Search
English Turkish Sentence Translations Page 158030
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| So all the subjects we teach, except yours, are pointless? | Yani, senin öğrettiğin dışındaki dersler gereksiz öyle mi? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Not at all. But every child has a native talent. | Hiç de değil. Ama her çocuğun farklı yetenekleri vardır. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| And as Oscar Wilde says, | Oscar Wilde'nin de dediği gibi, | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| who wants a cynic who knows the price of.. | "Nankör insan, her şeyin fiyatını bilen | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..everything and the value of nothing? | fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen insandır." | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Sir, please look at the boy's paintings. | Efendim, lütfen yaptığı şu resimlere bir bakın. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| This depiction of battle.. | Bu savaşı betimleyişi.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..a soldier digs a trench and overleaf he escapes. | ..bir askerin siper kazması arka sayfada ise kaçışı. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Wonderful conception. | Harika bir düşünce gücü. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| confident brush strokes. Such bold use of colour. | Kendinden emin fırça darbeleri. Renklerin böylesine gözü pek kullanması. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Uninhibited! | Özgürce davranması! | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| And look sir, a unique flip book. | Ve şu deftere çizdiklerine bakın, | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| The story of his separation. | Ailesinden ayrılışını canlandırmış. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Such creativity, from barely an eight year old. | Hemen hemen sekiz yaşındaki biri için böylesine bir yaratıcılık. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| very few of us can think out of the box. | Çok azımız duvarları aşıp, kabuğunun dışından bakabiliyor. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Please sir, one chance is all he needs. | Lütfen efendim, tek ihtiyacı olan ona bir şans vermeniz. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Or he'll be lost. | Yoksa onu sonsuza dek kaybedebiliriz. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| What do you want from me? | Benden ne yapmamı istiyorsun? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| For the time being, let his handwriting.. | Şu an için, bırakın bozuk el yazısı.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..his spelling be ignored. | ..kelimelerin imlâları görmezden gelinsin. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Let him be tested orally. | Sadece sözlüyle sınav edilsin. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Knowledge is knowledge, oral or written. | Bilgi bilgidir, yazılıymış sözlüymüş fark etmez. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Meanwhile, l'll work on his reading and writing. | Bu arada, ben onun okuması ve yazmasıyla ilgileneceğim. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Gradually he'll improve. | Yavaş yavaş ilerleme gösterecektir. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l hope we don't cause permanent damage.. | Umarım geçici öğretmenin tavsiyesine uyup da | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..on advice from a temporary teacher. | ...kalıcı bir hasar yaratmayız. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Now add three. | Şimdi üç ekle. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Add five. | Beş ekle. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Where are you? Plus seven. | Neredesin? Artı Yedi. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Now, subtract eleven. | Şimdi de on bir çıkar. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Sir, one question. Have you ever painted since your school days? | Hocam, bir soru. okul bittiğinden bu yana hiç resim yaptınız mı? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| What is this, sir? | Nedir bu, efendim? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| A painting competition. For teachers, students, everyone. | Bir resim yarışması. Öğrenciler, öğretmenler.. kısacası herkes için. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l want all of you to come | Hepinizin katılmasını istiyorum | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| No seriously, what's the purpose of art? | Hayır gerçekten, sanatın amacı nedir? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| To express your emotions. | Duyguları ifade edebilmek. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| You're happy? You automatically reach for bright colours. | Mutlu musun? O zaman otomatikman renkli boyalara yönelirsin. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Terrible lunch? Out pour drab, dull colours. | Canın mı sıkkın? daha kasvetli, donuk renkler tercih edersin. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Guys, l'll be back in a bit. | Çocuklar, birazdan geliyorum. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Sorry, it's a little cramped. | Kusura bakmayın, burası biraz sıkışık. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| How come..? On a business trip. | Ziyaretinizi neye borçluyum? İş gezisinden dönüyordum. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Met lshaan? Not yet. l will. | Ishaan'ı gördünüz mü? Hayır, henüz değil. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l wanted to talk to you first. Go ahead. | Öncelikle sizinle konuşmak istedim. Buyrun. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| My wife has been surfing the net. | Eşim ve ben internette geziyorduk. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| She has read all about dyslexia. | disleksi ile ilgili ne var ne yok hepsini okuduk. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l wanted you to know. | Bilmenizi istedim. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Just so you don't take us for parents who don't care. | Çocuklarımıza yeterli ilgiyi göstermediğimizi düşünmemeniz için. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| caring. | İlgi. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| lt's very important. | Çok önemlidir. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| lt has the power to cure. | İyileştirme gücüne sahiptir. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| A salve for pain. | Acıya merhem olur. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| The child feels wanted. | Çocuk ilgilenilmeyi ister. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| A hug, a loving kiss now and then, to show that l care. | Kucaklamak, sevdiğinizi göstermek için yanağına kondurduğunuz bir öpücük. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Son, l love you. | Oğlum, seni seviyorum diyebilmek... | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| lf you have any fears come to me. | Koktuğu zaman size sığınabilmesi.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| So what if you slipped, failed. Don't worry l'm there for you. | Kaydığı zaman, düştüğü zaman sizi yanında bulabilmesi | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Reassurance. | Güven verici. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| caring. | İlgilenmek. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| That's what caring is, isn't it? | İlgilenmek budur, değil mi? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| lt's nice to hear that you think you care. | İlgileniyor oluğunuzu duymak sevindirici. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Well, l should get going. | Şey, gitsem iyi olacak. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Has your wife read.. | Bay Rawasti, Peki internette.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| about the Solomon lslands on the internet? | Solomon Adaları'yla ilgili yazılanları da okudunuz mu? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l don't know. | Hayır, zannetmiyorum. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| On Solomon lslands, | Solomon Adalarında, | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| when the natives want a part of the forest for cultivation.. | yerli halk ormanın bir bölümünü tarımda kullanmak istediklerinde.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..they don't cut the trees. | ..ağaçları kesmezlermiş. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| They simply gather around the tree | onun yerine ağaçların etrafını sarıp | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| and shout abuses.. | bağırarak sövüp sayarlar.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..at it curse it. | ..lanet okurlarmış. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ln a matter of days.. | Bir kaç güne kalmadan.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..the tree withers and shrivels. | ..ağacın yaprakları solar, kuruyup büzülür... | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| lt dies on its own. | ..ve kendi kendine ölüp gidermiş. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| There have been such gems amongst us.. | Aramızda dünyanın seyrini değiştirebilecek.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..who changed the course of world.. | böyle değerli cevherlerin vardır. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..because they could look at the world differently. | ..çünkü onlar dünyaya farklı gözlerle bakarlar. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Their thinking was unique.. | Düşünme şekilleri farklıdır... | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..and not everyone understood them. | herkes anlayamaz onları. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| They were opposed. | Farklıdırlar. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Yet they emerged winners.. | Buna rağmen aralarından dünyayı şaşırtan | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..and the world was amazed. | başarılara imza atanlar çıkar. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Wow, what a sight! | Vay, ne görüntü ama! | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Welcome, sir Here l am. | Merhaba, efendim Ben de geldim. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| You have finally convinced me to become a Sunday painter. | Beni de Pazar günü ressamlık yapmaya ikna ettin. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Welcome | Hoş geldiniz | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Where's your lshaan? | Senin Ishaan nerde? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l've been dying to meet him. | Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l don't see him. | Bugün onu görmedim. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Where's lshaan? | Ishaan nerede? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l don't know. He left the dorm before anyone was up. | Bilmiyorum, yurttan herkesten önce çıktı. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Hey Nikumbh, you've got me in a fix. | Hey Nikumbh, Bana da mı ayarladın. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| George sir give it a try, it'll be fun. Painting isn't for me. | George hocam bir deneyin, çok eğlenceli. Resim yapmak bana göre değil. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l've decided, l'll make a wordy painting. | Kararımı verdim, kelimeli bir resim çizeceğim | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l'll fill my painting with the alphabet. | Resmimi alfabeyle dolduracağım. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| You seem to be limited by your language, Sen sir | Sen hocam, siz her şeyi dilbilgisiyle sınırlamışsınız. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l'm here just to show my face to.. | Ben sadece müdüre.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..the headmaster. Only five or ten minutes. | ..bir görünüp gideceğim. Sadece beş on dakika buradayım. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l'm not wasting my Sunday. l'm delighted you came anyway. | Pazar tatilimi burada harcayamam. Yine de gelebildiğinize sevindim. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Where do we sit? You'll be shown your place by the kids. | Biz nerde oturacağız? Yerinizi çocuklar gösterecek efendim. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Show your teachers their place. | Hocalarınıza yerlerini gösterin. | Taare Zameen Par-1 | 2007 |