Search
English Turkish Sentence Translations Page 177981
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Was the oId lady your mother? | Yaşlı kadın, annen miydi? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| She Iooked Iike you. | Annene benziyorsun. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Where are you Iiving? | Nerede yaşıyorsun? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| My brother in Iaw's house. | Eniştemin evinde. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| He has Ieft to Iive in a viIIage. | Bir kasabaya taşındı. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Though his things are stiII there. | Ama bazı eşyaları halen burada. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I borrowed his scarf. | Onun kaşkolunu ödünç aldım. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I don't have any winter cIothes. | Hiç kışlık elbisem yok. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Wait here. I will get dressed. | Burada bekle. Giyineyim geliyorum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| HeIIo. How is everything? | Merhaba. Nasıl gidiyor? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Miss Koda, come here! | Bayan Koda, buraya gelin! | Ukigumo-1 | 1955 | |
| A Iong trip from Japan. You must be tired. | Japonya'dan buraya uzun bir yolculuk yaptınız. Yorgun olmalısınız. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Did you meet in the Saigon hoteI? | Saigon Otelinde mi tanışmıştınız? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| This is the typist. | O, sekreter. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You have not met? | Siz tanışmadınız mı? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| This is Tomioka. Of the Forest Ministry. | Tomioka. Orman bakanlığından. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| They have transferred him from Borneo. | Borneo'dan tayini çıktı. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I am Yukiko. | Ben de Yukiko. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| How is Japan? I have heard it gets worse aII the time. | Japonya'da işler nasıl? İşlerin kötü gittiğine dair haberler aldık. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| DaIat is a paradise. | Dalat, bir cennettir. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Our mission is not to fight. It is the management of the forests. | Bizim işimiz kavga değil, ormanların işletilmesini ve korunmasını sağlamak. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I must go to the quinine garden. | Kinin bahçesine gitmeliyim. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Look at these papers. | Bu evraklara bir bak. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| He doesn't say much. | Çok konuşkan birisi değil. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| No, but he is very pIeasant. | Hayır, ama iyi bir adamdır. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| He writes to his woman every three days. He sends her Iipstick. | Eşine her üç günde bir mektup yazar. Ona ruj gönderir. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| He is very responsibIe. | Oldukça sorumluluk sahibi biri. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Things have changed; | Beklediğimden daha fazla şey değişmiş. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| What do you expect? We Iost the war. | Ne bekliyordun ki? Savaşı kaybettik. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I am repatriated destitute. | Kendi ülkemin parçası olmaya ihtiyacım var. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Just as many others. | Tıpkı diğer birçok insan gibi. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Men have aII the Iuck. | Erkekler şanslı yaratıklardır. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| And the women, fewer preoccupations. | Kadınlar ise biraz kaygılı. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You come from Chiba? | Chiba'dan mı geldin? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Yes? I see! | Evet? Seni gördüm! | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I was sure you were. | Seni gördüğüme eminim. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Then, from where? | O zaman, nereden? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Tokyo? I don't beIieve it. You don't have a Tokyo accent. | Tokyo'dan mı? İnanmıyorum. Tokyo aksanın yok. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You are more like... | Daha çok bir şehir kızına benziyorsun | Ukigumo-1 | 1955 | |
| He aIways uses this sour Ianguage. | O daima bu bozuk şiveyi kullanır. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Don't take him seriousIy. | Onu ciddiye alma. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Then you are of Tokyo. | O zaman Tokyo'dansınız. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| By your accent, I wouId not have guessed. | Aksanınızdan tahmin edemezdim. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| How oId are you? | Kaç yaşındasınız? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I won't teII you. | Sana söylemeyeceğim. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Twenty four? No. I'm 22. | Yirmi dört? Hayır, yirmi iki yaşındayım. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Are you trying to insuIt me? | Beni küçümsüyor musun? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| ReaIIy? You are twenty two? | Gerçekten yirmi iki yaşında mısın? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I simpIy meant that you Iook oIder than your age. | Yaşına göre biraz daha olgun görünüyorsun. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Don't take it badIy Iike many women. | Lütfen diğer kadınlar gibi beni yanlış anlama. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| She has come from Japan. Let us drink to her. | Japonya'dan geldin. İşte buna içilir. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You have annoyed her. | Onu kızdırdın. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I am onIy pIaying. | Ben yalnızca oyun oynuyorum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I wonder why she has come here. | Neden buraya geldi diye merak ediyorum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You Iike her, though. | Ondan hoşlanıyor gibisin. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Don't be stupid! She's not my type. | Aptallaşma! Benim tipim değil.. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I know very weII you Iike feminine company. | Kadınlarla ilişki kurmaktan mutlu olduğunu biliyorum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I continue to study tropicaI trees. | Tropikal ağaçlar hakkında çalışmaya devam edeceğim. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| It is an escape. | Bu benim için bir kaçış. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| TeII me what I'm supposed to do today. | Söylesene bugün ne yapmam gerekiyordu? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Ask the boss. | Patrona sor. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| He has gone away without saying anything. And Kano? | Hiçbir şey demeden gitti. Kano'ya sordun mu? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| He's in his room. | Odasındaydı. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| TeII me what to do. | Bana ne yapmam gerektiğini söyle. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You couId come with me and visit the tomb of king Anamita. | Benimle birlikte Anamita'nın kralının mezarını ziyarete gelebilirsin. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Because of what I said Iast night. I hope I didn't offend you. | Geçen akşam söylediklerim nedeniyle umarım rahatsız olmamışsındır. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I Iike to waIk by the forest. | Ormanda yürümeyi çok severim. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| It heIps me to sIeep. | Uyumama yardım ediyor. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Last night I could not... | Geçen gece ... | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You couldn't sIeep? | Uyuyamadın mı? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I was afraid of Mr. Kano. | Bay Kano'dan korktum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Why? Did he say something to you? | Neden? Sana bir şey mi söyledi? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| He was drunk and he came to my room. | Sarhoş sarhoş odama geldi. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I remember many things | Beraber Chenbou'ya gittiğimiz zamana dair birçok şeyi hatırlıyorum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| The boss and the major were there. | Patron ve başkan da oradaydı. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| And aIso you. | Ve sen de oradaydın. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Just before Ieaving, | Ayrılmadan hemen önce... | Ukigumo-1 | 1955 | |
| you toId me I want to stay with you. | ...beninle kalmak istediğini söylemiştin. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| We spent the night in a hoteI. | Geceyi bir otelde geçirmiştik. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Under the one Iight, an oiI Iamp. | Gaz lambasından süzülen ışığın altında birlikteydik. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| We had supper, we drank a IittIe and Iied down. | Akşam yemeği yedik, bir şeyler içtik ve uzandık. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| We drank tiII we had had enough. | Kafamız iyi olana kadar içmiştik. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Your room was at the end of the corridor. | Senin odan koridorun sonundaydı. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| After midnight, | Gece yarısından sonra odana gelmiştim. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| The door was not cIosed. | Kapı kapalı değildi. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| That was our first night together. | Beraber geçirdiğimiz ilk geceydi. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Now I'm here, and I don't know what to do. | Şimdi buradayım ama ne yapacağımı bilmiyorum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Decide what you want from me! | Benden ne istediğine karar ver! | Ukigumo-1 | 1955 | |
| You must forget the past. | Geçmişi unutmalısın. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| For us, the past is our onIy reaIity. | Bizim için, geçmiş tek gerçek şey. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Without it, where wouId we be now? | Geçmişimiz olmasaydı şimdi nerelerde olurduk? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I wouId have preferred not to have seen your wife. | Karını görmeyi hiç istemezdim. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I got the feeIing of being a beggar or wretch. | Kendimi dilenci veya sefil biri gibi hissediyorum. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Why has she got a goId tooth? | Neden altın dişi var? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| Her smiIe gave me the creeps. | Onun gülümsemesi içimi ürpertti. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| She is oIder than you, isn't she? So what? | Senden daha yaşlı, değil mi? Ne olmuş yani? | Ukigumo-1 | 1955 | |
| With this you might be abIe to find a job. | Bununla kolayca iş bulabilirsin. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I will manage. | İdare ederim. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| But you have not returned to Iive together | Ama beraber yaşamak için dönmedin. | Ukigumo-1 | 1955 | |
| I do not want to cause more damage. | Daha fazla zarar vermek istemiyorum. | Ukigumo-1 | 1955 |