Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 146483
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You okay? Yes, thank you very much. | Sen iyi misin? İyi misin? Evet, çok teşekkür ederim. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
I'm not a very good swimmer. | Çok iyi bir yüzücü değilimdir ben. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Your leg? Here, stretch it out. | Bacağın mı? Şöyle uzat. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
You know, that way you won't cramp. Oh, thank you very much. | Yani o zaman kramp girmez. Ah, çok teşekkür ederim. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
I haven't been swimming in so long. | Uzun zamandır yüzmüyordum. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
You're a new face. | Sen yabancısın. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Sond... | Sond... | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Jade Spence. | Jade Spence. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Jade Julliard Spence. | Jade Julliard Spence. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
my father's giving a garden party at the estate on Sunday | ...babam Pazar günü malikanenin bahçesinde parti verecek... | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Do you mind if I bring my father? | Babamı getirmemin bir sakıncası... olur mu? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
I was in the lounge. I heard you drowning. | Lobideydim. Boğulduğunu duydum. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
I finished my tea and scones and came immediately. | Çayımla bisküvilerimi bitirip, hemen geldim. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Yes, of course, child! | Ah, tabii, evladım! Ben... | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Like a lead weight, she sinks to the bottom all the time. | Kurşun ağırlık gibi dibe çöker her zaman. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Hey, come, child. | Hey, gel, evladım. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
What kind of idiot are you? Not a fox hunt? | Ne çeşit bir dangalaksın sen? Tilki avı mı yoksa? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
I'd like to talk to these people in their own terms. | Bu insanlarla kendi terimleriyle konuşmak istiyorum ben. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
And, oh, thanks for telling him I'm your father. | Ha, ona baban olduğumu söylediğin için de sağ ol. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Oh, incidentally, he thinks my name is Jade Spence, | Ah, aklıma gelmişken, adımın Jade Spence olduğunu sanıyor... | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Wait a minute, I... This is too tricky. I don't want to go ahead with this. | Bir dakika, ben... Bu fazla hileli. Buna devam etmek istemiyorum ben. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
That's why he returned, you know. This is his last big scoop. | Bu yüzden geri dönmüştü, biliyorsun. Bu onun son büyük haberi. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
This could be very big for my career. | Bu, kariyerim için çok önemli olabilirdi. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Your career's fine. You're on the college Bugle, or whatever it is. | Senin kariyerin iyi. Borazan Üniversitesi mi ne, ondasın işte. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
You got years for scoops. | Haber için yıllar var önünde. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Ah. There you are. | Ah. İşte geldiniz. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
She said, "All that's missing is a moat. " | O da, "Tek eksiği etrafında bir hendek," demişti. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
"All that's missing is a moat. " Beautiful. Ah, this is my father. | "Tek eksiği etrafında bir hendek." Çok güzel. Ah, ah, bu benim babam. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Father, Stephen Lyman, this is... These are my friends from America | Babam Stephen Lyman, bu da... Bunlar da Amerikalı arkadaşlarım... | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
How are you? Hello. | Nasılsınız? Merhaba. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Curtsey, curtsey, curtsey, curtsey, curtsey, curtsey, I've never met a Lord before. | Reverans! Rev... Rev... Reverans! Rev... Reverans! Daha önce bir lortla tanışmamıştım hiç. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
How exciting! | Ne heyecan verici! | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Absolutely. Would you like that? | Haklısın. İster misiniz? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Oh, it... Charmed, I'm sure. | Ah, bu... bu... Çok hoş olur, eminim. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
No, Dad. Because the stuff looks great. | Hayır, Baba. İçkiler harika görünüyor çünkü. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Remember, we wanted to look around. | Unutma, etrafa bakınmak istiyorduk. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
It's elegant, yet understated. I like that. | Zariftir, ama hâlâ küçümsenir. Severim bunu ben. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Oh, do you enjoy reading Trollope, too? | Ah, siz de mi Trollope okumayı seversiniz? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Would you quit fooling around! What's wrong with you? | Aylaklık etmeyi bırakır mısın? Neyin var senin? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Say I want to remember this ashtray. | Diyelim ki, bu küllüğü hatırlamak istiyorum. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
I think of, like, 50 ashtrays dancing on a desert island in hula skirts or something | Mesela hula eteği falan giymiş 50 küllüğün ıssız bir adada dans ettiğini düşünüyorum... | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
and then I remember. I can call it to mind whenever I... | ...sonra da hatırlıyorum. Aklıma getirebiliyorum her... | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
This is one of the drawing rooms. | Misafir odalarının biri bu. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Wow, this is really beautiful, isn't it? | Vay, gerçekten de çok güzel, değil mi? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Oh, here we have... This is my great grandfather. | Ah, buradakiler... Bu benim büyük dedem. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
There's grandfather and his wife, Lady Hayden. | Şu dedem, şu da karısı Leydi Hayden. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Reminds me of the portrait of Aunt Hillary in the library, no? | Hillary Hala'nın kütüphanedeki portresini anımsatıyor, değil mi? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Game woman, Hillary. Suffragette, I believe. Yeah. Diphtheria took her. | Gözü pek kadın Hillary. Kadına oy hakkı destekçisi, sanırım. Evet. Kuşpalazından gitmişti. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Or perhaps it was elm blight. | Ya da galiba karaağaç vebasıydı. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Oh, this is just beautiful. Wow. | Ah, burası çok güzel. Harika. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Yes. I love the lake. Do either of you fish? | Evet. Gölü severim. Ah, balık tutan var mı aranızda? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
No, no, never have. Oh, I'll have to teach you. | Hayır, hayır, hiç tutmadım. Ah, sana öğretmem gerekecek. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
I've taken some salmon, you know. Organic. | Ben birkaç somon tutmuştum aslında. Oltayla. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
So, Jade, do you enjoy concerts? | Peki, Jade, konserleri sever misin? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
We sponsor, in fact. | Sponsoruz biz aslında. Şey... | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
I used to play the violin, very, very badly. | Keman çalardım ben, çok.. çok kötü. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Do you play an instrument, either of you? | Bir alet çalıyor musun, ikinizden biri yani? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
I do. Yes, I play the... | Ben çalarım. Evet, şeyi çalarım... | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Various classics, you know, Noel Coward and Shakespeare and... | Muhtelif klasikleri, yani Noel Coward, Shakespeare ve... | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Right. We gave her piano lessons when she was a little girl, | Doğrudur. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
but her fingers were just too stubby. So... | ...ama parmakları fazla güdüktü. Yani... | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
It's a little metal thing you put in your mouth | Ağ... Ağzınıza koyduğunuz küçük metal bir şeydir... | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Used to be called the Jew's harp, but you know how those people are. | Yahudi harpı derlerdi ona, ama insanları bilirsiniz işte. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
I would love it if you could teach me how to fly fish. That would be great. | Bana sinek oltası yapmayı öğretmeniz çok hoşuma gider. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Okay, I want you to watch me very closely. Pay very strict attention here. | Tamam, beni çok yakından izlemenizi istiyorum. Tüm dikkatinizi buraya verin. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Now I want you to take a card. | Şimdi bir kart çekmeni istiyorum. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
You got it? All right, now tell everybody what the card was. | Oldu mu? Tamam, şimdi herkese kartın ne olduğunu söyle. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Was it this six of hearts? | Bu kupa altılısı mıydı o? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
But I just put that in my bag. | Ama çantama koymuştum. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
You're a wonderful sport, Claire. | Yahu sen harika bir kafa dengisin, Claire. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
I mean that sincerely. God bless you. | İçtenlikle söylüyorum bunu. Tanrı seni korusun. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
You're a very sweet woman, and this has been a great group. | Sen çok tatlı bir kadınsın, bu da harika bir grup olmuş. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
From the bottom of my heart, I say this with all due respect. | Sen... Ben... Ben... Kusura bakma, ama kalbimin derinliklerinden gelerek söylüyorum ben bunu. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
You're a wonderful... A credit to your race and a magnificent group of people. | Siz harika bir... Irkınızın övünç kaynağı ve muhteşem bir insan grubusunuz. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
You know, I must find out who does the hedges here. | Ben... Ben... Bu çalıları kimin yaptığını öğrenmeliyim aslında. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Back home, my topiary moose | Evdeki çalıdan geyiğimin boynuz civarı biraz hırpani görünmeye başladı. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
I'm sorry, I'm in oil! I'm in oil. | Özür dilerim, petrol işindeyim! Petrol işindeyim. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
I was in real estate, | Ga... Ga...Ga... Gayrimenkuldeydim... | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
but, you know, land is so difficult to come by now, especially outdoors. | ...ama... ama aslında toprak almak çok zor şu aralar, hele açık araziyse. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
It's become a problem. | Bir... eee... soruna dönüştü bu. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Incidentally, I accept your invitation. | Ben... Ben... Ben... şey... Bu arada, davetinizi kabul ediyorum. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
I will play poker this weekend. | Bu hafta sonu poker oynayacağım. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Now that I've seen how good you are at cards, can we trust you? | Kartlar konusunda ne kadar iyi olduğunuzu gördüm, size güvenebilir miyiz yani? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Well, what would you like to know? | Eh, ne öğrenmek istersin? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Well, I come from a privileged family, as I'm sure you can tell. | Eh, ayrıcalıklı bir aileden gelmeyim, senin de fark ettiğin gibi. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
My hobbies are polo and... Oh, I own some racehorses. | Eee... Özel zevklerim, polo ve... eee... Ah, birkaç yarış atım var. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
If you know any good Chinese restaurants... | İyi Çin lokantaları biliyorsanız... | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
You have wonderful enamel. | Harika diş mineleriniz var. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Can I confess something? | Bir şey itiraf edebilir miyim? N... Ne... Neye bakıyorsun öyle? Bir şey itiraf edebilir miyim? Bir şey itiraf edebilir miyim? Bir şey itiraf edebilir miyim? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
I just love an American accent, | Amerikan aksanını çok severim ve söylediklerinin çoğunu çok hoş buluyorum. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Oh, you have a new secretary? Oh, yes. | Ah, yeni bir sekreteriniz mi var? Ah, evet. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Did they do an autopsy? | Otopsi yaptılar mı? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
How did we get on to this morbid subject? | Nereden geldik bu iç karartıcı konuya? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Would I offend you if I told you something? Probably not. | Sana bir şey söylesem kırılır mısın? Hmmm... Kırılmam herhalde. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
You're very... Very different from the women I usually meet. | Genel olarak tanıştığım kadınlardan çok... çok farklısın sen. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Well, I just can't seem to get the vision of you in your swimsuit out of my mind. | Eh, mayolu görüntünü aklımdan hiç çıkaramayacakmışım gibi geliyor bana. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Wow. You work really fast. | Vay. Çok hızlı çalışıyorsunuz. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Oh, no, don't! | Ah, hayır, durmayın! | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
You just were getting warmed up. | Daha yeni ısınıyordunuz. | Scoop-1 | 2006 | ![]() |
Are you romantic by nature? | Doğuştan romantik misin sen? | Scoop-1 | 2006 | ![]() |