Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 170

İngilizce	Türkçe	Ayrıntılar
extend mode	genişletme kipi
extending rule	genişletme kuralı
expanded by	genişletme ölçütü
expansion slot	genişletme yuvası
to extend, to expand, to enlarge, to broaden, to widen, to dilate	genişletmek
expandcanvas	genişlettuval
fit width, fit to width	genişliğe sığdır
AlignWidth	GenişliğeHizala
fit to width	genişliği sığdır
width, breadth, capaciousness, commodiousness	genişlik
snuffle	genizden konuşma
genic	genlerle ilgili
expandability	genleşebilirlik
expansion, dilation	genleşme
to expand	genleşmek
amplitude frequency conversion	genliğin sıklığa çevrilmesi
amplitude	genlik
amplitude distortion	genlik bozunumu
amplitude linearity	genlik doğrusallığı
amplitude non-linearity	genlik doğrusalsızlığı
amplitude peak	genlik doruğu
amplitude phase keying (APK)	genlik evre kiplenimi
amplitude modulation (AM)	genlik kiplenimi
amplitude modulated oscillation	genlik kiplenimli salınım
genome	genom
Geneva	Genova
geometry	geometri
Geometry Type	Geometri Türü
geometric mean	geometrik ortalama
analysis situs	geometrik şekillerin veya üç boyutlu cisimlerin bazı durumlarda değişmeyen özelliklerini inceleyen matematik dalı
axis	Geometrik Tasarımlı
Axis Letterhead	Geometrik Tasarımlı Antetli Kağıt
Axis Newsletter	Geometrik Tasarımlı Bülten
Axis Statement	Geometrik Tasarımlı Ekstresi
Axis Fax Cover	Geometrik Tasarımlı Faks Kapak Sayfası
Axis Invoice	Geometrik Tasarımlı Faturası
Axis Quote	Geometrik Tasarımlı Fiyat Teklifi
Axis Refund	Geometrik Tasarımlı ıadesi
Axis Catalog	Geometrik Tasarımlı Katalog
Axis Calendar	Geometrik Tasarımlı Takvim
Axis Web Site	Geometrik Tasarımlı Web Sitesi
Axis Envelope	Geometrik Tasarımlı Zarf
GEOMEAN	GEOORT
fair value	gerçeğe uygun değer
fair value measurement	gerçeğe uygun değer ölçümü
fair presentation	gerçeğe uygun sunum
reasonable estimate	gerçeğe uygun tahmin
reality testing	gerçeği değerlendirme yetisi
real, genuine, Actual, virtual, proper, veritable	Gerçek
actual address	gerçek adres
true love	gerçek aşk
real catch	gerçek av
true fishes	gerçek balıklar
Actual Size	Gerçek boyut
true south	gerçek güney
function of a real variable	gerçek işlev
true heading (TH), true bearing (QUJ)	gerçek istikamet
true north	gerçek kuzey
actual parameter	gerçek parametre
Actual Pixels	Gerçek Piksel Sayısı
real number	gerçek sayı
true track (TT)	gerçek uçuş yolu
actual flying time	gerçek uçuş zamanı
right whales	gerçekbalinagiller
realism	gerçekçilik
Rendering	Gerçekleme
Implementation limit exceeded	Gerçekleme sınırı aşıldı
escapism	gerçeklerden kaçma
realisable value	gerçekleşebilir değer
Actual Work	Gerçekleşen ış
Actual Effort	Gerçekleşen ışgücü
Actual Cost	Gerçekleşen Maliyet
ActualCost	GerçekleşenMaliyet
realization	gerçekleşme
to happen	gerçekleşmek
unearned finance income	gerçekleşmemiş finans geliri
by	gerçekleştiren
realized	gerçekleştirilmiş
implementation, actualisation	gerçekleştirme
to perform, to implement, to realize, to actualise	gerçekleştirmek
reality principle	gerçeklik ilkesi
jellyfishes	gerçekmedüzler
essentially	gerçekte
really, indeed, truly, genuinely	gerçekten
although	gerçi
neck	gerdan
stuffed lamb neck	gerdan dolması
neck of lamb with prunes and sugar	gerdaniye
nuptial	gerdek
Action Item	gereği beklenen işlem
Action Item	gereği beklenen öğe
date action due	gereği için son tarih
duly	gereğince tam zamanında
overstay	gereğinden fazla kalmak
due date	gereğinin yapılacağı tarih
date action completed	gereğinin yapıldığı tarih
need	gerek
basis for conclusions	gerekçe
justification	gerekçeleme
required parameter	gereken değiştirge