Search
English Turkish Sentence Translations Page 178044
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Think I'm proud of it? | Bununla gururlandığımı mı sanıyorsun? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Now I can do something useful. Not just like that! | Şimdi yararlı bir şey yapmak istiyorum. Bunun gibi? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| And you know how to hide Jews? | Yahudiler nasıl saklanır, bilmezmisin? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| All you do is go back and forth to the print shop. | Tek yaptığın basımevine gidip gelmek, sadece gidip gelmek! | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| If you won't help Sara, I will. | Sen Sara' ya yardım etmeyeceksen, ben yardım edeceğim. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Stay here tonight. | Bu gece burada kal. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| I can't stay. I'm expected home for dinner. | Kalamam. Evde yemeğe bekliyorlar. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Philippe will look after you. | Philippe sana yardım edecek | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Eat something, then sleep. | Yatmadan önce birşeyler atıştır. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| You seem to know Jean well. | Jean' ı iyi tanıyor gibisiniz. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| We met on holiday in La Baule, when we were kids. | Çocukken tatilde La Baule' da tanıştık. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| We met there every year. | Her yıl buluşmaya devam ettik. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| He was the first boy to kiss me. | Beni ilk öpen erkekti. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Did you love him? | Ona aşık mıydınız? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| I think I still do. | Sanırım her zaman. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Dear Jean... | Sevgili Jean... | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| It seems an eternity to our next holiday. | Bir sonraki İngiltere tatili ile aramıza giren günler ebediymiş gibi gözüküyor. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Dad says I'm unbearable. | Babam çekilmez olduğumu söyler. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Know what I do every day? | Şimdi her sabah yaptığım? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| I cross the day off on the calendar and think of the next one. | Takvim yaprağında gelen uzun günü gördüğümde, ertesi sabahı düşünmeye başlıyorum. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Mom says it's because I'm becoming a woman. | Annem bunların kadınlığa adım attığım için olduğunu söylüyor. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Every night I dream I'm yours. | Her gece düşlerimde senin oluyorum. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| I'm off. See you later. | Çıkıyorum. Görüşmek üzere. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Morning, Mme Lavandier. | Günaydın, Bayan Lavandier. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| In a sanatorium with TB... Dad can't stop telling lies! | Sanatoryumda, tüberküloz... Babam yalan hikayelerini sürdürüyor! | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| He'll end up believing them! | Bir gün bunlara kendisi de inanmaya başlayacak. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Biscuits, soap... Is that it? All right! | Kuru pasta, sabun...Hepsi bu mu? Yeter! | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Mom did her best. | Annemin yapabildiği bunlar. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| I need to get out! | Buradan çıkmam lazım! | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Pass on the word... Only 2 more months. | Söyle onlara... 2 ay daha sabret | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Everyone's taking bribes! | Herkes avanta yiyor, genelevden beter burası! | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Dad can cough up to get me out. | Dışarı çıkmam için babamın para harcaması lazım. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| He says you've to pay your dues. I haven't killed anyone! | Cezasını çeksin diyor. Bok! Kimseyi öldürmedim. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Hey, calm down, Lavandier. | Hey, Lavandier, sakin ol. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| I was trafficking. Like everyone. | Kirli işler çevirdim. Herkes yapıyor. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Still kickboxing? | Hala kick boks yapıyormusun? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| It's no good without you. | Sen yokken eskisi gibi değil. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Any cute girls at the shop? | Mağazadaki kızlar hoş mu? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Not my type. | Tarzım değil. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Bet they're mine! | Benim ilgi alanım! | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Don't mind upsetting Dad for the girls! | Çalıştırdığım kızlarla beraber olmaktan hiç korkmadım! | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Sara's asleep. I don't care! | Sara uyuyor. Umurum değil' | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Can you stay here alone today? | Öğleden sonra yalnız kalabilecek misin? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| We'll buy butter and eggs to give you strength. | Gücün yerine gelsin diye, tereyağı ve yumurta alacağız. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| You've not eaten for 3 days. | 3 gündür yemiyorsun. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| I won't let you die. | Seni bu halde bırakamam. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| And if I want to leave? I refuse. | Bırak gideyim. Reddediyorum. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| I'm all alone. | Kimsem yok. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| You have me. I'm here for you. | Ben varım ya. Senin için buradayım. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Do it for me, Sara. | Sara, benim için diren. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Do you swear? | Yemin edermisin? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Coming, Jean? | Jean, geliyor musun? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Blast! What's up? | Bok! Ne oldu? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| A puncture. | Lastik patladı. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| But the eggs aren't broken. | İyi, yumurtalar kırılmadı. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Let's walk. I've no repair kit. | Yürüyerek devam edeceğiz. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Why did you tell Sara you love her? | Sara' ya niçin sevdiğini söyledin? Seni duydum. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Because I do. | Çünkü doğru. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Not the way I love you. | Seni sevdiğim tarzda değil. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| But I've never felt this for a woman. | Kadınlarda asla hissetmedim. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| She won't get by without us. | O bensiz asla ayakta duramaz. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Promise you won't let her down. | Onun ayakta kalmasına yardım edeceğine söz ver. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Will you kill them too? | Onları da öldürecek misiniz? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Why? Look... | Niçin? Bak... | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| He sold out on us. Run! | O bizi sattı. Kaçınız! | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| I've nothing against Jews. | Yahudilere karşı olmadım. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| And I wanted to help your father. | Babana da yardım ettim. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| I used to work for him... | Geçen defa da uğraştım... | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| You're a monster but I can't do it! | Siz bir canavarsınız ama öldüremiyorum! | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| You're filth. Like the rest of your race! | Pisliksin! Tıpkı ırkının geri kalanı gibi. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Look! You haven't got the guts. | Bak! Yüreksiz. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Where the hell is she? | Nerede kaldı bu kız? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| The curfew's about to start. | Sokağa çıkma yasağı başlayacak. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| In her situation you don't go out without papers! | Onun durumunda birinin belgesiz sokağa çıkmaması lazım! | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Where were you? You put us all at risk! | Neredeydin? Risk aldığını bilmiyormusun! | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Why couldn't I kill him? | Onu niye öldüremedim? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| What happened, Sara? | Sara, ne oldu? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| I couldn't kill the smuggler. | İnsan tacirini öldüremedim. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Not even to avenge them. | İntikam alma şansım yok. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Why am I such a coward? | Niçin bu kadar korkağım? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| You're not a coward. Now hush... | Korkak değilsin. Şimdi sakin... | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| It'll be all right. | Geçti. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Rise and shine, flower! | Uyanma vakti, küçük çiçek! | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| I want you to eat today. | Bugün yemeni istiyorum. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Philippe's out getting bread. | Philippe ekmek almaya gitti. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| There's some butter left. So you'll eat, okay! | Biraz tereyağı kalmış olmalı, ekmeğe süreyim. Tamam mı! | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Here's breakfast! | İşte kahvaltı! | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Present for you! | Al! hediyen. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| For me? Yes, for you. | Benim mi? Evet, senin. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| A new ID card. It's on official paper. | Yeni kimlik kartın. Resmiden farkı yok. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| You were born in Alsace. | Doğum yerin Alsace. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| The civil list burnt with the town hall in 1940. | Kayıtlar, 1940 ta belediye binasıyla birlikte yandı. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| You're now Yvonne Brunner. Your new life starts today. | Yeni adın Yvonne Brunner. Yeni hayatın bugün başlıyor. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Where did you get it? | Bu kağıtları nereden aldın? | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| The less you know the better. | Ne kadar az şey bilirsen o kadar iyi. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| PROFESSION: LAUNDRESS | MESLEK : KURU TEMİZLEME | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| Hello, Yvonne. | Yvonne, selam. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| No point wrapping Mme Cohen's, she hasn't been in for 3 months. | Mesele ambalajsa, önemli değil, Bayan Cohen 3 ay burada olmayacak. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| This blouse'd suit me. | Bu bluz hoşuma gitti. | Un Amour a taire-1 | 2005 | |
| We won't see her again. She must have taken off. | Onu tekrar görmeyeceğiz. Kaybolmuş deriz. | Un Amour a taire-1 | 2005 |