Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 68

İngilizce	Türkçe	Ayrıntılar
blank banner	boş büyük başlık
blank tent card	boş çadır kart
blank workbook	boş çalışma kitabı
blank workbook	boş çalışma sayfası
blank cd	boş cd
empty frame	boş çerçeve
blank binder	boş cilt
Hollow circle	Boş daire
idle character	boş damga
Hollow Rect	Boş Dikdörtgen
blank disk	boş disk
Free Disk Space	Boş Disk Alanı
Importing	Boş Dosya Alınıyor
idle	boş duran
idle	boş durma
Idle sensitivity	Boş duyarlığı
blank screen	boş ekran
empty elements	boş elemanlar
Hollow Ellipse	Boş Elips
blank form	boş form
empty formula	boş formül
empty recycle bin	boş geri dönüşüm kutusu
day off	boş gün
idle line	boş hat
hunting	boş hat arama (telefon)
empty cells plotted as	boş hücrelerin çizim şekli
dummy signer	boş ımzacı
absentminded	boş kafalı
plain paper	boş kağıt
idle time	Boş Kalma Süresi
blank postcard	boş kartpostal
Free Resources	Boş Kaynaklar
blank book fold	boş kitap katlaması
to trifle, to prate	boş konuşmak
empty set, null set, empty cluster	boş küme
Hollow box	Boş kutu
bunkum, prate, buncombe, guff	boş laf
empty list	boş liste
Free Megabytes	Boş Megabayt
free NCBs	boş NCB
blanks	boş olanlar
to be free	boş olmak
Free Media, blank media	boş ortam
empty paragraphs	boş paragraflar
blank password	boş parola
blank window	boş pencere
blank poster	boş poster
blank line	boş satır
empty rows	boş satırlar
blank lines below slides	boş satırlar slaytların altında
blank lines next to slides	boş satırlar slaytların yanında
blank page	boş sayfa
Free pages exceeded	Boş sayfa sayısı aşıldı
blank series	boş seri
empty favorites	boş sık kullanılanlar
blank presentation	boş sunu
idle time	Boş süre
Idle timer (T3)	Boş Süreölçer (T3)
empty columns	boş sütunlar
blank full page	boş tam sayfa
Free Tape	Boş Teyp
Free Space Wand	Boş Uzay Çubuğu
leisure, leisure time	boş vakit
never mind	boş ver
blank database	boş veritabanı
empty web	boş web
blank web page	boş web sayfası
blank web site	boş web sitesi
create empty	boş yarat
Free Printer Memory	Boş Yazıcı Belleği
vacancy	boş yer
Free space	Boş Yer Boş alan
recreational fishery	boş zamanı değerlendirme balıkçılığı
to squander	boşa harcamak
FreeSpace	BoşAlan
discharge	boşalım
discharging	boşalıyor
orgasm, ejaculation	boşalma
gap	boşalma aralığı (elektriksel)
discharge rate	boşalma oranı
to ejaculate	boşalmak
Free, clear, empty, drain	boşalt
discharging, Flushing	boşaltılıyor
Offload	Boşaltılmış yük
drainage, discharge	boşaltma
discharge coefficient	boşaltma katsayısı
Landing charges	Boşaltma masrafları
to evacuate, to dump, to vacate, to flush (buffer, etc.)	boşaltmak
to discharge	boşaltmak (enerji)
divorce	boşanma
to divorce	boşanmak
to burst forth	boşanmak (gözyaşı, kan)
divorced	boşanmış
raunchy	boşboğaz
blab	boşboğazlılık
Ignore Nulls	Boşları Yoksay
Ignore blank	Boşluğu yoksay
gap, blank, emptiness, vacancy, cavity, excavation, lacuna, cavum, abysm, Gap width	boşluk
Gap Depth	Boşluk Derinliği
confabulate	boşluk doldurma