Search
English Turkish Sentence Translations Page 16107
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
praying with my family. | ...ailesiyle birlikte dua etmesini öneririm. ...ailemle birlikte dua ederek geçireceğim. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Min seo. | Min seo. Min seo. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Daddy knows how you feel. | Baban, hislerini biliyor canım. Baban nasıl hissettiğini anlıyor. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
It's all right. | Ben iyiyim. Sorun yok. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
You won't believe anything I say anyway. | Nasıl olsa söylediğim hiçbir şeye inanmayacaksın. Söyleyeceğim hiçbir şeye inanmayacaksınız nasıl olsa. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I'm gonna go outside for a bit, | Bu son kez olabileceği için... Son zamanlarımı... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
since this might be my last time. | ...biraz dışarı çıkacağım. ...dışarıda geçirmek istiyorum. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
What in the world have I done? | Ne halt ettim ben? Ne yaptım ben böyle? | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Bro! I know you're busy, | Ağabey, yenge! Şu anda çok meşgul olduğunuzu biliyorum... Kanka! Meşgul olduğunu biliyorum... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
but we need to talk. | ...ama sanırım konuşmamız lazım. ...ama konuşmalıyız. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
You guys can ignore what I say like you always do, | Sizler her zaman yaptığınız gibi söylediklerimi duymazlıktan gelebilirsiniz.. Benim söylediklerimi görmezden... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
but you shouldn't ignore Min seo, | ...ancak sevgili kızınızın söylediklerine inanmasanız bile... ...gelebilirsiniz ama Min seo'yu... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
your one and only hope. | ...onu dikkate almalısınız. ...dinleyin. Tek umudumuzu. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Just like the UFO I saw a few years ago, | Tıpkı birkaç yıl önce bir UFO görmem gibi... Benim birkaç yıl önce... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
the idea of her eightball meteor is certainly a bit absurd | ...gördüğüm UFO gibi Min seo'nun top meteor fikri biraz saçma. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
But what's important is that | ...ancak asıl önemli olan şey... Ama ne de olsa Dünya'nın... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
the world might end in a few hours. | ...dünya birkaç saat içinde yok olabilir. ...sonu birkaç saat sonra geliyor. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
According to Stephen Hawking's black hole theory, | Stephen Hawking'in kara delik teorisine göre... Stephen Hawking'in kara delik teorisine... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
things we can't humanly explain can sometimes | ...göre bizlerin yani insanların... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
happen in this universe. | ...zaman ve mekanı çakıştığında insan aklının açıklayamadığı şeyler olur. ...bu evrende açıklayamayacağı şeyler var. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
The four of us becoming a family could be one silly phenomenon. | Dördümüzün bir aile olması bir fenomen olabilir. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
And according to wheeler's wormhole theory... | Ayrıca Wheeler'ın solucan deliği teorisine göre Ve solucan deliği teorisine göre... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Uncle Hwan. Yes? | Hwan amca. Evet? Hwan. Evet? | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Stop talking bullshit and say something realistic. | Saçmalamayı bırak da gerçekçi bir şeyler söyle. Zırvalamayı keste ne dediğini anlayalım. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Well, okay. | Tamam, tamam. Tamam. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I've thought for years that this black hole phenomenon | Yıllardır bu kara delik olgusunun internet veya cep telefonu... Yıllardır kara deliklerin İnternet... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
could become linked through Internet or cell phone signals. | ...sinyallerine bağlanabileceğini düşünüyordum. ...ve ya telefon sinyalleriyle bağlanabileceğini düşünmüştüm. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
And the fact that I saw that UFO is also strange, | Ayrıca o gün bir UFO görmüş olmam da çok garip. Ve ayrıca o gördüğüm UFO'da... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
because that thing I saw was real! | Çünkü o gün gördüğüm o şey gerçekten de vardı! ...çok garipti. Ve de gerçekti! | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I looked through the browser history. | İnternet geçmişine bir göz attım. İnternetin geçmişine baktım ve... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
There really was one odd address. | Orada sahiden de garip bir adres vardı. ...çok garip bir site vardı. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Something is weird outside. | Dışarıda garip bir şey var! Dışarıda garip şeyler oluyor! | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
The sirens are really loud. Turn on the TV! | Sirenler çok gürültülü. TV'yi aç! Siren sesleri çok yüksek. Televizyonu açın! | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Ladies and gentlemen I repeat... | Evet sayın seyirciler, bir kez daha tekrarlıyorum. Baylar ve bayanlar, tekrar ediyorum. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Due to the meteor's sudden acceleration, | Göktaşının aniden hızlanması nedeniyle... Meteorun şu anki durumuna bakılırsa... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
we now have twenty minutes and twenty seconds left. | ...artık 20 dakika ve 20 saniyemiz kaldı. ...yirmi dakika yirmi saniyemiz kaldı. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
We're also seeing strange weather | Göktaşının da tesiriyle... Ayrıca meteorun durumundan... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
because of the meteor's influence. | ...havada dengesiz değişimler görüyoruz. ...dolayı garip hava olayları da görülüyor. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Let's find out the current status of our weather report. | Ülkenin diğer bölgelerindeki hava durumunu öğrenelim. Hadi havanın son durumunu öğrenelim. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
What's the weather report? Nothing too special. | Hava durumu nasıl? Çok özel bir şey yok. Hava ne durumda? Farklı bir şey yok. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Then here's the last presidential address, | Hâlâ biraz zaman olmasına rağmen... O zaman başkanla... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
a bit ahead of schedule. | ...Devlet Başkanı son demecini hazırladı bile. ...görüşmek için Mavi Ev'e... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Let's connect to the Blue House. | Mavi Saray'a bağlanalım. ...bağlanalım. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
We'll try again. | Yine deneyelim. Tekrar deneyelim. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Blue House? | Mavi Saray? Mavi Ev? | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Yes. We seem to be having some technical difficulties. | Evet, anlaşılan bazı teknik sorunlar yaşıyoruz. Evet. Sanırım teknik sorunlarımız var. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
We'll try again next time. | Daha sonra yine deneyeceğiz. Daha sonra tekrar deneyeceğiz. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Next time, when? | Daha sonra mı, ne zaman? Daha sonra, ne zaman? | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
There is no next time. | Daha sonra diye bir şey yok. Artık 'daha sonra' diye bir şey yok. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Ladies and gentlemen. | Sayın seyirciler... Baylar ve bayanlar. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I have something to confess before I die. | ...ölmeden önce itiraf etmek istediğim bir şey var. Ölmeden önce bir şey itiraf etmek istiyorum. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Let's confess after the collision... | Lütfen itirafını çarpışmadan sonra yap... Çarpışmadan sonra itiraf etsen? | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Despite all the great guys out there, | Dışarıda o kadar iyi adam varken... Dışarıda o kadar harika adam varken... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I picked the man sitting next to me now. | ...ben gittim şu an yanımda oturan adamı seçtim. ...ben kalkıp yanımdaki adamı seçtim. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I loved this married man with all of my heart. | Bu evli adamı tüm kalbimle sevdim. Bu adamı tüm kalbimle sevdim. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
But now this scumbag ditched me, | Ama şimdi bu hödük herif beni... Ama bu adam genç muhabir... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
for the young little reporter KIM Song yi. | ...genç muhabir Kim Song yi için başından attı. ...KIM Song yi için sepetledi. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Now they're having an affair! | Şimdi ise yasak aşk yaşıyorlar! Ve ilişki yaşıyorlar! | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Before the world ends, | Dünya sona ermeden... Dünya ve tüm ulus... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
and before the whole nation, | ...ve tüm ulusun önünde... ...sona ermeden önce... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I'll have this scumbag... | ...bu hödük herifi... ...bu aşağılık herifi... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
No manners at all. | Hiç edep yok. hiçbir sorun yok. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Yes. Ladies and gentlemen, | Evet, sayın seyirciler... Evet. Baylar ve bayanlar, | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I will carry out my duties as a broadcaster to the very end. | ...bir haberci olarak görevimi son ana kadar yerine getireceğim. bir spiker olarak görevimi son dakikaya kadar yerine getireceğim. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Why are you sitting there? | Sen neden orada oturuyorsun? Niye burada oturuyorsun? | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Well, I've always wanted to. | Her zaman buraya oturmak istemiştim. Hep burada oturmak istemişimdir. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Can't I? Today is our last show. | Oturamaz mıyım? Bugün bizim son yayınımız. Oturamaz mıyım? Bugün son günümüz ne de olsa. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Why not? | Neden olmasın? Niye olmasın? | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I think you look sexier than Anchorwoman LEE. | Sanırım Spiker Lee’den daha seksi görünüyorsun. En azından Lee’den daha seksi duruyorsun. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I gave you everything you bastard! | Sana her şeyimi verdim seni piç kurusu! Sana her şeyimi verdim piç! | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Just how? How can you call yourself a man? | Nasıl? Kendine nasıl erkek diyebiliyorsun? Nasıl? Kendine nasıl 'adam' diyebiliyorsun? | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Do you love her? | Onu seviyor musun? Onu seviyor musun? | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Right. | Tamam. Evet. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I will remain composed and stay with our viewers... | Metin olup seyircilerimizle birlikte son ana kadar kalacağım. Son dakikaya kadar sizlerleyiz... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Couldn't we cancel or return the eightball? | Siparişi iptal edip, topu iade edemez miyiz? Topun siparişini iptal edebilir miyiz ki? | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Let's try going on the computer. | Hadi bilgisayara gidip deneyelim. Bilgisayarı açıp deneyelim. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Uncle Hwan. | Hwan amca. Hwan Amca. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I can't understand what we're supposed to do. | Ne yapmamız gerektiğini anlayamıyorum. Ne yapmamız gerektiğini anlamıyorum. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Heck, even Einstein himself couldn't figure this out. | Hay lanet, bunu Einstein'ın kendisi bile anlayamazdı. Lanet, Einstein bile beceremez bu işi. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Uncle Hwan, what is this? | Hwan amca, bu ne? Hwan amca, bu nedir? | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
An enter key? | Bir ENTER tuşu mu? Enter'a mı basmalıyız? | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Let's try it. | Hadi deneyelim.. Hadi deneyelim. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I think it stopped! Really? | Sanırım durdu! Sahi mi? Sanırım durdu. Gerçekten mi? | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
What now? | Şimdi ne var? Şimdi ne olacak? | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Wouldn't clicking on the 'x' stop it for good? | "X"'e basmak onu tamamen durdurmaz mı? Çarpıya tıklasak durur mu? | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
These aren't symbols used by humans! | Bunlar insanların kullandığı semboller değil! Bu insanlar tarafından kullanılan sembollerden değil. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
We need the electricity! | Elektriğe ihtiyacımız var! Elektriğe ihtiyacımız var. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
What do we do? A muscle cramp? | Ne yapsak? Bir kramp mı? Ne yapacağız? Kramp mı girdi? | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
You should've listened to me when I told you to exercise. | Sana egzersiz yapmanı söylediğimde beni dinlemeliydin. Sana egzersiz yapmalısın dediğimde beni dinlemeliydin. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I don't have time to exercise. | Egzersiz yapacak zamanım yok. Egzersiz yapacak zaman yoktu. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I worked so hard to let you keep up that hobby of yours... | Size daha iyi bir hayat vermek için çabalayıp durdum... Bilardo oynamanı engellemek istemiştim... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Honey. Ow! | Tatlım, buna kendini ve başkalarını kandırmak denir! Tatlım! | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Cramps! | Sinir herif! Kramp giriyor! | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I don't know what to do! Let's just click 'x'! 1 | Ne yapacağımı bilemiyorum! X'e bas yeter'! Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Çarpıya tıklayalım! 1 | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Pretty please! Please... | Lütfen, lütfen! Lütfen... Lütfen! Lütfen... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Dad. Uncle Hwan. | Baba. Hwan amca. Baba. Hwan Amca. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I never imagined not becoming a grown up. | Aslına hep normal şekilde büyüyeceğimi düşünürdüm. Büyüyemeyeceğimi hiç düşünmemiştim. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I ordered that eightball so that... | O bilardo topunu ısmarladım çünkü... O topu aldım çünkü... | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
I wouldn't let down Dad. | ...babamı hayal kırıklığına uğratmak istemedim. Seni hayal kırıklığına uğratmak istememiştim, baba. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |
Mom. Dad. Uncle Hwan. | Anne, baba, Hwan amca... Anne. Baba. Hwan Amca. | Doomsday Book-1 | 2012 | ![]() |