Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 147878
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Why not at home? I know you're pressed for time. | Neden evinde değil? Zamana ihtiyacın olduğunu biliyorum | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I'm pressed for nothing. | Hiçbir şeye ihtiyacım yok. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I've sent some farewell letters, though. | Veda mektupları bile gönderdim. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I'm not telling you: See you, 'cause we'll never meet again. | Sana, "yakında görüşürüz" demiyorum, çünkü bir daha karşılaşmayacağız. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
There's no eternal life. | Ebedi bir hayat yoktur. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
If I thought otherwise, I'd change all my life. | Aksini düşünseydim, bütün hayatımı değiştirirdim. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Luckily, I don't have to. | İyi ki bunu yapmak zorunda değilim. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
The hotel is ready. | Otel hazır. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
What about the weapon? It's clean. Stolen, that is. | Peki ya silah? Temiz. Çalıntı. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
And the ambulance? Around the corner. | Ya ambulans? Hazırda bekliyor. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
So it'll look like an accident. | Bir kaza gibi görünecek. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Who calls the police? | Polisi kim arayacak? | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
The hotel the moment the body is removed. | Ceset ortadan kaldırıldığında, otel arayacak. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I beg you don't. Give it back. | Yalvarırım içmeyin. Geri ver şunu. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
He must sign a statement he agrees to donate his organs. | Organlarını bağışlayacağına dair bir belge imzalamalı. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
People are scared of transplants. | İnsanlar organ nakillerinden korkar. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Someone left this letter for this lady, | Birisi posta puluna parası yetmediği için... | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
since he couldn't afford a postage stamp. | ...bu mektubu şu bayan için bıraktı. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
But she's left. | Ama o ayrıldı. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
It may be important, | Önemli olabilir... | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
as the young man looked deeply disturbed. | ...çünkü genç adam son derece üzgün görünüyordu. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I'll try to get in touch with her. | Onunla temasa geçmeye çalışırım. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Godspeed. | Tanrı yardımcınız olsun. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
My heartfelt greeting. | Seni yürekten selamlıyorum. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Are we meeting on earth or in heaven already? | Seninle yeryüzünde mi buluşuyoruz, yoksa cennette miyiz? | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
No, you won't get to heaven so easily. | Hayır, cennete o kadar kolay gidemezsin. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
What has brought you, kitten? Give me your blessing. | Seni buraya ne getirdi, yavrum? Bana hayır dualarını ilet. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Going to murder someone? They may murder me. | Birisini mi öldüreceksin? Onlar beni öldürebilir. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Don't do it to me by going first. | Benden evvel ölme. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Why? I hate going to funerals. | Neden? Cenazeye gitmekten nefret ederim. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Give me your blessing. | Bana hayır dualarını ilet. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
You believe it'll help. It won't harm me at least. | İnancın yardımcı olur. En azından bana zarar vermez. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
When all is unknown, everything's worth doing. | Hiçbir şey bilinmiyorsa, her şeyi yapmaya değer. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Put your hand on my head. Let me concentrate... | Elini başıma koy. Dur konsantre olayım. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Is this enough? I hope it'll help me. | Bu kadarı yeterli mi? Umarım yardımı olur. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I remember you putting your hand on Father's head... | Hatırlıyorum da, baban savaşa giderken... | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
... when he went to the war. And he didn't return. | ... ellerini başına koyardın. Ve bir daha da geri dönmedi. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
But the rascal saved his skin. By the way... | Ama namussuz onun kıçını kurtardı. Bu arada... | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
If this is the last time, | ....eğer bu son görüşmemizse... | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I must reveal a terrible secret to you. | ...sana korkunç bir sırrımı açıklamalıyım. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
The one you thought your father wasn't. | Baban sandığın kişi aslında baban değildi. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I couldn't tell you before, given the times we lived in. | Birlikte yaşadığımız zaman sana söyleyemedim. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I got you three certificates of baptism. | Senin için üç defa vaftiz belgesi aldım. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Catholic in one, Orthodox in another, | Biri Katolik, biri Ortodoks... | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
and distantly related to a countess in the third, | ...ve üçüncü olarak, komünist Polonya'yı... | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
as I hadn't foreseen the commie Poland. | ...önceden gören ben değilmişim gibi, bir kontes'ten. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I don't want you to die unaware of the truth. | Gerçeği bilmeden ölmeni istemiyorum. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Or you could've seen it in a soap, huh? | Yoksa rüyanda mı gördün? | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
They show so many of them that they make you confused. | Kafanı karıştıracak birçok şey gösterirler. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Back her up! | Şunu arkaya götür! | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Oh, it's you. Come in. | Geldiniz. İçeri girin. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Nothing's changed, Mr. Stefan? | Bir değişiklik var mı, Bay Stefan? | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Nothing, Mr. Angel. | Hayır, Bay Angel. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Here. Sign this. It's a formality. | Bunu imzalayın. Formalite olarak. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Why should I donate my organs? | Neden organları mı bağışlayayım? | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Let them burn the body. You can prolong someone's life. | Cesedimi yaksınlar. Başkasının hayatını uzatabilirsiniz. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Why prolong? If someone wanted... | Neden uzatayım ki? Birisi benden isteseydi... | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I wouldn't hesitate. Sign it, then. | ... tereddüt etmezdim. Öyleyse si imzalayın. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
They say in for a penny, in for a pound... | Kaz gelecek yerden, tavuk esirgenmez derler. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I wondered if a noose wouldn't be better. | Düşündüm de, acaba ilmek daha iyi olmaz mı. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
But we have a pistol. | Ama bir tabancamız var. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
You have any wishes? | Bir dileğin var mı? | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I was thinking of sending some emails. | Biraz e posta göndermeyi düşünüyordum. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
But I got no computer. No problem. | Ama bilgisayarım yok. Sorun değil. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
A laptop immediately! Where from? | Derhal bir dizüstü bilgisayar getirin! Nereden? | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I don't know. Immediately! | Bilmiyorum. Çok acil! | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
You wanted to take a shower. Now before they bring a laptop. | Duş almak istediniz. Onlar bilgisayarı getirirken siz de duşa girin. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I don't know if I really wanted it? | Gerçekten istediğime emin değilim. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Wash up before they do it in hospital. | Hastanede sizi yıkamadan siz kendiniz yıkanın. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
In hospital? | Hastanede mi? | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
They wash the body in the morgue. Their custom. I don't know why. | Hastanede cesedi yıkarlar. Adet böyle. Ne için olduğunu bilmiyorum. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Hello. Hello. Your luggage. | Merhaba. Merhaba. Bagajınız. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Put the cell away. | Cep telefonunu ortadan kaldırın. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Can't I answer it? You'll call back later. | Cevaplayabilir miyim? Daha sonra ararsınız. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Hi! What? | Selam! Ne? | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Keep the letter or throw it away. | Mektubu sakla ya da at. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Or open up and read it. He's unpredictable... | İstersen açıp oku. Onun sağı solu beli olmaz. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I'm going back. Of course! | Geri dönüyorum. Elbette! | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
My luggage! | Bagajım! | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Excuse me, my ticket? No reimbursement. | Affedersiniz, biletim. Geri iadesi yok. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I can't afford a train ticket home. | Eve gitmek için tren biletine param yetmiyor. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Here you are. It's working. | Buyurun. Çalışıyor. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
No need to get dressed. | Giyinmenize gerek yok. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
How would I look, then? | Nasıl görüneceğim öyleyse? | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I can show you how it works. | Nasıl olacağını gösterebilirim. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
When the emails are over, you'll shoot. | E postalar bittiğinde, ateş edersiniz. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Not at the heart, but at the head. | Kalbe değil, kafaya ateş edeceksiniz. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
You ever seen it done this way? | Daha önce bu şekilde olduğunu gördünüz mü? | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
It's always either this or that way. | Her zaman bu iki şekilde olur. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Where should I've seen it? In the movies. | Nerede görmüş olabilirim ki? Filmlerde. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Leave me alone now, please. | Beni yalnız bırakın şimdi, lütfen. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
I must concentrate. | Konsantre olmalıyım. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
You'll return after you hear a shot. | Bir atış duyduğunuzda geri gelirsiniz. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Lock the door, so that no one disturbs me. | Kapıyı kilitleyin ki kimse rahatsız etmesin. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Who's this farewell letter to? | Bu veda mektubu kime? | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
To the world. | Dünya'ya. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
Anyone can read it if he wants to. | İsteyen okuyabilir. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
If we gave for a ticket, we wouldn't afford the soup. | Bilet parası verirsek, çorbaya paramız yetmez. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
You can have soup. | Çorba alabilirsiniz. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |
And then hitchhike. | Sonra da otostop yapın. | Serce na dloni-1 | 2008 | ![]() |