Search
English Turkish Sentence Translations Page 165303
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I don't think I could fit one more thing in my week, honestly. | Haftalık işlerime bir aktivite daha ekleyeceğimi sanmıyorum. Dürüst olmak gerekirse, programıma tek bir şey daha sığdıramam. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
No, no, you're right. You're right. We should make an effort. | Hayır, haklısın. Belki biraz gayret etmeliyiz. Hayır, hayır. Haklısın. Bir şeyler yapmalıyız. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
She just lives so far away from everything. | Her şeyden çok uzak yaşıyor. Her şeyden o kadar uzak yaşıyor ki. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Give it back, Trey. | Onu geri ver, Trey. Geri ver Trey. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Come on. Give it back. | Haydi, geri ver. Haydi. Ver şunu. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Thanks. Take care. | Sağ ol, kendine dikkat et. Teşekkürler. Kendine iyi bak. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Trey. Yeah. Trey. | Trey. Evet. Trey. Trey. Evet. Trey. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Lovers' Guide to Paris. | Âşıkların Paris Rehberi. Aşıkların Paris Rehberi. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Food Lovers' Guide. | Yemek Sevenlerin Rehberi. Yemek Aşıkları Rehberi. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
It's his first time in Paris. Mine, too. | O ilk kez Paris'e gidecek. Ben de. Onun Paris'e ilk gidişi olacak. Benim de. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
It's a business trip for him. Really? | Bu onun bir iş seyahati. Gerçekten mi? O iş için gidecek. Gerçekten mi? | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
They fly him business class. | Ona Business Class bilet almışlar. Onu birinci sınıfta gönderiyorlar. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
So we're just gonna do an exchange so that I can tag along. | Ama biz değiştireceğiz, böylece birlikte uçabiliriz. Benim de gelebilmem için biletlerde değişiklik yapacağız. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
That's pretty thrifty. Yeah. | İyi bir tasarruf. Evet. Oldukça tutumlu bir davranış. Evet. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I've been to Qu�bec. But that's... | Québec'e gitmiştim. Fakat... Quebec'e gitmiştim. Ama bu... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
It's not in... It's in... Okay. No. | Orası... Tamam. Hayır. Şeyde değil... Şeyde... Tamam. Hayır. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Do you want me to help you carry these to your car? | Bunları arabana taşımamı ister misin? Şunları arabana taşımana yardım etmemi ister misin? | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
No. Okay. | Hayır. Tamam. Hayır. Tamam. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Well, have fun. Okay. | Güzel, iyi eğlenceler. Peki. İyi eğlenceler. Tamam. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Send me a postcard. | Bana kartpostal yolla. Bana bir kart at. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Hi. Hey. | Selam. Selam. Selam. Selam. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Honey, I'm sorry I'm late. I stopped to buy us a present. | Üzgünüm, geciktim tatlım. Ama bize bir hediye almak için durdum. Geciktiğim için özür dilerim, hayatım. Bize bir hediye almak için durmuştum. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Oh, yeah. What do you got? | Oh, ne aldın? Ne aldın? | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
What? Oh, baby. I'm sorry. | Ne? Bebeğim. Üzgünüm. Ne? Bebeğim. Özür dilerim. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I thought I said something. | Sana söylediğimi sanıyordum. Söylediğimi sanmıştım. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Yo, jeez, these guys are terrible. What? | Olamaz, bu adamlar çok kötü. Ne? Bu herifler çok kötü oynuyor. Ne? | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Been like this all game. This one guy... | Bütün maç boyunca böyleydiler, bu adam... Bütün oyun boyunca böyleydiler. Bir tek şu herif... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Paris is off. | Paris işi iptal. Paris iptal. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
We're not going to Paris? Dale's going. | Paris'e gitmiyor muyuz? Dale gidiyor. Paris'e gitmiyor muyuz? Dale gidiyor. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
My boss boss asked me to take the CEO of Consolidated to the NBA playoffs. | Büyük patronum benden Grubun CEO'sunu NBA playoff maçlarına götürmemi istedi. Patronum, Yönetim Kurulu Başkanını, NBA Finallerine götürmemi istedi. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I guess the guys at Consolidated are like basketball freaks. | Umarım Grup CEO'su basketbol düşkünüdür. Sanırım şirkettekiler basketbola çok düşkünler. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
But if it's San Antonio, it'll be over in four. | Eğer San Antonio taraftarıysa, dörtlü finali görürüm. Ama işin içinde San Antonio varsa, dört maçta biter. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Unless Tim Duncan gets hit with an asteroid or something. | Eğer Tim Duncan'a asteroit filan çarpmazsa. Tabii Tim Duncan'a asteroit filan çarpmazsa. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Anyway, figure I'll be on the road for like a week, maybe eight days. | Neyse, sanırım bir hafta yolda olacağım. Belki sekiz gün. Her neyse, anlayacağın bir hafta veya sekiz gün boyunca yollarda olacağım. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Maybe 10, just depending on... | Belki de 10, sadece... Belki de on, şeye bağlı olarak... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Oh, what if your mom came and stayed? | Belki annen de gelir ve seninle kalır. Annen gelip, seninle kalsa? | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
What, did you want me to say no to my boss? | Ne yani, patronuma hayır mı deseydim? Ne yani, patronuma hayır dememi mi istiyorsun? | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Always doing something wrong, you know? | Her zaman yanlış bir şeyler yapıyorum. Sanki sürekli bir şeyleri yanlış yapıyorum gibi davranıyor. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I have no idea what I did. I genuinely have no idea. | Ne yaptığım hakkında gerçekten hiç bir fikrim yok. Suçumu bile bilmiyorum. Gerçekten hiç bir fikrim yok. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I was just thinking about something Allegra said | Sadece etkilendiğimi söylüyorum. Allegra'nın geçen gün Jocelyn'in evinde... Sadece geçen gün Allegra'nın... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
at Jocelyn's the other day. | söylediklerini düşünüyordum. ...Jocelyn'lerde söylediği bir şeyi düşünüyordum. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I don't know if it was just the sadness of the occasion, or... | Bilmiyorum, üzüntüden dolayı mı söyledi, yoksa... Sadece ortamın hüznünden miydi, başka bir şey miydi bilemiyorum... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Oh, don't make fun, Daniel. No, I'm not, I'm not. | Dalga geçme, Daniel. Hayır geçmiyorum. Dalga geçme, Daniel. Hayır, geçmiyorum. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
That was her dog. No. | O, onun köpeğiydi. Hayır. Onun köpeğiydi. Hayır. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I'm saying it affected me. | Bana yapmacıkmış gibi geldi. Sadece etkilendiğimi söylüyorum. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Come on. Okay, honey. Whatever you say. | Yapma. Peki, tatlım. Ne diyordun? Haydi ama. Tamam tatlım. Ne diyorsan o. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Anyway, so Allegra and I are talking about | Neyse, Allegra ve ben iletişime.. Her neyse, Allegra ve ben,... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
how we all need to have | ..ne denli ihtiyacımız olduğunu... ...nasıl bir bağlantı içinde olmamız gerektiğini konuşuyorduk. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
connection, you know? | ..konuşuyorduk. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Conversation. Sex. | Konuşma. Seks. Sohbet. Seks. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
And Allegra says, "Well, you get all that from Mommy." | Ve Allegra dedi ki: "Sen tüm bun ihtiyaçları annemden karşılıyorsun. " Ve Allegra diyor ki, "Sen bu ihtiyaçlarını annemden karşılıyorsun." | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I gotta tell you, it really made me sad. | Sana söylemeliyim, bu gerçekten beni üzdü. Bunun beni gerçekten üzdüğünü söylemeliyim. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Oh, baby, she'll find somebody. | Hadi canım, o da kendine birini bulabilir. Bebeğim, kendine birini bulur. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
No, it made me sad for us. | Hayır, kendimiz için üzüldüm. Hayır, bizim için üzüldüm. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
See, 'cause I've been struggling | Çünkü, gerçekten dağıldım. Bak, çünkü 20 yıldır... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
with whether a marriage can sustain all of that | Eğer bir evlilik 20 yıldan fazla zamandır... ...bir evliliğin bunlara katlanıp... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
over 20 plus years, | ..bunlara katlanabiliyorsa... ...katlanamadığını görüyoruz, | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
or whether it's just inevitable that after a certain amount of time... | ..veya eğer belli bir zamandan sonra bu kaçınılmazsa... ...ya da belli bir süre sonra, gerçekten de bazı şeyler kaçınılmaz oluyor. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Maybe being with someone else can have | ..belki başkalarınla birlikte olmak... Belki de başkalarıyla görüşmenin,... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
a renewing effect, because for me... | ..yenileme etkisi yapabilir, çünkü... ...tazeleyici bir etkisi olur, çünkü benim için... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I've been seeing a woman at work. | ..ben işyerinde bir kadınla tanıştım. İş yerinden bir kadınla görüşüyorum. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
We've been together six months now. | 6 aydır birlikteyiz. Altı aydır birlikteyiz. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
We can't think of this as a failure. | Bunun bir hata olduğunu da düşünmüyoruz. Bunun bir hata olduğunu düşünmemeliyiz. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
We have had a very successful marriage. | Çok başarılı bir evliliğimiz var. Çok başarılı bir evliliğimiz vardı. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
We've had a long marriage, by any standard. We've got three wonderful kids. | Belli bir standartta uzun bir evliliğimiz oldu. Üç tane harika çocuğumuz var. Uzun sürmüş bir evliliğimiz oldu. Üç tane harika çocuğumuz var. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
They're grown, they're working, they're... | Onlar büyüdü, onlar çalışıyor, onlar... Büyüdüler, çalışıyorlar, onlar... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Just open the car door, Daniel, I need a tissue. | Çabuk kapıyı aç, Daniel, mendil almam lazım. Kapıyı aç Daniel, peçeteye ihtiyacım var. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
The kids, that's... That's all you. You know, you... | Çocuklar, onlar... Onlar senin her şeyin... Çocuklar, işte bu... Hepsi senin eserin. Sen... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
You made all the sacrifices with that. I know. | Biliyorum, her türlü fedakârlığı yaptın. Onlar için hep fedakarlıklar yaptın. Biliyorum. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
But there's a logic to us quitting while we're ahead. | Mantıklı olan, önde iken kaçmaktır. Ama hâlâ aramız iyiyken ayrılmamız daha mantıklı. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
And I think that they'll be able to see that. | Ve onlar da bunu görebilecek durumda. Bence çocuklar da bunu anlayacaklar. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I don't understand a single word of what you're saying, Daniel. | Söylediklerinin tek bir kelimesini bile anlamıyorum, Daniel. Söylediklerinin tek kelimesini bile anlamıyorum, Daniel. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I'm tired of making promises to Pam that I can't keep. | Pam'e tutamayacağım sözler vermekten de yoruldum. Pam'e tutmayacağım sözler vermekten de yoruldum. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
She deserves better. And so do you. | Tamam. O daha iyi şeylere layık. Ve sen de. Daha iyisini hak ediyor. Sen de öyle. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
And I won't give her up. That's non negotiable. | Ve onu terk etmeyeceğim. Bu kesin kararım. Ve ondan vazgeçmeyeceğim. Bu, tartışmaya açık değil. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I really like Edmund in this movie. Have you seen it? | Filmdeki Edmund'tan gerçekten hoşlandım. Sen de gördün mü? Edmund'u bu filmde gerçekten çok beğenirim. İzlemiş miydin? | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I love this movie. | Bu filmi seviyorum. Bu filme bayılırım. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Oh, I like it, but it's not Mansfield Park. | Benim de hoşuma gitti ama Mansfield Park gibi değildi. Ben de severim, ama bir Mansfield Parkı değil tabii. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
It's more of an interpretation. | O yorum ötesiydi. Bir çeviriden daha iyi. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Do you know the book? Yes. | Kitabını biliyor musun? Evet. Kitabı biliyor musun? Evet. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
And I happen to teach film. | Filmi daha da güzel. Ve ayrıca da filmleri öğretiyorum. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Do you like this movie? No. | Bu filmi sevdiniz mi? Hayır. Bu filmi seviyor musun? Hayır. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Do you know it mixes up Fanny Price with the author of the book? | Fanny Price'ı filmin yazarıyla karıştırmış. Burada kitabın yazarıyla, Fanny Price'ı karıştırdığını biliyor musun? | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Makes Sir Bertram some kind of slave owner. | Sir Bertram'ı bir çeşit köle sahibi gibi göstermiş. Sör Bertram'ı bir nevi köle sahibi yapmış oluyor. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Well, it means well. | Bu güzel. Ama iyi bir anlama geliyor. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
And a little Jane Austen's better than none at all. | Ve küçük bir Jane Austen asla daha iyi değildir. Biraz Jane Austen her şeyden iyidir. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
No. No. No. That is how I talk myself into everything. | Hayır. İçinde bulunduğum durumdan dolayı böyle düşünüyorum. Hayır. Ben de kendime hep böyle söylüyorum. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I'm married to a man | Ben, Paris seyahatini... Paris gezimizi,... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
who would cancel our trip to Paris for a basketball game, | ..basketbol maçları için iptal ederek, beni öğrencilerimin gözünde... ...bir basketbol maçı için iptal eden, bir adamla evliyim,... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
which is making me a fraud in front of my students. | ..yalancı konumuna düşüren bir adamla evliyim. ...ki bu da beni öğrencilerimin önünde bir sahtekar yapıyor. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
A French teacher who's never been to France? | Hiç Fransa'ya gitmemiş bir Fransızca öğretmeni? Fransa'ya hiç gitmemiş bir Fransızca öğretmeni mi? | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
The screenplay is outstanding. | Film başlayacak. Senaryo muhteşemdir. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Excuse me. I'd like to talk to you. Come with me. | Sizinle konuşmak istiyorum. Benimle gelin. Affedersin. Seninle konuşmak istiyorum. Benimle gel. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
You seem to know a lot about Jane Austen. | Jane Austen hakkında oldukça bilgili görünüyorsunuz. Jane Austen hakkında çok şey biliyor gibi görünüyorsun. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I do. | Evet. Biliyorum. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
You know, Prudie, I've been married six times. | Biliyor musun, Prudie, Ben 6 kez evlendim. Prudie, ben altı kere evlendim. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
You're always happy at first. It's how you feel at the end that counts. | İlk başlarda hep mutlu olursun. Önemli olan son zamanlarda ne hissettiğindir. Başlarda hep mutlu oluyorsun. Asıl mesele, sonra nasıl hissettiğindir. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I've been thinking, I'd like to get married again, maybe just once more. | Ben de bir kez daha evlenmeyi düşünüyordum. Düşünüyordum da, belki bir kere daha evlenirim. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
My favorite was Ben Weinberg. And this is Ben. | Favorim Ben Weinberg'ti. Bunu Ben almıştı. En sevdiğim Ben Weinberg'di. Bu, Ben'in verdiği yüzük. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
He produced Fred Astaire movies. Don't underestimate older men. | Fred Astaire filmlerinin yapımcısı. Yaşlı adamları hafife alma. Fred Astaire filmlerinin yapımcısıydı. Yaşlı erkekleri hafife almamak gerekir. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |