Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 361

İngilizce	Türkçe	Ayrıntılar
insurer	sigortacı
insured event	sigortalanmış olay
disconnector fuse	sigortalı ayırıcı
to fall into disorder	sigortası atmak
to your health	sıhhatinize
constitutional	sıhhi
charm, magic trick	sihir
wizard	sihirbaz
Hide Wizard	Sihirbazı Gizle
cancel wizard	sihirbazı ıptal et
magic carpet	sihirli halı
to becharm	sihirli sözlerle kontrol etmek
poem	şiir
poetry	şiir yazma sanatı
poetic	şiirsel
chic	sik
favorite places	sık aranan yerler
Add to Favorite Places	Sık Aranan Yerlere Ekle
hassock	sık çimen parçası
favorite	sık kullanılan
Add Favorite	Sık Kullanılan Ekle
favorite item	sık kullanılan öğe
favorite name	sık kullanılanın adı
favorites	sık kullanılanlar
Add to Favorites	Sık Kullanılanlar'a Ekle
favorite name	sık kullanılanlar adı
favorites band	sık kullanılanlar bandı
favorites list	sık kullanılanlar listesi
favorites menu	sık kullanılanlar menüsü
favorite icon	sık kullanılanlar simgesi
favorite url	sık kullanılanlar url'si
Add Favorites	Sık Kullanılanlara Ekle
edit favorite	sık kullanılanları düzenle
frequent	sık sık
Frequently Asked Questions (F.A.Q.)	Sık Sorulan Sorular (S.S.S.)
complaint, plaint	şikâyet
to complain, to grumble, to bellyache	şikayet etmek
grumbling	şikâyetçi
Claims	şikayetler
frequent	sıkça
Frequently Asked Questions (FAQ)	Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
fast, firm, close, compact, tight, strict, clinging, foursquare, close-bodied	sıkı
close-lipped	sıkı ağızlı
tightly coupled	sıkı bağlı
buddy-buddy	sıkı fıkı dost
conversancy, conversance	sıkı fıkılık
to bundle up	sıkı giyinmek
to haggle	sıkı pazarlık etmek
to nestle	sıkı sarılmak
grip	sıkı tutma
to break one's back	sıkı veya yoğun çalışmak
to batten down	sıkıca kapatmak
boring, nuisance, dreary	sıkıcı
bromidic	sıkıcı ama orijinallik veya önem iddiasında olan
bumph, bumf	sıkıcı yazı
stemming	sikilama
condensed	sıkılaştırılmış
to tighten	sıkılaştırmak
timid, bashful	sıkılgan
to constringe, to be bored	sıkılmak
bored	sıkılmış
blues, grievance, annoyance, distress, boredom, vexation	sıkıntı
awkward	sıkıntılı
pinched	sıkışık
compressed print	sıkışık baskı
compressed print	sıkışık yazdırma
gridlock	sıkışıklığı
congestion control	sıkışıklık denetimi
congestion	sıkışıklık (trafik)
to jam	sıkışmak
to fuck	sikismek
stuck, jammed	sıkışmış
to decompress	sıkışmışı açmak
compact, compress, condense	sıkıştır
compressor	sıkıştırıcı
compressor	sıkıştırıcı (veri)
compressing	sıkıştırılıyor
compressed, compress, condensed	sıkıştırılmış
compressed floppy disk	sıkıştırılmış disket
compressed floppy drive	sıkıştırılmış disket sürücü
compressed file	sıkıştırılmış dosya
compressed files	sıkıştırılmış dosyalar
compressed file copy problem	sıkıştırılmış dosyayı kopyalama sorunu
compressed file	sıkıştırılmış kütük
compressed text	sıkıştırılmış metin
compressed ram drive	sıkıştırılmış ram sürücü
compressed drive, compressed host	sıkıştırılmış sürücü
compressed print, condensed print	sıkıştırılmış yazdırma
condensed font	sıkıştırılmış yazıtipi
create new compressed drive	sıkıştırılmış yeni sürücü yarat
to decompress	sıkıştırılmışı açmak
compression, compaction	sıkıştırma
compression dma communication failure	sıkıştırma dma iletişim bozukluğu
companding	sıkıştırma-genleştirme
compact view	sıkıştırma görünümü
compact policy	sıkıştırma ılkesi
compression quality	sıkıştırma kalitesi
compression ratio	sıkıştırma oranı
compression options	sıkıştırma seçenekleri
compression on	sıkıştırma var