Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 242
| garbage file, garbled file | karmakarışık dosya | |
| to snarl, to jumble | karmakarışık etmek | |
| chaos, tangle | karmakarışık hal | |
| mussy | karman çorman | |
| involution | karmaşa | |
| complex, tangled | karmaşık | |
| complex links | karmaşık bağlantılar | |
| complex variable | karmaşık değişken | |
| complex admittance | karmaşık geçiri | |
| to complexify | karmaşık hale getirmek | |
| complex target | karmaşık hedef | |
| complex bold | karmaşık kalın | |
| complex scripts | karmaşık kodlar | |
| complex scripts | karmaşık komut dosyaları | |
| complex number | karmaşık sayı | |
| complex frequency | karmaşık sıklık | |
| complex tone, complex sound | karmaşık ton | |
| complex scripts | karmaşık yazılar | |
| complexity, complication | karmaşıklık | |
| cauliflower, cauliflower | karnabahar | |
| cauliflower appetizer | karnabahar çerezi | |
| fried cauliflower | karnabahar kızartması | |
| cauliflower moussakka | karnabahar musakka | |
| cauliflower salad | karnabahar salatası | |
| abdomen | karnın altı | |
| whole, slitted aubergines with seasoned minced meat filling | karnıyarık | |
| diamond | karo | |
| carpal tunnel syndrome | karpa tünel sendromu | |
| carpal bone | karpal kemik | |
| watermelon | karpuz | |
| anti, against, across from | karşı | |
| counterweight | karşı ağırlık | |
| counter-transference | karşı aktarım | |
| counterspy | karşı casus | |
| to repugn | karşı çıkmak | |
| to acquiesce | karşı çıkmamak | |
| to counterpoise | karşı denge yada ağırlık oluşturmak | |
| to resist | karşı durmak | |
| defiant | karşı gelen | |
| contravention | karşı gelme | |
| to defy | karşı gelmek | |
| overwhelming | karşı konulamaz | |
| to counteract | karşı koymak | |
| counter example | karşı örnek | |
| counterpunch | karşı yumruk | |
| file download | karşıdan dosya yükleme | |
| code download | karşıdan kod yükleme | |
| download | karşıdan yükle | |
| download size | karşıdan yükleme boyutu | |
| download, download status | karşıdan yükleme durumu | |
| download error | karşıdan yükleme hatası | |
| download option | karşıdan yükleme seçeneği | |
| download options, download options for | karşıdan yükleme seçenekleri | |
| download site | karşıdan yükleme sitesi | |
| download time | karşıdan yükleme süresi | |
| downloads | karşıdan yüklenenler | |
| downloading | karşıdan yükleniyor | |
| downloading | karşıdan yüklüyor | |
| corresponding | karşıdüşen | |
| to correspond, to recoup, to counter to | karşılamak | |
| converging | karşılaşıyor | |
| to encounter, to come across | karşılaşmak | |
| compare | karşılaştır | |
| compare true | karşılaştır doğru | |
| compare false | karşılaştır yanlış | |
| comparative sort | karşılaştırarak sıralama | |
| comparator, comparing element | karşılaştırıcı | |
| comparable interim period | karşılaştırılabilir ara dönem | |
| achieve comparabilitiy | karşılaştırılabilirliğin sağlanması | |
| comparability | karşılaştırılabilirlik | |
| compare to | karşılaştırılacak | |
| files to compare | karşılaştırılacak dosyalar | |
| compare of volume | karşılaştırılan birim | |
| compare to | karşılaştırıldığı değer | |
| comparing | karşılaştırıyor | |
| compare | karşılaştırma | |
| balance relay | karşılaştırma bağlağı | |
| compare true | karşılaştırma doğru | |
| compare options | karşılaştırma seçenekleri | |
| compare false | karşılaştırma yanlış | |
| compare from | karşılaştırma yeri | |
| to compare, to confront | karşılaştırmak | |
| comparative | karşılaştırmalı | |
| comparative balance sheet | karşılaştırmalı bilanço | |
| comparative information | karşılaştırmalı bilgi | |
| benchmark | karşılaştırmalı değerlendirme | |
| benchmark test | karşılaştırmalı değerlendirme deneyi | |
| additional comparative information | karşılaştırmalı ek bilgi | |
| comparison measurement | karşılaştırmalı ölçme | |
| comparative sort | karşılaştırmalı sıralama | |
| corresponding | karşılığı olan | |
| reply, feedback, equivalent, provision, requital | karşılık | |
| consideration | karşılık olarak verilen | |
| answerback | karşılık verme | |
| answerback, to answerback, to retaliate | karşılık vermek | |
| mutual | karşılıklı | |
| swop | karşılıklı değiştirme | |
| master netting arrangement | karşılıklı işlemlerin netleştirilmesine imkan veren anlaşma | |
| deadlock | karşılıklı kilitlenme | |
| net settlement | karşılıklı netleştirme |