Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15200
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Hello! How are you? | Hey! Nasılsın? Merhaba! Nasılsın? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
How's everyone been doing? | Herkesin keyfi yerinde mi? Herkes nasıl? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
I'll go ask him. | Ona soracağım. Gidip ona sorayım. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Could you get some more wine for them. | Onlar için biraz daha şarap getirir misin? Onlara biraz daha şarap getirebilir misin? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Shit! | Hay aksi! Kahretsin! | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Are you okay? Yeah. | İyi misin? Evet. Sen iyi misin? Evet. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Are you sure? you're okay? | Emin misin? Sen iyi misin? İyi olduğuna emin misin? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, I'm ok. Did it burn? | Evet, iyiyim. Yandınız mı? Evet, iyiyim. Yandı mı? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
No, I'm fine. Is everything okay in there? | Hayır, ben iyiyim. Orada her şey yolunda mı? Hayır, iyiyim. Her şey yolunda mı orada? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
I'm going to pay you for your coffee. | Kahveni sana geri ödeyeceğim. Kahvenizin parasını ödeyeceğim. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
No. Please, it's nothing I'm sorry. | Hayır. Lütfen, gerek yok. Affedersin. Hayır, lütfen. Önemli değil. Üzgünüm. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Place take this | Lütfen, al şunu. Lütfen bunu alın. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
It'll make me feel so much better. | Bu beni çok daha iyi hissettirecek. Çok daha iyi hissederim kendimi. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
You really don't | Gerçekten Bunu yapmanıza | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, I know... | Evet, biliyorum. Biliyorum, geç oldu... | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
I got no reception down here. I'll call you in a little while. | Buraya bir vukuat yok. Kısa bir süre sonra ararım. Aşağıda telefon çekmiyor. Seni birazdan arayacağım. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Hello? Hey? hey? | Merhaba? Hey? Hey? Merhaba? Hey? hey? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Mom, I can't hear you. | Anne, seni duyamıyorum. Anne, seni duyabiliyorum. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Mom, can you hear me? | Anne, beni duyabiliyor musun? Anne, beni duyabiliyor musun? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Mom, can you hear me? | Anne, beni duyuyor musun? Anne, duyuyor musun? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
How's it going mom? | Nasıl gidiyor, anne? Nasıl gidiyor anne? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
If you tell anyone what you saw... | Eğer birine ne gördüğünü anlatırsan... Gördüğünü birilerine anlatırsan... | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
I will sell your ass to the fucking Chinese. | ...götünü, siktiğim Çinlilerine satarım. Kıçını lanet olası Çinlilere satarım. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
And if you even think about touching him. | Eğer ona dokunmayı aklından bile geçirirsen... Ona dokunmayı aklından geçirme. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
I will cut off your hands. | ...ellerini koparır... Ellerini keserim... | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
And feed them to you. | ...sana yediririm. ve sana yediririm. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Look at me! Look at me! Look at me! | Bana bak! Bana bak! Bana bak! Bana bak! Bana bak! Bana bak! | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Well guess what. | Ne oldu dersiniz? Tahmin et, ne oldu? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
I almost have enough money. | Yeteri kadar param var. Tam yetecek kadar param var. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Just hold on for mommy. Ok? | Sadece anneni bekle. Tamam mı? Anneyi bekle, olur mu? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Just a little more. | Sadece biraz daha. Birazcık daha. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
I'll be home soon. | Yakında evde olacağım. Yakında evde olacağım. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Sooner than you think I'll be there. | Düşündüğünden daha yakın bir zamanda orada olacağım. 1 Düşündüğünden daha kısa sürede. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
I love you too. | Ben de seni seviyorum. Ben de seni seviyorum. 1 | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Charles, I gotta go meet my future ex wife. 1 | Charles, randevum var. Gelecekteki eski karım. Charles, benim gidip müstakbel eski eşimle görüşmem gerek. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
How you doing? | Nasıl gidiyor? Nasılsın? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Hey. Bathroom's closed. | Hey. Lavabo tıkalı. Hey. Banyo kapalı. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
No, that's okay. No. it's cl | Problem değil. Hayır, tıka Hayır, sorun değil. Hayır. Kapa | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Don't worry about it. | Endişelenme Endişelenme. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
No, it really is closed. It's really closed. | Hayır, gerçekten tıkalı. Gerçekten tıkalı. Hayır, gerçekten kapalı. Gerçekten. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Don't worry about it. | Endişe etme. Endişe etme. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Just get comfortable. | Rahat hisset. Sadece rahat ol. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
No, no. It's okay. I'm not gonna bite you. | Hayır,hayır. Problem yok. Seni yemeyeceğim. Hayır, sorun yok. Seni ısırmam. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
I am a nice guy, I wear a suit. | İyi biriyim, takım elbise giyiyorum. Ben iyi biriyim. Takım elbisem var. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Give me a minute. Just a minute. | Bana bir dakika ver. Sadece bir dakika. Bir dakika ver. Sadece bir dakika. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
What, you're in a clock break? | Ne, mola saatin mi? Ne, mola saatin mi yoksa? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
What, your making minimum wage for maximum effort. | Ne, en düşük geliri en fazla çabayla mı kazanıyorsun? Ne, çok çalışarak asgari ücret alıyorsun burada. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
I got a little something here. | Burada küçük bir şey var. Sana küçük bir şey getirdim. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
This not enough? | Yeterli mi? Yeterli değil mi? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
You want a credit card? Here, take the whole thing. | Kredi kartı mı istiyorsun? Burada, herşeyi al. Kredi kartı mı istersin? Al, hepsi senin olsun. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Come on. 2 minutes. | Hadi ama. 2 dakika. Hadi. 2 dakika. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Come on, have some fun. | Hadi ama, zevk al biraz. Hadi ama eğlen az. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
God you're hot. | Tanrım, çok ateşlisin. Tanrım, çok güzelsin. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
You could be a model. | Bir model olabilirdin. Bir manken olabilirdin. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Come on, one minute. | Hadi ama, bir dakika. Hadi ama, bir dakika. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Easy peasy. | Oki doki? Hemencecik. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
God bless America. | Tanrı Amerika'yı kutsasın. Tanr Amerika'yı kutsasın. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Or whatever country you're from? | Ya da hangi ülkedensen. veya her nereliysen orayı. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Hello sir. How are you? | Merhaba, efendim. Nasılsınız? Merhaba bayım. Nasılsınız? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
How are you? | Nasılsın? Nasılsınız? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
How much is that toy you have here in the window? | Şu camdaki oyuncak kaç para? Şu vitrindeki oyuncak araba ne kadar? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
The police car? Yeah, the police car. | Polis arabası mı? Evet, polis arabası. Polis arabası mı? Evet, o. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
10 dollars. | 10 dolar. 10 dolar. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
10 dollars? | 10 dolar mı? 10 dolar mı? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
That's a lot of money... | Çok fazla... Çok paraymış... | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Ok, I'll take it. Yes. | Tamam, alıyorum. Evet. Tamam, onu alıyorum. Evet. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
It's for my little boy. | Küçük çocuğum için. Küçük çocuğum için. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
For his birthday. | Doğum günü için. Doğum günü hediyesi. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
It looks like you've had a hard day. | Zor bir gün geçirmiş gibi görünüyorsunuz. Zor bir gün geçirmiş gibisin. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
This one's on the house. | Bu bizden. Bu bizden. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
I'll never say "no" to a free drink. | Asla beleş içkiye hayır demem. Bedava içkiye asla hayır demem. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Oh, hits the spot. | İyi geldi. Oh, çok iyi geldi. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Sure does. | Tabii ki. Kesinlikle öyle. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
I'm ok. | İyiyim. İyiyim. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
How's Oliver? | Oliver nasıl? Oliver nasıl? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
He's good. | İyi. O da iyi. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
You know what I was thinking about the other day. | Biliyor musun, öteki gün hakkında düşünüyordum da. Geçen ne aklıma geldi, biliyor musun? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Do you remember that summer. We took him to the pool. | O yazı hatırlıyor musun? Onu havuza götürmüştük. Onu havuza götürdüğümüz yazı hatırlıyor musun? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
And he saved that girl from drowning. | Ve o kızı boğulmaktan kurtarmıştı. o da bir kızı boğulmaktan kurtarmıştı. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
I do. | Hatırlıyorum. Evet. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
There he is... There he is. | İşte o... İşte o. Tam orada... | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
In the deep end... | En sonunda... Havuzun derin kısmında... | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
dragging that little girl to safety. | ...kızı güvenliği için kıyıya sürüklemişti. o kızı güvenli yere çekişi... | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
He's brave one, he is. | Cesur biri. O cesur biri, öyle. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
He is, right? | Cesur, değil mi? Öyle, değil mi? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
You did good. | İyi yetiştirdin. İyi yetiştirmişsin. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
I did good. | İyi yetiştirdim. Öyle yapmışım. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
You did good. | İyi yetiştirdin. Gerçekten. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
I did real good. | İyi yetiştirdim. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
You did real good. | Gerçekten iyi yetiştirdin. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
You know what? Let's drink to that. To Oliver. | Biliyor musun? Buna içelim. Oliver için mi? Hadi, buna kadeh kaldıralım. Oliver'a. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
For my baby, Oliver. | Bebeğim Oliver için. Bebeğim Oliver için. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
The brave one. | Cesur olanı. Cesur çocuk. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Jesus, I was just kidding. | Tanrım, sadece takılıyordum. Tanrım, şaka yapıyordum. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
It was a joke. | Şakaydı. Bir şakaydı. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
You know, you could try being a little more friendly. | Biliyor musun, biraz daha arkadaşçıl olmayı deneyebilirsin. Az daha dostane davranmayı deneyebilirsin. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
Just saying, if you wanna keep the job, that is | Sadece diyorum ki, işi elinde tutmak istiyorsan, bu... Dediğim, işe devam etmek istiyorsan. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
A little smile wouldn't hurt. | Ufak bir gülümseme can yakmazdı. Küçük bir gülümsemeden zarar gelmez. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
See how nice that is? | Ne kadar güzel olduğunu görüyor musun? Bak ne kadar hoş. | Devoured-1 | 2012 | ![]() |
He bothered you? | Seni rahatsız mı etti? Seni rahatsız mı etti? | Devoured-1 | 2012 | ![]() |