• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 18795

English Turkish Film Name Film Year Details
You'd be better off washing<br>your clothes between two rocks, Üstünü başını dere kenarında yıkasan daha iyidir. Anlatabiliyor muyum? Üstünü başını dere kenarında yıkasan daha iyidir. Anlatabiliyor muyum? Fargo-3 2014 info-icon
They got Chazz up at Faribault<br>till the trial. Chazz'i duruşmaya kadar Faribault'ta tutacaklarmış. Chazz'i duruşmaya kadar Faribault'ta tutacaklarmış. Fargo-3 2014 info-icon
Gordo's at Red Wing,<br>which is... Gordo da Red Wing'de, yani... Gordo da Red Wing'de, yani... Fargo-3 2014 info-icon
time served. ...hapis yerine. Cinayetten mi? ...hapis yerine. Cinayetten mi? Fargo-3 2014 info-icon
Killing my wife, you mean? Karımı öldürmesini diyorsun? Evet. Karımı öldürmesini diyorsun? Evet. Fargo-3 2014 info-icon
Yeah, of course that. Evet, elbette. Ama ayrıca... Evet, elbette. Ama ayrıca... Fargo-3 2014 info-icon
Well, I mean, look at me. Bana bir baksana. Bana bir baksana. Fargo-3 2014 info-icon
I just don't believe it,<br>you know? Bir türlü inanamıyorum. Bir türlü inanamıyorum. Fargo-3 2014 info-icon
Well, I didn't even know<br>that was a thing. Öyle bir şey olduğunu bilmiyordum bile. Öyle bir şey olduğunu bilmiyordum bile. Fargo-3 2014 info-icon
Yeah, it's a thing. Evet, var. Evet, var. Fargo-3 2014 info-icon
you know, like I was thinking<br>maybe Chazz's hunting gear... Ne bileyim, Chazz'in av ekipmanlarıdır... Ne bileyim, Chazz'in av ekipmanlarıdır... Fargo-3 2014 info-icon
I am the one who<br>should be saying that Kocamın sana yaptıklarından sonra onu asıl söylemesi gereken benim. Kocamın sana yaptıklarından sonra onu asıl söylemesi gereken benim. Fargo-3 2014 info-icon
Well, I had to get rid<br>of everything from the basement, Bodrumdaki her şeyden kurtulmam gerekiyordu... Bodrumdaki her şeyden kurtulmam gerekiyordu... Fargo-3 2014 info-icon
you know,<br>on account of all the... ...hani olaylardan... ...hani olaylardan... Fargo-3 2014 info-icon
Back to it, then? İşe geri döndün demek? Öyle gibi. İşe geri döndün demek? Öyle gibi. Fargo-3 2014 info-icon
Doc cleared me for duty,<br>so... Doktor iş yapabilir dedi, o yüzden... Doktor iş yapabilir dedi, o yüzden... Fargo-3 2014 info-icon
More flowers came for you<br>from Duluth. Duluth'tan yine çiçek geldi sana. Duluth'tan yine çiçek geldi sana. Fargo-3 2014 info-icon
I don't know<br>what you're talking about. Alakası bile yok. Alakası bile yok. Fargo-3 2014 info-icon
Well, I'm just gonna walk in<br>and say, "Bill, we..." Direkt içeri gireceğim ve diyeceğim ki, "Bill..." Direkt içeri gireceğim ve diyeceğim ki, "Bill..." Fargo-3 2014 info-icon
Can it wait? Dökülün bakalım. Neden bahsediyoruz? Fargo-3 2014 info-icon
She wrapped it in tinfoil<br>to keep it warm. Sıcak kalsın diye folyoya sardı. Sıcak kalsın diye folyoya sardı. Fargo-3 2014 info-icon
Asked me to see if you'd<br>come down to the staff room. Personel odasına gelir misin diye sormamı istedi. Personel odasına gelir misin diye sormamı istedi. Fargo-3 2014 info-icon
She's back already? 1 Geri döndü mü şimdiden? Evet. Geri döndü mü şimdiden? Evet. Fargo-3 2014 info-icon
Yeah, it's just some<br>loose ends I wanted to... Bitirmek istediğim yarım bir iş Bitirmek istediğim yarım bir iş Fargo-3 2014 info-icon
Molly, before you... Molly, sen söylemeden... Bilmeni isterim ki.. Molly, sen söylemeden... Bilmeni isterim ki.. Fargo-3 2014 info-icon
I'm not too proud to say Söylemekten gurur duymuyorum ama Lester davasında hatalıydım. Söylemekten gurur duymuyorum ama Lester davasında hatalıydım. Fargo-3 2014 info-icon
I had the wrong idea. Yanlış düşünmüşüm. Serseri işi olduğunu sanmıştım... Yanlış düşünmüşüm. Serseri işi olduğunu sanmıştım... Fargo-3 2014 info-icon
which was the wrong way to go,<br>clearly. ...ama yanılmışım belli ki. ...ama yanılmışım belli ki. Fargo-3 2014 info-icon
it doesn't make any sense. ...mantığa oturmuyor. ...mantığa oturmuyor. Fargo-3 2014 info-icon
I mean... <br>I mean, the brother? Kardeşi mi? Elimizdeki tüm bilgilerle? Kardeşi mi? Elimizdeki tüm bilgilerle? Fargo-3 2014 info-icon
I've been lying in bed<br>just thinking about this. Yatakta uzanmış sırf bunu düşünüyordum. Yatakta uzanmış sırf bunu düşünüyordum. Fargo-3 2014 info-icon
And for example, okay,<br>if it was the brother, Mesela, madem kardeşi yaptı, Lester'ın evinden motele... Mesela, madem kardeşi yaptı, Lester'ın evinden motele... Fargo-3 2014 info-icon
It's time. Yeter artık. Peşini bırakmalısın. Yeter artık. Peşini bırakmalısın. Fargo-3 2014 info-icon
We did our job. Biz işimizi yapık. Küçük Nygaard kadını öldürdü. 1 Biz işimizi yapık. Küçük Nygaard kadını öldürdü. 1 Fargo-3 2014 info-icon
And he cornered<br>and shot the Chief. Ve Şefi kıstırıp vurdu. Ve Şefi kıstırıp vurdu. Fargo-3 2014 info-icon
And Lester was covering for him Lester da kardeşi olduğu için koruyordu, bu da açıklıyor ki... Lester da kardeşi olduğu için koruyordu, bu da açıklıyor ki... Fargo-3 2014 info-icon
We had drinks to celebrate. Kutlamak için içki içtik. Kutlamak için içki içtik. Fargo-3 2014 info-icon
It's still open, yeah? Hâlâ açık, değil mi? Evet. Hayır. Bak... Hâlâ açık, değil mi? Evet. Hayır. Bak... Fargo-3 2014 info-icon
I would, except we both know<br>in two days, Verirdim. Ama ikimiz de biliyoruz ki iki güne kalmaz... Verirdim. Ama ikimiz de biliyoruz ki iki güne kalmaz... Fargo-3 2014 info-icon
Just please, Chief,<br>for Pete's sake, Yalvarırım Şef, Tanrı aşkına... Elimdeki kanıt, Lester Nygaard'ın... Yalvarırım Şef, Tanrı aşkına... Elimdeki kanıt, Lester Nygaard'ın... Fargo-3 2014 info-icon
and then the next night,<br>Lester called the guy. ...ve sonraki gece Lester adamı arıyor. ...ve sonraki gece Lester adamı arıyor. Fargo-3 2014 info-icon
He called him at the motel.<br> Look, Motelini arıyor! Bak... Motelini arıyor! Bak... Fargo-3 2014 info-icon
You know, you go to bed<br>unsatisfied. Başını yastığa tatmin olmamış şekilde koyarsın. Başını yastığa tatmin olmamış şekilde koyarsın. Fargo-3 2014 info-icon
They're calling lottery numbers<br>on the TV, Televizyonda kazanan sayıları açıklarlar ve sen ilk birkaçını tutturmuşsundur... Televizyonda kazanan sayıları açıklarlar ve sen ilk birkaçını tutturmuşsundur... Fargo-3 2014 info-icon
You're a heck<br>of a police officer. Harika bir polissin. Harika bir polissin. Fargo-3 2014 info-icon
The guys are gonna have a cake<br>for you later. Bizimkiler sana pasta aldı. Bizimkiler sana pasta aldı. Fargo-3 2014 info-icon
Try to look surprised. Şaşırmış gibi durmaya çalış. Önemli bir şey bu. Şaşırmış gibi durmaya çalış. Önemli bir şey bu. Fargo-3 2014 info-icon
which I don't know<br>how they do that. Onu nasıl becerdiklerini hiç anlamıyorum. Onu nasıl becerdiklerini hiç anlamıyorum. Fargo-3 2014 info-icon
Oh, yeah?<br> Uh huh. Öyle mi? Öyle mi? Fargo-3 2014 info-icon
I was thinking<br>of making some chili Cumartesi akşamına chili çorbası yapmayı düşünüyordum... Cumartesi akşamına chili çorbası yapmayı düşünüyordum... Fargo-3 2014 info-icon
if you maybe wanted to join me. ...belki bana katılmak istersin. ...belki bana katılmak istersin. Fargo-3 2014 info-icon
Liar.<br> Mrs. Hess. Yalancı. Bayan Hess... Yalancı. Bayan Hess... Fargo-3 2014 info-icon
Liar. Yalancı. Yalancı. Fargo-3 2014 info-icon
Listen.<br>I'm gonna make some calls. Bak, bazı yerleri arayacağım. Bak, bazı yerleri arayacağım. Fargo-3 2014 info-icon
Like I said... <br>I was speaking to the guy Dediğim gibi... Dün alacaklar bürosundan bir adamla konuştum... Dediğim gibi... Dün alacaklar bürosundan bir adamla konuştum... Fargo-3 2014 info-icon
You are gonna get me my money, Paramı vereceksin bana bok herif. Paramı vereceksin bana bok herif. Fargo-3 2014 info-icon
Now, here's<br>what's gonna happen. Şimdi şöyle olacak: Şimdi şöyle olacak: Fargo-3 2014 info-icon
But if it's true... <br>If Sam did miss some payments, Ama doğruysa, Sam bazı ödemeleri yapmadıysa... Ama doğruysa, Sam bazı ödemeleri yapmadıysa... Fargo-3 2014 info-icon
But you have to... Ama bunu... Ama bunu artı olarak görmelisiniz... Ama bunu... Ama bunu artı olarak görmelisiniz... Fargo-3 2014 info-icon
we got this photo<br>from an ATM across the street. ...caddenin karşısındaki bir ATM'den bu fotoğrafı aldık. ...caddenin karşısındaki bir ATM'den bu fotoğrafı aldık. Fargo-3 2014 info-icon
He worked a little after that Ondan sonra çalışmaya devam etti ama hiç eskisi gibi olmadı. Ondan sonra çalışmaya devam etti ama hiç eskisi gibi olmadı. Fargo-3 2014 info-icon
It was in Alaska. Alaska'da olmuştu. Alaska'da olmuştu. Fargo-3 2014 info-icon
Died about an hour later<br>facedown in a stream. Bir saat sonra bir derede yüzükoyun şekilde öldü. Bir saat sonra bir derede yüzükoyun şekilde öldü. Fargo-3 2014 info-icon
Slow night. Durgun bir gece. Sonra bir ihbar geliyor. Durgun bir gece. Sonra bir ihbar geliyor. Fargo-3 2014 info-icon
He don't like<br>when I tell this story. Bu hikâyeyi anlatmamı hiç sevmiyor. Bu hikâyeyi anlatmamı hiç sevmiyor. Fargo-3 2014 info-icon
More than once, what I heard. Birden fazla olmuş diye duydum. Birden fazla olmuş diye duydum. Fargo-3 2014 info-icon
One time he gave me<br>a bouquet of poison ivy. Bir keresinde bana bir buket zehirli sarmaşık vermişti. Bir keresinde bana bir buket zehirli sarmaşık vermişti. Fargo-3 2014 info-icon
You were in the hospital<br>with a bullet. Bir mermiyle hastanede yatıyordun. Hayır. Bir mermiyle hastanede yatıyordun. Hayır. Fargo-3 2014 info-icon
Deputy Solverson. Memur Solverson. Memur Solverson. Fargo-3 2014 info-icon
So what's happening, then? Ne var ne yok? Ne var ne yok? Fargo-3 2014 info-icon
Well, just tell the truth. Gerçeği söyle gitsin. Öyle değil mi? Gerçeği söyle gitsin. Öyle değil mi? Fargo-3 2014 info-icon
It was a whiteout, and... Göz gözü görmüyordu ve... Göz gözü görmüyordu ve... Fargo-3 2014 info-icon
But leave out the part... Ama şey kısmını çıkarayım... Evet, vurduğun kişinin... Doktor da demiş ki, "Böbrek tamam da... Ama şey kısmını çıkarayım... Evet, vurduğun kişinin... Doktor da demiş ki, "Böbrek tamam da... Fargo-3 2014 info-icon
I am really sorry about that. O konuda gerçekten çok üzgünüm. O konuda gerçekten çok üzgünüm. Fargo-3 2014 info-icon
I saw in the paper this morning Bu sabah gazetede gördüm, Ağaç Kesme Festival'i yaklaşıyormuş. Bu sabah gazetede gördüm, Ağaç Kesme Festival'i yaklaşıyormuş. Fargo-3 2014 info-icon
over in your neck<br>of the, you know... Oldukça uzak bir yerde... Oldukça uzak bir yerde... Fargo-3 2014 info-icon
Yeah, a certainty<br>if we go together. Evet, birlikte gidersek kesin karşılaşırız. Evet, birlikte gidersek kesin karşılaşırız. Fargo-3 2014 info-icon
and all you can eat. ...açık büfeyle birlikte. ...açık büfeyle birlikte. Fargo-3 2014 info-icon
And on Saturday<br>they roast a pig underground. Cumartesi günü güveçte domuz yapılacak. Cumartesi günü güveçte domuz yapılacak. Fargo-3 2014 info-icon
Yeah, yeah. No, I... Evet, evet... Evet, evet... Fargo-3 2014 info-icon
BİR YIL SONRA BİR YIL SONRA Fargo-3 2014 info-icon
Dad here.<br>Come back. Baban konuşuyor. Söyle. Baban konuşuyor. Söyle. Fargo-3 2014 info-icon
Yeah, just finishing up. Son postalar kaldı. Tacho yeriz diye düşündüm. Tamam. Son postalar kaldı. Tacho yeriz diye düşündüm. Tamam. Fargo-3 2014 info-icon
You forgot the food, didn't ya? Yemeği unuttun, değil mi? Yemeği unuttun, değil mi? Fargo-3 2014 info-icon
Mom home?<br> Yeah. Annen evde mi? Evet. Annen evde mi? Evet. Fargo-3 2014 info-icon
Okay.<br> Thanks, Greta. Tamam. Sağ ol Greta. Tamam. Sağ ol Greta. Fargo-3 2014 info-icon
Watch his place or... Onun evinde mi izlermişiz... Burada izleriz diye düşünmüştüm. Amanın. Sence bu organize suçlardan biri olabilir mi? Onun evinde mi izlermişiz... Burada izleriz diye düşünmüştüm. Fargo-3 2014 info-icon
Capers.<br>You liked it last time. Kaparili. Geçen sefer sevmiştin. Kaparili. Geçen sefer sevmiştin. Fargo-3 2014 info-icon
Oh, don't forget,<br>we got that thing Cumartesi günkü Ida için yıldönümünü unutma sakın. Cumartesi günkü Ida için yıldönümünü unutma sakın. Fargo-3 2014 info-icon
Ah, just your, uh... Molly'nin... Molly'nin... Fargo-3 2014 info-icon
so we'll over there<br>and pay our respects. ...o yüzden oraya gidip saygımızı göstereceğiz. ...o yüzden oraya gidip saygımızı göstereceğiz. Fargo-3 2014 info-icon
Ida, the lady with the baby... Ida, bebeği olan kadın da... Evet. ...onun karısı. Ida, bebeği olan kadın da... Evet. ...onun karısı. Fargo-3 2014 info-icon
Which, speaking of, she asked Ida demişken... İçki getirebilir miyiz diye sordu. Ida demişken... İçki getirebilir miyiz diye sordu. Fargo-3 2014 info-icon
Yeah, I still got some<br>of that Halloween beer I made. Geçen Cadılar Bayramı'nda mayaladığım biradan birazı hâlâ duruyor. Geçen Cadılar Bayramı'nda mayaladığım biradan birazı hâlâ duruyor. Fargo-3 2014 info-icon
I'll go to the store. İçki dükkanına giderim. İçki dükkanına giderim. Fargo-3 2014 info-icon
Fargo'da 22 kişi öldürüldü Fargo'da 22 kişi öldürüldü Fargo-3 2014 info-icon
We're pretty busy these days, Patriot yasası falan olduğu için şu günlerde epey yoğunuz açıkçası. Patriot yasası falan olduğu için şu günlerde epey yoğunuz açıkçası. Fargo-3 2014 info-icon
I'm saying, logically... <br>or even negative files, Mantıken yani. Hatta negatif dosya bile olur... Mantıken yani. Hatta negatif dosya bile olur... Fargo-3 2014 info-icon
I mean, remove one body<br>from a cemetery, Mezarlıktan bir cesedi çıkarsan hâlâ mezarlıktır. Mezarlıktan bir cesedi çıkarsan hâlâ mezarlıktır. Fargo-3 2014 info-icon
Hey.<br> Hello. I am Tahir. Selam. Merhaba. Ben Tahir. Selam. Merhaba. Ben Tahir. Fargo-3 2014 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 18790
  • 18791
  • 18792
  • 18793
  • 18794
  • 18795
  • 18796
  • 18797
  • 18798
  • 18799
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact