Search
English Turkish Sentence Translations Page 165302
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Grigg, G R I G G. | Grigg, G R I G G. Grigg, G R l G G. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
I just relocated to the Sacramento area. | Sacramento bölgesine yeni taşındım. Üniversitede teknik destekte çalışıyorum. Sacramento'ya yeni taşındım. U'nun teknik destek sorumlusuyum. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
He's young, compliant, | Genç, uysal biri, kitap kulübüne katılmaktan hoşlanabileceğini söyledi. Genç, uysal, belki de kitap kulübüne katılabilecek biri. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
So, quick, while Sylvia's still in line, | Bu arada hızlıca, Sylvia hâlâ sıradayken, Daniel'siz nasıl idare ediyor? Peki, hazır Sylvia gelmeden, Daniel'siz neler yapıyor? | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
Well, I went to the bookstore | Tüm romanların birer örneğini almak için kitapçıya gitmiştim... Tüm eserlerinden birer tane almak için bir kitapevine gittim... | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
And I thought, "Well, maybe they're all sequels. " | Ve "Belki de birbirlerinin devamıdırlar." diye düşündüm. Ve düşündüm ki: " Hepsi birbirinin devamı olabilir. " | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
And... I bought this and they filled it up | Bunu alınca içini de doldurdular, o yüzden biraz... Bunu aldım ve kahve ile doldurttum, yani ben biraz... | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
Oh, you said in your email | Yolladığın elektronik postada, tanışmamı istediğin biri olduğunu söylemiştin? E Mailinde beni biri ile tanıştırmak istediğini söylemiştin? | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
I thought we might benefit | Grupta, bir erkeğin bakış açısını yakalamamızın iyi olabileceğini düşündüm. Düşündüm ki, grupta bir erkek olması yararlı olabilir. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
She needs an adventure. | Maceraya ihtiyacı var. Eğer problem yaratırsa, çıkartırım. Bir maceraya ihtiyacı var. Eğer problem çıkarırsa başımızdan savarız. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
What happened, you pull a DUl? No, no, I pretty much bike everywhere. | Ne oldu, ehliyetini mi kaptırdın? Hayır, her yere bisikletle giderim. Spor mu yapıyorsun? Hayır, her yere bisiklet ile giderim. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
"You gotta buy a house. " | ..."Bir ev almalısın" dedi. "Bir ev almalısın. " | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
And I said, "Pull over. " | Ve "Kenara çek" dedim. Ve, " Kenara çek. " dedim. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
Emma. Starting in the middle. Yeah. | Emma. Ortadan başlıyor. Evet. Emma. Ortadan başlıyoruz. Evet. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
Jewelry show. ... jewelry show. | Kuyumcuda. ...kuyumcudayız. Mücevher sergisinde. ... mücevher sergisi. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
She doesn't need you to come. It's nothing. | Gelmenize gerek yok. Önemli bir şey değil. Doktordayız. Sizin gelmenize gerek yok. Zaten doktordayız. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
Oh, sweetie. Yeah. | Tatlım. Evet. Oh, tatlım. Evet. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
I know you like being alone, but don't you ever get lonely? | Tek başına kalmayı sevdiğini biliyorum ama kendini hiç yalnız hissetmiyor musun? Biliyorum sen yalnızlığı seviyorsun ama hiç tek başına kaldın mı? | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
Mine are out of Queenie of the Serengeti. | Benimkiler Serengeti Aslanı'ndan geliyor. Harika tazılardır. Nesilleri tükendi. Benimkiler Queenie ve Serengeti'den. Harika tazılar. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
Ridgebacks are matriarchal. | Tazılar anaerkil olurlar. En çekici özelliklerinden biridir. Ridgeback'ler anaerkildir. Bu da onların cezbedici özelliklerinden biri. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
People are instinctively drawn to partners | İnsanlar, görünüşte kendilerine yakın olanlara, içgüdüsel bir çekim hissederler. İnsanlar içgüdüsel olarak kendilerinle aynı özelliklerdeki kişileri seçerler. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
Yeah, "Jane. " Did you catch that? | Evet "Jane". Fark ettiniz mi? Evet, "Jane. " Yakalayabildin mi? | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
Oh, Prudie? "Jane and I, we know our themes. " | Prudie mi? "Jane ve ben, konularımızı biliriz." Oh, Prudie? "Jane ve ben, biz ne olduğumuzu biliriz. " | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
And if so, couldn't she do it in France, | Öyleyse de, neden Fransa'da, daha az fark edilebilecek bir yerde yapmıyor? Eğer öyleyse, neden Fransa'da konuşmuyor? Orada pek dikkat çekmez. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
I feel for Prudie. | Prudie'yi anlayabiliyorum. Tam bir Neandertal ile evli. Prudie için üzülüyorum. Tam bir mağara adamıyla evlenmiş. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
Okay, I will call you when I land in Dallas. | Tamam. Dallas'a indiğimde seni ararım. Biliyor musun? Peki, Dallas'a inince seni ararım. Neden biliyor musun? | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
Okay, you know what? | Tamam biliyor musun? Beni üçte almayı unutma yeter. Peki, ama beni saat 3'te almayı unutma. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
"Of course I'm all right. " | "Tabii ki iyiyim." "Tamam ben iyiyim. " | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
"I love you so. " | "Seni o kadar seviyorum ki." "Seni bu kadar çok seviyorum. " | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
"when a lass falls in and out of love, she knows it right away. " | "...bir genç kız, aşkın içine düştüğünde, bunu hemen bilir." "...insan aşık olduğunu anlayamaz mı hiç. " | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
"But what I feel is something else. " | "Ama hissetiğim başka bir şey." "Fakat benim hissettiğim şey farklı. " | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
I think she only tried out because | Sanırım sadece benimle takılabilmek için oyuna girdi. Sanırım sadece denemeler yapıyor, çünkü oyunda birleşeceğimizi düşünüyor. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
I actually bought the book already. | O yüzden, kitabı aldım bile. Ama hemen okumayı düşünmüyorum. Kitabını çoktan aldım. Kendimi hazırlamaya çalışıyorum. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
and onstage you're gazing at each other, and "I love you. " | ...ve sahnedeki bakışmalar, ve "Seni seviyorum". ...ama sahnede gözlerine bakıp " Seni seviyorum " diyorlar. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
So how's Mansfield Park coming? Just great. | Mansfield Parkı nasıl gidiyor? Harika. Peki Mansfield Park nasıl gidiyor? Gerçekten güzel. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
"Tell no one. " | "Hiç kimseye söyleme." | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
Except, as it turns out, Andrew Norton, a. k.a. Andre Norton, | Dönmesi dışında, Andrew Norton, Andre Norton olarak da bilinir... | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
a. k.a. Alice Mary Norton. No way. | ...ayrıca Alice Mary Norton olarak da. Olamaz. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
I said, "Dad, this boy at school made me look at his penis. " | ..."Baba, bu çocuk okulda bana penisini gösterdi." dedim. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
And he says, "I expect you to speak to your son. " | Ve o da, "Oğlunuzla konuşmanızı bekliyorum." dedi. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
"you were leaving out the most important part. " | ...en önemli bölümü atladın." | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
You know? I mean, this is my home. | Biliyor musun? Yani, burası benim evim. Sormadan buraya gelemezsin. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
"And you hated it. " | "Ve sen de ondan nefret etmiştin." | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
"Are novels a waste of time? | "Romanlar zaman kaybı mıdır? Yazacak mıyım? Ne hakkında yazmalıyım?" | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
No. He's interested in Sylvia, obviously. | Hayır. Açıkçası o Sylvia'yla ilgileniyor. Plan buydu, değil mi? | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
And with those ridiculous plastic boobs. | Şu aptal plastik göğüsler. Aradığın şey bu muydu? | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
Chloe Baher came to my mother's funeral to gloat. "Ha ha! Your mother's dead. " | Chloe Baher, annemin cenazesine "Ha ha! Annen öldü." demek için gelmişti. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
"'for you are wasting your time with me. "' | "...tadını çıkarsan daha iyi olurdu." | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
"The Central Valley River City | "Merkez Vadi Nehri Şehiri, Grigg'in hep söylediği gibi,... | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
I keep thinking, "You know, courtship is easy. " | ...hâlâ "Kur yapmak kolaydır." diye düşünüyorum. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
then whoever wants Jocelyn is going to | ...Jocelyn'i kim isterse, parmaklarını tek tek açmak zorunda kalacaktır. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
"There's a man who is dying to read every book Jane Austen ever wrote. " | Jane Austen'in yazdığı her kitabı okumak için can atan bir adam var. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
But I thought, "What a beautiful woman. I hope she looks over at me. " | Ama ben, "Ne güzel bir kadın. Umarım bana bakar." diye düşündüm | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
I think Jane Austen wrote about women falling in love because she was lonely. | Sanırım Jane Austen, aşık olan kadınlar hakkında yazıyordu, çünkü yalnızdı. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
"... of Kellynch Hall in Somersetshire was a man who... | "...Walter Eliot'u, Somersetshire'da yaşayan..." | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
"for his own amusement, never took up any book but the... " | "...kendi eğlencesi dışında asla kitap almayan bir adamdı ama... " | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
"and consolation in a distressed one. " | "...bu üzüntülü biri için bir teselliydi." | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
"He advised her against it, but no... " | "Buna karşı olduğunu bildirdi ama hayır..." | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
Hola. Hello. | Merhaba. Merhaba. | The Jane Austen Book Club-2 | 2007 | ![]() |
Doing all six novels is the raison d'�tre of the book club | Kitap kulübünün amacı altı kitabı da yapmaktı,... Tüm 6 kitabın olması kulübün teması için önemli... | The Jane Austen Book Club-3 | 2007 | ![]() |
Apr�s moi, le deluge. | Benden sonra, tufan. Benden sonra, fırtına kopsun. | The Jane Austen Book Club-3 | 2007 | ![]() |
Tout le monde est sage apr�s le coup. | Felaketten sonra her şey doğal gelir. | The Jane Austen Book Club-3 | 2007 | ![]() |
Buenas noches, everyone. This is Se�or Obando. | Herkese iyi akşamlar. Bu Senyor Obando. | The Jane Austen Book Club-3 | 2007 | ![]() |
I told you I don't have time to wait. What is this? | Sana bekleyecek vaktim olmadığını söylemiştim. Bu da ne? Bekleyecek vaktim olmadığını söylemiştim. Bu nedir? | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Do you have any idea? What's going on? | Neler oluyor? Bir fikrin var mı? Neler olduğuyla ilgili bir fikrin var mı ? | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I know, honey, I'm on my way, okay? | Biliyorum, tatlım. Yoldayım, tamam mı? Biliyorum tatlım yoldayım, tamam mı? | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Hi. I need to check your bag. | Selam. Çantanızı kontrol etmem lazım. Selam. Çantanızı kontrol etmem lâzım. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Right this way. | Buradan lütfen. Bu taraftan. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Come on, let's go. Get out of the way, now. | Haydi, gidebilirsiniz. Yoldan çekilin. Haydi ilerleyin. Yoldan çekilin lütfen. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Hold it! | Kapıyı tut! Kapıyı tutar mısınız! | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Please take the ticket. | Lütfen biletinizi alınız. Lütfen bilet alın. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Come on! Get in there! | Haydi! Al artık şunu! Haydi! Girsene! | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Please insert card. | Lütfen kartınızı okutunuz. Lütfen kartı sokun. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I can't follow you guys. You drive too slow. | Sizi takip edemedim. Çok yavaş gidiyorsunuz. Sizi takip edemiyorum çocuklar. Çok yavaş kullanıyorsun. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Sad, huh? Tragic. | Üzgünsün, değil mi? Trajik. Acıklı değil mi? Trajik. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Poor Jocelyn. It's ridiculous. | Zavallı Jocelyn. Çok tuhaf. Zavallı Jocelyn. Çok saçma. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Daniel, he was her world. Hold up. Cat hair. | Daniel, Pridey onun her şeyiydi. Dur, tüy var. Daniel, onun her şeyiydi. Dur bakalım. Kedi tüyü. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Oh, that's why I never wear black. Don't even look in the mirror anymore. | İşte bunun için hiç siyah giymem. Artık aynaya bile bakmıyorum. İşte bu yüzden asla siyah giymiyorum. Artık aynaya bile bakmıyorum. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
We celebrate a very special life | Çok özel bir hayatın ardından... Jocelyn'in sevgili yoldaşını, son yolculuğuna uğurlarken... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
as we lay to rest Jocelyn's cherished companion, Pridey Sahara Morgan. | ..Jocelyn'in sadık dostu Pridey Sahara Morgan'ı sonsuzluğa uğurlamak için toplandık. ...çok özel bir yaşamı anıyoruz. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Honey, we have to stay. She raised him from a puppy. | Tatlım, biraz daha duralım. Onu küçücük bir yavruyken almıştı. Tatlım, kalmak zorundayız. Onu yavruyken almıştı. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
All I know is that if I'm not back in the office this afternoon, | Tüm bildiğim, eğer bugün ofise gidemezsem... Tek bildiğim, öğlene kadar ofise geri dönmüş olmazsam,... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Monday is gonna be hell. | ..pazartesi boşa gidecek. ...pazartesi cehennem gibi geçecek. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
She went to every one of Allegra's birthday parties. | Allegra'nın tüm doğum günü partilerine katılmıştı. Allegra'nın tüm doğum günü partilerine gelmişti. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Oh, come on. Allegra is our actual child. Let's get some perspective here. | Yapma, Allegra bizim çocuğumuz. Olaya bir de bu açıdan bak. Haydi ama. Allegra bizim gerçek çocuğumuz. Olaya bu yönden bakalım. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Do you think if Jocelyn were married with kids | Eğer Jocelyn evli ve çocukları olsaydı, Sence eğer Jocelyn, evli ve çocuklu olsaydı... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
she'd be giving her dog a state funeral? | köpeğini şehir mezarlığına gömer miydi sanıyorsun? ...köpeğine böyle bir cenaze töreni yapar mıydı? | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
This whole thing is warped. | Bunların hepsi kaçık. Bütün bunlar sapıkça. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I find that personally offensive, Dad. What? | Bunu çok saldırganca buluyorum, baba. Ne? Üstüme alınıyorum baba. Ne? | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
I mean, I may never be married or be a mother. | Yani, hiç evlenmeyip anne de olmayabilirim. Yani, asla evlenemeyebilirim veya çocuğum olmayabilir. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Yes, some gay women get some version of that, | Evet, lezbiyenler de bunun bir türevi. Evet, bazı eşcinsel kadınların böyle bir durumu var,... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
but we don't all need the same things. | Ama aynı şeylere ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum. ...ama hepimizin de aynı şeye ihtiyacı yok. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Can we at least agree that | Sonuçta, insanların, insanlarla... En azından insanların.... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
human beings need | ..ilişki kurması gerektiği... ...insan ilişkilerine ihtiyaç duyduklarını,... | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
human connection? | ..konusunda uzlaşabilir miyiz? ...kabul edemez miyiz? | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
You know, companionship, conversation, sex. | Yani, arkadaşlık, iletişim ve seks. Bilirsin işte, arkadaşlık, sohbet, seks. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
You get those things from Mom. Jocelyn gets them from her dogs. | Bunları sen annemden sağlıyorsun, Jocelyn ise köpeğinden. Sen bu ihtiyaçlarını annemden, Jocelyn de köpeklerinden karşılıyor. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Dad had to go. | Babam gitmek zorundaydı. Babamın gitmesi gerekiyordu. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
We can't let Jocelyn sit home and brood. | Jocelyn'in eve tıkanıp kalmasına izin veremeyiz. Jocelyn'in evde oturup, yas tutmasına izin veremeyiz. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |
Maybe we could all take a class. Learn Portuguese. Go to Brazil. | Belki hep beraber kurs alıp Portekizce öğrenip, Brezilya'ya gidebiliriz. Belki hep birlikte bir kursa katılırız. Portekizce öğreniriz. Brezilya'ya gideriz. | The Jane Austen Book Club-4 | 2007 | ![]() |