Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 181578

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
She had her midterms coming up.	Ara sınav dönemi geliyordu.	Without a Trace 4.0-1	2005
Someone told her it would give her energy, help her focus.	Biri ona hapların enerji vereceğini, odaklanmasına yardım edeceğini söylemiş.	Without a Trace 4.0-1	2005
Well, with the private school, lvy League in the future, it's a lot of pressure.	Özel okulda okumak, gelecekte en iyi üniversiteleri düşünmek, çok büyük bir baskı.	Without a Trace 4.0-1	2005
Do you think it's possible she may have done other things to give herself an edge?	Kendini zorlamak için başka şeyler de yapmış olabilir mi?	Without a Trace 4.0-1	2005
All right. What do you got?	Pekâlâ. Ne buldun?	Without a Trace 4.0-1	2005
Security pictures from the bank near where Tara went missing.	Tara'nın kaybolduğu yerin yakınlarındaki bankanın güvenlik kamerası kayıtları.	Without a Trace 4.0-1	2005
I don't know, but it looks like he's following her.	Bilmiyorum ama onu izliyormuş gibi görünüyor.	Without a Trace 4.0-1	2005
He could be a client.	Müşteri olabilir.	Without a Trace 4.0-1	2005
What do you mean? Come here.	Ne demek istiyorsun? Gel buraya.	Without a Trace 4.0-1	2005
This is Tara's computer.	Bu Tara'nın bilgisayarı.	Without a Trace 4.0-1	2005
Looking through the desktop, I found file after file of research papers.	Masaüstünde tonla araştırma dosyası buldum.	Without a Trace 4.0-1	2005
One on Roman architecture, one on Hobbes...	Bir tane Roman mimarisi, bir tanesi Hobbes...	Without a Trace 4.0-1	2005
...one on this thing called Australopithe...	...bir tanesi de Australopithe denen şey hakkında...	Without a Trace 4.0-1	2005
Okay. No, not okay.	Tamam. Hayır tamam değil.	Without a Trace 4.0-1	2005
She's never taken a class on Roman architecture, on philosophy...	Roman mimarisi, filozofi ya da...	Without a Trace 4.0-1	2005
...on the austra whatever it's called.	...austra ya da her ne ise onun hakkında hiç ders almamış.	Without a Trace 4.0-1	2005
She's writing papers for other people and making a ton of money doing it.	Başkaları için ödevler yazıyor ve bundan tonla para kazanıyor.	Without a Trace 4.0-1	2005
The girl has a 4.0 grade average. She's headed to Harvard.	Bu kızın 4'ün üzerinde ortalaması var. Harvard'a girmeyi düşünüyor.	Without a Trace 4.0-1	2005
Why would she risk it? Well, little blue pills cost a lot of money.	Bunu neden tehlikeye atsın ki? Küçük mavi haplar çok pahalı.	Without a Trace 4.0-1	2005
Well, if this guy is a client, maybe he didn't like her work.	Eğer bu adam müşteri ise belki ödevi beğenmemiştir.	Without a Trace 4.0-1	2005
Tara's a fish. She was born to be in the water.	Tara bir balık. Suda olmak için doğmuş.	Without a Trace 4.0-1	2005
I was gonna make her team captain. Was?	Onu takım kaptanı yapacaktım. Yapacaktım?	Without a Trace 4.0-1	2005
Sounds like you changed your mind. No, the reverse.	Kulağa fikrinizi değiştirmişsiniz gibi geliyor. Hayır tam tersi.	Without a Trace 4.0-1	2005
She quit the team about four months ago.	Dört ay önce takımdan ayrıldı.	Without a Trace 4.0-1	2005
Really? She say why?	Gerçekten mi? Nedenini söyledi mi?	Without a Trace 4.0-1	2005
She tried.	Yorulmuştu.	Without a Trace 4.0-1	2005
I need to focus on academics.	Derslerime odaklanmam lazım.	Without a Trace 4.0-1	2005
What are you talking about? You're a straight A student.	Neden bahsediyorsun? Sen hep A alan bir öğrencisin.	Without a Trace 4.0-1	2005
I know, but SAT's are coming.	Biliyorum ama bitirme sınavları yaklaşıyor.	Without a Trace 4.0-1	2005
In six months. I need to do really well on them.	Altı ay sonra. Onlardan çok iyi notlar almam lazım.	Without a Trace 4.0-1	2005
Tara, quit the B.S. It's the truth.	Mazeret uydurmayı bırak Tara. Gerçek bu.	Without a Trace 4.0-1	2005
Something is going on with you.	Senin bir sorunun var.	Without a Trace 4.0-1	2005
You've been missing practice, your times are going up.	Antremanları kaçırıyorsun, sürelerin yükseliyor.	Without a Trace 4.0-1	2005
That's just it exactly. I'm not that good.	Gerçek bu. O kadar iyi değilim.	Without a Trace 4.0-1	2005
And Harvard doesn't give swimming scholarships anyway.	Harvard yüzme bursu vermiyor zaten.	Without a Trace 4.0-1	2005
So, what's the point?	Yani, ne demek istiyorsun?	Without a Trace 4.0-1	2005
Look, it's not like I wanna do this, okay?	Bunu yapmak istemiyorum gibi düşünme tamam mı?	Without a Trace 4.0-1	2005
You know how much I love swimming.	Yüzmeyi ne kadar sevdiğimi biliyorsun.	Without a Trace 4.0-1	2005
This is the only place I can come and think clearly, and everything's okay.	Rahatça düşünebildiğim ve her şeyin yolunda olduğu tek yer burası.	Without a Trace 4.0-1	2005
Tara, are you in trouble? No.	Başın belada mı Tara? Hayır.	Without a Trace 4.0-1	2005
You sure? I'm not in trouble.	Emin misin? Başım belada değil.	Without a Trace 4.0-1	2005
I just wanna get into college.	Üniversiteye girmek istiyorum o kadar.	Without a Trace 4.0-1	2005
I don't know what the real reason was.	Esas nedenin ne olduğunu bilmiyorum.	Without a Trace 4.0-1	2005
But you don't think she was brushing up on vocab for the SAT's?	Ama öğlenlerini bitirme sınavı için kelime haznesini geliştirdiğini düşünmüyorsunuz?	Without a Trace 4.0-1	2005
Was it drugs?	Sorun uyuşturucu muydu?	Without a Trace 4.0-1	2005
She's a teenager. It's possible. But I never saw anything.	O bir genç kız. Bu mümkün. Ama ben hiçbir şey görmedim.	Without a Trace 4.0-1	2005
Did you ever see any guys hanging around?	Etrafta dolaşan adamlar gördünüz mü?	Without a Trace 4.0-1	2005
Was there a boyfriend? No. I would've noticed that.	Erkek arkadaşı var mıydı? Hayır. Olsaydı fark ederdim.	Without a Trace 4.0-1	2005
Do you recognize this guy? No.	Bu adamı tanıyor musunuz? Hayır.	Without a Trace 4.0-1	2005
So who is he? Did he do something to Tara?	Kim o? Tara bir şey mi yaptı?	Without a Trace 4.0-1	2005
I'm gonna give you my card in case you think of anything else.	Aklınıza bir şey gelirse diye size kartımı vereceğim.	Without a Trace 4.0-1	2005
Gimme a call. Yeah.	Beni arayın. Tamam.	Without a Trace 4.0-1	2005
Now, if you wouldn't mind, I'd like to talk to you alone.	Eğer sakıncası yoksa seninle yalnız konuşmak istiyorum.	Without a Trace 4.0-1	2005
Can this wait? I have English. Ms. Resnick throws a fit if I'm late.	Bu bekleyemez mi? İngilizce dersim var. Geç kalırsam Bayan Resnick beni paralar.	Without a Trace 4.0-1	2005
No, this is about your suspension.	Hayır. Bu senin uzaklaştırılman hakkında.	Without a Trace 4.0-1	2005
I'll talk to you later.	Seninle sonra görüşürüz.	Without a Trace 4.0-1	2005
Okay, you were busted for plagiarizing a paper, but you never said who did it.	Çalıntı ödev vermekten yakalanmışsın ama kimin yaptığını söylememişsin.	Without a Trace 4.0-1	2005
Was it Tara?	Tara mıydı?	Without a Trace 4.0-1	2005
I'm not here to get you in trouble, all right?	Başını belaya sokmayacağım tamam mı?	Without a Trace 4.0-1	2005
Your friend is missing.	Arkadaşın kayıp.	Without a Trace 4.0-1	2005
I'm trying to determine if those papers have anything to do with it.	O ödevlerin bununla bir ilgisi var mı öğrenmeye çalışıyorum.	Without a Trace 4.0-1	2005
Don't know what? If it has to do with it.	Ne bilmiyorsun? Kaybolmasıyla bir ilgisi olup olmadığını.	Without a Trace 4.0-1	2005
But it could? Yeah.	Ama olabilir? Evet.	Without a Trace 4.0-1	2005
There's been something going on with her.	Ona bir şeyler oluyordu.	Without a Trace 4.0-1	2005
These last couple of months she's been, like, a different person.	Son bir kaç aydır farklı bir insan gibiydi.	Without a Trace 4.0-1	2005
Just the fact she's writing these papers.	Bu ödevleri yazmadı gibi.	Without a Trace 4.0-1	2005
She used to be so competitive, and now she's helping everyone else get A's.	Eskiden rekabetçiydi ama şimdi herkesin A almasına yardım ediyor.	Without a Trace 4.0-1	2005
So that's what she's doing in the afternoons?	Yani öğleden sonraları bunu yapıyordu?	Without a Trace 4.0-1	2005
Writing papers instead of swimming?	Yüzmek yerine ödev yazmak mı?	Without a Trace 4.0-1	2005
I don't know what she's been doing.	Ne yaptığını bilmiyorum.	Without a Trace 4.0-1	2005
We all used to hang out all the time...	Eskiden hep beraber takılırdık ama şimdi...	Without a Trace 4.0-1	2005
...and now I only see her on the way to SAT prep...	...sadece bitirme sınavı etütlerine giderken ya da...	Without a Trace 4.0-1	2005
...or when she comes by to drum up business.	...iş yapmaya geldiğinde görüyorum.	Without a Trace 4.0-1	2005
Gwen, come on. I can write you an awesome paper on Madame Bovary.	Hadi Gwen. Sana, Madame Bovary hakkında harika bir ödev yazabilirim.	Without a Trace 4.0-1	2005
Don't do it, Gwen. I know what I did wrong with yours.	Yapma Gwen. Seninkilerde nerede hata yaptığımı biliyorum.	Without a Trace 4.0-1	2005
It was way too theoretical. Yours will be much simpler.	Çok kuramsaldı. Seninki çok daha basit olacak.	Without a Trace 4.0-1	2005
No one will ever know. You'll get an A for sure.	Kimse anlamayacak. Kesinlikle A alacaksın.	Without a Trace 4.0-1	2005
I write an A paper, they'll know. Well, then I'll write you a B paper.	A alacak ödev yazarsam anlarlar. O zaman sana B alacak ödev yazarım.	Without a Trace 4.0-1	2005
I'll even write you a C paper if you want.	C alacak ödev bile yapabilirim istiyorsan.	Without a Trace 4.0-1	2005
You couldn't write a C paper if you tried.	Uğraşsan bile C alacak ödev yazamazsın.	Without a Trace 4.0-1	2005
Yes, I can. I've done it.	Evet yazabilirim. Daha önce yazdım.	Without a Trace 4.0-1	2005
Someone paid you to get them a C? You paid her to get you suspended.	Biri sana C almak için para mı verdi? Uzaklaştırılmak için ona para verdin.	Without a Trace 4.0-1	2005
Come on, Gwen. I really need the money right now.	Yapma Gwen. Şu anda gerçekten paraya ihtiyacım var.	Without a Trace 4.0-1	2005
Why? What's going on? Nothing.	Neden? Neler oluyor? Hiçbir şey.	Without a Trace 4.0-1	2005
So, what do you say? I say, no.	Ne diyorsun? Hayır diyorum.	Without a Trace 4.0-1	2005
I don't care about grades anymore. Fine. I gotta go.	Notlar artık umrumda değil. Tamam. Gitmem gerek.	Without a Trace 4.0-1	2005
How much does she charge per paper? Ten bucks a page.	Sayfa başına ne kadar alıyordu? Sayfa başına 10 dolar.	Without a Trace 4.0-1	2005
And did she write a lot of them? Tons.	Onlardan çok yazdı mı? Tonlarca.	Without a Trace 4.0-1	2005
Any idea what she's using the money for?	Parayı ne için kullandığını biliyor musun?	Without a Trace 4.0-1	2005
Sam, I was finally able to access her e mails.	En sonunda e postalarına ulaşmayı başardım Sam.	Without a Trace 4.0-1	2005
All the papers she's been writing she's been sending to one account.	Yazdığı bütün ödevleri tek bir hesaba gönderiyormuş.	Without a Trace 4.0-1	2005
"Knicks thirty two"?	"Knicks otuz iki"?	Without a Trace 4.0-1	2005
A.K.A. Ryan Barrett. He's a freshman at Columbia.	Diğer adıyla Ryan Barret. Columbia'da bir çaylak.	Without a Trace 4.0-1	2005
How far do these go back? Four months. Before that, nothing.	Bunlar ne kadar geriye gidiyor? Dört ay. Ondan önce hiçbir şey yok.	Without a Trace 4.0-1	2005
That's right around the time she quit the swim team.	Bu yüzme takımından ayrıldığı zaman denk geliyor.	Without a Trace 4.0-1	2005
I bet something happened then that made her do this.	Bahse girerim o zaman ona bunları yapmaya zorlayacak bir şey oldu.	Without a Trace 4.0-1	2005
The guy from the surveillance photo.	Güvenlik kamerasındaki adam.	Without a Trace 4.0-1	2005
It sure is. Let's go.	Kesin o. Gidelim.	Without a Trace 4.0-1	2005
She writes papers for me. It's not against the law.	Benim için ödevler yazıyor. Bunu suç değil.	Without a Trace 4.0-1	2005
Carrying around a bag of prescription medication...	Reçetesi olmadan reçeteyle satılan ilaçlarla...	Without a Trace 4.0-1	2005