığınızın farkında mısınız? Yaptıklarını ödemeliler. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Mom, what is this? | Ne oldu anne? | V Red Rain-1 | 2011 | |
| What did you do to us? | Bize ne yaptın? | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Tyler? Tyler. | Tyler? Tyler. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Hey, no. No, Ty. | Hayır. Hayır, Ty. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Why did you do this? | Bunu bize neden yaptın? | V Red Rain-1 | 2011 | |
| You killed my children, so I killed yours. | Siz benim çocuklarımı öldürdünüz, ben de sizinkileri. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| All right, this is virtually impossible | Böyle bir durumdayken... | V Red Rain-1 | 2011 | |
| in a situation like this. I just wanna make sure | ...imkansıza yakın olduğunu biliyorum ama, yeni bir bilgi edinildiğinde... | V Red Rain-1 | 2011 | |
| that if forensics has new data, that we get it. | ...bundan haberdar edildiğimizden emin olmak istiyorum. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Evans, didn't I send you home? Go get some sleep. | Evans, ben seni eve göndermedim mi? Git biraz uyu. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Four days since red sky, no bottom in sight. | Gökyüzü dört gündür kızıl, elimizde de hiçbir şey yok. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| You expect me to go home? | Bu durumda eve gitmemi mi bekliyorsun? | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Has anyone cleared a meeting with Anna? | Anna'yla görüşebilen oldu mu? | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Negative. World leaders continue to reach out, | Hayır. Dünya liderleri kendisine ulaşmaya çalışıyor... | V Red Rain-1 | 2011 | |
| but her majesty Anna remains silent. | ...fakat Majesteleri sessizliğini koruyor. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Guess on her planet that's a show of power. | Herhalde onun gezeninde güç gösterisi böyle oluyor. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Unfortunately, on ours, silence means guilt. | Ne yazık ki bizimkinde, sessiz kalmak suçunu kabul etmek oluyor. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| There's still no proof the visitors are behind this. | Elimizde hala bunun arkasında Ziyaretçilerin olduğunu gösteren bir iz yok. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Either way, we need to get up there, talk to them, find out. | Ne olursa olsun, oraya çıkıp, onlarla konuşup, bunu öğrenmeliyiz. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| The longer we wait to answer | İnsanların kızıl gökle ilgili sorularını ne kadar uzun süre yanıtsız bırakırsak... | V Red Rain-1 | 2011 | |
| the sooner they could reach an answer on their own. | ...cevabı kendi başlarına bulmaları o kadar çabuk olur. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Even if the humans determine its composition, | İnsanlar bileşimini keşfetseler dahi... | V Red Rain-1 | 2011 | |
| they'll never be able to discern its true purpose. | ...gerçek amacını asla anlayamazlar. | V Red Rain-1 | 2011 | |
| Perhaps. However, I have been monitoring | Olabilir. Yine de, çevre bilimcilerin... | V Red Rain-1 | 2011 | |
| the work of their top environmental scientists. | ...en önemlilerini takibe aldım... | V Red Rain-1 | 2011 | |
| There is one... a Dr. Ellis Watts... | İçlerinde biri var, Doktor Ellis Watts... | V Red Rain-1 | 2011 |