• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 165310

English Turkish Film Name Film Year Details
But he's no longer in love with her. Okay. Don't tell me any more. Fakat artık ona âşık değildi. Peki, Daha fazla anlatma. Ama artık ona aşık değilmiş. Tamam. Daha fazla anlatma. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Oh, so you're enjoying the Austen, I see. Yeah. And how's the Ursula Le Guin? Yani sen Austen okumaktan hoşlanıyorsun. Evet. Ursula Le Guin nasıldı? Demek Austen hoşuna gitti, anlıyorum. Evet. Ya Ursula Le Guin nasıl? The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
You didn't like Le Guin? I didn't read them. Le Guin'den hoşlanmadın mı? Henüz okumadım. Le Guin'i beğenmedin mi? Okumadım ki. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
How are you gonna know what you like unless you try? Denemeden nelerden hoşlanacağını nereden biliyorsun? Denemeden ne sevdiğini nasıl bileceksin? The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
I think at my age I should know what I like. Sanırım benim yaşımda bilebilirim. Sanırım benim yaşımda, ne sevdiğimi biliyor olmam gerekiyor. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Age? Come on, age. Yaş? Haydi, yaş. Yaş mı? Boş ver yaşı. Yaşın hiç bir şeyle ilgisi yok. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
I was willing to read girly books like Jane Austen... Ben bile Jane Austen gibi kız romanlarını okuyorum... Ben bile Jane Austen gibi kız romanları okumaya heveslenebildim. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
She is not girly. Kız romanları değil. Onlar kız romanı değil. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Which I found out. Benim anladığım bu. Bunu fark ettim. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
So maybe you would find out that science fiction's not just... Peki belki sen de bilim kurgunun sadece uzaygemisindeki yaratık olmadığını... O yüzden, belki sen de bilim kurgu romanlarının sadece... The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Aliens on rocket ships. Right. ..anlamak istersin. Doğru. Yaratıkların uzay gemilerinde olduğunu mu? Doğru. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
All right, hurry up and finish. I'm gonna show you something really cool. Tamam, acele et, sana gerçekten çok ilginç bir şey göstereceğim. Pekâlâ, çabuk bitir. Sana gerçekten harika bir şey göstereceğim. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
What you have to understand is that when I was a kid, Anlaman gereken şu ki, daha ben çocukken... Anlaman gereken, ben çocukken... The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
my dad and I were basically surrounded by girls 24l7. ..babam ve benim etrafımız 7 gün 24 saat kızlarla kuşatılmıştı. ...babamla etrafımız, 24 saat boyunca kızlarla kuşatılmıştı. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
You know, there was my mom, my sisters, and their friends. Bilirsin, annem, kız kardeşlerim ve onların arkadaşları. Annem, kız kardeşlerim ve onların arkadaşları vardı. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
So there'd be like 15 girls in the house. It was insane. Yani evde yaklaşık 15 kız vardı. Tımarhane gibiydi. Yani evde 15 kız olurdu. Çılgıncaydı. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
My dad would hide out in the shed and no one was allowed back there. Babam kimsenin giremediği bir barakaya çekilirdi. Babam kömürlükte saklanırdı ve hiçbiri dönmesine izin vermezdi. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
And he'd listen to ballgame, you know, smoke his pipe. Basketbol maçı dinler, piposunu içerdi. Orada maç dinlerken, piposunu tüttürürdü. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
He actually died a couple years ago of mouth cancer. Zaten bir kaç yıl önce ağız kanserinden öldü. Bir kaç yıl önce gırtlak kanserinden öldü. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
I'm so sorry. Anyway, one day... Üzgünüm. Neyse, bir gün... Çok üzüldüm. Her neyse, bir gün... The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
I'm like 10 years old, my dad takes me back to the shed ..10 yaşındaydım, babam beni barakasına götürdü... ...ben on yaşlarındayken, babam beni kömürlüğe götürdü... The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
and he shows me some magazines that he keeps back there. ..ve orada sakladığı bazı dergileri gösterdi. ...ve orada sakladığı bazı dergilerini gösterdi. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
He says, "This is strictly guy stuff. It's top secret. Very private. Dedi ki, " Bu kesinlikle çok gizli, çok özel..." Dedi ki, "Bu kesinlikle erkeklere mahsustur.". Çok gizlidir. Çok özeldir. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
"Tell no one." "..sakın kimseye söyleme. " "Hiç kimseye söyleme." The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Yeah, so from then on, it's like... Evet, o günden sonra, sanki... Evet, o andan itibaren, şey gibiydi... The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
I don't know... It's like me and my dad and science fiction. Bilmiyorum... Sanki, ben, babam ve bilim kurgu vardı. Bilmiyorum... Sanki ben, babam ve bilim kurgu gibiydi. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
These were like the first books that I fell in love with, Bunlar âşık olduğum ilk kitaplardı... Bunlar aşık olduğum ve hiç aşamayacağım ilk kitaplardı. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
and I never got over it. ..ve asla bırakamadığım. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Arthur C. Clarke. He's a visionary writer. Arthur C. Clarke. O düşsel bir yazar. Arthur C. Clarke. Hayalci bir yazardır. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Theodore Sturgeon. Amazing. Theodore Sturgeon. Hayret verici. Theodore Sturgeon. Şaşırtıcıdır. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Philip K. Dick. This was my top secret all guy world. Philip K. Dick. Tüm dünyamdaki en özel kişi. Philip K. Dick. Bu, tüm erkekler dünyasında en gizli olanımdır. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Andre Norton. Very manly. Andre Norton. Hepsi erkek. Andre Norton. Çok erkekçe. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Except, as it turns out, Andrew Norton, a.k.a. Andre Norton, Andrew Norton veya Andre Norton'u saymazsak. Dönmesi dışında, Andrew Norton, Andre Norton olarak da bilinir... The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
a.k.a. Alice Mary Norton. No way. Veya Alice Mary Norton. Gerçekten. ...ayrıca Alice Mary Norton olarak da. Olamaz. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
James Tiptree, Jr. I heard of him. James Tiptree, Jr. Onu duymuştum. James Tiptree, Jr. Onu duymuştum. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Patrice Anne... You were still surrounded. Patrice Anne... Hala kuşatmadasın. Patrice Anne... Yani kuşatılmışsın. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
But by that time I liked girls. Fakat, sonra kızlardan hoşlanmaya başladım. Ama o zamandan beri kızları seviyorum. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Tell me a secret. Your turn. Bana bir sırrını söyle. Sıra sende. Bir sırrını anlat. Sıra sende. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
No. You have better secrets. You can trust me. Hayır, inan bana, senin daha iyi sırların vardır. Hayır. Senin daha iyi sırların vardır. Bana güvenebilirsin. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Okay, but this is not something I would tell anyone else. Tamam, fakat bu herkese anlatabileceğim bir şey değil. Tamam ama bu herkese anlatılabilir bir şey değil. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
There was this special needs kid in the grade above me, Benny. Beraber büyüdüğümüz bir çocuk vardı, Benny. Özel ilgi gören çocuklardan, üst sınıfta olan Benny vardı. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
He wore his hat squashed down really low, and his ears stuck out. Kafasına her zaman kulaklarını açıkta bırakan bir bere takardı. Şapkasını aşağıya kadar çekerek giyer ve kulakları onu zor duruma sokardı. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
And he was always carrying around this basketball and going... Ve her zaman yanında basket topunu taşırdı... Daima yanında şu basket topunu taşıyarak şöyle giderdi. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
And, one day, I was in fourth grade, Ve, bir gün, 4. sınıftayken... Bir gün, ben dördüncü sınıftayken,... The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
I saw that he was holding his penis. ..elinde penisini tuttuğunu gördüm. ...onun penisini tuttuğunu gördüm. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
So, I just went back to my friends. Ve, arkadaşlarımın yanına gittim. Hemen arkadaşlarımın yanına döndüm. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Well, later my dad picked me up. Sonra babam beni almaya geldi. Sonra, babam beni almaya geldi. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
And he was distracted, just not really listening, and... Aklı başka bir yerdeydi, beni gerçekten dinlemiyordu ve... Şaşkına dönmüştü, gerçekten dinlemiyordu ve... The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
And I don't know why, but... Ve, neden bilmiyorum ama... ...neden bilmiyorum ama... The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
I said, "Dad, this boy at school made me look at his penis." .." Baba, bugün çocuğun biri bana penisini gösterdi" dedim. ..."Baba, bu çocuk okulda bana penisini gösterdi." dedim. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Wait. What was his name? Benny. Bekle, ismi neydi? Benny. Bekle. Onun adı neydi? Benny. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
We actually got their address and drove to their house. Hemen adresini alıp onların evine doğru gittik. Adreslerini aldık ve onların evine gittik. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
And Benny's mom answers the door. I mean, she was old. Benny'nin annesi kapıyı açtı. Demek istediğim, yaşlıydı. Kapıyı Benny'nin annesi açtı. Yani, yaşlıydı. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
She has these two long, skinny gray braids. And my dad's yelling. İki tane uzun gri renkli kurdelesi vardı. Babam bağırıyordu. Şöyle iki taraftan örgülü, uzun gri saçlıydı. Ve babam bağırıyordu. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
And she starts crying. "I'm sorry, what do you expect me to do?" Ve ağlamaya başladı. "Benden ne yapmamı istiyorsunuz?" diyordu. Ağlamaya başladı. "Özür dilerim, ne yapmamı bekliyorsunuz?" The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
And he says, "I expect you to speak to your son." Babam, "Oğlun ile görüşmek istiyorum." dedi. Ve o da, "Oğlunuzla konuşmanızı bekliyorum." dedi. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
And then right behind her is Benny with his stupid basketball, going... Sonra arkasında aptal basket topuyla Benny belirdi... Ve sonra onun hemen arkasında Benny, o aptal basket topuyla, gidiyordu... The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
And my dad just stops. Ve babam sadece durdu. Ve babam durdu. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
'Cause he had a little brother like that who died. Çünkü ona çok benzeyen bir kardeşi vardı. Ölmüştü. Çünkü o, babamın ölen erkek kardeşi gibiydi. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
So we get back in the car and my dad is just silent. Böylece arabaya döndük, babam sadece susuyordu. Böylece arabaya döndük ve babam hiç konuşmadı. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
And then he says, "I think you knew Ve sonra dedi ki: "Sanırım biliyorsun..." Sonra dedi ki, "Sanırım biliyordun... The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
"you were leaving out the most important part." "..en önemli kısmı atlıyorsun. " ...en önemli bölümü atladın." The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
And I just felt horrible. Ve ürperdiğimi hissettim. Ve korkunç hissettim. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
You know, I didn't really know any of that was gonna happen. Bilirsin, gerçekten bu olayın olmadığını biliyordum. Bunlardan birinin olabileceğini bilmezdim. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
I just wanted his attention. Sadece onun dikkatini çekmek istemiştim. Sadece onun ilgisini çekmek istemiştim. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Have you lost your mind? Aklını mı kaybettin? Sen aklını mı kaçırdın? The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
I... But I didn't wanna wake you. You can't just show up here, Daniel. Ben... Seni uyandırmak istemedim. Burada olmamalısın, Daniel. Ama seni uyandırmak istemedim. Burada görünemezsin Daniel. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Somebody's gotta mow the lawn. I don't mind. Birinin çimleri biçmesi lazımdı. Birinin çimleri biçmesi gerekiyordu. Sorun değil. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Well, I'll pay somebody. Birini tutabilirim. O zaman birini tutarım. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
You know? I mean, this is my home. You cannot just arrive here without asking. Biliyor musun? Burası benim evim. Ve sen sormadan buraya geliyorsun. Biliyor musun? Yani, burası benim evim. Sormadan buraya gelemezsin. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
What if I had somebody staying over? Ya misafirim olsaydı? Ya bir misafirim olsaydı? The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Are you seeing someone? Put the mower away. Birini görüyor musun? Çim biçme makinesini bırak. Biriyle mi berabersin? Çek şu biçme makinasını. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
I didn't mean that in a weird kind of way. Olağandışı bir şey olduğunu sanmıyorum. Böyle garip bir şekilde demek istemedim. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
I just missed hearing what's going on here. Sadece nasıl olduğunuzu merak ettim. Sadece burada neler dönüyor, duymayı özledim. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Allegra, she acts like she hates me, and the boys... I mean, Diego and Andy, Allegra, benden nefret ediyormuş gibi davranıyor, ve çocuklar... Yani Diego ve Andy. Allegra, benden ve çocuklardan nefret eder gibi davranıyor. Yani, Diego ve Andy,... The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
they call from school, but they don't say much. Okuldan aradılar ama fazla konuşmadılar. ...okuldan çağırıyorlar ama pek anlatmıyorlar. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
So Diego says you told him the handle on the shower's loose? Diego duş kabinindeki tutacağın kaybolduğunu söyledi. Yani Diego, ona duş başlığını halletmesini istediğini mi söylemiş? The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Thirty seconds. I'll deal with it. 30 saniyen var. Tamam, gideceğim. Otuz saniye. Ben ilgilenirim. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Do you think I'm not taking care of the house? Benim evle ilgilenmediğimi mi düşünüyorsun? Evle ilgilenmediğimi mi sanıyorsun? The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
No, no... You wanna do what a husband does? Hayır... Bir eş gibi mi davranmaya çalışıyorsun? Hayır, hayır. Bir kocanın yaptığını mı yapmak istiyorsun? The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
You wanna fix things? Durumu düzeltmek mi istiyorsun? Bir şeyleri düzeltmek mi istiyorsun? The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
You can't fix this. Düzeltemezsin. Bunu düzeltemezsin. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
You're not my husband. Benim kocam değilsin. Kocam değilsin. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
All that's gone now. Can I call you next weekend? Bunlar artık geçti. Seni haftaya arayabilir miyim? Artık hepsi bitti. Seni gelecek hafta sonu arayabilir miyim? The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
No, you cannot call me next weekend. Okay. Hayır, beni arayamazsın. Peki. Hayır, beni gelecek hafta sonu arayamazsın. Tamam. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
I'll check in with you, okay? Sizi kontrol edeceğim, tamam mı? Yine kontrole geleceğim, tamam mı? The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
My mom said I could buy a motorcycle if I paid for it myself. Annem, eğer ödemesini kendim yaparsam bir motosiklet alabileceğimi söyledi. Annem, parasını ödersem, bir motorsiklet alabileceğimi söyledi. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
It's her one stipulation, right? Annemin tek şartı bu. Bu onun şartı, tamam mı? The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
And I have that whole Kerouac thing planned for this summer, Bu yaz Kerouac'ın kitaplarını okuyacaktım... Ve bu yaz için tüm şu Kerouac şeyini planlamıştım ama şimdi "Hayır." The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
and now it's, "No." ..ama şimdi, "Hayır. " The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
I'm 18 years old. I have the right to buy a motorcycle. 18 yaşındayım, bir motosiklet alma hakkına sahibim. 18 yaşındayım. Motorsiklet almaya hakkım var. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
But you had a motorcycle once. Fakat önce bir motosikletin vardı. Ama daha önce motorsikletin vardı. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
And you ended up hating it. Ve hoşlanmadığın için bıraktın. Ve ondan nefret edip bırakmıştın. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
Remember? You used to park it on the other side of the gym. Hatırladın mı? Spor salonunun diğer tarafına bırakırdın. Hatırlar mısın? Onu salonun karşısına park ederdin. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
It was red and black. And... Kırmızı ve siyahtı, ve... Kırmızı, siyah renkliydi. Ve... The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
You got really tired of taking care of it. Onunla ilgilenmekten yorulmuş olmalısın. Onunla uğraşmaktan gerçekten yorgun düşerdin. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
What're you talking about? Sen neden bahsediyorsun? Neden bahsediyorsun sen? The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
That was my mom's technique when I wanted something. Bu, bir şey istediğim zaman, annemin hep başvurduğu yoldu. Bir şey istediğimde, annemin kullandığı teknik buydu. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
She'd say, "But you had a birthday party last year. Şöyle derdi, "Fakat geçen yıl sana bir doğum günü partisi yaptık." "Ama geçen yıl doğum günü partisi yapmıştın." derdi. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
"Remember? We had a big cake "Hatırladın mı? Üzerinde pembe şekerleme..." "Hatırladın mı? Her tarafında güller olan,.. The Jane Austen Book Club-4 2007 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 165305
  • 165306
  • 165307
  • 165308
  • 165309
  • 165310
  • 165311
  • 165312
  • 165313
  • 165314
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact