Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 295

İngilizce	Türkçe	Ayrıntılar
accounting income	muhasebe geliri
accounting costs	muhasebe giderleri
accounting principle	muhasebe ilkesi
accounting profit, accounting income	muhasebe karı
accounting loss	muhasebe kaybı
accounting record, accounting entry	muhasebe kaydı
account code	muhasebe kodu
accounting cost	muhasebe maliyeti
accounting model	muhasebe modeli
accounting plan	muhasebe planı
accounting policy	muhasebe politikası
accounting risk	muhasebe riski
accounting system	muhasebe sistemi
accounting estimate	muhasebe tahmini
accountant	muhasebeci
bookkeeping, accountancy	muhasebecilik
initial recognition	muhasebeleştirme
recognition criteria	muhasebeleştirme kriteri
accounting treatment	muhasebeleştirme yöntemi
primary basis of accounting	muhasebenin temel esasları
informant, finger man	muhbir
engineer	mühendis
engineer	mühendisi
serious, important	mühim
neighbourhood	muhit
corchorus	mühliye
to pauperize	muhtaç etme
demanding	muhtaç olma
to be in need	muhtaç olmak
pogey	muhtaçlara maddi yardım
demarch, headman of a neigborhood	muhtar
miscellaneous charges order (MCO)	muhtelif giderler emri (MCO)
unlikely	muhtemel olmayan
probably, possibly	muhtemelen
reverend	muhterem
ambitious	muhteris
gorgeous	muhteşem
awesomeness	muhteşemlik
seal, cachet	mühür
sealing wax	mühür mumu
to seal	mühürlemek
herald	müjdeci
to ordain	mukadder kılmak
prize, Reward	mükafat
to requite	mükafatlandırmak
strength	mukavemet
comparable	mukayese edilebilir
excellent, superb, consummate, seamless, banging, beaut	mükemmel
well-appointed	mükemmel donanımlı
Great Idea	Mükemmel Fikir
home state	mukim devlet
caul	mukoza
able, capable, virile	muktedir
Programme for Alignment with the Acquis	Muktesebata Uyum Programı
mucus	mukus
property, estate, domain	mülk
ad valorem tax	mülk vergisi
property interest	mülke ilişkin hak
the civil service	mülkiye
property	mülkiyet
title	mülkiyet hakkı
fugitive	mülteci
candle	mum
waxen	mum gibi
to accede (to sth)	mum olmak
waxen	muma benzeyen
chandler	mumcu
representative	mümessil
believer in Islam	mümin
feasible	mümkün
editable, if possible	mümkünse düzenlenebilir
candles	mumlar
wax paper	mumlu kağıt
mummy	mumya
to embalm	mumyalamak
dispute, argue, altercation, bicker, wrangle	münakaşa
to bicker, to wrangle, to brabble	münakaşa etmek
respect	münasebet
appropriate, acceptable, seemly, comme il faut	münasip
astrology	müneccimlik
exclusive right	münhasır hak
Munich	Münih
tame	munis
tidy, in good order	muntazam
In regular turn	Muntazam sırayla
recluse	münzevi
anchorite	münzevi yaşayan kişi
Application	müracaat
to betake	müracat etmek
damson plum	mürdüm eriği
squid, cuttlefish	mürekkep balığı
squids	mürekkep balıkları
ink jet printer	mürekkep püskürtmeli yazıcı
change ink tank	mürekkep tankı değiştir
crew	mürettebat
metonymy	mürsel mecaz
mousse	mus
permission, permit, consent, allowance	müsaade
maximum permitted mileage	müsaade edilen azami milaj (MPM)
to allow, to afford, to admit, to permit, to accord	müsaade etmek