Search
English Turkish Sentence Translations Page 152604
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| They're trying to download our database. | Veritabanımızı indirmeye çalışıyorlar. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Lock them out. | Kilitleyin. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Increase his anaprovaline by 50 mg. | Anaprovaline'ni 50 mg arttırın. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| How are they? Stable. | Durumları nasıl? Sabit. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| However, they've suffered extensive disruptor burns. | Fakat derin silah yanıklarından dolayı acı çekiyorlar. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| I'd like to start them on regeneration therapy... | Yenilenme tedavisine başlamak istiyorum... | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| but the lmaging Chamber was damaged in the attack. | ama görüntüleme odası saldırıda hasar gördü. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| I'll need a repair team as soon as possible. | Mümkün olan en kısa zamanda tamir ekibi gerekiyor. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Crewman Fuller. I did everything I could. | Tayfa Fuller. Elimden geleni yaptım. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| What about him? A few internal injuries. | Peki ya o? Birkaç iç yaralanma. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| I'll need to keep him under observation. You can observe him in the Brig. | Gözetim altında tutmam gerekiyor. Hapiste de gözlemleyebilirisin. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| See to it. Aye, sir. | Gözünüzü ayırmayın. Emredersiniz. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| You might be interested to know that I recognise his species. | Türünü tanımam ilginizi çekebilir. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| He's Osaarian. He's not from the Expanse? | O bir Osaarian. Alandan değil mi? | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Not originally. | Kökensel olarak değil. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| They made off with three photonic torpedoes... | Üç fotonik torpido, bir plazma tüfek... | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| a case of plasma rifles, two dozen stun grenades. | ve iki düzine sersemletici bombayı aşırmışlar. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Chef says they cleaned out half the food stores. | Şef yiyecek depolarının yarısını temizlediklerini söylüyor. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Cargo Bay 2 has been stripped to the bulkheads. | Yük bölmesi 2 duvarlarına kadar soyulmuş. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| But that's not the worst of it. | Ama en kötüsü bu değil. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| They took every one of our antimatter storage pods. | Antimadde saklama kaplarımızın hepsini almışlar. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| All we've got left is what's in the main reactor. | Elimizde sadece ana reaktörde olanlar kaldı. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| How long will that last? A month? Tops. | Ne kadar yeter? Bir ay mı? En fazla. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| After that, we're out of gas. | Ondan sonra benzinimiz biter. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| The High Command hasn't had much contact with the Osaarians. | Yüksek komutanlığın Osaarianlarla çok teması olmamıştır. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| They have a large merchant fleet, but there's no record of piracy. | Onların büyük bir ticaret filoları var ama hiç korsanlık kaydı yok. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Any luck tracking their ship? Not yet. | Gemilerini izlemek için hiç şamsımız var mı? Henüz yok. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| They've found a way to mask their ion trail. | İyon izlerini gizlemek için bir yol bulmuşlar. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| For people with no history of piracy, they've gotten pretty good at it. | Korsan kaydı olmayan birileri için bu işte oldukça iyiler. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| It appears they've adapted their weapons and engines... | Motorlarını ve silahlarını anomaliliklerden etkilenmemesi... | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| to compensate for the anomalies. | için uyarlamış görünüyorlar. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Pursuing them will be dangerous. We should consider other alternatives. | Onları takip etmek tehlikeli olacaktır. Diğer seçenekleri düşünmeliyiz. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Such as what? Waiting for our antimatter to run dry? | Ne gibi? Antimaddemizin suyunu çekmesini beklemek gibi mi? | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| I'm only suggesting that we may be able to replenish our supplies elsewhere. | Ben sadece başka bir yerde kaynaklarımızı takviye edebileceğimizi öneriyorum. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Dr. Phlox said your injuries were minor. | Dr. Phlox yaralarının ciddi olmadığını söyledi. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| I have a dead crewman. | Ölü bir adamım var. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| I didn't kill him. No. | Onu ben öldürmedim. Hayır. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| One of your friends did. | Arkadaşlarından biri öldürdü. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| But I don't have one of your friends, I have you. | Ama elimde hiç arkadaşın yok, sen varsın. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| So get up and look at me. | O yüzden ayağa kalk ve bana bak. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| You're going to help me find your ship. | Gemini bulmam için bana yardım edeceksin. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| And after I've taken back what they stole from me... | Ve benden çaldıklarınızı geri aldığımda... | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| you and your colleagues are free to go. | sen ve arkadaşların gitmekte özgürsünüz. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| If you went anywhere near that ship... | Eğer o geminin yanına yaklaşırsan... | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| you'd have more than one dead crewman. | bir adamdan daha fazlasını kaybedersin. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Even if I could, my Captain wouldn't be very interested in having me back... | Yapabilseydim bile kaptanım beni geri almakla çok ilgilenmezdi... | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Not after I told you where to find him. | Onu nerde bulacağınızı söyledikten sonra. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| That's a risk you'll have to take. | Bu almak zorunda kalacağın bir risk. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Because the alternative is going to be a lot less pleasant. | Çünkü diğer seçenek çok daha az hoş olacak. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| I don't think you'd be very comfortable torturing another man. | Bir adama kolayca işkence yapabileceğini sanmıyorum. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| You and your crewmates are far too civilised for that. | Sen ve mürettebatın bunun için fazla medenisiniz. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Too moral. | Fazla ahlaklı. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| I need what was stolen from me. | Benden çaldığınız şeylere ihtiyacım var. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| There's too much at stake to let... | Ahlaklı kalmamı engelleyen... | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| my morality get in the way. | kaybedilecek çok şey var. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| You're obviously new to this Expanse. | Belli ki bu alanda yenisiniz. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| If you weren't, your ship's hull would be insulated with trellium D. | Yeni olmasaydınız geminizin gövdesi trellium D ile yalıtılmış olurdu. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Do you have any idea what a spatial distortion can do to a ship... | Trellium D ile izole edilmemiş bir gemiye uzaysal bozukların ne yapacağı... | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| that is not insulated with trellium D? | konusunda hiçbir fikrin var mı? | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| What it can do... | Geminin içindeki insanlara... | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| to the people inside that ship? | ne yapabileceğini? | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| You masked your ion trail. How? | İyon izlerinizi gizliyorsunuz. Nasıl? | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| my Captain's a very clever man. | kaptanım çok akıllı bir adam. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| He has to be. | Olmak zorunda. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| When you're forced to resort to desperate measures... | Umutsuz önlemlere başvurmak zorunda kaldığınızda... | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| in order to survive, you have to be clever. | hayatta kalmak için akıllı olmak zorundasınızdır. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| You need to know how to hide. | Saklanmayı bilmeniz gerekir. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| So you were forced into piracy. | Yani korsan yaşamaya zorlandın. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| When we entered this Expanse, we were no different than you. | Bu alana girdiğimizde sizden farklı değildik. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Two merchant ships looking for trade routes. | İki ticaret gemisi ticaret yolu arıyorduk. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Then the first distortion hit us. | Sonra ilk bozulma bize çarptı. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| We decided to return home. But the perimeter... | Eve dönmeye karar verdik. Ancak çevre uzunluğu... | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| the thermobaric clouds, they let you in... | thermobaric bulutlar, içeriye alıyorlar... (thermobaric hava tepkimesi ile patlayan) | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| but they don't let you out. | ama dışarıya salmıyorlardı. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| One of our ships was destroyed trying. | Gemilerimizden biri kaçmaya çalışırken yok oldu. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| After a few more encounters with the anomalies... | Anomaliler ile birkaç karşılaşmaladan sonra... | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| it wasn't long before we became predators. | yağmacıya dönüşmemiz uzun sürmedi. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| This section of the Expanse proved to be ideal for hunting. | Alanın bu bölümü avlanmak için uygun olduğunu kanıtladı. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| When a ship runs aground due to spatial distortions... | Bir gemi uzaysal bozulmalar nedeniyle hareketsiz kaldığında... | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| it becomes an easy target. | kolay hedef haline geliyordu. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Our Captain told us we wouldn't harm anyone... | Kaptanımız kimseye zarar vermeyeceğimizi söyledi ... | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Not at first. | İlk başta değil. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| It takes time to learn to kill without remorse. | Pişmanlık duymadan adam öldürmek zaman alır. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| You're not prepared to kill, or torture. | Öldürmeye yada işkence etmeye hazır değilsiniz. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| I'm prepared to do whatever it takes to find your ship. | Gemini bulmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| And if that ends up causing me remorse... | Ve eğer bu benim pişmanlığıma sebep olacak şekilde sonuçlanırsa... | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| then it's something I'm willing to live with. | ben o şeyle yaşamaya gönüllüyüm. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| I've been studying the data recovered from the derelict. | Gemi enkazından kurtarılan verileri inceledim. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Apparently, they decided to look for the Osaarians as well. | Görünüşe göre onlarda Osaarianları aramaya karar vermişler. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| They found a way to modify their sensors to detect the ion trail. | İyon izlerini tespit etmek için algılayıcılarını değiştirmenin bir yolunu bulmuşlar. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| But their life support failed before they had a chance to start. | Ama başlama şansı bulamadan yaşam destek sistemleri durmuş. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Did they leave a record of the modifications? | Değişikliklerin kaydını bırakmışlar mı? | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| I've already given it to Ensign Mayweather. | Asteğmen Mayweather'a çoktan verdim. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| What's our tactical situation? Hull plating's back online. | Taktik durumumuz nedir? Gövde kaplaması tekrar devrede. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| We should have phase cannons within the hour. | Faz toplarımız bir saat içinde devrede olmalı. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Torpedoes? | Torpidolar? | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Lieutenant Reed is still having difficulty modifying the guidance systems... | Teğmen Reed hala yönlendirme sistemlerini anomalileri telafi etmek için... | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| to compensate for the anomalies. I'll be in the Armoury. | değiştirmekte zorluk çekiyor. Silah deposunda olacağım. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| Black tea, hot. | Siyah çay, sıcak. | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 | |
| You finished rewriting the physics books? | Fizik kitaplarını yeniden yazmayı bitirdin mi? | Star Trek: Enterprise Anomaly-1 | 2003 |